ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Marmara Bölgesi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=624)
-   -   İstanbul’Un Kuruluşuna İlişkin Söylence (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=905880)

Prof. Dr. Sinsi 10-13-2012 08:58 AM

İstanbul’Un Kuruluşuna İlişkin Söylence
 

İstanbul’un kuruluşuna ilişkin söylence

Megaralı Bizans,Kendi halkı için bir kent kurmaya niyetlenir.Delf bilicisine başvurarak yer sorar.Bilici şöyle der:"Bu kenti körler ülkesinin karşısına kur."

Bizans bilicisinin söylediği yeri bulmak için hazırlıklara girişir.göç başlar.Günün birinde Sarayburnu’na gelirler.Buradan çevreyi seyerderken,Kadıköy’de kurulmuş kenti görür."Bu kenti neden halşen benim bulunduğum yere değilde karşıki çorak yere kurmuşlar.Bu adamlar körmü"diye düşünür.Birden bilicinin sözlerini hatırlar.Aradığı yeri bulmuştur.Kentini bulunduğu kıyıdaki yemyeşil yedi tepeüzerine kuracaktır.Kısa sürede kurulan kente Bizans adı verilir.

İstanbul’un Fethine ilişkin söylence ll

İstanbul’un fethine ilişkin bir söylence de şudur:Fatih Padişah olunca İstanbul’un fethini görüşür devlet yetkilileriyle fakat kimse bu işe rıza göstermez.Hulefai Raşidin’e nasip olmayan fetih ancak Mehdi Hazretlerine nmasip olur derler fakat Ak Şemseddin "Konstantiniyyeyi Muhammed Han Fetheder,sonra Beni asfar alır."der.

Devlet ileri ileri gelenleri bu söze pek rağbet etmezlerse de Fatih inanır.adamlarını gönderip tekrara tekrar sordurur.sonunda da "Bu yılın Rebiülevvel ayının yirminci günü seher vakti ihlas ve gayretle falan falan tarafdan yürünür,o gün feth olunur,Konstantiniyye Ezan sesleriyle dolar" dedi.

Savaşa devam edildiği bir esnada Fatih bir ara Akşemseddin’i davet eder.Fakat Akşemseddin çadırına kimsenin alınmamasını talebelerine tembih ettiğinden kimse yanına varamaz.Gelmeyince Fatih hiddetlenir.Kendi gelir fakat bakar ki çadırı çadırı örtülmüş vaziyette kapalı.Kılıcını çekerek yarar ve içeri girer.Görür ki içeride hiç bir şey yok Akşemseddin sadece toprak üzerind esecdeye kapanmış,tacı mübarek başından yuvarlanmış,başının ak sacı ve sakalı parlamaka ..Ak sacını ve sakalını toprağa sürmüş toprak olmuş,gözlerinden boşanan yaşlar yeri ıslatmış.Allah’a yalvarmak’ta..

Fatih bu durumu görünce dönüp makmına gelir.Kaleye bir bakar ki :İslam askeri Hisara yürümüş ..önlerind e ak elbise ( aba) giymiş bir taife hisaar gelmektedir.Ardından islam askeri,derken İstanbul feth edilir.

fetihten sonra Akşemseddin’e fethi nasıl bildiğini sorunca o şöyle der:

-Kardeşim Hızır’la İlm-i ledünde Konstantiniyye’nin fethini istihrac etmiştik.Kale fetholunduğu gün hızır’ı gördüm,aba giymiş velielrle askerin önünde Hisara girmişti.Kalenin fethinden sonra da hızır kardeşim kale duvarının üzerine çıkmış ayaklarını sarmış oturyordu.cevabını verir.

Fetihten sonra da Fatih Akşemseddin’i aratır ,bulamazlar. Nihayet Edirnekapı’da bir eski oda da ibadet ederken bulurlar.

İstanbul’da bulunduğu sürece Akşemseddin o evde oturur.Oraya bir mescit yapmıştır.Halen oraya Akşemseddin mahallesi denir.




Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.