![]() |
Demokrat Parti
1 Eklenti(ler)
DEMOKRAT PARTİ
1945'de Büyük millet Meclisinde belirmeğe başlayan muhalefet, zamanla Mecliste kuvvetli bir grup kurmayı başardı. Özellikle Toprak Kanununun görüşülmesi sırasında, iktidarı şiddetle eleştiren muhalifler Halk Partisinden çekilmeğe karar verdiler ve istifa ettiler. Demokrat Partinin Kuruluşu: Halk Partisinden istifa eden Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan, Fuat Köprülü aralarında anlaşarak 7 Ocak 1946'da Demokrat Parti adıyla yeni bir parti kurdular. Demokrat Parti, az zamanda faaliyet alanını genişleterek, kuvvetli bir muhalefet partisi haline geldi. 15 Ekim 1951'de toplanan Üçüncü Büyük Kongrede tüzük ve programını yeniden saptadı. Demokrat Partinin Programı: Demokrat Parti, programının birinci maddesinde kuruluş amacını şöyle belirtmekte idi: 'Siyasi hayatımızın, birbirine karşılıklı saygı gösteren partilerle idaresi lüzumuna inanan Demokrat Parti, Türkiye Cumhuriyetinde demokrasinin geniş ve ileri bir anlayışla gerçekleşmesine ve umumi siyasetin demokratik bir görüş ve zihniyetle yürütülmesine hizmet maksadıyla kurulmuştur'. |
Cevap : Demokrat Parti
Demokrat parti, türk siyasal partisi. CHP'den ayrılan Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan tarafından 7 ocak 1946'da kuruldu. Bu grup mayıs 1945'te Çiftçiyi topraklandırma ka-nunu'nun görüşülmesi sırasında TBMM'de yaptığı çıkışlarla sesini duyurdu. 1947 bütçesine de aleyhte oy veren "dörtler", haziran 1945'te, TBMM'nin hükümeti denetleyebilmesi, Anayasa ile bağdaşmayan kanunların değiştirilmesi ve seçimlerin serbestçe yapılması gibi istekleri içeren bir önerge verdiler. "Dörtlü takrir" diye bilinen bu önerge CHP meclis grubunda reddedilince gazetelerde muhalefete başlayan Menderes ve Köprülü ile onları savunan Koraltan CHP'den çıkarıldı. Bayar da milletvekilliğinden ve partiden istifa etti. iktidarın da onayını alan "dörtler" DP'yi kurdular Bayar başkan seçildi.
Parti programında iktisadi düzen olarak liberalizm kabul ediliyor; devletçiliğin özel girişimi desteklemek amacıyla uygulanacağı belirtiliyordu. Siyasetin temeli olacak demokrasi tek dereceli serbest seçimle gerçekleştirilecekti. Kamu iktisadi kuruluşlarının özel girişime devredileceği; memurlara sendika kurma, işçiye grev hakkı verileceği vaatleri sıralanıyor; yönetimin halkın hizmetinde olacağı vurgulanıyordu. Parti kısa sürede örgütlendi, ikinci Dünya savaşı sırasında yaşanan sıkıntılar, yokluk, özgürlüklerin sıkıyönetimle sınırlandırılmış olması, Milli koruma kanunu uygulamaları halkı CHP yönetiminden uzaklaştırmış; yeni kurulan parti bir kurtarıcı gibi görünmüştü. Savaş sırasında zenginleşen ve güçlenen burjuva kesimi de elindeki sermaye birikimini daha iyi değerlendirebileceği liberal bir düzen arıyordu. DR kitlelere demokrasi vaat ediyor, milli iradenin egemen olacağını, bunun da serbest seçimlerle gerçekleşeceğini savunuyordu. CHP'nin seçimleri bir yıl önceye alması tepkiyle karşılandı. Nisan 1946'da yapılan belediye seçimleri boykot edildi; temmuzda yapılacak seçime katılma kararı alındı. Seçim kampanyası sırasında Türkiye'de ilk kez binlerce kişinin katıldığı mitingler düzenlendi. Mareşal Fevzi Çakmak parti listesinden bağımsız aday gösterildi. Parti, ancak örgütlenebildiği yerlerde seçime katıldı; 465 milletvekilliği için 273 aday gösterebildi. Bunların da 62'si seçildi. Seçimler sırasında iktidarın yer yer hile ve baskı yoluna gitmesi tepki doğurdu. Seçimlerden sonra da protesto mitingleri düzenlendi. Basın, çoğunlukla DP'yi destekliyordu. Muhalefete karşı baskıdan yana olan Recep Pe-ker'in başbakanlığı döneminde iktidarla ilişkiler bozuldu. Bu hava içinde toplanan birinci kongrede (ocak 1947) partinin mücadele yöntemi saptandı. Ana davalar komisyonu raporu, "Hürriyet misakı" adıyla kongre kararına dönüştürüldü. Dört temel sorL'.ı üzerinde duruldu: yasalardan anayasaya aykırı hükümlerin çıkarılması, demokratik ve güvenceli bir seçim yasası, parti başkanlığıyla devlet başkanlığının ayrılması ve yönetimin yansızlaştırması. Bu koşulların gerçekleştirilmemesi durumunda, genel merkez, TBMM'yi terk ederek "milletin sinesine dönmek" kararı verebilecekti. Hükümetle muhalefeti uzlaştırmak için cumhurbaşkanı inönü arabuluculuk yaptı, inönü, yayımladığı cumhurbaşkanlığı bildirisiyle (12 temmuz beyannamesi), yasalara bağlı kaldığı sûrece, muhalif partilerin iktidar partisiyle eşit koşullar içinde çalışmasını ilke olarak kabul ediyordu. Bildiriyle DP'nin TBMM'den çekilmesi önleniyor, istediği güvence veriliyordu. Sert siyaseti yenilgiye uğrayan Pe-ker, başbakanlıktan çekilince siyasal ortam yumuşadı. Bu kez DP içinde sert muhalefetten yana olanlar yumuşamaya karşı çıktılar. DP yöneticilerini muvazaa (danışıklı davranma) ile suçladılar. Partiden çıkarılan bu grup temmuz 1948 de Millet partisi'ni kurdu. DP'nin ikinci kongresi toplandığında meclis grubunun yarısı partiden ayrılmıştı. Bu kongrede de güvenilir bir seçim yasasının çıkarılması öncelikle istendi. Alınan karara göre oylar iktidar tarafından değiştirilirse, seçim hilelerine başvurulursa vatandaşlar meşru müdafaa durumunda olacaklar, CHP yönetimi "milletin husumetiyle" karşılaşacaktı. CHP iktidarının "Milli husumet andı" adını taktığı bu karara rağmen hükümetle ilişkiler yumuşadı. Seçimlerde nispi temsil ilkesi kabul ettirilemedi ama gizli oy -açık tasnif kuralı yasalaştı. 14 mayıs 1950'de yapılan seçimlerle DP iktidara geçti. Oyların % 53,3'ünü alan DR 487 milletvekilliğinden 408'ini kazandı. Parti başkanlığından ayrılan Bayar cumhurbaşkanı, Koraltan TBMM başkanı seçildi. Hükümet kurma görevi de Menderes'e verildi. DP'nin hükümet programında, CHP yönetiminden geçmişin hesabının sorulmayacağı (devri sabık yaratılmayacağı) belirtiliyor; hangilerinin olduğu sayılmadan, millete mal olmuş devrimlerin korunacağı açıklanıyordu. Programda, enflas-yoncu mali siyaset izlenmeyeceği, kamu iktisadi kuruluşlarının özel girişime devredileceği gibi hiçbir zaman gerçekleştirilemeyen vaatler de yer aldı. Grev hakkı hükümet programına alınmadı. 9 haziran 1950'de toplanan genel idare kurulu parti başkanlığına Menderes'i seçti. Menderes, önce ordunun yüksek komuta kademesinde değişiklikler yaparak (6 haziran) iktidarını güvence altına aldı. 16 haziranda arapça ezan yasağı kaldırıldı. Partiyi destekleyen tutucu kitleyi hoşnut etmek için radyoda dini konuşmalar yayımlanmasına izin verildi, köy okullarına din dersi konuldu. Anayasa dili değiştirildi, adı da Teş-kilati esasiye kanunu haline getirildi. Dil devrimine karşı tutum takınıldı. Gazeteci A.E. Yalman'a, bir irtica örgütünce suikast düzenlenince irtica tehlikesine karşı bu kez "Vicdan hürriyetlerini koruma kanunu" çıkarıldı (21 temmuz 1953), Milliyetçiler derneği kapatıldı, nurcular kovuşturuldu. Ancak siyasal çıkarlar için, özellikle seçim kampanyaları sırasında, tutucu kesimlere ödünler verildi. Dış siyasette hükümetin ilk uygulamalarından biri, Kore'ye asker gönderilmesi oldu (25 haziran 1950). Türkiye'nin NATO'ya alınması DP dış siyasetinin bir zaferi olarak değerlendirildi. Balkan ve Bağdat paktları oluşturuldu. Bağımsızlık savaşı yapan Afrika ülkelerine (Tunus, Fas, sonra Cezayir) karşı sömürgeci devletler desteklendi. Süveyş kanalını millileştiren Mısır'a karşı ingiltere yanında yer alındı. Bandung' daki Asya-Afrika devletleri konferansı'nda (1955) dışişleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Türkiye'nin üyesi olduğu paktların savunmasını yaptı. Yabancı sermayenin özendirilmesi için "Yabancı sermayeyi teşvik kanunu", "Petrol kanunu" çıkarıldı. 1954 seçim kampanyası Celal Bayar'ın büyük bir olay haline getirilen ABD gezisinden dönmesiyle başlatıldı. Daha önce ana muhalefet partisi CHP'nin mallarına el konmuş (temmuz 1953), Millet partisi kapatılmıştı (27 ocak 1954). Basın kanu-nu'nda yapılan değişikliklerle devletin siyasal ve parasal saygınlığını sarsacak nitelikte haber yazmanın cezası artırılırken, basına savlan ispat hakkı verilmedi. 2 mayıs 1954'te yapılan seçimlerde oyların % 56,6'sını alan DP, 541 milletvekilliğinden 503'ünü kazandı (% 35 oy alan CHP 31 milletvekili çıkardı). DP'nin bu başarısında iktisadi alanda, özellikle tarımda yapılan atılımın payı oldu. Marshall yardımı aracılığıyla sağlanan gereçlerle tarımda makineleşmeye gidildi. Tarım kredileri artırıldı. Ürünlerin taban fiyatları yüksek tutuldu. Bunun yanında hava koşullarının elverişli olması, dış piyasada tahıl isteminin artmasıyla fiyat yükselmeleri gibi nedenler üretici gelirini yükseltti. Ticaretle uğraşanlara da kredi verildi. Şeker, çimento ve dokuma sanayilerinde atılım yapıldı. Halkın yaşama koşullarında ferahlama görüldü. Bütün bu elverişli koşullara rağmen seçimlerden sonra da muhalefete karşı sert tutum sürdürüldü. Millet partisi'ne oy veren Kırşehir ili ilçe durumuna getirildi. Siyasal partilerin seçimlerde radyodan yararlanma hakları kaldırıldı. DP yönetimi muhaliflerin yanında saydığı üniversite öğretim üyelerine, memurlara karşı cephe aldı; onların güvencelerini kaldırdı. 1955'te Kıbrıs bunalımı sırasında istanbul'da düzenlenen gösterinin geç saatlerde toplu saldırı ve çapulculuğa dönüşmesi karşısında iktidar sıkıyönetim ilan etti. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.