![]() |
Seyduna ve şahrud (kavuşamayan Iki Aşık ırmağın öyküsü)
1 Eklenti(ler)
seyduna ve şahrud (kavuşamayan iki aşık ırmağın öyküsü)
seyduna gökyüzüdür şahrutta İran'da Elbruz dağlarının en yüksek tepesine kurulan Alamut'un altından akan ırmaktır.asıl anlatılmak istenen aralarındaki aşktır yani imkansız aşktır burada o anlatırlır . ********************************* (Yitik öyküdür) Tarihten iki ayrı coğrafyaya damlayan İki ayrı yürekte durmadan kanayan Seyduna’yla Şahrud Yüreklerin akarken bıraktığı izi Birbirlerinin gözlerinde aradılar. Yoktu. http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1251666266 İki iklim farkıydılar Ne zaman göz göze değseler Yangın çıkmayacak denli uzaktılar. Yalnızca aynaların dökülen sırrına yansırdı Üçüncü bir kente düşmüş suretleri Şahrud gökyüzü geliniydi. Yüzüne bulut inse dolardı masal gözleri. Bir solukluk rüzgarda bile Usul usul kanardı gelincik bedeni. Seyduna yeryüzü cehennemi. Ölüm, çağrılı uçurumlarda sınardı sevdasını Yalnız ufuk çizgisinde buluşurlardı, Onu da güneş günde iki kez ateşe verirdi. İki iklim ayrıldılar. “Ya Şahrud!” dedi Seyduna “Gözlerime mermi diye sevdanı sürdüm. Ardına bakma, gözyaşımla vurulursun. Su gibi git.” Şahrud’un yüzüne keder mayın gibi durdu. Ve zaman gözlerinin su yeşilinde kuruldu. Hüzün bir Buda heykeli gibi çırılçıplak, Yüzlerine oturdu. Rivayet odur ki, Şahrud vardığı denizlerde hala Seyduna türküleriyle uyanmakta, Seyduna, Şahrud’un gözlerinden kalan Masalla yaşlanmakta.) (biliyorum! sen yine parmak uçlarında üşüyosun,aramızda kıvrılıp yatan uzaklıga inat,ayaklarınla kasıklarımın kasıgasını,ellerinle yüregimde yaktıgın ateşi düşlüyorsun.sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta ve çırıl çıplak bir ırmaga dönüşüyor yatagımızda apansız,parmakların tıkır tıkır işliyor iştahla,biliyorsun yaşamaktır aşk, geceyle gündüzün sessiz geçişimidir bir uyku bogazında,DELİCE BİR YANGIN PARMAKLARININ BUZULUNDA........) alıntıdır |
Cevap : Seyduna ve şahrud (kavuşamayan Iki Aşık ırmağın öyküsü)
Seyduna şahrud iki sevdalı ırmaktır elbruz eteklerinde
Asırlar boyu birbirine inatla akarlar Kavuşamamanın hasreti vardır yüreklerinde Sevdalarını sularında yıkarlar Bilinmez pek sevdaları Tertemizdir el değmemiş kirletilmemiştir Sessizce akıp kavuşmayı beklemeleri Belki de bunun içindir Seyduna şahrud iki sevdalı ırmaktır elbruz eteklerinde Hayat verir baştan yaratır akıp geçtiği yerleri Bir hüzün vardır elbette öykülerinde Diyardan diyara anlatılır türlü efsaneleri Şahrud türküler söyler seydunasına Seyduna hırçınlaşır daha bir gür akmaya başlar Artık tuz basılmıştır dermansız yarasına Yer gök inler dile gelir dağlar taşlar Seyduna şahrud iki sevdalı ırmaktır elbruz eteklerinde Şahin gelip dalına konar şahrudun,seydunanın suyundan içer Umutlar tazelenir alamut kalesinde Taş üstünde güller açar Seyduna şahrud artık bir olmuştur Ayrı ayrı anılmaz adları Gayrı ayrılıgın vakti dolmuştur Onun içindir bu sessiz feryadları Seyduna şahrud iki sevdalı ırmaktır elbruz eteklerinde Yüreğine kor düşen alır düşlerini ona gelir Binlerce söz vardır sevdaya dair derinliklerinde Bazen sevdalılardan geriye bir tek bunlar kalır Göz göze gelir hüzünlenir seyduna şahrud Sevdalılar sularına karışmıştır Kavuşmak onlar için sadece bir umud Seyduna şahrud buna çoktan alışmıştır. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.