ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Sorularla İslamiyet (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=620)
-   -   Hem Kanunlar Ve Nevamis Denilen Şeyler (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=895918)

Prof. Dr. Sinsi 10-11-2012 06:51 PM

Hem Kanunlar Ve Nevamis Denilen Şeyler
 

Hem Kanunlar ve Nevamis Denilen Şeyler
Hakkında Hem Kanunlar ve Nevamis Denilen Şeyler




Hem kanunlar ve nevamis denilen seyler, ancak ilim ile irade ve emrin enva’a olan tecellilerinin isimleridir. Evet kanun emirdendir, namus iradedendir.

Nur Külliyatinda ruhtan söz edilirken, “kanun-u emrî” denilir ve bunun diger kanunlardan farkinin “haricî vücut” giymesi oldugu nazara verilir. Su varlik âlemi için birtakim ikili tasnifler yapilmis bulunuyor; dünya ve ahiret, mülk ve melekût, gayb ve sahadet âlemleri gibi. Bunlardan birisi de “âlem-i halk ve âlem-i emir.” Emir âlemi, halk âleminin, tabir caizse, idare merkezlerini içine alir. Beden ruhtan idare edildigi gibi, kâinattaki bütün esyanin sevk ve idaresinde esas olan bir kanunlar manzumesi vardir. Bütün bunlar emir âleminden haber verirler. Kanun emirdendir cümlesi bunu ders verir. Tabiatta hüküm süren bütün kanunlar hep emir âlemindendirler.

Tabiattan söz edilirken, “seriat-i fitriyye” ve “seriat-i ilâhîyye” gibi tabirler kullanilir ve Mesnevî-i Nuriye’de, “kavanin dedikleri sey, her biri su seriatin birer mes’elesidir” denilirken, Isarâtü’l-I’caz’da, “nevamis ise, onun meseleleridir” ibaresi yer alir.Bu cümlelerde kavanin ile nevamis (namuslar) ayni mânâda kullanilmistir. Baska risalelerde de bunlarin birbiri yerine kullanilabildigini görüyoruz.

Su var ki, namus kelimesinin gizlilik ve sir mânâsi da tasidigi dikkate alindiginda, arada ince bir fark oldugu bir derece hissedilir. Nitekim “kanun emirdendir, namus iradedendir” cümlesinde bu farka isaret edilmistir.

Kanun daha umumî, namus ise hususîdir. Parmaklarimizin, ana hatlariyla, ayni yapiya sahip olmalari bir kanundur ve bu kanun her insana tatbik edilmistir. Ama parmak izlerimizin birbirinden farkli kilinmalari bir “namus” olarak düsünülebilir.

Bahar, yer çekimi, günes cazibesi,.., bu âlemde hükmeden fitrî seriatin birer kanunu, birer meselesidirler. Bunun yaninda, annelerin sefkat sahibi olmalari ve yavrularini böylece bagirlarina basmalari da bir kanundur. Ama bunun yer çekiminden farki da açiktir. Iste madde âleminden uzak ve yer çekiminden daha latîf olan bu ilâhî esas, bir namus kabul edilebilir.

Allah, yavrulari böylece annelerine baglamayi irade etmistir. Bu yönüyle “namusun iradeden oldugu” söylenebilir. Diger kanunlar da yine ilâhî irade ile vücut bulmuslardir, ama sefkatte, tabiattaki zahirî sebepler ve kanunlar söz konusu olmadigindan, irade daha açik olarak kendini göstermektedir.

Toplum hayatimizi ayakta tutan, hürmet, merhamet, acima gibi esaslar da birer “namus” olarak kabul edilebilirler.



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.