Dua Ediyoruz Neden Kabul Olmuyor?
 

Dua Ediyoruz Neden Kabul Olmuyor?
Hakkında Dua Ediyoruz Neden Kabul Olmuyor?




Dua sirf Allah rizasi için yapilir. Dua vesilesiyle Allah’in rizasini kazanmaya niyet edilir. Baska maksat ve hedefler için duaya niyet edilmez. Edilirse duâ halis olmaz ve böyle dua kabule layik olmaz. Duanin bir ibadet oldugunu önemle hatirlatan Bediüzzaman hazretleri, ibadetin ise meyvesinin ahirette alinacagini, dünyevi maksatlarin o nevi dua ve ibadetin hususi vakitleri oldugunu, maksadi ve gayesi olmadigini bildiriyor.
Bu noktayi iyi kavramak gerekiyor.
Bediüzzaman’a göre duanin biricik gayesi ihtiyacin ve derdin açtigi dua muslugundan istifade ederek Allah’in rizasini kazanmaktir. Her dua da bunu sagliyor. Mesela Bediüzzaman’a göre yagmur namazi ve duasi bir ibadettir. Bu duanin ve ibadetin vakti yagmursuzluk vaktidir. Yagmur namazi ve yagmur duasi, vakti girdigi için yapilir; yagmuru getirmek için yapilmaz. Eger sirf yagmuru getirmek için yapilsa, böyle dua halis olmadigindan kabule layik olmaz.
Nasil ki günesin batmasi aksam namazinin vaktidir. Keza günesin tutulmasi küsuf namazinin, ayin tutulmasi hüsuf namazinin vaktidir. Yani gece ve gündüzün nurani ayetlerinin perdelenmesi Allah’in azametinin ilani demek oldugundan, Allah kullarini o vakitlerde ibadete davet ediyor. Yoksa günes tutulmasi namazi günesin açilmasi için kilinmadigi gibi, ay tutulmasi namazi ayin tekrar aydinlatmasi için kilinmaz, aksam namazi da günesin tekrar dönmesi için kilinmaz. Nitekim zaten günesin ve ayin kisa bir süre sonra açilacagi, günesin bir kaç saat sonra dogacagi gerek fenni hesaplarla, gerekse tecrübelerle bilinmektedir. Eger sirf bu niyetlerle kilinsa, kilinan namaz halis olmaz ve kabule layik olmaz.
Iste yagmursuzluk da yagmur namazinin ve yagmur duasinin vaktidir. Keza belalarin sel gibi gelmesi, zarar verici seylerin gelip istirap vermesi, dertler, musibetler ve hastaliklar, konuyla ilgili dualarin hususi vakitleridirler ki, kul o vakitlerde acizligini anlar ve dua ile, niyaz ileAllah’a siginir.
Bediüzzaman’a göre eger dua çok yapildigi halde belalar kalkmazsa, hastaliklar sifa bulmazsa yine de „duam kabul olmadi“ denilmez; „duanin vakti bitmedi“ denilir. Ve duaya devam edilir. Eger Allah fazliyla ve keremiyle belayi kaldirirsa ne ala. O vakit o nevi duanin vakti de bitmis olur.
Demek dua ibadetten ibarettir. Ibadet ise sirf Allah için yapilir. Dua eden kul, aczini anlamali, dua ile Allah’a siginmali. Allah’in hikmetine karismamali. Allah’in hikmetinin kendisi için en iyisine hükmedeceginden emin olmali. Hikmetine itimat etmeli, rahmetini ittiham etmemeli.1
Fakat Bediüzzaman’a göre, birinci gaye olmamak ve kasten istenilmemek sartiyla, dünyaya ait faydalar, kendi kendine meydana gelen ve istenilmeden verilen lütuflar duaya ve ibadete zitlik olusturmaz. Bilakis bir tesvik edici ve tercih edici hükmüne geçerler. Bununla beraber çok dikkat etmek lazim: Eger dünyaya ait faydalar ve yararlar o duaya, o virde, o zikre, o niyaza, o yakarisa birinci derecede gaye olsa, o duayi iptal eder. Çok tesirli bir dua da olsa, böyle gaye ve niyet için okundugunda tesirsiz kalir, olumlu sonuç vermez.
Bu sirri anlamayip sirf dünyevi meyvelerini kasteden birisi çok tesirli dua bile okusa yine fayda görmez. Göremez. Fayda görmeye hakki da olmaz. Çünkü dünyevi meyveye niyet ederek dua edilmez. Çünkü o dünyevi meyve, Allah’in fazlindan verdigi bir lütuftan ibarettir. Bu lütfa ermeye niyet edilse ihlas bozulur.
Fakat dünyevi meyvelerini düsünüp, sevke gelip, o duayi sirf Allah rizasi için yapsa, bu niyet sahih sayilir; bu niyet duanin kabulüne zarar vermez. Veya, dünyevi ihtiyacini göz önünde bulundurarak bir kul üslubu içinde Allah için Allah’tan istese, veya dünyevi bir sikintidan kurtulmak için, Allah için Allah’a siginsa yine duasi zarar görmez; makbule sayan olur.
Bu hikmet anlasilmadigindan çok tesirli dualardan netice alinmayabiliyor. Böyle çok tesirli dua okuyup netice almayanlar, bu hikmeti bilmediginden, süpheye düsüp inkâra bile sapabiliyor. Bu açidan duada bu hikmetin iyi anlasilmasi gerekir. Dua yapan duasina niyet olarak sirf Allah’in rizasini kazanmayi ve Allah’a siginmayi almalidir.2
hasiyeler:
1-Sözler, s. 287
2-Lem’alar, s. 136