![]() |
Hayatı Kolaylaştırmanın İşe Yarayacak 33 Yolu Nedir
Hayatı Kolaylaştırmanın İşe Yarayacak 33 Yolu Nedir Bu uyarılara-düsturlara uymaya çalışın, hayatınız kolaylaşsın, insanlarla daha rahat ve daha kolay anlaşın. - Karşınızdakini dinlemesini bilin. Dinlemenin apayrı bir sanat, çok önemli bir haslet, bir o kadar da güzel bir huy olduğunu hatırınızdan çıkartmayın. - Sizi dinleyenlerin anlayacağı kelimeler-kavramlar seçin. Unutmayın ki, anlaşılmadıktan sonra ne kadar iyi konuşursanız konuşun, bir şeye yaramayacaktır. - İnsanların gönlünü almaktan korkmayın. Bilin ki mutlaka kazançlı çıkacaksınız. - Sinirlerinize hakim olun. Sabır, tahammül, tolerans kavramlarını-hasletlerini aklınızdan ve uygulamalarınız arasından çıkartmayın. - Şaka yapacağınız zaman iyi düşünün. Yoksa şakadan elde etmek istediğiniz güzel neticenin tam aksi bir durumla karşılaşabilirsiniz. - Sürekli dert yanan biri olmayın. Hayata iyi yönleriyle de bakmaktan geri durmayın. Dengeyi koruyun. - Allah’a şükürden, insanlara teşekkürden uzak kalmayın. - Karşınızdakilerin tepkilerine dikkat edin. Ona göre gardınızı alın; konuşmalarınıza, açıklamalarınıza öyle devam edin. - Kaybetme ihtimalini de göz önünde bulundurun. Çünkü hayat tek düze başarılarla dolu değildir. - Gereksiz eleştirilerden kaçının. Ölçülü olun. Eleştiriler karalama noktasına gelmesin. - Görüşlerinizi başkalarına zorla kabul ettirmeye çalışmayın. Sadece düşüncelerinizi ortaya koyun. Dileyen alır, dileyen almaz. - Gürültü yapmayın, ancak sesinizi duyurun. Muhatabınızın duymasını, anlamasını zorlayacak tarzda kısık sesle konuşmayın. - Biri sizinle konuşurken işinizle meşgul olmayın. Onu dinlediğinizi halinizle-tavrınızla-duruşunuzla gösterin. - Birisi konuşurken, başkalarıyla fısıldaşmayın. Kitabımız Kur’an-ı Kerim de bize, bu gibi fısıldaşmaların çoğunda hayır olmadığı ikazını yapar. - Sözü başkalarının ağzından kapmayın. Sıranın size gelmesini bekleyin. - Duman makinesi olmayın. Konuştuklarınızla, duruşunuzla, tavrınızla ortalığın puslu bir havaya bürünmesine sebep olmayın. Net ve anlaşılır olun. - Yerinde duramayan biri olmaktan kaçının. Kararlı ve istikrarlı bir pozisyonda görünmeye gayret edin. - Aynı kelimeleri dilinize dolamaktan vazgeçin. Konuşmanız esnasında meramınızı farklı kelime ve kavramlarla anlatmaya çalışın. - Çift anlamlı sözcüklerden kaçının. Şayet kullanırsanız hangi anlamı kastettiğinizi açıklayın. - Ne zaman susmak gerektiğini bilin. Susulması icap eden yer ve zamanda asla konuşmayın. - Sözünüzü güçlü bir tonla bitirin. Fetvasında tereddüt eden müftü gibi olmayın. - Başkalarını kötülemeyin. Yanlışlarını ortaya koymazdan evvel iyi yönlerini de görmezden gelmeyin. - Öğütlediğiniz şeyleri kendiniz de uygulayın. Ki, söyledikleriniz başkalarına da etkili olsun. - Yüksekten atmayın. Daima alçak gönüllü olun. - Herkesin işine burnunuzu sokmayın. Ancak danışıldığı zaman fikrinizi söyleyin. - Size akıl danışılmadıkça öğüt vermeyin. İnsanlar genelde öğüt almaktan hoşlanmazlar. - Olduğunuz gibi görünün. Göründüğünüz gibi olun. - Gereksiz yere zıtlıkların oluşmasına yol açmayın. Ama apaçık doğruları da zemine ve şartlara uygun bir üslupla söylemekten geri durmayın. - Adil davranın. Hakkaniyetten ayrılmayın. Bunun için de sık sık empati yapmaktan geri kalmayın. - Telefonda önce kendinizi tanıtın. Sonra karşınızdakini tanıma faslına geçin. - Ahizenin içine doğru konuşun. Ki, konuştuklarınız doğru anlaşılabilsin. - Karşınızdakinin sözünü kesmeyin. Kesmek durumunda kalırsanız, “özür” dileyin. Şayet sizden özür dilenirse de, özrü kabul edin. - Arada bir şeyler söyleyerek dinlediğinizi belli edin. ”Tamam”, “Evet”, “Yaa”, “Hee” gibi sözlerle… |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.