![]() |
Bir Martı Hüznüydü Sevdam
I- ...Size gecenin rengi kadar yakın, Büyüklüğü kadar uzaktım oysa... Kucakladığında gece beni, Cam kırığı olur, fakir bir çocuğun gözlerinden dökülürdüm. Öksüzlüğüm saçılırdı toprağın kıvrımlarına. Yükü altında ezililişlere direnen karınca gibi Dizlerim titrerken, Ölü denizi andıran damarlarımda Hayaller hızla solmaya başlardı. Siz bu soysuz, siz bu uğursuz, siz bu kendinden kaçan hallerimi görmeyin diye, karanlığı çullanırdım. Ardından gölgeniz kaybolurdu Usul usul... Adımlarla. Tırnaklarımı etime geçirip, öyle çok kahkaha atardım ki ******ler suratını saklar, semaların kulak zarı yırtılırdı Ve... Ömrümün yitirdiği zamanlar utanırdı Çektiğim ızdırabın yakasında. II- ...Size göğün martıları kadar yakın, yaraları kadar uzaktım oysa... Tarlanızda hüzünler büyürdü, boy boy korkuluklarınız yansımasından ürkerken, karga sürüsünün hışmına uğrardı Onca hasat zamanını bekleyen gözyaşı. Umut can çekişirdi sığ kuyularınız da, Baldırınızda titreyen gelecek, intihar nöbetlerinde yorgunken nadasa bırakılmış sevinçleriniz yüreğinde mezarlar açıyordu hayata. Bir Afrika evinde anasonlu sancılarını büyüten kadın kadar kutsaldınız benim için. Hikâyelerimin başkahramanı, solgun sayfalara düşen kışlara cemre, aynada sakladığım ilahi giz. Sizi kaybettiğim vakit, yetimliğimin cinayetini işledim Boş istasyonların sağır kuytularında. Zanlıydım artık; kadınlığınızı görüp inkâr ettiğim göğün, yalnızlığın, ağzımla dudaklarına duvar ördüğüm görkemleri sönük meleklerin ayak ucunda. Sahi; hiç b i l m e d i n i z bir martı hüznüydü sevdam, maviliğinde mabediniz. Boşluğa düşen yara da B e n. III- ...Size yaşamak kadar yakındı nefesim Ve ölüm kadar gerçekti sevgim oysa... Lütfen söyleyin! Ardınızdan yanağımdan yüzülen su Yüzümde ihtiyar bir tebessüm bırakırken içimdeki paslı prangaların koynuna daha kaç ceset sığdırabilirim? alıntı |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.