ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Genel Sağlık (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=630)
-   -   Çocuklarda Korkular Ve Yaygın Anksiyete Bozukluğu (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=948657)

Prof. Dr. Sinsi 10-19-2012 04:37 PM

Çocuklarda Korkular Ve Yaygın Anksiyete Bozukluğu
 

Çocuklarda korkular ve yaygın anksiyete bozukluğu

Çocukların çok küçük yaşlarda yaşadıkarı korkular yeterince önemsenmez ve tedavi edilmezse ileride ciddi psikiyatrik sorunlara yol açabiliyor..

Korku kelimesi, çocuklarımızdan sık duyduğumuz ve kimi zaman nasıl bir yaklaşımda bulunacağımızı bilmediğimiz durumlarla bizi karşı karşıya getirir. Genel bir bakışla korku; algılanan bir tehlike, tehdit anında hissedilen ve gerilim, güçlü bir kaçma veya kavga etme dürtüsü, hızlı kalp atışları, kaslarda gerginlik, v.b. belirtilerle yaşanan yoğun bir duygusal uyarılmadır.

Korku, çocuğun gelişim sürecinde var olan bir duygudur. 6 aydan itibaren bir bebek yabancı nesneler, yerler ve kişilere karşı korku geliştirebilmektedir. Birincil bakıcıları (genellikle anne ve baba) olmaksızın bebek farklı ortamlara tepkiler verir. Yeni tanıdığı, tanıştığı kişilere ağlayarak yaklaşır, anneyi arar. Bu doğal gelişim sürecinin bir sonucudur. Bebeğimizin çevreye olan algısı artmış ve tanıdık-tanımadık sınıflandırmalarını değerlendirmeye başlamıştır artık. Yabancılık çekme ve ebeveynden ayrılmaktan kaçınma 2 yaşa kadar devam eder.

2 – 5 yaş arası çocuklar ebeveynden ayrılık ve terk edilme dışında farklı korkular da geliştirmeye başlamıştır. Bu korkular; çeşitli hayvanlar, yüksek ses ve karanlığa yöneliktir.gelişim dönemi korkularında anne babalara düşen görev bu korkuları doğal olarak algılamak ve bu korkulara odaklanmamaktır. Böyle olduğu takdirde çocuk anne babanın tepkilerinden korkuların yersiz olduğu mesajını alır. Tam tersi durumlarda ise, örneğin anne ve babaların bu korkulara odaklanması halinde, “birşey yok, eğer çok korkuyorsan yanımda kal….” Şeklindeki tepkileri çocukların aklında çeşitli sorular bırakabilir. Örneğin çocuk; “baka annem/ babam da bu korkuyu önemsiyor, demek ki gerçekten kötü bir şeyler var” şeklinde düşünebilecektir. Eğer gece yatarken çocuğumuz karanlıktan korkuyorsa hafif bir ışık açık bırakılıp odasında yatması sağlanmalıdır. Eğer korku objesi bir hayvan ise; anne babalar bu korkuyla başa çıkmayı çocuklarına aldıkları oyuncaklarla sağlayabilirler. Aynı zamanda çevrede karşılaşılan hayvanlara karşı anne babaların çekingenliği de çocuklar tarafından dikkatlice gözlenecek ve öğrenilecektir ki bu durum korkuların doğal korkudan patolojik korkulara (fobilere) geçişine neden olabilmektedir.

İlkokul çağlarına gelindiğinde, çocuk gelişimsel olarak farklı korkularla yüzleşebilmektedir. Bu korkular ebeveynlerin ölümü, okulda aşağılanma gibi daha çok soyut kavramlara yöneliktir. Bu dönem korkularıyla başa çıkmada çocuğun geçmiş yaşantısı ve ebeveynlerinin tutumları önem kazanmaktadır. İlkokul çağları çocuğun soyut düşünce yeteneğinin geliştiği, sosyalleşme ve bireyselleşmenin önem kazandığı dönemdir. Bu dönemde çocuk artık kişiliği ve kimliğini çevreye kanıtlama, ebeveynden uzaklaşma eğilimindedir. Ebeveynlerinin daha önceki dönemlerde verdiği sorumluluk alma becerileri, çocuğun bireyselleşmesini destekleyecek, hızlandıracaktır. Elbette ki bu yeni dönemde oluşan sosyal yaşam ilişkin korkular doğaldır.

Çocukluk döneminde ortaya çıkan ve psikiyatrik sorunlar diyebildiğimiz korkular ya da yaygın kaygı halleri vardır ki anne babalar bu korkuları iyi ayırt ederek, müdahale ve desteği geç kalmadan çocuklarına sunmalılardır.

Zaman zaman çocuklarımızın çevresindeki tüm değişikliklere ve olaylara yoğun bir kaygı ve korku ile baktığını fark edebiliriz. Bu kaygılar huzursuzluk, aşırı heyecan duyma, kolay yorulma, düşünceleri yoğunlaştırma zorluk çekme ya da zihnin durmuş gibi olması hali, irritabilite/duygusal hassaslık, kas gerginliği ve uyku problemleri ile kendini gösterebilir. Çocuk kaygısını kontrol etmekte zorlanır. Kaygı durumuna fiziksel yakınmalar da eşlik edebilir. Bu tür durumlar çocuğun yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Çocuklarımız içsel sıkıntı ve streslerini zaman zaman sözel olarak dile getirememekte ve davranışları ile yardım çağrısında bulunmaktadırlar. Bu yardım çağrıları anne babalar tarafından dikkatlice değerlendirilmeli ve duyarlılıklar karşılanmalıdır.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu olarak tanımlanan psikiyatrik tablo çok hafif tedirginlikten dehşet ve panik derecesine kadar değişen yoğunluklarda olabilir. Bu aşamaya gelen anksiyete kişiyi koruma düzeneklerinden biri olma özelliğini yitirir ve kişinin başa çıkması gereken bir sorunu haline gelir.

Belirtileri ruhsal ve bedensel belirtiler olarak iki ana grupta toplanır.

1. Bedensel Belirtiler

Kan basıncının ve kalp atışının artması

Kas gerilmesi

Ürperme

Gözbebeklerinin büyümesi

Derinin solması ya da kızarması

Terleme

Sık tuvalete gitme

Öğürme, geğirme, kusma

Boğazda düğümlenme

Hava açlığı

Sersemlik hissi

Uyuşma ve karıncalanmalar

Uyku bozukluğu

2.Ruhsal Belirtiler

Huzursuzluk

Aşırı heyecan

Endişe

Düşünceleri toplamada güçlük

Zihnin durması hissi

Denetim yitirme

Çıldırma veya ölüm korkusu

Anksiyete bozuklukları kalıtsal, biyokimyasal ve çevresel faktörler, çeşitli hastalıkalr ve ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkabilir, fakat bazende belirli hiçbir neden bulunmaz.

Anksiyetenin toplumda görülme sıklığı % 5-10 oranında belirtilmaktedir. Tedavisinde anksiyolitikler, antidepresanlar kullanır ayrıca medikal tedaviye destek olarak psikoterapi uygulanması yararlı olur.

Anne-babaların çocuklarına verdikleri güven duygusu ve çocuklarının özgüvenini sağlayıcı onurlandırmalar, anksiyete bozukluğu tedavisinde uzmanlara yardımcı olacaktır. Aynı şekilde çocuğun kaygısının okulda ki performansını da etkileyeceği göz önüne alındığında, tedavide aile-okul-uzman işbirliği gereklidir.

alıntı


Prof. Dr. Sinsi 10-19-2012 04:37 PM

Çocuklarda Korkular Ve Yaygın Anksiyete Bozukluğu
 

Bebeklerde ve Çocuklarda Korku - Çocuklarda Korku Nedenleri ve Korku Çeşitleri

Tüm çocuklar bir şeylerden korkar. Korkma sebepleri farklı olsa da gene de çocukların çoğunda korkma görülür. Korku, kişinin kendini tehlikede hissettiğinde veya tehdit edici bir durumla karşılaştığında verdiği tepkidir. Çocuklarda ise korku, görünen ve görünmeyen tehlikeler karşısında gösterdikleri doğal bir tepkidir. Bir nesneye veya kişiye ya da bir olaya bağlı olabilir. Korku aniden ve beklenmeyen bir durumda ortaya çıkar. Bu durumda korkunun kişide oluşması bulunduğu çevrenin koşullarına, o andaki psikolojik durumuna ve geçmişteki yaşantılarına bağlıdır. Çocuk korkuları denildiğinde ilk aklımıza gelenler, okul korkusu, karanlık korkusu, yabancı korkusu, anneden ayrılma korkusu ve yalnız kalma korkusu başta gelir. Tabi korkular bu kadarla sınırlı değildir. Birçok korku çeşitleri vardır.

Çocuklarda Korku Nasıl Gelişir?

Çocukların gelişimi için korkular normaldir ve korku normal gelişimin bir parçasıdır. Bu sayede kişi kendini tehlikelerden sakınmasını kavrar. Bununla birlikte çocuk korkuları sayesinde kendisini sıkıntıya sokacak şeylerle baş etmesini öğrenir. Çocuk bir şeyden bir kere korktuğunda onu ikinci kez yapmaz. Çünkü ne olacağını bilir. Bebeklikten ergenlik dönemine kadar sıkça rastlanan korku, çocukların hepsinde gelişimlerinin bir döneminde herhangi bir şeyden korktuğunu gösterir. Bu nedenle çocukların korkusuz olmaları beklenemez. Bebekler ile çocukların korkuları oldukça farklıdır. Bebekler yüksek ses, parlak ışık ve düşmekten çok korkarlar. Korkularını ise ağlayarak gösterirler. Çocuklardaysa bu durum aniden yapılan bir hareket, yabancı biri, bir nesne, korkutan bir ses ya da bir hayvan olabilir. Çocukların yaşlarına göre korkuları da başka şekiller alır. Özellikle 2 ile 5 yaşları arasında korkuların en yüksek seviyeye ulaştığı yaşlardır. Çocuk artık karanlıktan, hırsızdan, gök gürültüsünden, hayali olan şeylerden (hayalet, canavar, peri vb.), ani seslerden ve en önemlisi yalnız kalmaktan korkar. Bu korkular altı ile on iki yaşları arasında azalacaktır. Bazı çocuklarda yabancılık korkusu altı yaşından sonra da devam edebiliyor. Normal olarak altı yaşından sonra bu korkunun bitmesi gerekir. Aksi durumda bir sorun var demektir. Çocuğun yaşlara göre korkularını şu şekilde sıralayabiliriz.

Çocuklarda Korku Çeşitleri: Çocuklar neden korkar?

· Çocuk 1,5 yaşına kadar korktuğu tek şey sestir. İkinci sırada ise bebeğin yabancılara karşı gösterdiği korku yer alır. 8. aylarda yabancılara karşı duyulan korku bir yaşın sonuna doğru artar. Gürültü bebeğin irkilmesine neden olur.

· 1,5- 3 yaş arası çocuklar nesnelere ve eşyalara yönelik korkular geliştirir. Bunun yanında hayvanlar, gök gürültüsü, yalnız yatma, ani sesler ve elektrik süpürgesi gibi ses çıkaran eşyalardan korkarlar.

· 2–6 yaş arası çocuklar karanlık başta gelmek üzere, hırsız, dilenci ve yabancılardan korkarlar. Hayalet ve öcü gibi hayali şeylerden korku duyarlar. Hayvanlardan köpek ve yılan çocuğu korkutur. Bu dönemde yalnız kalma, anne ve babadan ayrılma korkusu duyar. 4 yaşında sonra korkular yavaş yavaş azalmaya başlar. 5 yaş fazla korkulu bir yaş değildir. Bu dönemde sadece yaralanmaktan korkarlar.

· 6 yaşında çocuk farklı korkular ve duygular içindedir. Yalnız yatmak istemezler. Odada veya yatağın altında biri varmış gibi korkuya kapılırlar. Bunda izlediği filmlerin etkisi büyüktür. Çünkü korku içeren sahneler izlediğinde filmlerin etkisinde kalarak korku geliştirebilirler. Bu nedenle tek başlarına kendi odalarında yatmak istemezler.

· 7–12 yaş arası çocuklar deprem, sel ve rüzgâr gibi doğal afetlerden korkarlar. Bu olaylarda yaralanmak veya ölüm düşüncesi çocuğa korku verir. Yaşamış olduğu deprem, sel, yangın gibi felaketler çocuğun zihninde her zaman kalacak bir korkuya neden olur. Bu dönemde sınav stresi ve kötü not almaktan büyük korku duyarlar.

Alıntıdır..



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.