![]() |
Kil- Kil Mineralleri Nasıl Oluşur?
Kil- Kil Mineralleri Nasıl Oluşur?
Kayaçlar, uzun jeolojik dönemler boyunca şiddetli yağmurların etkisiyle parçalanıp ufalandıklarında, mineralleri de ayrışır ve yeni mineraller oluşur. İşte bunlar kil mineralleridir. Kil minerallerinin parçacıkları sıradan bir mikroskopla incelenemeyecek kadar küçüktür. Bu mineraller, oluştukları yerde yüzeyde kalabilir. Dünyanın bazı kesimlerinde görülen, tebeşirin parçalanmasıyla oluşmuş çakmaktaşlı killer, bu tür kil mineralleridir. Bazen killer, yağmur sularıyla ırmaklara sürüklenip deniz ve göllere de taşınabilir. Orada yavaş yavaş çökelip, deniz ya da göl yatağında, katmanlar halinde birikir. Kil mineralleri, daha iri taneli kumlara göre çok daha yavaş çökeldiğinden, suyun akıntısıyla çok daha uzaklara sürüklenebilir. Derin okyanus tabanları, çoğu kez binlerce kilometre öteden sürüklenip gelmiş killerle örtülüdür. Deniz dibindeki bazı kil yatakları iyice sıkışarak zamanla yükselebilir ve bunun sonucunda şeyi gibi çeşitli yeni kayaçlar oluşur. Kil çökelleri çok yumuşaktır; ısıtıldıklarında kolayca kalıplanabilir ve biçimlendirilebilir. Killerde çoğu kez iyi korunmuş fosillere rastlanır; bunlardan bazıları, denize sürüklenip gelmiş bitkilerin artıklarıdır. Bazı yerlerde de, çamurlu deniz tabanında yaşamış ya da akarsularca taşınmış canlıların . kabuklarına rastlanır. Hareket halindeki buzulların, altlarındaki kay açları ufalaması sonucunda oluşan killere, "sürüntü kili" denir. Sürüntü killerine Buzul Çağı sırasında buzullarla kaplanmış geniş alanlarda, büyük taş parçalarıyla karışmış halde rastlanır. Sanayide pek çok kil türünden yararlanılır. Killerin çoğu ocaklarda ya da fırınlarda pişirilerek tuğla ya da kiremit haline getirilir. Elde edilen tuğla ve kiremitin niteliği, kulanılan kilin türüne bağlıdır. Kömür damarlarının altından çıkan ateş killeri çok değerlidir. Ateş killerinden yapılan tuğlalar yüksek sıcaklıklara dayanır ve sanayi fırınlarının içlerini kaplamada kullanılır. Killi topraklar başka pek çok toprağa göre daha ağırdır ve ıslakken zor sürülür. Killi toprak yazın kuruduğunda sert, kavrulmuş bir duruma gelir ve yüzeyinde geniş çatlaklar oluşur. Olağan koşullar altında kil, suyu geçirmez. Yeraltındaki doğal su haznelerinin oluşmasına kilin bu özelliği neden olur. (Bu konu, ARTEZYEN KUYUSU maddesinde daha ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.) |
Cevap : Kil- Kil Mineralleri Nasıl Oluşur?
Kil
Kil doğada bol miktarda bulunan minerallerdendir. Fakat saf kil bulmak oldukça zordur. Kilin içerisinde en çok kalker, silis, mika, demir oksit bulunur. Genellikle 0,002 mm'den daha küçük taneli malzemeye kil adı verilmektedir. Kil sarımtırak, kırmızımtırak, esmer gibi renklerde bulunur. Bu özelliğini bileşiminde bulunan yanıcı maddeler verir. Kilin yapısı itibarıyla su çekme özelliği vardır. Bu nedenle kil daima nemlidir. Kili meydana getiren maddeler sulu alüminyum silikatlerdir. m Al2O3 , n SiO2 , p H2O genel kimyasal bileşim formülü ile ifade edilen kil, çok saf olduğu zaman hidrate Alümin Silikat (kaolinit) adını alır. Kaolinit'in kimyasal formülü, Al2O3 .2SiO2. 2H2O dur. Kilin Özellikleri Kilin başlıca dört özelliği vardır. Plastisite, Kohezyon, Renk ve Rötre’ dir. Plastisite Ezilmiş kile uygun miktarda su karıştırıldığı zaman işlenebilme ve şekillendirme özelliği kolaylaşır. Böylece kil kolayca şekil alır. Örneğin, un su ile karıştırıldığı zaman işlenebilir ve şekillendirilebilir. Buna karşılık kum, su ile karıştırıldığı zaman herhangi bir plastik özellik kazanamaz. Kilin plastisite özelliği kazanabilmesi için muhakkak surette su ile karıştırılması gereklidir. Su dışında hiçbir madde kile plastisite özelliği kazandırmaz. Bu konuda yapılmış deneylerde birçok sıvı (alkol, gaz, terebentin, amonyak, aseton vb.) kullanılmışsa da hiç birisi ile bu özellik elde edilmemiştir. Kohezyon Bu özellik kil hamuruna kuruduğu zaman kendisine verilmiş olan şekli muhafaza etme kabiliyeti sağlar. Örneğin kum bu özelliğe sahip olmadığı için su ile ıslandıktan sonra kurumaya terk edildiği zaman küçük bir darbe ile kendi kendine dağılır. Kilin kohezyona sahip olabilmesi için mutlaka su ile yoğurulması gereklidir. Su dışında kalan diğer sıvılarla kil kohezyon kazanmaz. Renk Killer metal oksitlerle karışık bir şekilde bulunduklarından doğal olarak renklenmiş durumdadırlar. Ayrıca organik maddeler de ihtiva eder. Kilin saf olması halinde rengi beyaz olur ve kaolen adını alır. Bunun ötesinde killerin renkleri sarı, pembe, kırmızımsı, mavimsi gri, yeşil ve siyahımsı olabilir. Kilin rengi içinde bulunan maddeler hakkında fikir vermektedir.
Büzüşme (Rötre) Kil su ile yoğrulup şekillendikten sonra kurumaya terk edilirse şekillendirme sırasında verilmiş olan ölçüleri küçülür. Diğer bir değişle kil hamurunun kuruma sırasında hacmi küçülür. Bu olaya kilin rötre yapması denir. Rötre, kilin kuruması sırasında olduğu gibi pişmesi sırasında da devam eder. Kilin kurumasından meydana gelen rötre, kilin plastisite özelliğine bağlıdır. Her ne kadar akıcı kil, pişmiş toprak malzeme üretiminde kullanılmasa da, porselen, fayans ve vitrifiye seramik üretiminde döküm yolu ile şekillendirilerek kullanılır. Rötre, plastisiteden sonra en önemli özelliktir. Rutubetli bir kil hamuru kurumaya terk edildiği zaman hacmi küçülür. Belli bir zaman süresi sonucunda kil hamuru katılaşır ve mutlak kuruma haline kadar su kaybı ve hacim küçülmesi devam eder. Bu şekilde kurutulmuş kil hamuru gittikçe yükselen ısıda pişirildiği taktirde, kurutmada olduğu gibi yine hacmini küçültür. Kilin gerek kuruma ve gerekse pişme sırasında yapılmış olduğu rötre, toplam rötredir. Kilin pişme teorisi Kil, düşük ısı derecesinde bir etüve konulursa sertleşir; önce serbest haldeki suyunu, daha sonra da emdiği suyun önemli bir kısmını kaybederek gittikçe artan bir rötre yapmaya başlar. Etüvün ısı derecesi 200 ºC'yi geçmezse bu olay geriye dönüşebilir. Bu durumda kil soğuduğu zaman öğütülerek pudra haline getirilerek su ile yoğurulursa plastisite gösterebilir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.