ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Kişisel Gelişim (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=611)
-   -   Postmodern Dönemdeki Endüstri İlişkilerinde Bilginin Önemi (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=938544)

Prof. Dr. Sinsi 10-15-2012 06:58 PM

Postmodern Dönemdeki Endüstri İlişkilerinde Bilginin Önemi
 

Postmodern Dönemdeki Endüstri İlişkilerinde Bilginin Önemi

Klasik iktisat teorisinde emek, tabiat, sermaye ve teşebbüs unsurları temel üretim faktörleri olarak kabul edilmektedir. Bunlardan ilk ikisi olan emek ve tabiat, asli faktörler olarak bir iktisadî faaliyetin gerçekleşebilmesi için asgari şartları temsil etmektedirler. İnsan, ellerinden başka hiçbir araç kullanmadan sadece emeğiyle üretimde bulunabilmektedir; mesela avcılık yada toplayıcılık yaparak hayatını idame ettirebilmektedir. İnsanlığın daha ileri dönemlerinde bilgi birikiminin artmasıyla birlikte diğer iki faktör, sermaye ve teşebbüs de devreye girmiştir. Özellikle sermaye faktörünün tarih boyunca giderek daha fazla sosyal bir önem kazandığı görülmektedir. Sermaye sahiplerinin sosyal statülerinin güçlendiği ve toplumu daha yoğun kontrol ettikleri tarihi bir gerçektir. Günümüzde ise hem sermayenin tabiatında hem de sermaye sınıfının yapısında büyük değişiklikler olmuştur.

Sermaye, geniş anlamıyla bir üretim faaliyetinin gerçekleşmesi için gerekli olan aynî yada nakdî araçlar olarak tanımlanabilir. Üretilen mal ya da hizmetlerin belli bir sosyo-ekonomik sistem içinde ihtiyaç fazlasının birikimiyle ortaya sermaye çıkmaktadır. Böylece zaman içinde sermayede kümülatif bir artış söz konusu olmaktadır. Tanımımızdaki araç sözcüğünü anahtar kelime olarak alıp üretimde kullanılan sermayeyi, endüstri öncesi dönemde araç ve gereçler, endüstriyel dönemde kapital ve yatırım malları, post endüstriyel dönemde ise bilgi olarak teşhis edebiliriz.

Bir önceki dönemin sermayesi, bir sonraki dönemde artık kolayca tedarik edilebilir olmakta ve eski değerini ve önemini yitirmektedir. Tarım toplumundaki üretimde kullanılan kazma, kürek, saban gibi basit araç ve gereçleri, sanayi toplumunun karmaşık makinelere dayalı büyük ölçekli üretiminde önemini ve değerini kaybetmiştir. Günümüzde ise bu büyüklük artan bilgi birikimine ve küreselleşmeye izafî olarak küçülmekte ve önemini kaybetmektedir. Yeni teknolojiler sayesinde daha az kaynakla daha çok üretim sağlanmaktadır. Ancak, bu sürece paralel olarak dikkati çekmek istediğimiz husus, üretimde bilginin giderek aslî faktör haline gelmesi, adeta tek başına belirleyici olmasıdır.

Üretim faktörleri bir iktisadî olayın meydana gelmesi için vazgeçilmez unsurlardır. Meselâ, emek ve hammadde (tabiat) olmazsa bir mamulü üretmek mümkün değildir. Aynı şekilde bu üretimin nasıl yapılacağına dair asgari bir bilgi düzeyi de gereklidir. Tüm üretim faktörleri için bu durum geçerlidir. Emeğin, tabiatın, sermayenin ve teşebbüsün nasıl kullanılacağına dair belli bilgiler de her tür ve dönemdeki üretim için şarttır. Bu yaklaşımda emek, bilginin bir fonksiyonu olarak düşünülmektedir. Ancak, bu faktörler içinde bilginin önemi giderek artmıştır ve hakim duruma geçmiştir. Artık bilgiyi de ayrı bir faktör olarak ele almak gerekmektedir.

Her dönem, kendisine ait hakim bir vasıfla anılmaktadır. Tarım toplumu, üretimi daha ziyade kol gücüne dayandığı için emek-yoğun, endüstri toplumu, para, makine ve teçhizat gibi araçlarla üretimde bulunulduğu için sermaye-yoğun, post endüstriyel toplum ise entelektüel güce dayandığı için bilgi-yoğun olarak adlandırılmaktadır. Bu dönemde bilgi ve onun bir tezahürü olarak teknoloji, üretime hakim ve başlı başına bir faktör olarak karşımıza çıkmakta ve dolayısıyla iş ilişkilerini de belirlemektedir.

Öte yandan üretim sürecindeki bu gelişmeye paralel olarak sosyal yapı da değişmektedir. Tarım toplumunda halkın büyük çoğunluğu ziraî üretimle ve hayvancılıkla meşgul olan köylülerden ve göçebelerden oluşmaktadır. Sosyal, iktisadî, hukuki ve siyasi yapılar da bu üretim tarzına uygun olarak şekillenmiştir. Ziraî üretim esnasında az sayıdaki insan arasında kurulmuş olan iş ilişkisi, sanayi toplumundaki büyük ölçekli plantasyonlardakinden farklıdır. Endüstriyel dönemin kitlesel üretimi, kitlesel ilişkileri doğurmakta ve işçi hareketleri, şehirleşme, savaşlar gibi çeşitli türlerdeki büyük sosyal hareketliliklere neden olmaktadır. Bu dönemde işçi ve sermaye sınıfı önem kazanmıştır. Günümüzde ise, insanlığın ürettiği bir değer olarak bilgi birikimi, zaman içinde çok daha kolay bir şekilde ayni yada nakdi sermayeye dönüşmekte ve önemini giderek artırmaktadır. Bu dönemde bilim adamlarından, profesyonellerden ve üniversiteler, araştırma enstitüleri gibi çeşitli bilgi kurumlarından oluşan ‘bilgi sınıfı’ önem kazanmaktadır. Modern dönemde insanın bilgisi, becerisi ve aklıyla ilgili nitelikleri, rekabet ortamındaki mal veya hizmetin daha çok önüne geçmektedir (Morgan, 1991, s. 27-33[CB3] ). Bu birikimi, başka deyişle bilgiyi üreten sınıf, topluma hakim olan sınıf olmaktadır.

Sosyal yapıyı etkileyen bir çok hakim faktör sayılabilir. Genel olarak insan ilişkileri, ideolojiler, dinler, keşif ve icatlar, coğrafi sebepler bunlardan bazılarıdır. Bu faktörler daha somut konumlara da indirilebilir. Mesela Berger’e göre Batı kapitalizminin sosyo-ekonomik transformasyonunu sağlayan temel dinamik din tarafından sürekli desteklenen ve takviye edilen ve kültür yaratıcı bir kurum olan çekirdek ailedir (Berger, 1992, s. 27-30[CB4] ). Bütün bu unsurlar temel özellikleri itibariyle sınıflandırıldığında, günümüzü ve yakın gelecekteki toplumu tanımlayan başlıca faktörün bilgi olduğunu teşhis edebiliriz. Bu nedenle tarım toplumunda köylünün, sanayi toplumunda ise işçinin hakim sınıfı teşkil ettiği gibi, bilgi toplumunun hakim sınıfı aydınlar ve toplumun temel dinamiği de bilgi olmaktadır. Tarım toplumunun temel üretimi ziraî mallar, sanayi toplumunun sınaî mallar ve hizmetler, endüstri ötesi toplumunun ise bilgidir.




Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.