![]() |
Okuryazar Sayısını Artırma Girişimleri
1 Eklenti(ler)
Okuryazar Sayısını Artırma Girişimleri
19. yüzyılda Hıristiyan misyonerler dünyadaki okuryazar sayısını artırmak için çaba gösterdi. İncil pek çok dile çevrilerek basıldı; yazısı olmayan topluluklara okutmanın yolları arandı. Misyonerler ayrıca dünyanın birçok yerinde okullar açtı. Asıl amaçları ise inançlarını yaymaktı. 20. yüzyılda devletler ve uluslararası örgütler cehaleti yok etmenin ve daha çok sayıda insanı okuryazar yapmanın yollarını arıyorlar. Yoksul ülkelerin birçoğunda başarıyla sonuçlanan okuma yazma kampanyaları yürütülüyor. Çağımızın belki de en kapsamlı okuma yazma seferberliği SSCB'de gerçekleştirildi. Bu ülkede konuşulan başlıca 80 dil ve yaklaşık 140 kadar çeşitli azınlık grubunun dili üzerinde çalışan uzmanlar, okuma yazma için özel bir 5 yıllık kampanya ile cehaleti kökünden kazımayı amaçladılar. 1926'da SSCB'nin Avrupa topraklarında yaşayan nüfusunun yüzde 42'si hâlâ okuma yazma bilmiyordu. 1935'e gelindiğinde ise tüm ülkede okuma yazma oranı yüzde 92'ye yükselmişti. Yakın zamanda Küba'da, Meksika'da, Arjantin'de ve Çin' de gerçekleştirilen kampanyalar da başarılı olmuştur. Çin alfabesi 5.000 karakterden, daha doğrusu resimsözcükten oluştuğu için onların işi daha zordu. I. Dünya Savaşı sırasında pek çok Çinli işçi çalıştırılmak üzere Fransa'ya götürüldü. Okuma yazma bilmedikleri için aileleriyle yazışamayan bu insanların mutsuzluğunu gören James Yen adında bir Çinli, yurttaşı olan göçmenlere, sadeleştirerek 1.000 karaktere indirdiği bir alfabe ile okuma yazma öğretmeye başladı. Savaştan sonra bu yöntemle binlerce köylüye okuma yazma öğretildi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra pek çok ülkede, özellikle de bağımsızlığını kazanan eski sömürgelerde okuma yazma kampanyaları yürütüldü. Gelişmenin ve ekonomik kalkınmanın gerçekleşmesi için bilinçsizliğin yıkılması gerekliydi. Ama, gelişmekte olan ülkelerdeki hızlı nüfus artışı yüzünden, okul çağına gelmiş çocuklara okul ve öğretmen sağlamak her zaman kolay olmamaktadır. Bu işin planlı ve programlı bir biçimde yürütülmesi gerekir. 1980'lerin başlarında dünya nüfusunun üçte ikisi okuryazar olarak görülüyordu. Ama işlevsel okuryazarların oranının yüzde 50 dolayında kaldığı söylenebilir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.