![]() |
Atatürkün Devlet İdaresiyle İlgili Görüşleri
İnsanlar daima yüksek, temiz ve mukaddes hedeflere yürümelidirler. Bu hareket şeklidir ki insan olanın vicdanını, dimağını ve bütün insanî kavramını tatmin eder. Bu şekilde yürüyenler, ne kadar büyük fedakârlık yaparlarsa, yükselirler ve bu hareket şekli mutlaka açık olur........... 1926
Çünkü alnı açık, dimağı açık, kalb ve vicdanı açık insanlar tarafından idare olunabilen toplumlar ancak bu mânada hareketlerin izleyicisiolabilirler.Fikirlerini, duygularını ve teşebbüslerini gizli tutanlar, gizli vasıtalar uygulamaya girişenler mutlaka utanma ve sıkılmayı gerektiren, akıl ve mantığın haricinde hareket edenler olabilirler. Bu gibi işlere girişenlerin sonu ergeç acıdır. ..................1926 Bizim yüzümüz, her zaman temiz ve pâk idi ve daima temiz ve pâk kalacaktır. Yüzü çirkin, vicdanı çirkinliklerle dolu olanlar, bizim vatansevercesine vicdanlıca ve namusluca hareketlerimizi küçük ve çirkin ihtirasları yüzünden, çirkin göstermeye kalkışanlardır.... 1927 YEMİN MUKADDES BİR SÖZLEŞME DEMEKTİR.NAMUS SAHİBİ OLAN BİR KİMSE VERDİĞİ SÖZDEN DÖNMEZ........1919 Asla hatırdan çıkarmamalısınız: Bizim en büyük kuvvetimizi, bugün de, yarın da dürüst, açık bir siyaset ve sözlerimize bağlılık teşkil edecektir. 1915 Mesuliyet yükü herşeyden, ölümden de ağırdır....... 1915 Hakikati konuşmaktan korkmayınız. ........1918 Her an tarihe karşı, cihana karşı hareketimizin hesabını verebilecek bir vaziyette bulunmak lâzımdır. ........1930 Yapmamıza imkân hasıl olan işleri yapmazsak, tarih bizi tenkit eder. 1928 Millî egemenlik esası üzerinde idare edilen medeni devletlerde, kabul edilmiş ve fiilen geçerli bulunan esas; milletin genel isteklerini en çok temsil eden ve bu isteklerin bağlı olduğu menfaat ve gerekleri, en yüksek kudretle ve selâhiyetle yapabilecek siyasî grubun, devlet işlerinin idaresini üzerine alması ve bu mesuliyeti en yüksek liderinin omuzuna bırakması prensibinden ibarettir. ...1927 Zaten bu şartları kazanamayan bir hükûmet vazife yapamaz. Hükûmetin, kuvvetli grup üyeleri arasından ve fakat birinci derecede olmayanlarından zayıf bir hükûmet yapmak ve onu partinin birinci liderlerini emir ve öğütleriyle yürütmeye kalkışmak fikri, elbette doğru değildirBunun feci neticeleri bilhassa Osmanlı Devletinin son günlerinde görülmüştür. İttihat ve Terakki liderlerinin elinde oyuncak olan sadrazamlardan ve onların hükûmetlerinden, millete gelen zararlar sayılamayacak kadar çok değil midir? 1927 Mecliste, hâkim olan partinin, hükûmet kurmayı, muhalif ve azınlıkta bulunan bir partiye terk etmesi ise asla sözkonusu olamaz. ................1927 Kaideten ve usulen milletin ekseriyetini temsil eden ve özel amacı belli olan parti, hükûmeti kurma mesuliyetini üzerine alır ve kendi amaç ve prensiplerini memlekette uygular. ....1927 BİZİM TELAKKİMİZE GÖRE,SİYASİ KUVVET,MİLLİ İRADE VE EGEMENLİK,MİLLETİN BÜTÜN HALİNDE MÜŞTEREK ŞAHSİYETİE AİTTİR,BİRDİR.TAKSİM EDİLEMEZ,AYRILAMAZ,BAŞKASINA BIRAKILAMAZ.. 1930 İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri görülemez; millet ve devlet şeref ve bağımsızlığı temin edilemez. ...1927 İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk milleti, Türkiye'nin gelecek çocukları, bunu, bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar. .......1927 BİR HÜKÜMET İYİ MİDİR,FENA MIDIR ? HANGİ HÜKÜMETİN İYİ VEYA OLDUĞUNU ANLAMAK İÇİN " HÜKÜMETTEN GAYE NEDİR " BUNU DÜŞÜNMEK LAZIMDIR.HÜKÜMETİN İKİ HEDEFİ VARDIR.BİRİ MİLLETİN KORUNMASI,İKİNCİSİ MİLLETİN REFAHINI TEMİN ETMEK.BU İKİ ŞEYİ TEMİN EDEN HÜKÜMET İYİ,EDEMEYEN FENADIR.... 1923 Gerçi asıl olan millettir. Toplumdur. Onun da umumî iradesi, Mecliste belirir; bu her yerde böyledir. Fakat, fertler de vardır. Meclis, memleket ve devlet işlerini fertlerle, şahıslarla yapmaktadır. Her devletin işlerini yöneten şahıs ve şahıslar meydandadır. Hakikati, mânasız görüşlerle inkâra yer yoktur. 1922 BENİM İSTEDİĞİM SADECE MEMLEKET İŞLERİNİN BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE AÇIKÇA MÜNAKAŞA EDİLMESİDİR.BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE TÜRK MİLLETİNİN GÖZÜ ÖNÜNDE AÇIKÇA KONUŞULAMAYACAK HİÇ BİR İŞ YOKTUR..1930 MİLLETE EFENDİLİK YOKTUR.HİZMET ETME VARDIR.BU MİLLETE HİZMET EDEN ONUN EFENDİSİ OLUR. 1921 YAPMAK İKTİDARINDA OLMADIĞIMI İŞLERİ,UYUŞTURUCU,OYALAYICI,SÖZLERLE YAPARIZ DİYEREK MİLLETE KARŞI GÜNDELİK SİYASET TAKİP ETMEK PRENSİBİMİZ DEĞİLDİR...1931 MEMELEKET İŞLERİNDE ,MİLLET İŞLERİNDE,HAKİKİ İŞLERDE DUYGULARA,HATIRA,DOSTLUĞA BAKILMAZ ...1922 MEMLEKET DAYANIŞMA İSTEYEN BİR BİRLİĞE MUHTAÇTIR.ALELADE POLİTİKACILIKLA MİLLETİ PARÇALAMAK,HIYANETTİR...1925 Milleti idarede prensibimiz, milletin müşterek ve umumî fikir ve eğilimlerine uymaktır. Bu fikir ve eğilimlerin hakikî ve ciddi olabilmesi, milletin maddî ve manevî ihtiyaç kaynaklarından gelmesine bağlıdır. ..1925 Milleti, aklımızın ermediği, yapmak kudret ve kabiliyetini kendimizde görmediğimiz hususlar hakkında kandırarak geçici teveccühler elde etmeye tenezzül etmeyiz. Millete, âdi politikacılar gibi yalancı vaadlerde bulunmaktan nefret ederiz.... 1925 Millet tarafından, millet adına, devleti idareye yetkili kılınanlar için, gerektiği zaman, millete hesap vermek, mecburiyeti, lâubalilik ve keyfî hareketle uzlaşamaz. ....1930 Ben düşündüklerimi önce milletimin arzusunda, ihtiyaç ve iradesinde görmeyi şart sayan ve bunu gördükten sonra ancak, uygulaması ile kendimi vazifeli bilen bir adamım. ..1923 Bu memlekette çalışmak isteyenler, bu memleketi idare etmek isteyenler memleketin içine girmeli, bu milletle aynı şartlar içinde yaşamalı ki ne yapmak lâzım geleceğini ciddi surette hissedebilsinler. ..1923 Her ne suretle olsun, hizmet edenler milletten büyük mükâfatlar bekliyorlarsa katiyen doğru bir harekette bulunmuş olmazlar. Milletten çok şey istememeliyiz. Hizmet edenler, namus vazifelerini yerine getirmiş olmaktan başka bir şey yapmamışlardır. ..1923 Cumhuriyetçi ve milliyetçi olmakla beraber partimiz programından başka bir programla ve partili olmanın tabiî kayıtları dışında serbest çalışacak samimî yurttaşların millet kürsüsünden yapacakları tenkitler ve söyleyecekleri düşüncelerle millî çalışmanın kuvvetleneceği kanaatinde bulunuyoruz....1935 Büyük Millet Meclisinde ve millet karşısında millet işlerinin serbest münakaşası ve iyi niyet sahibi kişilerin ve partilerin özel görüşlerini ortaya koyarak milletin yüksek menfaatlerini aramaları benim gençliğimden beri âşık ve taraftar olduğum bir sistemdir.... 1930 Memnuniyetle görüyorum ki, lâik cumhuriyet esasında beraberiz. Zaten benim siyasî hayatta bir taraflı olarak daima aradığım ve arayacağım temel budur. Bundan ötürü Büyük Mecliste aynı temele dayanan yeni bir partinin faaliyete geçerek millet işlerini serbest münakaşa etmesini cumhuriyetinin esaslarından sayarım.... 1930 Artık, bugün demokrasi fikri, daima yükselen bir denizi andırmaktadır. Yirminci asır, birçok müstebit hükûmetlerin, bu denizde boğulduğunu görmüştür. ..1930 |
Atatürkün Devlet İdaresiyle İlgili Görüşleri
Çünkü alnı açık, dimağı açık, kalb ve vicdanı açık insanlar tarafından idare olunabilen toplumlar ancak bu mânada hareketlerin izleyicisiolabilirler.Fikirlerini, duygularını ve teşebbüslerini gizli tutanlar, gizli vasıtalar uygulamaya girişenler mutlaka utanma ve sıkılmayı gerektiren, akıl ve mantığın haricinde
hareket edenler olabilirler. Bu gibi işlere girişenlerin sonu ergeç acıdır. .................. güzel özetlemiş özellikle bu cümlesinde |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.