![]() |
Teyp-Teyp'in Gelişimi, Tarihi, Magnetik Kayıt, Magnetik Bant
2 Eklenti(ler)
Teyp-Teyp'in gelişimi, tarihi, magnetik kayıt, magnetik bant
Magnetik kayıt ilk kez 1898'de, Danimarkalı bilim adamı Valdemar Poulsen tarafından açıklandı. Ama bu ilkeden yararlanılarak bir teypin geliştirilmesi, ancak 50 yıl sonra gerçekleştirildi. Poulsen, kayıt öğesi olarak çelik tel kullanmıştı; daha sonra da çelik şeritler yapıldı; ama bu malzemeleri kullanmak ve depolamak çok zordu. İkinci Dünya savaşından önce Almanya'da yapılan araştırmalar sonucu, magnetik kayıt öğesi olarak çok daha elverişli bir malzeme geliştirildi. Bu malzeme, bir kağıt bandın ince demir oksit tabakasıyla kaplanmasıyla oluşturuluyordu. Birkaç yıl sonra, kağıt bant yerine plastik bant kullanıldı ve ilk magnetik bant ortaya çıkarıldı. Teyp aygıtının temel türlerinde 6,25 mm genişliğinde bantlar kullanılır. Bu bantlar, sarılı oldukları makaradan çıkarılıp magnetik kafadan geçirilerek, boş olan ikinci makaraya tutturulur. Bandın bir makaradan ötekine sarılma hızı, sancı makarayla ayarlanmaz; bu iş için,bandı değişmez hızla kafanın önünden geçiren ve elektrik motoruyla çalıştırılan bir rulo kullanılır. Bütün teyp aygıtları ELEKTROMAGNETIZMA İlkesine göre çalışır. Söz konusu ilke. elektrik alanları ile magnetik alanların karşılıklı etkileşimine dayanır. Kayıt işlemi sırasında, radyodan, pikaptan ya da bir mikrofondan alınan sinyal, çok zayıf bir elektrik akımı halindedir. Akımın şiddeti asıl sesin şiddetine, frekansı da asıl sesin tonuna bağlı olarak değişir. Elektrik sinyali, bir yükselticide yükseltildikten sonra, «kayıt başlığı Dinleme işlemi sırasında bant, dinleme kafasından geçirilir. Dinleme kafası, kayıt kafasının bir benzeridir (birçok teypte aynı başlık, hem kayıt, hem de dinleme için kullanılır). Bant üstünde sürekli değişmekte olan magnetik alan. dinleme kafası bobininde, indüklenmiş bir akım ortaya çıkarır. Bu akım yükselticide yükseltilip HOPARLÖR'lere gönderildiğinde, ses işitilir. Kullanılmamış bantta, magnetik tanecikler rasgele doğrultularda dizilidir. Ama kullanılmış bantların da. kayıt kafasından geçişleri sırasında mıknatıslıklarının tam olarak giderilmiş olması gerekir. Bu yüzden, her teypte bir de silme kafası bulunur. Mıknatıslık giderme işlemini yerine getiren bu kafa, eskiden küçük bir kalıcı mıknatıstan oluşur, ama bu yöntem, bantta hışırtı (parazit) kalmasına neden olurdu. Modern silme kafalarında sesüstü frekanslı akımlar kullanılır. Bu akım. bandı önce bir doğrultuda, sonra da öteki doğrultuda mıknatıslayarak, mıknatıslık giderme işlevini etkili biçimde yerine getirir. Birçok teypte, silme kafası akımını sağlamak için. OSİLATÖR'ler kullanılır. Bu osilatörlerle yüksek frekanslı bias da elde edilir. Kayıt kafasına giden program sinyaline az miktarda sesüstü sinyal karıştırılır: böylece, kayıt akısındaki histerezis eğrisinin (Bk. MAGNETİZMA) doğrusallıktan sapması ve bozulması (distorsiyon) azaltılır. Silme frekansının, aygıtın üreteceği en yüksek işitme frekansından üç kez daha büyük olması istenir. Bu yüzden, genellikle 50-80 kHz arası değerler kullanılır. Yavaş dönen bantlarda kaydedilen dalga biçimi daha sıkışık bir görünümdedir. Ayrıca, düşük hızlı teyplerde yüksek frekanslı ses elde etmede, aygıtın bir sınır değeri bulunur.Öte yandan, yüksek hızlı bantlarda, kayıt için daha çok bant kullanılır. Bu yüzden, bant hızları, sözkonusu özellikler göz önünde bulundurularak seçilir. Yüksek hızlardan nitelikli ses elde etmede, düşük hızlardan da ekonomik nedenlerle yararlanılır. Kayıt stüdyolarında 38-76 cm/saniyelik hızlar yeğlenir. Evlerde kullanılan kayıtiarday-sa 9.5 cm/saniyelik hız kullanılabilir: ama en uygunu, 4.75 cm/saniyelik standart kaset hızlarıdır. Ekonomik kullanım sağlamak için. bant yüzünün yalnızca bir bölümüne kayıt yapma yöntemleri de geliştirilmiştir. Bunlarda kayıt kafası, bandın yalnızca üst yarısını dolduracak biçimde düzenlenmiştir. Teyp ters takılarak, boş kalan ikinci yarı üstüne de kayıt yapılabilir. Stereofonik kayıtlarda, sağ ve sol sinyalleri aynı anda besleyecek iki kayıt kanalına gerek vardır. Ekonomik nedenlerle, bu tip kayıt aygıtlarına seyrek izli kafalar takılır. Teyp bir yönde kullanıldığında. 1 ve 3 kanalları sağ ve sol sinyalleri, ters yönde kullanıldığında da 2 ve 4 kanalları aynı sinyalleri sağlar. |
Cevap : Teyp-Teyp'in Gelişimi, Tarihi, Magnetik Kayıt, Magnetik Bant
Özel etkiler:
Yalın teyplerde,.kaydedilmiş bir ses üstüne başka bir ses kaydetmek için. silme Kafasını devreden çıkarmak gerekir. Bu amaçla. ba2i aygıtlar Özel düğmelerle donatılır. Ne var ki. söz konusu yön- tem pek başarılı sonuçlar vermez: ikinci kayıt sırasında, ilk kaydın bir bölümü silinerek, sesi zayıflatabilir. Ayrıca bu düzenlemede, ilk kayıttaki sesi dinleyip, ikinci kaydı ona göre yapma olanağı yoktur. Bandın dörtte birini kullanan aygıtların pek çoğunda ve yarısını kullanan stereoların bir bölümünde, daha iyi sonuçlar alınır. Sözgelimi, bir sinyal önce birinci kanala kaydedilir: bant yeniden sarılır. Birinci kanaldaki ilk kayıt dinlenirken, ikinci kanala, hem birincideki sinyal, hem de dışardan ahnan ikinci sinyal kaydedilir. İkinci kanalda bulunan karıştırılmış kayıt, yeniden birinci kanala gönderilir ve istenirse, aynı sırayla bunlara üçüncü bir kayıt daha eklenebilir. Önceki kayıt üstüne ikinci kayıt alınırken, ilk sinyalin kulaklıktan dinlenmesi önemlidir ve bu yalnızca, kanallardan birini kayıta, ötekini de dinlemeye bağ-layabilen aygıtlarda olanaklıdır. Buna «eşzamanlı dinleme Ayrı dinleme kafası bulunan aygıtların çoğanda. yankı (eko) etkisine rasîanır. Bu yüzden kayıt sırasında, dinleme sinyalinin bir bölümü kayıt kafasına gönderilir. Kafa boşluğundan ötürü, dönüş sinyalinde bir miktar gecikme olur. Bu sinyal, kayıttan sonra yeniden dinleme kafasına gelir ve böylece art arda yankılar elde edilir Yankılar, geri besleme sinyal oranına bağlı olarak, dereceli bir sönüm gösterir. Düşük bant hızlarında, yankı frekansı da düşük olur ve kulağa hoş gelmez. Profesyonel kayıtlarda, bir tek kafadaki sinyal gecikmesi ilk yineleme olarak kullanılabilir. Böylece, konser salonlarında elde edilen yankıların benzeri sağlanır. |
Cevap : Teyp-Teyp'in Gelişimi, Tarihi, Magnetik Kayıt, Magnetik Bant
Ekleme:
Bant kaydı yapanların sık sık yararlandıkları özelliklerden biri de. bandın kolayca kesilip istenmeyen yerlerinin çıkarılması ya da yeni bölümlerin eklenmesidir. Ekleme yapılacak bölümler, genellikle jilet ya da makasla kesilir. Ama bunlar çelikten yapılmış olduklarından bant kaplamasını bozdukları için, pirinçten yapılmış özel makasların kullanılması daha doğru olur. Eklenecek uçlar 45 'lik açıyla kesilirse, dinleme sırasında yumuşak bir geçiş elde edilir. Deneyimli kişiler, bir müzik parçasındaki bir tek notayı bile, bu yöntemle değiştirebilirler. Kasetli teypler: Bandın boşalan ucunu öteki makaraya elle bağlama gereksinimini ortadan kaldırma amacıyla çeşitli çalışmalar yapılmış ve kapalı bantlar geliştirilmiştir. Günümüzde bunların ikisi (KASET VE KARTUŞ), geniş ölçüde kullanılmaktadır. Philips şirketi 1963 yılında ilk kez. pille çalışan minyatür teypleri ve bu teyplerde kullanılan kaseti piyasaya sürdü. Bunlardaki bant genişliği 3,81 mm'y-i ve bütünüyle kapalı bir kutu içine yerleştirilmişti. Kaset yatağa sürülünce aygıt, kayıt ya da dinleme için hazır duruma geçiyordu. Bant boyunun uzun olmaması için, kayıt hızı 4.75 mm/san gibi küçük bir değerde tutulmuştu. İlk kaset bantlarının yarısı kullanılıyor ve yalnızca mono kayıtlar yapılabiliyordu. Ama daha sonraları, bandın dörtte birini kullanan kanallara ve stereo kayıtlara geçildi. Hem bant hızının düşük olması, hem de kanal genişliğinin çok küçük tutulması, kasetlerde ses niteliğinin istenilen düzeye erişmesini engeller. Bu sakıncayı ortadan kaldırmak için yapılan çalışmalar arasında, yeni kaplama türlerinin geliştirilmesi sayılabilir. Sözgelimi, krom dioksitli kaplamalar, yüksek frekanslarda yüksek nitelikli ses sağlamaktadır. Ayrıca, mag-netik kaplamadaki taneciklerin doğurduğu gürültüyü azaltacak teknikler de bulunmuştur. Gürültü azaltma yöntemleri arasında en önde geleni. Dolby sistemidir. Bunda, kayıt sırasında, müzikteki düşük düzeyli bileşenleri seçip, 10 desibel şiddetine kadar yükselten karmaşık devreler kullanılır. Dinleme sırasında devre. bu yüksek şiddetli kayıtları tanır ve onları yeniden eski düzeylerine indirir. Böylece, asıl ses değişmeden, bandın ürettiği gürültüler önemli ölçüde elenir. Dolby sistemi yalnızca yüksek frekanslı seslere uygulanır. 8 kanallı kartuşlar: Başka bir teyp tipi de 8 kanallı kartuştur. 1965'te ilk kez A.B.D'nde Lear jet şirketi tarafından piyasaya çıkarılan bu teyp, özellikle arabalarda kullanma amacıyla düzenlenmiştir. Teypte, standart 6,25 mm'lik bant kullanılır, hızı da 9.5 mm/ san'dir. İki makara yerine bant tek makaraya sarıldığından, kesintisiz çalma olanağı elde edilir. Önemli bir özelliği de, 8 kanalın da kullanılabilmesidir. Dışardan kumanda edilmezse aygıt, otomatik olarak art arda dört program çalabilir. Sistem 4 kanallı kuadro-foniye de ayarlanabilir. Bu durumda, program sayısı 4'ten 2'ye indirilir ve araca 4 hoparlör yerleştirilir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.