Nikahlı Olarak Nişanlı Kalmak
 

Nikahlı Olarak Nişanlı Kalmak
Hakkında Nikahlı Olarak Nişanlı Kalmak




Soru
NISANLI OLAN BIR ÇIFTIN BERABER TEK BASLARINA KALMALARI DINIMIZCE UYGUN OLMADIGINI BILIYORUZ. EGER ÇIFTLER DINI NIKAHLI ISE NISANLI DÖNEMLERINDE BERABER KALAMAZLARMI BU KONUDA BILGI VERIRSENIZ MEMNUN OLURUM .

Nisanlilik döneminde kiyilan nikahla taraflar evlenmis olacagi için basbasa kalmalari caizdir. ancak nisanlilik döneminde dini nikah kiyilmasini dogru bulmuyoruz.

Bina mi yapacaksiniz, temeline dikkat ediniz. Çünkü temeldeki yanlislik çatinin saglamligiyla düzeltilemez. Zayif temel, üzerindeki saglam çatiyi da çökertebilir.
Okuyucumun sorusu bunu hatirlatiyor bana. Nasil bir yanlis baslangiç yapmislar onu arz edeyim.

Ögretmen kizcagiz, yine ögretmen bir delikanli ile nisanlanmislar. “Ne âlâ ne güzel.” diyeceksiniz benim gibi. Acele etmeyin sonuna bakin.

Daha nisanlilik döneminde tutmuslar bir de hemen dinî nikah yapmislar. Yani kizcagiz, bütün selahiyeti tam tanimadigi nisanlisinin eline vermis.

Sonra ne mi olmus? Bakin ne olmus.

Nikahi yaptiktan sonra oglan teklifini yapmis:

– Sen özel okulda ögretmensin, orayi terk et, benim gibi Milli Egitim’e geç. Birlikte olmamiz daha güzel.

Kizcagizin cevabi ise kesin hayir olmus.

– Milli Egitim’de ben basim örtülü çalisamam. Burada idare ediyorlar. Dolayisiyla bu istegine uyamam.

Ne olmussa bundan sonra olmus. Damat “Sen de basini açarsin”, deyince kiyamet kopmus.

Aldiklari bütün esyalar iade edilmis, münasebetler kesilmis. Yani ayrilmislar.

Ancak oglan diretiyormus:

– Gerçi esyalarimi aldim; ama nikahi vermem. Yani bosamam.

Kizcagizin sorusu su:

– Simdi ne olacak?

Bastan yapilan yanlisligin sonunda neler hissedilirse bunda da onlar hissedilecek, ayni üzüntü ve sikinti yasanacaktir.
Çünkü yanlislik bastan yapilmis, henüz taraflar biribirlerini tam tanimadan, bütün ihtimalleri konusup bir sonuca baglamadan hemen karar vermis, dinî nikahi yaptirmislar.

Defalarca yazdik. Nisanlilik dönemi taraflarin biribirlerini tanima dönemidir. Böyle tanisma döneminde isi hemen sonuca götürüp de dinî nikah yapilmaz. Yapilirsa selahiyet erkegin eline geçtiginden, geri dönülmez hale gelinir. Halbuki nisanlilik, dönülmesi mümkün olan bir devre olmali; bu dönemi taraflar tanisma süreci olarak yasamalilar.

Bu muhayyerlik dönemi yasanmamis, resmisinden çok önce dini nikah yapilmis, sonunda iyice tanisip da, ben senin özel okuldaki hizmetini uygun bulmuyorum; uygun olani, benim gibi resmî yerde hizmet etmen, basin açilsa da.. demeye gelince, anlasamayacaklarini anlamislar. Anlamislar; ama is isten geçmis, dinî nikahi yapmis, ayrilma imkânini bütünüyle erkegin eline vermisler. Buna ragmen de ayrilmislar; ama erkek nikahi vermiyor, yani bosanmiyormus.
Simdi ne olacak? Esas mesele burada.

Bir defa nikah, kizcagiza verilen zinetleri, mehri ve esyalari kendi mali yapar, iadeyi gerektirmez. Çünkü nikahla bunlar onun mali olmustur. Dinî sorumlulugu hisseden taraflar bunun da uhrevi sorumlulugunu hissetmeli, verdiklerini geri almamalilar.
Ikincisi de, erkegin kadini bosamasidir. Çünkü nikahi altinda birinin, hem maddi hem de manevi sorumlusudur. Bu sorumlulugu sebepsiz yere tasimaya razi olmamalidir.

Üçüncüsü bizim temennimiz, bütün bunlara ragmen taraflarin ortak noktalari bulmalari; anlasmayi, temel mefhumlarda birlesmeyi düsünmeleridir. Çünkü meslek birligi vardir. Bu, önemli bir birliktelik olsa gerektir. Biribirlerini anlamalari kolay olacaktir. Acele karar, iki tarafa zarardir.
Selam ve dua ile...