Fakir
 

Fakir




Maddi ve manevi ihtiyaç içinde olmak... Arapça bir kelime olan fakr deyiminden türemiştir. Yoksulluk anlamındaki fakir kelimesini dilenci, güçsüz ve zavallı anlamlarından ayırmak gerekir. Kur'anın Fâtır sûresinin 15. âyeti şöyle der: "Ey insanlar, siz Allah'a muhtaçsınız (fukurâ ilâ Allah), Allah ise hiç kimseye muhtaç değildir". Bu âyetteki anlam, sözcüğü Allah'ı gerekseyen (Allah'a muhtaç olan) anlamına da götürmüştür.

Buna bir de kaderine boyun eğen (Ar. Mütevekkil) anlamı eklenince dilenen derviş'ler de bu deyimle anılmışlardır. Kur'an pek çok sûrelerinde yoksulların görüp gözetilmesini buyurmuştur. Örneğin Bakara sûresinin 177. âyeti şöyle der: "İyilik o kimsenin iyiliğidir ki... yoksullara, dilenenlere verir", 184. âyeti şöyle der: "Oruca güçlükle dayanan kimseye bir yoksulu yedirmek yoluyla fidye gerekir", 215. âyeti şöyle der: "Ne harcayalım diye sana soruyorlar. Onlara de ki: "Ne harcarsanız... yoksullara verin", 268. âyeti şöyle der: "Şeytan sizi fakirlikle korkutuyor, Allah ise bereket vaadediyor". 271. âyeti şöyle der: "Sadakalarınızı açıkça verseniz de güzeldir, ama onu gizlice fukaraya verirseniz hakkınızda daha hayırlı olur", 273. âyeti de şöyle der: "Sadakalarınızı yeryüzünde dolaşmaya gücü olmayanlara verin.

Onlar istemekten çekindikleri için hallerini bilmeyen onları varlıklı sanır. Sen onları hallerinden tanırsın". Ali İmran sûresinin 181. âyeti şöyle der: "Allah fakirdir, biz zenginiz diyenleri işittim, onların bu sözünü defterlerine yazacağız", Nisa sûresinin 36. âyeti şöyle der: "Yoksullara iyilik edin, öğünmeyin, Allah kendini öğeni sevmez", aynı sûrenin 135. âyeti de şöyle der: "Ey inananlar, hakkaniyetle davranınız, zengin olsun, fakir olsun", Mâide sûresinin 89. âyeti şöyle der: "Andınızı bozarsanız bunun kefareti çoluğunuza çocuğunuza yedirdiğinizin orta derecesinden on yoksula yemek yedirmek ya da elbise giydirmektir".