![]() |
Psikolojide Ve Kırsal Alan Mekansal Bölgeleri Ne Demek?
Psikolojide ve Kırsal Alan Mekansal Bölgeleri Ne Demek? ve Kırsal Alan Mekansal Bölgeleri Yukarıda da belirtildiği gibi bir bireyin ihtiyaç duyduğu ki*şisel alan yetiştirildiği bölgenin nüfus yoğunluğuyla ilgilidir. Nü*fus yoğunluğu düşük kırsal alanlarda büyüyen insanların nüfus yo*ğunluğu yüksek olan şehirlerde yetişenlere kıyasla daha fazla kişi*sel alana ihtiyaçları vardır. Bir kişinin el sıkışırken elini ne kadar uzattığı şehirden mi köy*den mi geldiği konusun*da iyi bir ipucu olabilir. Şehirlilerin 46 santimet*relik kişisel bir kabar*cıkları vardır bu aynı za*manda el sıkışmak için uzandıklarında bedenle*riyle bilekleri arasındaki mesafedir. Bu da ellerinin karşıdakinin eliyle tarafsız bölgede 1 karşılaşmasını sağlar Nü*fus yoğunluğunun çok daha düşük olduğu kasabalarda ye*tişmiş kişilerin bölgesel 'kabarcığı' 100 santimetre veya daha fazla olabilir ve bu da kırsal alandan gelen birisi el sıkışmak için elini uzattığında bedeniyle bileği arasında ölçülebilen mesafedir.Kırsal alanda yaşayan kişiler el sıkışırken ayakları yere sağ*lam basar ve sizinle el sıkışmak için eğilebildikleri kadar ileri doğ*ru eğilirler. Öte yandan bir şehirli el sıkışmak için öne doğru adım atar. Uzak veya tenha yerlerde yetişen insanların genel olarak kişisel alan gereksinimleri daha fazla olup 6 metreye kadar çıkabilir. Bu kişiler el sıkışmaktansa uzakta durup el sallamayı tercih ederler. Şehirden gelen pazarlamacılar özellikle tarım malzemeleri satmak için tenha kırsal bölgelerdeki çiftçileri ziyaret ederken bu tür bilgilerden faydalanırlar. Çiftçinin 100 ila 200 santimetre veya üzerinde bir 'kabarcığı' olabileceği göz önüne alındığında el sıkış*mak onun bölgesine bir müdahale olarak görülerek çiftçide olum*suz tepkiye yol açabilir ve onun savunmaya geçmesine neden ola*bilir. Kırsal alanda çalışan başarılı pazarlamacılar en iyi görüşme koşullarının kırsal alandaki kasaba sakinleriyle uzaktan el sıkışarak ve ıssız bir bölgedeki çiftçiye de uzaktan el sallayarak sağlandığın*da neredeyse oybirliğiyle fikir birliğine varırlar(Cooper 1989: s.18-20 |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.