ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Yazılar & Hikayeler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=320)
-   -   “Ortak Akıl” Hareketi Ve İlâhî Mesajı Doğru Algılama (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=891804)

Prof. Dr. Sinsi 10-10-2012 09:49 PM

“Ortak Akıl” Hareketi Ve İlâhî Mesajı Doğru Algılama
 
Son zamanlarda, Türkiye’de zulüm ve baskılara karşı çıkan, millete rağmen, millet üzerinde bir baskı ve terör kurmak isteyenlere karşı duran, bu konuda kamuoyunu bilgilendiren “Orta Akıl” hareketi içerisinde bendenizin adının da geçmesine, bazı zevat şaşırmış, İslâm’ı anlamadığımı; bu harekete katılmamla, “Hâkimiyet kayıtsız şartsız Allah’ındır” ilkesini çiğnediğim yollu ifadelerle bezenmiş e-mail’lerle bizi uyarmak istemişlerdir. Samimiyetlerinden, fakat aynı zamanda cehaletlerinden asla şüphe etmediğimiz bu zevata, hassasiyetlerinden dolayı teşekkür eder, bilmedikleri bazı hususları hatırlatmak isterim. Şöyle ki:Öncelikle hatırlatmak isteriz ki, bu kadar “İslâmî bir hassasiyet”e sahip iseniz; bana gönderdiğiniz mail’lerde, adınızı “Elvis”, ya da “Christian” olarak değil, korkmadan, “Ahmed” “Mehmed”, “Hüseyin” vs. diye yazın/yazabilin! Meğerki adınız gerçekten Elvis ya da Christian olsun![*]Allah(c.c), hâkimiyetini, insanlar vasıtasıyla kurar! Peygamberleri de bunun için gönderir![*]Hz. Peygamber(s.a.s)’in hayatında, bir “Hilfu’l-fudûl” hareketine katılma olayı vardır ki, bu hadiseyi çok iyi bilmemiz, özellikle günümüzde iyi değerlendirmemiz gerekir. Onun için bu hadiseyi hatırlatmakta yarar görüyoruz. “Hilfu’l-Fudûl” hadisesi şudur: Hz. Peygamber Mekke’de yirmi yaşını aştıktan sonra Hilfu’l-Fudûl hadisesi olmuştur ki bu, Mekke’deki kabile reislerinin Abdullah b. Cud’ân’ın evinde toplanarak yaptıkları antlaşmanın adıdır. Bu antlaşma yapıldığı sıralarda, Mekke’nin hâkimi sayılan Kureyş Kabilesi, Mekke’ye gelen yabancılara zulmediyordu. Hatta bazıları, gelen yabancı tüccarların malını alıyor, ücretini vermiyordu.
Bir gün bu şekilde zulme uğrayan bir tüccar, dayanamayarak, Mekke’nin yüksek dağlarından biri olan Ebû Kubeys tepesine çıkmış, ve derdini dile getirmek için yüksek sesle şiirler söylemiş; bu şiirlerinde, Kâbe’nin gölgesinde kendisine haksızlık/zulüm yapıldığını ilân etmiş ve Mekke ileri gelenlerine tesir etmek istemiştir. Nitekim bunun neticesini de almış; ve Mekkeliler, yukarıda belirttiğimiz gibi, toplanarak, bundan böyle hiç kimseye zulmedilmemesini ve zulme uğrayanların haklarının aranacağına dair yemin ederek anlaşmışlardır ki, buna “Hilfu’l-Fudûl”(Faziletlilerin yemini” denir.
Hilfu’l-Fudûl hadisesini, bugün dünyanın değişik yerlerinde insanlara yapılan zulmü önlemek için, insan haklarını korumaya yönelik yapılan sivil faaliyetlere benzetebiliriz. Bir farkla ki, Mekke’de aktolunmuş olan Hilfu’l-Fudul’un, göreceli de olsa büyük bir yaptırım gücü vardı. Göreceli diyoruz; çünkü zaman zaman bu antlaşmayı ihlâl edenler oluyordu. Bunlar, özellikle tarihin her döneminde benzerlerine rastlanan, toplumun menfi tipleri, zorbaları, çeteleri, para babalarıydı. Meselâ Ebû Cehil, devlete sırtını dayadığı için, bu kuralı tanımayan, ve Mekke’ye gelen yabancılara zulmeden bir adamdı. Günümüz Hilfu’l-fudulları’nın ise, rejimler ve sistemler değiştiğinden, fazla bir etkisi yoktur. Ve maalesef çoğu kez bu faaliyetler, folklor olmaktan öteye gidememektedirler. Ama etkinlikleri göreceli bile olsa, bu gibi, insan haklarını koruyan hareketlere destek vermek gerekir ki bu, Resûlullah(s.a.s)’in sünnetidir. Kaldı ki, zulme karşı çıkan bir hareketi desteklememek, hele hele kösteklemek, İslâm ilkelerine karşı çıkmak, İslâm’ı bize tebliğ etmiş olan Hz. Muhammed(s.a.s)’i anlamamak demektir! Allah, “zalimlere meyletmeyiniz” emrini veriyor! Bilelim ki kuru sloganlarla Allah’ın yeryüzünde var olması gereken hâkimiyetini kurmak mümkün değildir. İslâmî tebliğin mantığını, sloganlarda değil, Allah’ın Kitabı’nda, Resûlullah(s.a.s)’in Sünneti’nde aramak gerekir!
Nitekim, asırlar öncesinden Mekke’deki bu önemli toplantıya iştirak edip onay veren Hz. Muhammed(s.a.s), Peygamber olduktan sonra da şöyle buyurmuştur: “Ben Abdullah b. Cud’â’nın evinde yapılan Hilfu’l-Fudul’a iştirak ettim. İslâm geldikten sonra da çağrılsam yine iştirak ederdim”. Kaldı ki Hilfu’l-Fudûl hareketi, Cahiliye dönemine ait bir hareketti!

Fazla bilgi için bak. İbn Hişam, Sîre. I, 133.

Ayrıntılar için bk. İbn Hişam, Sire, I, 390.

İbn Hişam. a.g.e., I, 134; Ya’kubî, Tarih, II,17.

Prof. Dr. İhsan Süreyya SIRMA


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.