![]() |
Kadının Sesi Avret Midir?
Kadının Sesi Avret Midir? Hakkında Kadının Sesi Avret Midir? Soru Kadin sesi avret midir, yani namahrem olanlar için? Islâmiyet kisiyi fitne ve fesada sürükleyen görüntü, davranis ve hallere karsi koruyucu tedbirler alir. Çünkü Islâmda insanin safiyet ve vakarinin muhfazasi ve bozulmamasi esastir. Bu tedbir ve koruma hem erkek için, hem de kadin için esit seviyede düsünülür. Diger yandan insana verilmis olan özellik, kabiliyet ve farkliliklar bir baskasinin vebal altina girmesine sebep olmamali, yanlis duygulara kapilmasina meydan vermemeli, nefsini azdirmamalidir. Yaratici tarafindan kadina ihsan edilen sesi de bu çerçeve içinde düsünmek gerekir. Esas itibariyle basta insan olmak üzere hiçbir varligin sesi mutlak olarak haram ve günah sinifina sokulmaz. Çünkü yaratilisinda bir haramlik mevcut degildir. Bunun içindir ki, hiçbir âyet ve hadis kadinin sesini haram kilici bir hüküm bildirmez. Basta Hanefi ve Sâfiî imamlari olmak üzere mezhep sahibi müçtehid imamlarimizin kanaatleri de bu merkezdedir. Hattâ bütün fikih kitaplarinda su hükmü görüyoruz: Cumhura göre kadinin sesi avret degildir. Yani bütün müçtehidlere göre kadinin sesi haram degildir. Sâfiî mezhebi âlimleri ve diger müçtehidler söyle derler: “Kadinin sesi avret degildir. Çünkü kadin alis veris yapar, mahkemede sahitlikte bulunur. Bunun için sesini yükselterek konusmak zorunda kalir.1 Kadinin sesinin avret olmadiginin gerekçesi Islâmin ilk uygulamali devri olan Saadet Asridir. Yani Peygamber Efendimizin (a.s.m.) ve sahabilerin uygulayis biçimidir. Bu uygulanis biçimi üç sekilde görülüyor: Birincisi: Peygamber Efendimizin (a.s.m.) sahabi hanimlarla konusmasi, onlarin sorularina cevap vermesi, sikâyetlerini dinlemesi, ihtiyaç ve taleplerini karsilamasidir. Bir örnek olmasi bakimindan su hadis-i serifi nakledelim: Amr bin Suayb rivayet ediyor: Bir kadin yaninda kizi ile birlikte Resulullaha (a.s.m.) geldi. Kizin kolunda iki altin bilezik vardi. Resulullah (a.s.m.) kadina sordu: “Bu bileziklerin zekâtini veriyor musun?” Kadin, “Hayir, vermiyorum” diye cevap verdi. Bunun üzerine Resulullah (a.s.m.) tekrar sordu: “Peki, kiyamette bu iki bilezik yerine Allah’in sana atesten iki bilezik taktirmasi hosuna gider mi?” Kadin iki bilezigi hemen çikarip Resulullaha (a.s.m.) uzatti ve “Bunlar artik Allah ve Resulüne aittir” dedi.2 Ikincisi: Sahabiler gerek Peygamberimizin hanimlarina, gerekse diger hanim sahabilere hadis ve benzeri durumlarda soru sorarlar, konusurlar ve bazi konularda bilgi alirlardi. Üçüncüsü: Yine Sahabe döneminde kadinlar, halifelere sikâyetlerini dile getirirler veya dinî meselelerde diger sahabilere bilmediklerini sorup ögrenirlerdi. Bu mesele için de bir örnek verelim: Kadinin biri Hazret-i Ömer’e gelerek, “Yâ Emîrelmü’minîn! Kocam geceleri ibadet eder, gündüzleri de oruç tutar” seklinde sikâyette bulundu. Hazret-i Ömer, “Ne demek istiyorsun? Kocani geceleri ibadet etmekten ve gündüzleri oruç tutmaktan alikoymami mi istiyorsun?” Bunun üzerine kadin baska bir sey söylemeden çikip gitti ve biraz sonra bir daha gelip ayni sikâyetini dile getirdi. Hazret-i Ömer, kadina yine ayni cevabi verdi. Bu durumu gören Kâ’b bin Sûr söze karisti ve “Yâ Emîrelmü’minîn, kadinin hakki var. Cenab-i Hak erkege dört kadinla evlenebilecegine müsaade ettigine göre, dördüncü gün kadinin hakkidir” dedi. Bunun üzerine Hazret-i Ömer kadinin kocasini çagirtip dört günde bir oruç tutmamasini ve her dört gecede bir kadinin yaninda yatmasini emretti.3 Ancak diger bütün mübah meselelerin mahiyet degistirip mahzurlu bir hal almasinda oldugu gibi, kadinin sesi meselesinde de ayni durum söz konusudur. Kadinin sesi mübah, masum ve mesru olmasina karsilik hangi sebeplerden dolayi “avret” olur, nasil olursa yasak sinifina girer, yabanci erkeklerin dinlemesi haram olur? Kadinin sesi yaratilisi icabi dikkat çekicidir. Özellikle ses normalin disinda bir tonda çikarsa birtakim mahzurlari beraberinde getirmektedir ve dinî tabiriyle “fitneye” sebep olmaktadir. Demek ki, haram olan sesin kendisi degil de, kontrol disi bir mahiyet tasimasidir. Ahzab Sûresinin 32. âyet-i kerimesi bu husustaki ölçüyü Peygamber hanimlarinin sahsinda söyle veriyor: “Ey Peygamber hanimlari! Siz herhangi bir kadin gibi degilsiniz. Eger halinize layik bir takva ile korunacaksaniz, yabancilarla câzibeli bir sekilde konusmayin ki, kalbinde fesat bulunan kimse bir ümide kapilmasin. Konusurken ciddiyet ve agirbaslilikla söz söyleyin.” Müfessir Vehbi Efendi bu âyeti tefsir ederken, “Söylediginiz söz fitneye sebep olmasin. Yani cazibeli ve ecânibi süpheye düsürecek bir halde edali ve naz ü istigna ile söylemeyin” seklinde izah getirmektedir. Elmalili’nin ifadesiyle “Yayilarak, kiritarak, sinik, yilisik” oldugunda “kalbi çürük kötülüge meyilli kimseler” bir ümide kapilirlar. Bundan dolayi da günaha girilmis olur. Vehbe Zühaylî bunu normal konusmalardan ziyade dinî muhtevada da olsa ayni gerekçe ile mahzurlu görür: “Kadinin, Kur’ân seklinde de olsa, coskulu ve nagmeli olarak okumakta iken seslerini isitmek haramdir. Çünkü bunda fitneye sebep olma korkusu vardir.”4 Ibni Âbidîn ise meseleye su sekilde bir açiklik getirir: “Tercih edilen görüse göre kadinin sesi avret degildir. Yalniz zekâsi kit olanlar zannetmesinler ki, ‘biz kadinin sesi avrettir demekle konusmasini kasdetmiyoruz. Ihtiyaç halinde ve benzeri durumlarda kadinin yabanci erkeklerle konusmasina cevaz veriyoruz. Yalniz kadinlarin yüksek sesle konusmalarini, seslerini uzatmalarini, yumusatmalarini ve nagmeli bir sekilde okumalarini caiz görmüyoruz. Çünkü bunlarda erkekleri kendilerine meylettirmek ve sehvetlerini tahrik etmek vardir. Kadinin ezan okumasi da bundan dolayi caiz olmamistir.”5 Bizim de katildigimiz hükmü Faruk Beser Hoca veciz bir sekilde söyle dile getirir: “Kadin her seyiyle oldugu gibi sesiyle de çekici, büyüleyici ve tahrik edicidir ve aslinda bu onun çirkin oldugunu degil, güzel oldugunu gösterir. Birer nimet demek olan çekici yönlerini, bu arada sesini fitneye sebep olmak ve tahrik etmek için kullanirsa, yani konusmasini kirila döküle ve kadinsi biçimde yaparsa, ya da nagmeli sözlerle normal konusurken zaten tahrik edici olan sesini daha da etkileyici hale getirirse, sesi avret oldugundan degil de, fitneye sebep olacagindan haram olur. Vakarli ve karsisindakine ümit kestirici edayla konusursa haram olmaz.6 Son olarak zamanimizin müfessirlerinden Muhammed Ali es-Sabûnî’nin yorumuna yer verelim: “Açikça görüldügü gibi, eger fitneden emin ise kadinin sesi haram olmaz. Ancak, erkeklerin, kadinlari fitne ve fesada götüren hallerden uzak tutmalari gerekir.”7 Sorudaki unsurlara gelince, siir ve ilahide ses incelip kalinlastigi, nagmeli oldugu ve câzip bir mahiyete büründügü için yabanci erkeklerin duyacagi sekilde söylemek beraberinde mahzurlari tasimaktadir. Hanimlarin sesli olarak zikretmeleri de sayet yabanci erkekler duyacaksa, yine ayni kategoriye girmekte ve birtakim yanlis duygularin uyanmasina sebebiyet vereceginden ezanda oldugu gibi müsaade edilmemektedir. Ancak kendi aralarinda sesli olarak Kur’ân okumalarinda ilâhi söylemelerinde ve zikretmelerinde haliyle mahzur olmaz. 1 Tefsîrü Âyâti’l-Ahkâm, 2: 167. 2 Tirmizî, Zekât: 12. 3 Hayâtü’s-Sahâbe, 3: 349. 4 Islâm Fikhi Ansiklopedisi, 1: 467. 5 Reddü’l-Muhtar, 1: 272. 6 Hanimlara özel ilmihal, 314. 7 Tefsîrü Âyâti’l-Ahkâm, 2: 167. Mehmed Paksu Aileye Özel Fetvalar Selam ve dua ile... |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.