![]() |
Münâkaşa Zararlıdır
Münâkaşa zararlıdır Hakkında Münâkaşa zararlıdır MÜNÂKAŞA ZARARLIDIR "Abdül'azîz Dehlevî" büyük âlimlerdendi. Bir gün sevdiklerine sohbette şöyle dedi: (Kötü huylardan biri "Münâkaşa etmek"tir. Yâni her meselede (Ben haklıyım) demektir. Hâlbuki münâkaşa netîceye götürmez. Hattâ fayda yerine zarar verir çoğu kez. Dost ile münâkaşa azaltır muhabbeti. Düşmân ile olursa çoğaltır adâveti. Münâkaşa sonunda dostun kalbi incinir. Hâlbuki gönül yıkmak "Kâbe yıkmak" gibidir. Hâlis mü'min kaçınır münâkaşa etmekten. Titrer bir müslümânın kalbini incitmekten. Vaktiyle bir müslümân gider bir medreseye. Bir âlimin yanında ilim tahsîl etmeye. Çalışır gece gündüz aylar geçer aradan. Lâkin hiç istifâde edemez üstâdından. Çalışır gayret eder her gün daha ziyâde. Yine hiç hocasından edemez istifâde. En nihâyet üstâdı çağırır o kimseyi. Der ki: (Çalışıyorsun dersine gâyet iyi. Lâkin hiç istifâde etmedin biliyorsun. Ve bunun sebebini çok merak ediyorsun. Buna sebep şudur ki gelirken sen bu il'e Münâkaşa etmiştin yolda bir mü'min ile. O mü'minin kalbini kırmış idin bu yüzden. Hâlbuki kalp kıranlar mahrum kalır feyizden. Helâllık almadıkça gidip ondan ihlâsla Bizden bir istifâden olamaz senin aslâ.) O da gidip onunla konuştu helâllaştı. Yüksek mertebelere bir kaç günde ulaştı. Bir gün de Resûl ile hazreti Ebû Bekir Dururken yanlarına hayâsız biri gelir. Hakârette bulunur Allah'ın Resûlü'ne. Sabreder Resûlullah onun bu sözlerine. Sıddîk dahî sabreder buna mütemâdiyen. Sonra dayanamayıp cevap verir âniden. Ve der ki: (Ey hayâsız hiç utanmıyor musun? Allah'ın Resûlü'ne hakâret ediyorsun.) Hazreti Ebû Bekir böyle cevap verince Resûlullah oradan ayrılırlar hemence. Sıddîk bunu görünce koşup hemen peşinden Niçin ayrıldığını sorunca kendisinden Buyurur: (Ey kardeşim o hakâret ettikçe Melekler bizimleydi biz cevap vermedikçe. Hattâ o bize öyle hakâretler ederken Melekler (Sen öylesin!) derlerdi ona hemen. Ne zaman ki sen ona cevap verdin kızarak Şeytânlar geldi hemen melekler ayrılarak.) Hazreti Ebû Bekir üzülür yaptığına. O günden îtibâren Taş koyardı ağzına.) |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.