ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Şiir Cenneti (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=315)
-   -   Nazim Hikmet Ran Hayatı (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=887994)

Prof. Dr. Sinsi 10-09-2012 07:30 PM

Nazim Hikmet Ran Hayatı
 
Nazım Hikmet Ran'ın Hayatı (1902 - 1963)

15 ocak 1902’de Selanik’te dünyaya gelen Nazım Hikmet Ran, ‘Feryad-ı Vatan’ başlığını taşıyan ilk şiirini 1913’te yazar. Aynı yıl Galatasaray Sultanisi’nde ortaokula başlar. Heybeliada Bahriye Mektebi’ne 1917’de girer. Yeni Mecmua’da yayınlanan ilk şiiri ‘Hâlâ Servilerde Ağlıyorlar mı’ başlığını taşır. Sağlık nedeniyle Bahriye’yi bitirmesine birkaç ay kala ayrılmak zorunda kalır. Bu sırada Hamidye Kruvazör’ünde güverte subayıdır. Bolu’ya öğretmen olarak atanır. Daha sonra Batum üzerinden Moskova’ya giderek Doğu Emekçileri Kominist Üniversitesi’ne yazılır. Burada siyasal bilimler ve iktisat okur. 1921’de gittiği Moskova’da devrimin ilk yıllarına tanık olur. 1924’te Moskova’da yayınlanan ilk şiir kitabı ’28 Kanunisani’ sahnelenir. Aynı yıl Türkiye’ye döner ve Aydınlık Dergisi’nde çalışmaya başlar. Aynı dergide yayınlanan şiir ve yazılarından dolayı on-beş yıl hapsi istenince yeniden Sovyetler Birliği’ne gider. 1928’de af kanunundan yararlanır ve yurda geri döner. Bu kez Resimli Ay dergisinde çalışmaya başlar. 1938’de yirmi-sekiz yıl hapis cezasına çarptırılır. Çankırı ve Bursa cezaevlerinde yatar. 1950’de özgürlüğüne kavuştuysa da sürekli takip altındadır. Askere alınması kararlaştırılınca Romanya üzerinden Moskova’ya geçer. Sağlığı gittikçe daha da kötüleşir. Kırk-dokuz yaşındadır. 1951’de T.C. vatandaşlığından çıkarılır. 3 haziran 1963’te bir kalp krizi sonucu Moskova’da hayatı sona erer.

Prof. Dr. Sinsi 10-09-2012 07:30 PM

Nazim Hikmet Ran Hayatı
 
Büyük Taarruz

Daglarda tek tek

atesler yaniyordu.

Ve yildizlar öyle isiltili öyle ferahtIlar ki

sayak kalpaklı adam

nasil ve ne zaman gelecegini bilmeden

güzel, rahat günlere inaniyordu

ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,

birden bire beş adim saginda onu gördü.

Pasalar onun arkasındaydılar.

O, saati sordu.

Pasalar `üç' dediler.

Sarışın bir kurda benziyordu.

Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.

Yürüdü uçurumun kenarına kadar,

eğildi durdu.

Bıraksalar

ince uzun bacakları üstünde yaylanarak

ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak

Kocatepe'den Afyon Ovasi'na atlayacaktı

Prof. Dr. Sinsi 10-09-2012 07:30 PM

Nazim Hikmet Ran Hayatı
 
KARIMA MEKTUP

Bir tanem!

Son mektubunda:

"Başım sızlıyor

yüreğim sersem!"

diyorsun.

"Seni asarlarsa

seni kaybedersem;"

diyorsun;

"yaşayamam!"

Yaşarsın karıcığım,

kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda;

yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı

en fazla bir yıl sürer

yirminci asırlarda

ölüm acısı.

Ölüm

bir ipte sallanan bir ölü.

Bu ölüme bir türlü

razı olmuyor gönlüm.

Fakat

emin ol ki sevgili;

zavallı bir çingenenin

kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli

geçirecekse eğer

ipi boğazıma,

mavi gözlerimde korkuyu görmek için

boşuna bakacaklar

Nâzım'a!

Ben,

alaca karanlığında son sabahımın

dostlarımı ve seni göreceğim,

ve yalnız

yarı kalmış bir şarkının acısını

toprağa götüreceğim...

Karım benim!

İyi yürekli,

altın renkli,

gözleri baldan tatlı arım benim;

ne diye yazdım sana

istendiğini idamımın,

daha dava ilk adımında

ve bir şalgam gibi koparmıyorlar

kellesini adamın.

Haydi bunlara boş ver.

Bunlar uzak bir ihtimal.

Paran varsa eğer

bana fanila bir don al,

tuttu bacağımın siyatik ağrısı,

Ve unutma ki

daima iyi şeyler düşünmeli

bir mahpusun karısı.

Prof. Dr. Sinsi 10-09-2012 07:30 PM

Nazim Hikmet Ran Hayatı
 
GÖZLERİN

Gözlerin gözlerin gözlerin,

ister hapisaneme, ister hastaneme gel,

gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte,

şu Mayıs ayı sonlarında öyledir işte

Antalya tarafında ekinler seher vakti.

Gözlerin gözlerin gözlerin,

kaç defa karşımda ağladılar

çırılçıplak kaldı gözlerin

altı aylık çocuk gözleri gibi kocaman ve çırılçıplak,

fakat bir gün bile güneşsiz kalmadılar.

Gözlerin gözlerin gözlerin,

gözlerin bir mahmurlaşmayagörsün

sevinçli bahtiyar

alabildiğine akıllı ve mükemmel

dillere destan bir şeyler olur dünyaya sevdası insanın.

Gözlerin gözlerin gözlerin,

sonbaharda öyledir işte kestanelikleri Bursa'nın

ve yaz yağmurundan sonra yapraklar

ve her mevsim ve her saat İstanbul.

Gözlerin gözlerin gözlerin,

gün gelecek gülüm, gün gelecek,

kardeş insanlar birbirine

senin gözlerinle bakacaklar gülüm,

senin gözlerinle bakacaklar.

1956

Prof. Dr. Sinsi 10-09-2012 07:30 PM

Nazim Hikmet Ran Hayatı
 
SEN

En güzel günlerimin

üç mel'un adamı var:

Ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye

en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını

yer yer tırnaklarımla kazıdım

hatıralarımın camını..

En güzel günlerimin

üç mel'un adamı var:

Biri sensin,

biri o,

biri ötekisi..

Düşmanımdır ikisi..

Sana gelince...

Yazıyorsun..

Okuyorum..

Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,

insanın

bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..

Ne yazık!..

Ne kadar

beraber geçmiş günlerimiz var;

senin

ve benim

en güzel günlerimiz..

Kalbimin kanıyla götüreceğim

ebediyete

ben o günleri..

Sana gelince, sen o günleri -

kendi oğluyla yatan,

kızlarının körpe etini satan

bir ana gibi satıyorsun!.

Satıyorsun:

günde on kaat,

bir çift rugan pabuç,

sıcak bir döşek

ve üç yüz papellik rahat

için...

En güzel günlerimin

üç mel'un adamı var:

Biri sensin,

Biri o,

biri ötekisi...

Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...

Sana gelince...

Ne ben Sezarım,

Ne de sen Brütüssün...

Ne ben sana kızarım

ne de zatın zahmet edip bana küssün..

Artık seninle biz,

düşman bile değiliz..

1933


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.