![]() |
Sevmek Yürek İster
“Kalbin varsa seveceksin” diyen çok. “Kim? Neyi? Neden?” sorularına doğru dürüst cevap veren yok. Sevmek yürek ister, diyen yok. Takıldık deli gönlün peşine, gidiyoruz işte…
Her şeyin bir helâli, bir haramı vardır; aşkın yok mu? Önüne ne koyulsa silip süpüren ile önüne her çıkanı sevenin birbirinden pek farkı yok. Birinin mide fesadından başı derttedir, diğeri de söz dinlemeyen gönlünden şikâyetçidir… Akılla vicdan, kalple sevgi arasında insan. At mı götürüyor, yoksa binicisi mi? Belli değil iplerin kimin elinde olduğu… Ne kadar şaşkındır bu durumdaki bir gencin yüreği. Sevmenin de bir ölçüsü, helali – haramı var mıdır? Yoksa aşk, başa bir belâ mıdır? Ruhumuza yabancı birtakım sesler, “Bu kalp senin değil mi? İstediğini seveceksin” derler. “Bu hayat senin değil mi? İstediğin gibi yaşayacaksın. Hayatına hiç kimse karışamaz” derler. Kolay değil! Sevmek yürek ister. Kıyısından köşesinden aşkı tatmadan yine duramaz insan. Elimizi değdirmekle kalsak iyi. Elini veren, kolunu kaptırır. Aşk bir deli rüzgârdır. Bir dev dalgadır aşk; İnsanı içine çeker, götürür. Garip bir şey. Seven de memnun görünür. Dilinden içli bir şarkı dökülür: “Kimseye etmem şikâyet, ağlarım ben halime…” Annemin söylediği bir söz var: “Ölüm günüyle, doğum günü şaşmaz insanın, bir de nikâh günü, oğlum” derdi. Aslında herkesi bekleyen bir nasip var ama kim bilir, nerede? Ne zaman gerçekleşecek? Oysa insan çok aceleci. Nasibinden gayrısına el atıyor belki. Gülü koparayım derken, dikenler eline batıyor ve kanatıyor. Günahlar ruhunu karartıyor, sonra bir köşede oturup sessizce ağlıyor. Bilirim, aşığa nasihat gerekmez. Çünkü yaptığını abes bilmez. Muhabbetin de gözü kördür. Sevdiğini gerçek yüzüyle görmez. Aşk ateşten gömlektir, giyene aşk olsun. Aşk bir deryadır, dalmayan bilmez, dalana aşk olsun. Yine de aşksız ve şevksiz olmuyor. Aşk başa belâdır ama söyleyin, bu belâya düşmeyen var mıdır. Misk kokusundan bellidir, aşık da sözünden ve gözünden. Aşk ağlatır, dert söyletir. Gönül, buldu mu içini dökecek bir kafa dengini, neler der, kim bilir? Aşkın ateşini gözyaşı söndürmüyor artık. Günümüzde aşkın sadece adı dolaşıyor dillerde. O eski aşklar ve aşıklar da yok artık. Koyunlar, lâleden, gülden ne anlar? Aşktan da anlasa – anlasa gerçek bir iman sahibi anlar ancak. Hayat ve aşk yalınız bu dünya için değil ki… Bir de ötesi var. Onu da hesap etmeli. Sevmek yürek ister… Herkese bir nasip var ama o nasip bizi nerede bekliyor, belli değil. Sevgideki nasip de, rızık gibi Allah’ın elinde. Her şeyde öyle değil mi? Duaya yönelmeli, kendi hakkında en hayırlı nasip ve helâli nerede ise, Allah’tan onu dilemeli, onu istemeli. Nazlı bir bebektir kalbimiz. Her istediğini vermek, her sevdiğinin peşinden gitmek yoruyor onu. Dünya’da aşk da, her şey fanidir. Ama fani olduğu için güzel değildir, güzel yaratıldığı için güzeldir. Aşkın da, sevginin de, güzelliğin de, dünyanın da kıymetini ancak ve ancak Allah aşkıyla yananlar anlayabilir. Aşk, Allah ile olursa aşktır. Allah için seven kalplere ihtiyaç vardır. Yüreğiniz varsa buyurun. Sevmek yürek ister… Allah için sevmek, koca bir yürek ister. Selim Gündüzalp |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.