ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Güzellik & Bakım (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=409)
-   -   Bayanlara Özel.. (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=953590)

Prof. Dr. Sinsi 10-19-2012 05:16 PM

Bayanlara Özel..
 

Bayanlara Özel..

Cilt tipiniz hangisi?

Cildimizin bakımı ve tedavisi için gerekli malzemeler cilt türümüze bağlıdır. Bu sebeple her şeyden önce cildimizi tanımamız ve cildimize uygun bakım uygulayıp doğru ürünleri kullanmamız gerekiyor. Cildin türü, cilt dokusuna, rengine ve durumuna göre belirlenir. Koyu, esmer, buğday, sarı, beyaz gibi cilt renkleri cildin dokusunu etkiler. Cildin dört dokusu vardır: Yağlı, kuru, dengeli (normal) ve karma. Cildin durumu diye bahsedilen ise cildin hassas ya da pürüzlü olmasıdır. Bütün bunları göz önünde bulundurarak cildin türüne karar verebilmek için yüzümüzü iyice temizledikten sonra güçlü bir ışıkta bir büyüteçle incelememiz gerekir.

Yağlı Ciltler
Yağ bezlerinin fazla ‘sebum' çıkarması cildimizin yağlı olmasını sağlar. Aşırı sebum salgılanması daha çok koyu renkli ciltlerde görülür. Ancak kimi zaman açık renk bir cilt de bu yüzden soluklaşabilir. Yağlı ciltlerin derileri kaba, gözenekleri açıktır ve daima parlar. Bu tip ciltlerde çoğu zaman siyah noktalar, sivilceler çıkar, akne görülür. Yağlı cilt diğer cilt tiplerine göre daha uzun süre genç kalır, daha az çizgilenir, genellikle yaş ilerledikçe daha da çok güzelleşir. Ciltten bütün yağı almaya kalkışmak bezlerin daha çok çalışmasına yol açar. Bunun için sadece yüzeydeki yağların alınmasına çalışılarak bezlerin daha fazla çalışmasını önlemek gerekir. Sert sabunlarla, losyonlarla cildi temizlemeye kalkışmak, çoğu zaman epiderm denilen üst derinin kuruyarak pul pul kabarmasına yol açar.

Karma Ciltler
Yağlı ve kuru arasında kalan ciltler karma ciltlerdir. Bu cilt tipi çoğu kez, dengeli normal cilt tipiyle karıştırılır. Oysa dengeli cilt tipinde yüzünüzün her yerindeki nem ve yağ oranı aynıyken, karma ciltlerde yağ, alın, burun ve çene çevresinde yoğunlaşır. T şeklindeki bu hat, yağ çıkarır; geri kalan kısım yani yanaklar ve göz çevresi çok kurudur. Bu tip cildin yağlı ve kuru kısımları ayrı ayrı bakım ister. Bu yüzden karma ciltlerin bakımı diğer cilt tiplerine oranla daha zahmetlidir.

Dengeli (Normal) Ciltler
Yağı, nemi, asidi birbirine uyumlu olan cilt, dengeli cilttir. Bu cilt tipi ideal olmakla birlikte az bulunur. Bu tür cildin dokusu çok düzgündür, gözenekler hiç belli olmaz. Dokunulduğu zaman ele pürüzsüz gelir; ne ıslak ne de yağlıdır. Yalnız bu tür ciltler, kimi zaman özellikle mevsim dönümlerinde kuruma eğilimi gösterirler. Böyle zamanlarda cilde, kaybettiği nemi tekrar kazanması için bakım yapmak gerekir.

Kuru Ciltler
Suyun uçması, yağ bezlerinin yeterince çalışmaması ve yaşlanma, cildin kurumasına neden olur. Bu durum açık ten renkli kadınların %85'inde görülür. Cildin dokusu genellikle düzgündür ve gerginlik hissedilir. Kuru ciltler çabuk çatlar, pul pul olur ve soyulur. Genç yaşlarda bile göz ve ağız çevresinde çizgiler, kırışıklıklar görülebilir. Bu duruma sebep olan diğer etkenler ise, cilt tipine uygun olmayan kozmetikler, sert sabunlar, güneş, rüzgar, kaloriferli evler ve havalandırma tertibatları gibi dış etkenlerdir. Kuru cildi korumak için yapılacak en doğru şeylerden biri, yüzün neminin uçmasını engelleyerek su kaybını önlemektir. Bu yüzden kuru ciltlerin yağ eksikliğini gidermek için kremlerle takviye gerekir

Cilt Bakımının Sırları
Soğuk kış günlerinde yıpranan cildini doğru bakım yöntemleri ile koruyabilirsin. Birkaç basit uygulama ile sen de güzel ve canlı bir cilde sahip olabilirsin.

Cilt tipine uygun bakım
KURU CİLT

• İnce gözenekli

• Yanak kısımları pul pul ve kırmızı renkli

• Hassas

• Özellikle ağız ve göz çevresinde kırışıklıklar

Neler Yapabilirsin?
• Geceleri yüzün için yumuşak, sabun içermeyen likit temizleyiciler ya da süper yağlı temizleme sabunları kullanabilirsin. Sabahları yüzüne sadece sıcak su çarpmalısın.
• Gliserin ile formüle edilmiş nemlendiricileri seçebilirsin, bunlar nem kaybını geciktirir, daha fazla kurumayı önler.
• Yüzünü ve vücudunu hala nemli iken nemlendirici kullanmalısın.
• Yağ bazlı fondöten ve krem allık kullanmalısın. İçerdikleri yağ, çizgi ve kırışıklıkları yumuşatmaya yardımcı olacaktır.
• Her gün SPF 15 faktörlü bir koruyucuyu yüzüne ve boynuna uygulayabilirsin.

Neler Yapmamalısın?
• Yüzünü asla sert bir sabunla yıkamamalısın.
• Pütürlü temizleme ürünlerinden ve peelinglerden uzak durmalısın.

YAĞLI CİLT
• Büyük gözenekler
• Parlama (özellikle T-bölgesi)
• Saf olmayan bir cilt eğilimi

Neler Yapmalısın?
• Yüzünü günde iki kez yağlı ciltler için formüle edilmiş yumuşak bir likit temizleyici ile temizlemelisin.
• Eğer ihtiyaç duyuyorsan yağ içermeyen bir nemlendirici kullanabilirsin.
• Yağı, pırıltıyı ve sivilceleri önlemek için yağsız ya da yağı kurutan fondöten, pudra ve toz allık kullanabilirsin.
• 15 SPF koruma faktörlü bir koruyucuyu ara sıra uygulayabilirsin.

Neler Yapmamalısın?
• Yüzünü fazla ovalayıp fırçalamamalısın. Çünkü yağ cildin koruyucu bariyeridir.
• Cildini günde iki kereden fazla temizlememelisin.
• İhtiyacın yoksa nemlendirici kullanmamalısın.
• Yağı yok etmek için yüzünü pudralamamalısın. Bu cildinin tebeşir gibi görünmesine yol açar.

KARMA CİLT
• Yanak bölgesi kuru
• T-bölgesi yağlı

Neler Yapmalısın?
• Karma ciltler için formüle edilmiş temizleyiciler seçebilirsin.
• Nemlendiriciyi sadece ihtiyaç duyulan bölgelere uygulamalısın, T bölgesine kullanmak sivilcelere neden olabilir.
• Yağsız formüle edilmiş SPF 15 koruma faktörlü bir ürün seçebilirsin.
• Su bazlı ya da yağsız fondöten kullanmalısın.

Neler Yapmamalısın?
• Yüzünün değişik yerleri için farklı temizleyiciler kullanmamalısın. Zaman ve para kaybıdır bu.

• Bakım ve temizleyizi ürünler seçerken mutlaka bir uzmana başvurmalısın


Prof. Dr. Sinsi 10-19-2012 05:16 PM

Bayanlara Özel..
 

Benler...

İnsanların birçoğunun vücudunda değişik sayıda ve büyüklükte ben bulunmaktadır. Bu benlerin bazıları doğuştan varolmakla beraber, bazıları da özellikle güneş ışınları nedeniyle sonradan oluşur. Aşırı derecede güneşe maruz kalınması benlerin yapılarını bozar ve sayıca artmalarına neden olur. Böylece cilt kanseri riski de ortaya çıkar.

Genetik yapımıza bağlı olarak, benlerin oluşumunda cildimize rengini veren pigment hücreleri rol oynamaktadır. Ancak tüm koyu renkli kabartıların ben olduğu söylenemez. Benler renkleri, büyüklükleri ve şekilleri ile farklılık gösterirler.

Benler aslında çok iyi takip edilmelidirler, çünkü bazı kişiler için cazibe unsuru olan benler oldukça tehlikeli de olabilir. Benler özellikle avuç içi, ayak tabanı, genital bölge, kemer ve sütyen altı gibi sürtünme ve tahriş olmaya elverişli bölgedeyse dikkatle takip edilmelidir. Ayrıca kozmetik ürünler de benler üzerinde olumsuz etkiye neden olabilir.

Özellikle malin melanoma dönüşme riski olan benler tehlikelidir ve bu benler konusunda uzman dermatologlar tarafından incelenmeli ve çıkarılmalıdır. Malin melanom cildimize rengini veren melanosit adındaki hücrelerin yapısının bozulması ve hızla çoğalması ile ortaya çıkan cilt kanseri tipidir. Malin melanom oluşumunda güneş ışınları, genetik yapımız ve kimyasal etkenlerin etkisi de gözönünde bulundurulmalıdır. Dünyada hızla artmakta olan bu kanser türünde erken teşhis konulması ve cildin korunması, ayrıca aylık periyodlarla benlerin takip edilmesi, herhangi bir renk değişimi, kanama, büyüme, iltihablanma gibi reaksiyonların olup olmadığının araştırılması çok önemlidir.

Bu tür incelemeler konusunda uzman bir dermatolog tarafından son yılların en gelişmiş teknolojisi dijital dermatoskopi ile kolayca yapılabilir. Vücudumuzdaki ben haritasını oluşturarak, her bir ben için görüntü alan ve sonraki muayenelerde ne gibi değişimler olduğunu matematiksel olarak hesaplayan bu yöntem cilt yüzeyi mikroskopisidir.

Malin melanom konusunda özellikle ailesinde deri kanseri olan kişiler, çok sayıda doğuştan gelen beni olanlar, açık tenli, sarı veya kızıl saçlı ve açık göz rengi olanlar düzenli olarak dematolojik kontrollerini yaptırmalıdırlar.

Ayrıca doğumda ve doğumu takip eden birkaç hafta içinde oluşan benlere konjenital, ergenlik döneminde oluşan benlere de displastik adı verilir.


Prof. Dr. Sinsi 10-19-2012 05:16 PM

Bayanlara Özel..
 

Sivilcesiz olmak istiyorum

Çok gözenekli ve iyi temizlenmeyen ciltlerde siyah nokta oluştuğunu belirten uzmanlar, hem görünüm hem de sağlık açısından siyah noktaların oluşumunun engellenebileceğini kaydetti.

Gözenekler yağ üretip salgıladıkları için cildi alerjiden ve çevre kirliliğinden koruyor. Eğer gözenekler olmasaydı, yağlar derinin altına iner, yüzde kistler oluşur ve deri altında enfeksiyonlar meydana gelirdi. Ancak çok gözenekli ciltlerde, eğer cilt iyi temizlenmiyorsa siyah nokta oluşuyor. Uzmanlara göre hem görünüm hem de sağlık açısından siyah noktanın oluşmasını engellemek gerekiyor.

Yağlı ciltlerde gözeneklerin daha açık olduğuna dikkati çeken uzmanlar, herhangi bir sağlık problemi yaşayıp tedavi amaçlı ağır ilaçların kullanılmasıyla da cildin yağlanabildiğini kaydetti. Cildin yağlandığı zaman gözeneklerin açıldığını ifade eden uzmanlar, yapılan araştırmalar sonunda ultraviyole ışınlarının da gözenekleri genişlettiğinin belirlendiğini vurguladılar. İşte uzmanlara göre ]sivilceyle başa çıkmanın yolları:

Gözenekleri daraltmak için

Gözeneklerin açılması için ilk etapta gözenekleri kapatmaya çalışmak yerine, yağ ifrazatını durdurmak ya da dengelemek lazım. Yağlı ciltler daima su miktarı az olan ciltlerdir. Su miktarı az olduğu zaman ölü hücrelerin doku yüzeyine çıkıp asitli tabaka ile koruma faktörü oluşturması zorlaşır. Bu nedenle cildin yüzeyi dış etkenlerden zarar görür. O halde ciltteki su miktarı arttırılmalıdır. Yağ ifrazatının yavaşlatılması, ciltteki su miktarının artırılmasıyla mümkündür. Bunun için de su bazlı ürünler kullanılması ve doğru ürünün kullanılması şarttır. Cildinize uygun ürünü kullanmak için de bir uzmana danışmanızda fayda var.

35 yaş altı ciltlerde, gözenekler kendiliğinden kapanır. Dengeli bir cildin gözenekleri kendiliğinden kapanır. 35 yaşın altındaki genç ciltlerde gözeneklerin kapanması kolaydır. Eğer cildin su ve yağ dengesi düzelirse gözenekler ya kendiliğinden, ya bakımla ya da maskeyle kapatılabilir. Ama yaşınız 35'in üzerindeyse deri kalınlaşmış, çizgiler kırık çizgi haline gelmişse, bu gözenekleri kapatmak biraz daha zordur. Gözenekleri kapatmak için mücadele vermek yerine, daha fazla büyümemelerini önlemek daha iyi bir çözümdür.

Gözenekleri temizleyen bantlar işe yarıyor mu?

Siyah noktaları azaltmak için uygulanan yöntemlerden biri de bantlardır. Siyah noktaları kimi zaman tümüyle ortadan kaldıran bu bantların kullanımı çok kolaydır. Bantları yapıştırmadan önce uygulayacağınız alanı ıslatıyorsunuz, suyla birlikte yapışkan bir özelliğe kavuşan bandı yapıştırıp kuruyunca çıkartıyorsunuz. Ancak siyah noktaları alan bu bantlar, gözenekteki yağları boşaltamıyor. Oksitlenen bölümü alabilen bantların, dokunun içindeki kanalı kapatan yağ kütlesini alması mümkün değil.

Siyah noktalardan nasıl kurtulursunuz?

Siyah noktalar oluştuktan hemen sonra bir uzmana başvurup temizletilerek, uygun ürünle tekrar oluşmamasını sağlamak gerekir. Oluşmaması için de cildi, sabah akşam temizlemek gerekir. Ancak bunu sabunla yapmamak uygundur.

Cildi nasıl temizlemeli?

Cildi, türüne göre temizleme sütü ve tonikle temizlemek en doğrusudur. Ardından sürülecek bir nemlendirici kremle bakım tamamlanabilir. Makyaj yapılmasa bile, gündüz çok kirlenen cildi akşam mutlaka temizlemek gerekir.

Siyah noktalarınızı siz temizlemeyin

Yapılan yanlışlardan biri de siyah noktaları bilinçsizce sıkmak. Böylece kılcal damarlarda ve doku altı hücrelerinde tahribat meydana gelebiliyor. En iyisi bir cilt uzmanına gidip siyah noktaları temizletmek.


Prof. Dr. Sinsi 10-19-2012 05:17 PM

Bayanlara Özel..
 



Kalori Cetveliniz

SÜT VE YUMURTA ÜRÜNLERİ
Ürün Adı:Miktarı (Gram):Kalori:yoğurt (yağlı)100 gr95süt (yağlı)100 gr68yoğurt (yağlı,meyveli)100 gr125beyaz peynir (yağlı)100 gr275kaşar peyniri (yağlı)100 gr413parmesan peyniri (yağlı)100 gr440yumurta1 adet80yumurta akı1 adet15yumurta sarısı1 adet65
DENİZ ÜRÜNLERİ
Ürün Adı:Miktarı (Gram):Kalori:midye1 adet9istiridye1 adet6karides1 adet144somon füme100 gr171ton balığı100 gr121
SEBZELER
Ürün Adı:Miktarı (Gram):Kalori:domates1 adet14enginar1 adet10patlıcan1 adet28taze fasulye100 gr90brokoli100 gr35brüksel lahanası100 gr35kabak100 gr25havuç100 gr35karnabahar100 gr32kereviz100 gr18salatalık1 adet11marul100 gr15mantar100 gr14soğan100 gr35bezelye100 gr89taze yeşil biber120 gr15patates (haşlama)100 gr100ıspanak100 gr26lahana100 gr20
TAHILLAR
Ürün Adı:Miktarı (Gram):Kalori:1 dilim beyaz ekmek28 gr901 dilim kepekli ekmek28 gr601 dilim kızarmış ekmek15 gr351 adet kruasan200 gr200bisküvi100 gr470mercimek (kuru)100 gr314arpa (kuru)100 gr367bulgur (kuru)100 gr371kuskus (kuru)100 gr367mısır (kuru)100 gr342buğday (kuru)100 gr364susam100 gr589makarna (kuru)100 gr339makarna (haşlanmış)100 gr85pirinç (kuru)100 gr357pirinç (haşlanmış)100 gr125
YAĞLAR
Ürün Adı:Miktarı (Gram):Kalori:tereyağı28 gr206margarin28 gr204sıvı yağ28 gr130
ETLER
Ürün Adı:Miktarı (Gram):Kalori:biftek (ızgara)100 gr278tavuk (ızgara)100 gr132tavuk göğsü (haşlanmış)100 gr150kuzu (yağlı, ızgara)100 gr282kuzu ciğeri (yağda)100 gr232salam100 gr446sosis100 gr295
KURUYEMİŞLER
Ürün Adı:Miktarı (Gram):Kalori:badem100 gr600hindistancevizi100 gr603fındık100 gr650fıstık100 gr560çam fıstığı100 gr600ceviz100 gr549patlamış mısır100 gr478kabak çekirdeği100 gr571ay çekirdeği100 gr578
MEYVELER
Ürün Adı:Miktarı (Gram):Kalori:elma1 adet60kayısı1 adet8muz1 adet100kiraz100 gr40hurma1 adet15incir100 gr41incir (kuru)100 gr59greyfurt1 adet60portakal1 adet50kivi1 adet34mandalina1 adet50karpuz100 gr19kavun100 gr18şeftali1 adet60armut1 adet70erik1 adet8üzüm100 gr57çilek100 gr26


Prof. Dr. Sinsi 10-19-2012 05:17 PM

Bayanlara Özel..
 

Vücut güzelliği bakım önerileri
cilt bakımı yararlı bitkiler

Vücut güzelliği cilt güzelliğiyle orantılıdır.

Önce parmağınızı cildinizde gezdirin. Cildinizin yağlı bir tabakayla kaplı olduğunu fark edeceksiniz. Bu tabaka, sebum ve sudan oluşan cildin koruyucu tabakasıdır. İşte bu koruyucu tabakanın içerisindeki sebum yani yağ oranı cilt tipinizi belirler.Eğer sebum oranı az ise cildiniz kuru; fazla ise yağlı; normal ve dengeli ise normal ve karma cilttir.

Kuru cilt oldukça incedir ve gözenekleri çok küçüktür. Görünümü mat ve serttir. Dokununca kuru ve pürtüklüdür. Cilt kendini koruma özelliğini tam olarak yerine getiremediği için iç ve dış faktörlerden kolayca etkilenip tahriş olur. Sık sık gerilir, kaşınır, karıncalanır, çatlar ve soyulur. Banyodan sonra kızarıklıklar oluşur, sabun ve kireçli su rahatsızlık verir. Fazlasıyla nemsizdir, günlük bakım kremi kullanılmasına rağmen hala kuruluk ve gerginlik hissedilir.

Yağlı cilt kalındır ve gözenekleri çıplak gözle rahatlıkla görülecek kadar genişlemiştir. Rengi donuk, görünümü yağlı ve parlaktır. Dokununca kaygandır. Sık sık sivilce ve siyah nokta oluşur. Makyaj çok çabuk bozulur hatta akar. Oldukça dayanıklıdır, en geç kırışan cilt türüdür.Karma cilt yağlı ile kuru arasındaki cilttir; ne yağlı, ne kurudur.Alın, burun ve çene ( T bölgesi ) yağlı; yanaklar normal veya kurudur. Yanak bölgesindeki cildin tipi dış etkenlere bağlı olarak değişebilir.Normal cildin gözenekleri optimal açıklıktadır. Rengi pembedir. Görünümü taze ve sağlıklıdır. Dokununca yumuşak ve pürüzsüzdür.

Bir önemli not, cildiniz hangi tipte olursa olsun, fazla güneşlenme, mevsim değişimleri ve hormonal etkenler nedeniyle nemsizlik, hassasiyet veya kuruluk gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Bu durumda yapmanız gereken, özel bakım programları uygulamaktır.Cilt bakımı için önce arındırma yani keselemenin cilt bakımı için önemi inkar edilemez. Haftada bir kez cildi ölü hücrelerden korumak için keseleme yapılmalıdır. Bedenin üst kısımlarına doğru dairesel hareketlerle yapılır. Ardından cilt mutlaka nemlendirilir. Göğüsler, boyun el ve bacaklar dış etkilere daha açıktır, her gün bakım ister. Cildin temel esnekliğini korumak ve ileriki yaşlarda sarkma ve çizgileri azaltmak için genç yaşlarda koruyucu ve nemlendiricileri kullanmak gerekir. Cilt hem sıcak hem soğuktan etkilenir. Nemini yitirir, hassaslaşır ve kurur. Cildi sağlıklı tutmak için yıl boyunca nemlendirici kullanmak yararlıdır. Cildin gerilmesiyle kuruduğunu anında anlayabiliriz.

Vücudun en büyük düşmanı selülitlerdir. Genç yaşlı, şişman zayıf fark etmez. Her kadında oluşur. Selülit, kısaca, derideki yapının bozulup, yağ dokularının su, tuz ve metabolizma atığı maddelerle dolarak şişmesi anlamına geliyor. Bu durum, lenf ve hücrelerarası sıvının birikmesine yol açıyor ve deriyi "portakal kabuğu" görünümüne büründürüyor. Dolaşım bozukluğu, kalıtım, yaş, cinsiyet, hormonal düzensizlik, hareketsizlik, iklim koşulları, psikolojik etkenler gibi pek çok oluşum nedeni var. Sağlıklı beslenme, spor yapma, gerekirse koruyucu kremlerle selülitle savaşılır. Selülit sağlıkla orantılıdır.

Yeterli uyuyun : Uyku sırasında enerji yenilenir, zehirli maddeler vücuttan atılır, dokuların beslenmesi düzelir ve hücre metabolizması normale döner.Stresli olmayınStresliyken vücut insulin salgılar. Bu durum vücutta yağ ve şeker birikimine yol açar.

Kilonuzu sabit tutun : Sık aralıklarla yüksek miktarda kilo alıp vermek deride esneklik kaybına neden olur. Bu durum deri yapısını bozar ve selülit oluşumuna zemin hazırlar.

Gelişigüzel ilaç kullanmayın : Özellikle idrar söktürücü ve müshil ilaçlarını doktor tavsiyesi ile kullanın. Selülit, vücuttaki su-tuz dengesi değişikliklerine son derece duyarlıdır. İlaçların kötü kullanımı bu dengeyi bozabilir.Güneşlenirken dikkatli olun.Fazla güneşlenmek cildin yaşlanmasına ve direncinin azalmasına neden olur. Sıcak saatlerde (12-16 arası) güneşlenmeyin ve mutlaka güneşten koruyucu bir ürün kullanın.Kan dolaşımını engelleyen nedenlerden uzak durun.Kan dolaşımındaki yavaşlamalar ve düzen bozuklukları selülitin oluşmasında çok etkilidir. Bu yüzden:

- Vücudunuzu çok sıkan giysiler giymeyin.
- Sürekli yüksek topuk kullanmayın.
- Kambur durmayın.
- Kabızlık sorununuz varsa tedavi olun.

İyi soluk alıp verin: Göğsünüzü iyice şişirerek burnunuzdan derin ve yavaşça soluk alın ve yine burnunuzdan yavaşça geri verin. Dokuların bol oksijenle dolması, yanma işlemini hızlandırarak zehirli maddelerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır, selüliti engeller.

Aromaterapi yapın : Selüliti engellemeye yarayacak en etkili yağ özleri greyfurt, portakal ve limon yağlarıdır. Çok konsantre oldukları için sadece 2 ya da 3 damla uygulayın.Haftada 1 kez, vücudun üst kısımlarına doğru ve dairesel hareketlerle yapılmalıdır. Dirsek, diz, kol, kalçaların üst kısımları gibi vücudun pürtüklü bölümlerinde ısrarcı olunması, buna karşın göğüsler, boyun gibi hassas bölümlerine uygulanmaması gerekir.

Günde en az 1,5 litre su için : Su, hem vücudu zehirli atıklardan temizler hem de selülitli dokulardaki tuzu atarak bu dokuları temizler.

Tuzu azaltın : Tuz ve sucuk, sosis gibi tuzlu yiyecekler dokularda su tutulmasına neden olur.

Proteinli gıdaları tercih edin : Protein yönünden zengin yiyecekleri sindirme sırasında vücut fazla enerji harcar. Bu da sağladıkları kaloriyi azaltır.

Bol bol meyve ve yeşil sebze yiyin : Meyve ve yeşil sebzeler dokulardaki zehirli artıkların atılmasında son derece etkilidir.

Patates, pirinç gibi nişastalı yiyeceklerle yağlı yiyecekleri bir arada yemeyin.Nişasta fazla miktarda insulin salgılanmasına neden olur bu da yağların organizma içine iyice yerleşmesine yol açar....Ve tahmin edeceğiniz gibi,

Yemek aralarında atıştırmayın.

Sigara, kahve, alkol, gazlı ve kolalı içecekler içmeyin.

Çikolata, kuruyemiş, muz, yağlı, bol salçalı ve baharatlı yiyecekler yemeyin.

Selülitle savaşmakta kararlıysanız mutlaka düzenli spor yapmalısınız. Haftada bir kez 2 saat yürümek yerine, her gün 45 dakika yürümek çok daha faydalıdır.

Selülite karşı en etkili sporlar, yürüyüş, yüzme, jimnastik gibi kan dolaşımını artıracak, bacak ve kalçalarınızı kuvvetlendirecek özellikte olanlardır.

Eğer spor yapmaya hiç vaktim yok diyorsanız, işte size akşamları evinizde uygulayabileceğiniz iki egzersiz:

- Yan yatın, kolunuzu başınızın altına koyun, dizlerinizi vücudunuza dik açı yapacak şekilde bükün ve bacaklarınızla dairesel hareketler yapın.
- Sırt üstü yatın, dizlerinizi bükün, karnınızı içinize çekin, bedeninizin üst kısmını kaldırarak ayak bileklerinizi tutmaya çalışın.

Spordan sonra mutlaka banyo yapın ya da duş alın : Banyoda 37°C den fazla su sıcaklığı kullanmamaya gayret edin. Spor sonrası vaktiniz varsa, banyonuzu ılık suyla doldurun ve ayaklarınızı uzatacak şekilde oturup kalçalarınızdan baldırlarınıza doğru soğuk duş tutun.

Arındırma (keseleme) vücut bakımının önemli bir etabıdır Cilt bakımı öncelikle güneş ışınlarından korumayla başlar. Güneş ışınlarının en güçlü olduğu, sabah 10.00 ile 15.00 arasındaki saatlerde güneş ışınları ile direkt temastan kaçınınız.Geniş kenarlı bir şapka kullanınız ve güneş ışınlarını engelleyen giysiler giyiniz. Islak T-shirt-lerin ve bir çok hafif giysinin güneş ışınlarını geçirdiğini unutmayınız. UV (ultraviyole) ışınlarını süzen bir güneş gözlüğü kullanın. Mutlaka güneş ışınlarına karşı en az 15 SPF (sun protecting factor = güneş engelleme faktörü) lik koruma sağlayan cilt ürünleri kullanınız. Bu ürünleri güneşle temasınızdan 30 dakika kadar önce uygulamaya özen gösteriniz.Kış veya soğuk dönemlerde de uzun süreler güneşe çıkmak özellikle cilt kanserleri açısından risk oluşturur. Güneş ışınlarına karşı korumanızı bu
dönemlerde de sürdürün .

Siyah cilt rengine sahip insanların ciltlerinde sadece melanin pigmentinin daha fazla olduğunu ve o ciltlerde de kanser olabileceğini unutmayınız.Özellikle yaz aylarında, bir an önce yanmış bir cilde sahip olmak için kullanılan, yanma hızlandırıcı ürünlerden kaçınınızYanma hızlandırıcı ürünlerin, sadece yanık bir ten sağladığını ve ciltte UV koruması yapmadığını, ciltte kırışıklıklara ve kurumaya neden olduğunu unutmayınız.


Prof. Dr. Sinsi 10-19-2012 05:17 PM

Bayanlara Özel..
 

Kilo vermek o kadar zor değil

Diyet sırasında yaşanan açlık krizleri, bir anda diyetin bozulmasına, motivasyonun düşmesine neden oluyor Peki bu açlık krizlerini atlatmanın bir yolu yok mu?

Açlık krizleri de diyet yaparken sık sık karşılaşılan bir durum Bu krizlerin atlatılamaması diyetin bozulmasına neden oluyor 'mavi-yesilcomtr' sitesinde bu konuda şu bilgilere yer veriliyor

Uzun aralıklarla yemek yeme durumunda, bu aralıklarda vücut açlık hisseder ve bunun doğal sonucu olarak da besin ihtiyacı duyar Bu süreç sonunda yemek yeme imkanı bulduğu zaman normal ihtiyacından fazla miktarda besin tüketir Ancak bu tepki zamanla hastalık halini alır ve kişi normal öğünlerinde doyduktan sonra da yemeye devam eder

Bu tip beslenme problemlerinden mustarip kişiler arzuladıkları beslenme şartlarına ulaşamadıkları takdirde duygusal olarak tepkiler göstermeye başlarlar Kişi bu tip yeme krizlerinde, kısa süreli bir açlık halinde dahi sinir, hayal kırıklığı, utanç, suçluluk, umutsuzluk veya rahatsızlık gibi çeşitli duygular yaşamaktadır Bunun sonucunda yediği her yemek sonrası bu duyguları katlanarak artmakta, fakat kendisini bu konuda kontrol edememesiyle birlikte zamanla bu durum kronik bir hal alıp, obeziteye neden olur Kişi duygusal problemleri de varsa yemeye sarılır

Atıştırmak sağlıklı bir diyeti baltalayabileceği gibi ona yardım da edebilir Önemli olan neyi ne kadar yediğinizdir Eğer öğleden sonra açlığınızı yatıştırmak için planlı bir 'atıştırma' yapıyorsanız, bu sizin işinize yarar

Atıştırmak yemekler arası enerji depolamanızı sağlar Vücudunuz, kan şekeri için gerekli olan karaciğerinizdeki karbonhidratı 4-6 saat içinde tüketir, tekrar gıda almanız gerekir

Büyümekte olan çocuklar sınırlı yeme kapasiteleriyle bir günlük enerji ihtiyaçlarını üç öğünle karşılayamazlar Kendileri için gerekli olan bu enerjiyi atıştırmalarla sağlamaları mümkündür

Küçük ve sık atıştırmalar özellikle sabah halsizliği çeken veya kronik yorgun olan insanlarda yararlıdır

Uzun aralıklı iki yemek arasında atıştırmak derin açlığı ortadan kaldırdığı gibi, bir sonraki öğünde çok fazla yemenize de engel olur

Abur cuburlar beslenme olarak avantajlar sağlayabilir, fakat plansız olarak atıştırılan yiyecekler sağlığınızı da bozabilir Patates cipsi, çikolata ve tatlılar gibi atıştırmalar diyetinizde yağ fazlasına sebep olur

Diyet yaparken tartışılan konulardan biri de light gıdalar Ne kadar yemeliyim? Nasıl seçmeliyim? gibi düşünceler aklınıza gelebilir 1996 yılında Mavi Yeşil Light gıdaları diyet yapanların hizmetine sunan Dr Murat Topoğlu bu konuya da açıklık getiriyor; ''Öncelikle bu tip ürünler üretilirken, gıda mühendisi, gıda teknikeri, doktor gibi kişilerin bir araya gelmesi ve ayrıntılı bir çalışma yürütmesi gerekiyor Dr Topoğlu ''Bir gıda maddesinin 100 gramında bulunan kalori (enerji) değerinin piyasada bulunan aynı türden normal ürünlerle kıyaslandığında yüzde 25 oranında kalorisinin düşük olması gerekiyor Böylece bu ürünün üzerine light ya da enerji değeri yüzde 25 veya daha fazla azalmıştır yazısını yazabiliyoruz''

Halbuki düşük kalori farklı bir şeydir Ürünün böyle olabilmesi için 100 gram katı gıda maddesinin 40 kalori, 100 gram sıvı gıda maddesinde ise 3 kaloriden az olması gerekiyor Bu anlamda düşük kalori sözcüğü çoğu zaman yanlış kullanılıyor Gıdaların üzerinde bulunan şekersiz, yağsız gibi yazılar da aldatıcıdır

Bisküvi veya tahıllı bir gıda maddesinin üzerine şekersiz yazılması hatadır Çünkü bu ürünler bağırsaklardan emilim sırasında zaten şeker haline gelir Ancak şeker ilavesiz yazılırsa doğru bir deyim olur Yağsız yazılabilmesi için 100 gr katı gıda maddesinin en fazla yüzde1oranında yağ içermesi gerekmektedir

Önemli hatırlatmalar

- Zayıflama eşofmanlarının, korselerin, kilo verdirdiğine inanmak yanlıştır Bunlar vücudun biraz daha fazla su kaybetmesine neden olur ama yağlar parçalanmaz

- Hemen hergün tartıya çıkıp kilonuzu kontrol etmeyin Haftada 1 veya 2 kez tartılmak yeterlidir - Çok hızlı kilo verdiren diyetler yapmayın İdeal kilo vermek şu şekilde açıklanabilir: Haftada vereceğiniz kilo ağırlığınızın yüzde 1'i kadar olmalıdır Yani 90 kilo iseniz haftada 900 gr vermelisiniz Bu da ayda 3-4 kiloya denk gelir

- Aç karnına içilen sirke, limon ve greyfurt suyunun, kekik çayının zayıflatıcı etkisi yoktur Eğer sindirim sistemi rahatsızlığı varsa özellikle sirkenin zararlı etkileri olabilir

- Aç kalmak, yani sabah ve öğlen bir şey yememek, akşam ne varsa yemeye yöneltir Bu da kilo vermeyiz

Pratik ve lezzetli diyet tarifleri

Fırında mezgit ruloları

Malzemesi: 2 adet 150’şer gramlık mezgit filetosu, tuz, taze çekilmiş karabiber, 125 ml (su bardağı) light süt 6 adet arpacık soğanı, 1 diş sarımsak, 6 orta boy mantar, 4-5 adet taze patates, 1 adet yeşil dolmalık biber veya sivribiber 1 çorba k margarin, 6 çorba k hazır doğranmış domates, çorba k kekik veya 1 dal taze kekik

Yapılışı:

Mezgit filetolarının üzerine biraz tuz ve biber serpip, fırın kabına yerleştirin Üzerine sütü gezdirip, 10 dakika buzdolabında dinlenmeye bırakın Fırınınızı 180 C'ye getirip, ısıtın Arpacık soğanlarını soyup bütün bırakın Sarımsağı ince ince dilimleyin Mantarları ve patatesleri dörde bölün Biberin sap kısmını kesip, tohumlarını temizleyin ve 8'e bölün Bir tavada margarini eritin Yağ kızınca sarımsak ve soğanları ilave edip, sote edin Mantar, patates ve biberleri katın Sebzeleri yaklaşık 3-4 dakika kavurun Domatesi, tuzu, biberi, defne yaprağını ve kekiği katıp, ateşten alın Fırın kabındaki mezgit filetolarının iki ucunu alta doğru kıvırarak kalınca bir rulo haline getirip, tekrar kaba yerleştirin Sütlü balıkların üzerine tavadaki malzemeyi boşaltın Kabın ağzını alüminyum folyo ile kapatın Fırına yerleştirip, 30 dakika pişmeye bırakın Bu süre sonunda folyoyu kaldırıp, 10 dakika daha pişirin Fırından alın ve servis yapın






Prof. Dr. Sinsi 10-19-2012 05:17 PM

Bayanlara Özel..
 

[size="3">"][/size]Kilo vermek için elinizden geleni yapıyor ve hala kilo veremiyorsanız, bir yerlerde yanlış giden bir şeyler var demektir.

Sonu gelmeyen haftalar boyunca sadece salata ve meyva yiyerek kilo vermeye çalışıp başarılı olamadıysanız, yalnız değilsiniz. Bu aslında herkesin yaşadığı bir problem. Hatta bazılarımız bunun sonucunda o kadar demoralize oluyoruz ki, tüm kilo verme planlarımızdan vazgeçmeye karar verebiliyoruz. İşte 10 klasik diyet hatası ve bunlardan kaçınma yöntemleri:

Kısa vadeli düşünmek
Kilo vermede başarılı olmanın tek yolu bunu, yaşam tarzınızda yapacağınız bir değişiklik olarak görmektir. Kısa bir dönem boyunca aç kalmayı diyet olarak algılayanların elde edeceği tek şey, kısa zamanda diyeti bırakmak olacaktır. Çünkü zor gelecektir. Bu nedenle de sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı uygulamak en yiyisidir. Çoğu diyetisyen kadınların, günde 1300-1500 kalori alması gerektiğini belirtiyor. Eğer örneğin 1000 ya da altı kalorilik bir diyet uygulamaya kalkarsanız, sürekli aç kalmaktan ötürü o diyeti bırakmanız çok muhtemeldir. Üstelik dengeli bir diyetle pek çok farklı besinden de faydalanabilirsiniz.

Ünlülerin diyetlerini takip etmek
Jennifer Aniston gibi görünme fikri çekici gelebilir ama pek çok diyetisyen, bu sene çok moda olan ünlülerin diyetlerini eleştiriyor. Jennifer Aniston ve Geri Halliwell'in favori diyetler olan Atkins diyeti şüphesiz işe yarıyor. Ancak bu diyet, alınan karbonhidratı ciddi şekilde kıstığı ve proteini artırdığı için ideal olmaktan uzak. Çünkü karbonhidratlar dengeli beslenmenin önemli bir parçası ve bol protein-az karbonhidratlı beslenme vücudun kalsiyum kaybetmesine neden oluyor. Ünlülerin yaptığı çoğu diyet, belli bir besin ya da besin grubunu programın dışında tutmaya yönelik olduğundan, bağlı kalınmaları ve başarılı olunması zor diyetlerdir. Bunun yerine hem karbonhidrat, hem de protein içeren az yağlı bir diyet tercih edilmelidir.

Yedikleriniz konusunda kendinizi aldatmak
Diyetinizi harfiyen uyguladığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Ancak eğer hala kilo vermiyorsanız, o zaman yedikleriniz konusunda kendinizi kandırıyor olabilirsiniz. Örneğin çayın yanında yediğiniz o 2 tane bisküviyi, ya da doğum günü partisinde elinize tutuşturulan pastayı, ağzınıza attığınız bir avuç fıstığı, ya da yerdiğiniz grissinileri saymayı unutuyorsunuzdur belki, ya da kendinizden bile saklıyorsunuzdur. Ama bunlar biriktikçe kilo verememenizin sebebi olup çıkıveririler. Eğer kilo verememekten şikayet ediyorsanız, bir beslenme günlüğü tutun ve yiyip içtiğiniz her şeyi yazın. Haftanın sonunda, eğer dürüstçe her yiyip içtiğinizi yazdıysanız, niye kilo veremediğinizi göreceksiniz.

Egzersizi programınızın dışında bırakmak
Pek çok insan zayıflamak istediğinde, aldığı kalori miktarını azaltıyor ama egzersizi bu programa dahil etmeyi düşünmüyor. Tabii ki egzersiz olmadan kilo verebilirsiniz. Ama egzersiz metabolizmanızı hızlandıracağından, sadece diyetle vereceğinizden fazla kaloriyi yakabilirsiniz. Bir çoğumuz haftada bir kez aerobik bir egzersiz yapmanın yeterli olduğunu düşünüyor. Ancak metabolizmayı hızlı tutmanın en iyi yolu günde 20-30 dakikayı egzersize ayırmak. Yapabilecekleriniz arasında ise, asansör yerine merdiveni kullanmak, toplu taşıma araçlarından erken inmek ve eve/işe yürümek, bisiklete binmek yer alıyor. Tabii seçenekleri çoğaltabilirsiniz. Uzaktan kumandayı kullanmak yerine yerinizden kalkıp kanalı değiştirmek bile haftada fazladan 200 kalori demektir.

Bazı besinleri tamamen liste dışı tutmak
Çoğumuzun kafasında diyet, çok sevdiğimiz çikolata, kızartma vb gibi bazı besinleri kesinlikle yememekle eş değer.Ancak eğer uzun vadeli bir diyet yapmak istiyorsanız, sevdiğiniz besinleri hiç yemeden o diyete devam edebilmeniz mümkün değil. Aslında işin hilesi şu: Sevdiğiniz besinlerden ufak bir porsiyonu arada bir yemek. Eğer diyetinize sadıksanız ve kilo veriyorsanız, haftada bir kendinize sevdiğiniz bir besinden bir porsiyon yeme hakkı tanıyın.

Öğün atlamak
Diyettesiniz. Diyelim ki bugün o kadar meşguldünüz ki, kahvaltı ya da öğle yemeğini yiyecek vaktiniz bile olmadı. Belki o öğünün yememiş olmanın kilo verme çabalarınıza katkıda bulunacağını düşünebilirsiniz. Bu durumda sadece kendinizi aldattığınızı belirtmeme izin verin. Öğün atladığımızda, kan şekeri seviyesi düşer. Bu da, tatlı besinlere olan ihtiyacı artırır. Bunun anlamı da, günün ileriki saatlerinde canınızın tatlı çekmesi demektir. Eğer kaçırdığınız öğünü yeseydiniz, yiyeceğiniz tatlıdan çok daha az bir kalori alacaktınız. Araştırmalar, kahvaltı etmeyenlerin, günün ileriki saatlerinde daha çok kalori aldıklarını kanıtlıyor.

Düşük kalorili besinlerin hep sağlıklı olduğunu düşünmek
En sık yapılan hatalardan biri de, düşük kalorili gıdaların sağlıklı gıdalar olduğunu düşünmek. Çünkü çoğu sağlıklı besin aslında oldukça kalorilidir. Örneğin zeytinyağı, fındık gibi yemişler, ya da peynir, içerdiği yüksek miktardaki kaloriye oranla sağlıklı besinlerdir. Burada önemli olan bunları sınırlı miktarda tüketebilmeyi öğrenmektir. Örneğin sadece tek bir çorbakaşığı zeytinyağında 100 kalori vardır, veya bir avuç fıstıkta 150 kalori vardır ve bunun 13 gramı yağdır. Diğer bir sıkça yapılan hata da, tavuğu derisiyle yemektir. Sevilen bir diyet yeöeği olarak ün yapan tavuğun tüm yağı derisindedir ve tavuğu bu deriyle yemek demek 3 katı fazla kalori almak demektir. Salata sosları ve mayonezli sandviçler de diğer riskli besinlerdendir.

Büyük porsiyonlar
Porsiyon ölçmek insanı diyetten soğutan bir başka konu. Buradaki problem şu: Diyet birkaç hafta sıkı sıkıya uygulandıktan sonra, diyeti yapan kişi porsiyonların miktarını artık bildiğinden emin olarak, buna eskisi kadar özen göstermemeye başlıyor. Tabii bu arada, porsiyon miktarı farkına varılmadan giderek artıyor. Bunun önüne geçmek için, markette alışverişinizi yapaken, ihtiyaç duyduğunuzdan fazlasını satın almayın. Eğer ekmeği kalın dilimlemek gibi bir eğiliminiz varsa, o zaman da tost ekmeği alın. Biz evde öyle yapıyoruz.

İçeceklerin de kalori içerdiğini unutmak
Sağlıklı bir şekilde beslenip, abur cubura itibar etmiyor olabilirsiniz ama özellikle sodalı içecek ve meyva sularından tüketip, kremalı kahve içip, kahve ve çaya şeker kokuyorsanız, kilo vermede gene problem yaşayacaksınız demektir. Örneğin şöyle bol çikolatalı nefis bir cappucino'nun size getirisi 120 kalori ve 8 gram yağ. Ancak çikolatalı yerine tarçınlı içmeniz, yağ oranını hemen hemen sıfora indirirken, kaloriyi de 60'a düşürüyor. Alkollü ve gazlı içecekler de cappucino'dan beter kalorili. Alkol hem yağ kadar kalori içeriyor, hem yağ gibi enerji sağlamaıyor, hem de iştahı açıyor. Bu nedenle alkol alımını haftada 1-2 kezle sınırlayıp, şaraba dönmekte fayda var. Örneğin şarabı da maden suyuyla karıştırıp kalorisini azaltabilirsiniz.

Çok sık tartılmak
Diyetin en zevkli kısmı, tartıldığınızda ibrenin sola doğru kaydığını görmektir. Ancak bunu abaratarak sık tartılmak kilo kaybını zorlaştırır. Çoğu kadının kilosu, vücuttaki su tutulmalarından dolayı iner çıkar. Bu nedenle zaman zaman kilo almadıkları halde, almış gibi hissederek endişelenirler. Bu da işi zorlaştırır. Başarılı bir diyette kilo kaybı yavaş ve daha kalıcıdır. Ayrıca kas kütlenizin artması da yanıltıcı olabilir. Çünkü kas, yağdan ağırdır. Bu nedenle haftada bir kez günün aynı saatlerinde tartılmak faydalı olacaktır.


Prof. Dr. Sinsi 10-19-2012 05:17 PM

Bayanlara Özel..
 



Henuz 18 ini yeni bitirmiştin, enerji ve umutla dolu
hayata başlamaya hazırdın... Ne oldu? Istemediğin bir
okula girdin. Insanları mutlu etmek, saygı kazanmak,
sevilmek için... Sevmediğin bir bölümde senelerini
harcadın... Ayaklarını sürüye sürüye gittin
derslere... Çalışmak istemedin ama yine de zorladın
kendini... Güç bela bitirdin sonunda... Ne ailen, ne
de arkadaşların görmedi yaptığın fedakarlığı...
Alkışlamadılar seni,omuzlarının üzerine çıkarmadılar,
madalya takmadılar... Enerjin çoktan
tükenmeye başladı bile... Kimse bilmez nasıl Gençliğini tükettiğini...

Şimdi iş bulman gerek... Para kazanman, araba alman,
ev alman gerek... Istemediğin bir işe girdin... Böyle
olması gerekiyor diye... Sırf çevrendekiler bekliyor
diye... Insanları mutlu etmek, saygı kazanmak,
sevilmek için... Sabahın köründe gidiyorsun işe...
Sevmediğin insanlar ile gününü harcıyorsun... Heyecan duymadığın işlerle zamanını geçiriyorsun... Yarının gelmesinden nefret ediyorsun... Sevildiğini hissettin mi peki? Ya saygı? Bitti mi insanların istekleri?
Özgür müsün artık? Hayır hala özgür değilsin...

Şimdi evlenmen gerek... Öyle ya yaşın geçiyor, evde mi
kaldın ne? Arıyorsun etrafında uygun
birisini, artık evlenmeliyim diyorsun...Acaba
gerçekten istiyor musun? Sana uygun birisini buldun işte, boyu boyuna, mesleği mesleğine, parası parana göre... Peki ya kalbin? Düğününden bir gece önce sessizce itiraf ettin kendine, ya doğru kişi değilse?? Belli ki hazır değildin bu evliliğe... Evlenmek için evlendin... Insanları mutlu etmek, saygı kazanmak, sevilmek için...Mutlu oldun mu peki? Kalbin heyecanla doldu mu? Akşam eve koşarak döndün mü? Sevildiğini hissettin mi? Seviştin mi tüm varlığınla?

Daha evleneli bir sene dolmadı, insanlar çocuk demeye başladılar... Istedin mi gerçekten bir çocuk sahibi olmayı?
Hazır mısın bir canlıyı yetiştirmeye? Söyle bana ne verebilirsin bu küçük insana? Hayatı kendi gözlerinle hiç yaşadın mı? Ne istediğini biliyor musun? Ya da istemediğini?
Hiç risk aldın mı? Sen hiç kendin için bir şey yaptın mı?
Çocuğun bir gün sorarsa Özgürlük Nedir? Ne cevap vereceksin?? Sen hiç özgürlüğü yaşadın mı ki ??

Evliliğinde problemler yaşıyorsun... Sevmediğin bir
insanla cehennemi paylaşıyorsun... Boşanmak fikri
kafana gelip gelip gidiyor...cesaret edemiyorsun...
Insanlar ne der diyorsun... Gene kendi duygularının
üzerine bir duvar örüp başka insanlar için evliliğinde
kalıyorsun... Fedakarlığını gören biri var mı?
Yaşadığın ızdırabı senin gibi yaşayan?

Korkuların seni hapsetmiş, her geçen gün etrafına bir duvar daha örüyorsun...
Sevilmeme korkusu, yalnız kalma korkusu, başarısız olma korkusu, saygınlığını yitirme korkusu ve daha neler neler...
Hayatında hiç korkmadığın bir gün oldu mu? Cesaretle atıldın mı hiç, ya bilmediğin bir dünyaya girdin mi? Sevilmemeyi göze aldın mı hiç? Gülünç duruma düştün mü? Ağladın mı doyasıya, insanlara aldırmadan? Acı çektin mi hiç, hani öleceğini düşünecek kadar... Ve yeniden iyileşmeyi başarabildin mi hiç??

Yaş erdi kemale diyorsun, bu saatten sonra benden ne köy olur ne kılavuz. Umutların tükenmiş, hayallerin yıkılmış... Koca bir ömür başka insanların kontrolü altında geçip gitmiş.... Alışmışsın artık
bu düzene, artık istesemde çıkamam diyorsun... Ve gene kendin için bir şeyler yapmaktan vazgeçiyorsun...

Haydi şu anda şu dakika bir kez bak hayatına...
Şimdi soruyorum sana...

Ne zaman kendin için bir şeyler yapacaksın?

ÇOK GEÇ KALMA...ÇÜNKÜ BU GÜN, GERİ KALAN HAYATININ İLK GÜNÜ...

bazi kisimlari biraz bana ters gibi olsada paylasmak istedim sizlerle...


Prof. Dr. Sinsi 10-19-2012 05:17 PM

Bayanlara Özel..
 

TEMEL BİLGİLER
akne

TANIMLAMA :
Akne ( Sivilce) derideki yağ bezlerinin,erkeklik hormonu (Androjen) tarafından uyarılması ile oluşan,içi cerahat dolu veya siyah noktalar ihtiva eden,nadiren nedbe dokusu ile iz bırakarak iyileşen bir deri hastalığıdır.

Görülme sıkılığı:
Adolesanların yaklaşık 100 %'ü az ya da çok derecede etkilenir ancak, sadece% 15'i doktora başvurur.
Cinsiyet:
Erkek= Kadın (erkeklerde daha ağır seyretme eğilimi vardır.)

BELİRTİ VE BULGULAR
• Kapalı komedonlar (beyaz noktalar)
• Açık komedonlar (siyah noktalar)
• Kızarıklık ve ödemin eşlik ettiği ya da etmediği püstüller (kistler)
• Nedbe dokuları
• Lezyonlar, alın, yanak ve burun üzerinde ortaya çıkar ancak sırt ve göğüs ortasına kadar yayılabilir.

NEDENLERİ
Erkeklik hormonu yağ bezlerinin ucunun siyah noktalarla tıkanmasına yol açan keratin döngüsünü uyarırlar. Yağ bezlerinin ürettiği peynirsi madde (sebum) tıkaçın ardında birikmeye başlar.Bakteri varlığında, biriken muhteva iltihaplanarak sivilce oluşur.

RİSK FAKTÖRLERİ
• Ergenlik çağına giriş.
• Erkek
• Bazı ilaçlar( Doğum kontrol hapları,iodidler, bromidler, lityum, fenitoinler, kortizon)
• Temizleyici kremler, nemlendiriciler, yağlı fondötenleri içeren birtakım yağlı kozmetikler.
• Deri yüzeyinin herhangi bir şekilde kapatılması.
• Sıcak , nemli iklimler

TEDAVİ

GENEL ÖNLEMLER
• Siyah noktalarla tıkanmış alanların boşaltılması
• Temizleme- yumuşak bir sabunla günde birkaç defa hafifçe yıkamak yüzeyel yağlanmayı kontrol edecektir. Daha sık yıkanması deriyi tahriş eder.
• Yağsız güneş koruyucuları- bazı tedavi olmayan vakalarda ultraviole ışınları ile bir miktar iyileşme sağlanmakla birlikte, tedavide kuilanıjan ilaçlar Ultraviole ile ters etkileşim gösterir. Uzun dönem Ultraviole ye maruz kalmak kalıcı deri hasarına neden olur.

DİYET
• İyi beslenmeye yönelik öneriler
• Akneyi (Sivilceleri) iyileşlirebilen özel bir diyet tarii edilmemiştir. Çikolata ve yağlı yiyecekler akneyi(Sivilceleri) artırmazlar.

HASTANIN EĞİTİLMESİ
• Hastanın aknenin kesin bir tedavisinin olmadığını, tedavilerin sadece hastalığı ve lezyonları kontrol altına almak için yapıldığını bilmesi önemlidir.
• Tüm tedavi şekillerinde etkinin ortaya çıkması en az 4 hafta sürer.
• Topikal ajanlar yüzün kızarmasına ve kurumasına sebep olurlar, bu yüzden bir çok kişinin bu ilaçların kullanımına devam etme konusunda teşvik edilmesi gerekir.

TERCİH EDİLEN İLAÇLAR
• Özellikle haifi derecedeki sivilcelerde deriye uygulanan krem ve losyonlar en iyisidir.
• Benzoyl peroxide % 5 kuru cilde gece yatarken sürülür.
• Retinoik asid % 0,025 oranlarındaki konsantrasyonlardan başlayarak gece yatarken kuru cilde sürülür. Jel formu da (Retinojel % 0,025, % 0.05)0 vardır ve oldukça kurutucudur. Başlangıç aşamasında lezyonların artmasına neden olur.
• Kislik lezyonlara eritromisin yada Klindamisin % 2 solüsyon uygulanması
• Tetrasıklin 250 mg günde dört defa 7-10 gün kullanılması ve dozun en düşük etkin doza kadar azaltılması.

BEKLENEN GELİŞME VE PROGNOZ
Zaman içinde yavaş yavaş iyileşme meydana gelmesi

GEBELİK:
• Akne lezyonlarında remisyon ya da artışa sebep olabilir.

DİĞER NOTLAR
• Akne (Sivilce), genellikle hasta için, doktora ifade ettiğinden daha ciddi bir sorundur
• Akne (Sivilce) zamanla geriler.


Prof. Dr. Sinsi 10-19-2012 05:18 PM

Bayanlara Özel..
 

Manikür ve Pedikür

Bakımlı olmanın ön şartlarından biri de manikür ve pedikürdür.Günlük hayatımızda bütün vücudumuza oldugu gibi el ve ayak bakımınada önem verme-liyiz.Eller iletişim esnasinda en önemli unsurlardan biridir.Şeytan tırnaklarına dikkat edilmeli,kişinin yaşına, sezona ve moda renklere göre oje uygulanmalıdır.

Sürekli kırılan ve ayrılan tırnaklar ,besleyici ilaçlar ile güçlendirilmelidir.Pedikür özellikle yazın büyük önem taşır. Kışın sürekli kapalı ayakkabılar içinde hava almayan ayaklarımızın sağlıklı ve hoş görünmesi için pediküre ihtiyaç vardır. Batan ayak tırnakları kapalı ayakkabılar içinde kaldıkça büyük problemlere yol açar.Uzman kişiler tarafindan tedavi edilmelidir.

AYAK SAĞLIĞI

Tabii ki tıp her zaman en etkili tedavi yöntemlerine sahiptir.Ama bazı küçük problemlerde doktora gitmeden önce evde yapılabilecek tedavi yolları vardır.

NASIR:Ayaklarınızı,içerisinde şampuan bulunan 2lt'lik ılık suda 10 dakika bekletin.Ayak derisini yumuşatmak için,sudan çıkardığınız ayaklarınıza bitkisel yağlar ya da kremlerle masaj yapın.Daha sonra pomza taşı ile ayaklarınızı ovun.Nasırınızı görebileceğiniz şekilde ayaklarınızı bir yastığın üzerine koyun.Nasırın üzerine vazelin sürün.Nasırı pamuklu kadife bir kumaş parçası ile sarın.Her banyodan sonra kumaşı değiştirerek,1 hafta boyunca bu şekilde kapatın.Nasır yenilenirse aynı işleme devam edin,eğer acı devam ediyorsa mutlaka bir doktora görünün.

BAKIMLI ELLER VE AYAKLAR

Her türlü dış etkene maruz kalan ellerimizin itinalı bir bakıma htiyacı vardır.Zarif,düzgün,bakımlı el ve tırnaklar için yapılması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz.İlk iş ellerinizi yıkadıktan sonra yumuşatıcı krem kullanmak ve haftada bir gün manikür ideal.

MANİKÜR

Kuaförünüzde yaptırabileceğiniz gibi,evde kendinizde yapabilirsiniz.

1.Öncelikle tırnaklarınızdaki ojeyi temizleyin,tırnak diplerine yumuşatıcı krem sürün.

2.Sıcak suya birkaç damla şampuan ve yarım limon suyu ekledikten sonra ellerinizi iki dakika bu suda bekletin.

3.Daha sonra tırnak dipindeki etleri itin,yüzeyde kalan ölü dokuyu alın.

4.Tırnaklarınızı törpüleyin,ellerinize krem ile birlikte masaj yapın.

5.Önce tırnak koruyucusu daha sonra oje sürerek manikürünüzü tamamlayın.

EL BAKIMININ PÜF NOKTALARI

-Bakım kremleri tırnak etlerini yumuşatır.

-Tırnaklarınızın nefes alması gerekiyor,bu yüzden sürekli ojeli olmamasına dikkat edin.

-Ellerinizin yumaşacık olmasını istiyorsanız;iki çay kaşığı bal ve yarımlimon suyunu karıştırarak ellerinize sürün.

-Elleriniz çok fazla terliyorsa soğuk suyun altına tutun,soğuk su kan dolaşımını kısa sürede düzenler ve terlemeyi önler.

AYAKLAR:Vücudun bütün yükünü çeken ayaklar ihmal edilmemeli.İlk adım ayakların yorgunluğunu gidermek.Daha sonra pedikür ile son noktayı koyabilirsiniz.

PEDİKÜR

1.Tırnak diplerini yumuşatmak için krem veya jel uygulayın.Daha sonra ayaklarınızı sıcak su dolu bir kapta dinlendirin,yumuşamalarını bekleyin.Suyun içine bitkisel maddeler atabilirsiniz.

2.Daha sonra tırnak diplerini iterek ölü dokuyu alın.

3.Tırnaklarınızı törpüleyin,üst kısmınıda törpülemeyi ihmal etmeyin.

4.Krem sürdükten sonra bir kat tırnak güçlendirici sürün.

5.Ponza taşı ile ayaklarınızdaki ölü hücreyi temizleyin,terlemeye karşı kokulu ayak pudralarını kullanın.

ETKİLİ AYAK BAKIMININ PÜF NOKTALARI

-Ayaklarınıza özellikle topuk kısmına losyon ve nemlendirici ürünlerle masaj yapın.

-Krem sürerken tırnak etlerine sürmeyi ihmal etmeyin.

-Topuklarınız sert ise yatmadan vazelin sürün ve pamuklu çorap giyin.

-Ayaklarınızı dinlendirmek için sıcak su içine lavanta çiçeği yağı ekleyin,yorgunluğu alır.

-Ayaklardaki ölü deriler için peeling yapan bakım ürünleri kullanabilirsiniz.

PROBLEMLİ TIRNAKLARA ÇÖZÜMLER...

Kırılan ya da ayrılan tırnaklarınızı kuvvetlendirmek için ne yapmalısınız? Çoğumuz buna kalsiyum eksikliğinin, ya da düzensiz beslenmenin neden olduğunu sanırız. University of Alabama at Birmingham’dan Dermatolog Prof. Boni Elewski’ye göre beslenmenin tırnakların kırılması üzerinde çok az etkisi var. Bunun esas nedeni kuru tırnaklar. Kırılan tırnaklar için en iyi çözüm yağlar ve losyonlarla onlara iyi bir bakım sağlamak. Tırnaklara derin bir terapi vermek için 10 dakika süreyle ılık zeytin yağında bekletebilirsiniz. Yüzeysel uygulanan tırnak güçlendiriciler de hiç bir işe yaramıyor ve nemlendiricilerin nüfuz edilmesini engelliyor. Soya proteininin de tırnaklar üzerinde çok faydalı etkileri mevcut, özellikle soya sütü ve tofu ya da günlük olarak B Vitamin ailesinden gelen ‘biotin’ alabilirsiniz. Ya 80 mg’lık haplar halinde ya da yumurta sarısı veya maya yiyerek bu ihtiyacı karşılayabilirsiniz.

EL ESTETİĞİ

Hava kirliliği, güneş ışınları, kötü hava koşulları gibi olumsuz etkenlerden ellerinizin de etkilendiğini biliyor muydunuz? Bakımına dikkat edilmeyen ve hoyratça kullanılan eller, yüzünüzden daha çabuk yaşlanıyor. Yaşlanmasının en önemli belirtisi ise derisinin diriliğini kaybetmesi ve üzerinde açık kahverengi lekeler oluşması. Ancak kozmetik cerrahide bunun da çaresi var. Lazer operasyonuyla, ellerin üzerinde oluşan lekelerin tümü yok edilebiliyor. Bu aşamaya gelmeden önlem alınması da olası. El derisinin kırışmasına ve leke oluşmasına karşı üretilmiş birçok özel ürünü piyasada rahatlıkla bulabilirsiniz. Temizlik için nemlendirici ya da krem içeren el sabunlarını tercih edin. Ellerinizi yıkadıktan sonra kuruluk hissediyorsanız, nemlendirici bir kremi masaj yaparak uygulayın. Doğal ürünlerin yanı sıra markaların da el nemlendirici ürünleri bulunuyor. Güneş ve kötü hava koşullarına karşı koruyucu krem sürün. El derinizde sertleşme varsa, AHA’lı ürünlerle bu sorunu ortadan kaldırabilirsiniz. Leke oluşumunu engellemek için retinol, A, C ve E vitaminleri içeren bakım kremlerini kullanın.


Prof. Dr. Sinsi 10-19-2012 05:18 PM

Bayanlara Özel..
 

Kusurları Rujla Örtelebilirsiniz..
iyi uygulanmış bir ruj mucızeler yaratır.
kuralları bılıyorsunuz;dudaklarınızı
ruj rengıne uygun dudak kalemıyle cevreleyin.
rujunuzu fırcayla sürün.ilk katı sürdükten sonra kagıt mendılle fazlalıkları alıp ikinci katı sürün.
ışıltı biz görunum içinde dudağınızın tam ortasına renksız parlatıcı dokundurun.
simdi gelenelım kusurları örtmeye..
UnuTmAyIn !
acık renk ve pastel rujlar dudağı kalın gösterir.
koyu ve mat rujlar ise ince gösterir..

ince dudaklar: dudak cizgisi ve dudak üzerine fondöten uygulayın.beyaz biz kalemle dudak kontürünün dışını cevreleyın.acık ve sedefli bir rujla cevçevenin üzerinden geçerek dudaklarınızı renklendirin..

kalın dudaklar: dudak çizgisi ve dudak üzerine fondöten uygulayın.doğal dudak çizgisinin iç tarafını belirgin hale getirerek dudakları inceltin.dudagın dış tarafına açık,iç tarafına koyu ruj uygulayın.

--->: Bayanlara Özel.. frmacil sayfa 2iki --->: Bayanlara Özel..




Prof. Dr. Sinsi 10-19-2012 05:18 PM

Bayanlara Özel..
 

Kadın ve Menopoz


Menopoz kadın hormonu olan östrojen ve progesteronun seviyesi düştüğü ve vücudunuz yumurta üretmeyi durdurduğu zaman meydana gelir. Mensturasyon temelli kesilir ve hamile kalmak için zamanınız kalmamış olabilir. Ne umduğunuzu bilmiyorsanız sizi fiziksel ve duygusal anlamda müthiş bir zorluğun beklediğini unutmayın.
Bu nedenle bu dönemde görülebilecek yakınmalara yönelik koruyucu tedavi yöntemleri daha da önem kazanmaktadır. Gelişmiş ülkelerde kadın yaşamının 1/3’ünü menopoz dönemi oluşturmaktadır. Türkiye’de menopoz yaşı konusunda kesin veriler bulunmamakla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir çalışmada ortalama menopoz yaşı 51,3 yıl olarak bulunmuştur. İyi beslenemeyen, zayıf, vejetaryen, rahimi alınan, anne karnında geri kalan ve yüksek yerlerde yaşayan kadınlarda menopoz yaşı biraz daha erken olabilmektedir. Ayrıca sigara içen kadınlar menopoza daha erken girmektedir.

Ne zaman meydana gelir?

Menapozun ortaya çıkacağı zaman önceden tahmin edilememektedir. Genellikle, 45 ila 55 yaşları arasında rastlanacağı düşünülmekte ancak bazı kadınlarda 35 gibi daha erken bir yaşta ya da 60 gibi daha ileriki bir yaşta başlayabildiği gözlenmiştir
Genellikle, menopozun başlayacağına dair bazı belirtiler ortaya çıkar. Ay dönümleri gitgide gecikir, azalabilir ve bir önceki kadar uzun sürmez. Alternatif olarak, bazı bayanlar kısa aralıklarla ağır kanamalar geçirir. Bazen, mensturasyon hiçbir uyarıda bulunmadan kesilir.

Menopoz bir hastalık değil, yalnızca yaşamın bir dönemidir.

Fiziksel Belirtileri

Östrojen ve progesteronun salınma miktarındaki azalma adet kanaması kesilmeden birkaç yıl önce başlar ve rahatsızlık verici bazı fiziksel belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur:

• Ateş basmaları. Birçok kadında bu durum farklı şiddetlerde yaşanır. Fakat hepsi için ortak olan nokta, bir dakika boyunca yüksek sıcaklığa maruz kalma -bu da sizin evdeki tüm pencereleri açmayı istemeniz için yeterlidir- ve titreme hissidir. Ortalama olarak, hararetlenme günde dört ya da beş kez ve genellikle beş dakika arayla meydana gelir. Bazı kadınlar aynı zamanda ciltte karıncalanma hissi ortaya çıkar.

• Gece terlemeleri. Bunlar gece meydana gelen ateş yükselmeleridir. Eğer şiddetliyse, yatağınızı sırılsıklam edebilir, sizin ve partnerinizin uyku rahatını bozabilir.

• Düzensiz, yetersiz ve ağır adet kanamamaları. Bu, yaklaşan menopoz için ortak bir belirtidir, fakat daha da kötüsü menopoz dışındaki bazı durumların (örneğin, polip ya da tümörler) neden olduğu düzensiz ve ağır kanamalardır. Bu nedenle kontrol edilmek iyi bir fikirdir.

• Kuru ya da kaşıntılı cilt. Yaşımız gereği, cildimiz yaşlanmaya başlar ve oksijensiz kalan cilt için nemi hapsetmek zorlaşır.

• Ağrı ve sancılar. Düşük seviyedeki östrojen baş ağrıları ve sancıların artmasına neden olabilir. Bunlar eklem ve kas ağrılarından sırt ya da baş ağrılarına kadar çeşitlenebilir.

• Kansızlık. Buna düşük seviyedeki östrojen neden olur, fakat uyku rahatınızı bozacağı gibi gece terlemeleri ile de şiddetlenebilir. Sıkıntı ya da depresyonda birer faktör sayılabilir.

• Yorgunluk ve uyuşukluklar. Gece terlemelerinden dolayı uykuda meydana gelen eksiklik gün boyunca kendinizi yorgun hissetmenize neden olur.

• Mesane problemleri. Bunlarda sistit ya da diğer mesane enfeksiyonlarına ve idrar tutamama stresine dair aşırı hassasiyet söz konusudur. İdrar tutamama stresine Pelvik boşluğundaki kas ve doku elastikliği kaybı neden olur. Pelvik taban kas egzersizleri bu durumun düzelmesine yardımcı olabilir. Bazı kadınların aynı zamanda mesane kapasitesi azalır.

• Vajina esnekliğinin kaybı. Vajinal çeperin incelmesi, kuruması ve elastikliğini kaybetmesi sebebiyle ilişki rahatsız edici ya da acı verici hale gelebilir. Su sistemli yağ sağlayıcı bir madde yardımcı olabilir, acı şiddetli ve sürekli ise tıbbi yardım alınması tavsiye edilir.

• Kalp-Damar hastalık riskinde artma

• Osteoporoz (kemik erimesi) artış
Baş dönmesi, ayak bileğinde şişlik ve çarpıntı gibi diğer belirtiler de söz konusudur fakat sık rastlanmaz.

Menopozda görülen belirti ve değişikliklere yönelik olarak en çok tercih edilen yöntemi hormon replasman tedavisidir. Genel olarak östrojen ve progesteron hormonları birlikte verilmektedir. Progesteron verilmesinin ana amacı östrojene bağlı olarak artan rahim kanseri riskinin önlenmesidir

Özellikle ilk yıllarda kadınlarda adetten kesilme, ateş basma, terleme, çocuk doğurma yeteneğini kaybetme gibi bozukluklar eksik kadınlık, izolasyon, depresyon, içe kapanma, uykusuzluk, aşırı sinirlilik, saldırganlığa neden olabilir. Bu durumda bir psikiyatrisin öneri ve tedavisine gerek vardır. Alışmaya çalışmak sorunu derinleştirebilir. Unutulmaması gereken menopozal dönem hastalık değil doğru ve yeterli takipler ile keyif ve sağlıkla geçirilecek bir dönemdir


Prof. Dr. Sinsi 10-19-2012 05:18 PM

Bayanlara Özel..
 

Bayanlara Özel ile ilgili Diğer Konular

Bayanlara özel Gözlükler
Bayanlara özel avatarlar
Bayanlara özel Msn avatarları
Bayanlara Özel Takılar
Bayanlara özel kulaklıklar







Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.