Sovyet Arsivlerinde Ermeni Sorunu. Bilinçlenmek İçin Okuyunuz
 

Sovyet Arsivi Türkiye'nin tezlerini dogruluyor
Arsiv'deki Türk-Ermeni sorununa iliskin belgeler, Sovyet Rusya gibi üçüncü
bir gücün saptamalarini içerdigi için, uluslararasi alanda etkili ve geçerli
kanit degeri tasiyor özellikle raporlar ve iç yazismalar, gerçegi
belirlemeye yönelik samimi degerlendirmeleri içeriyor. Hepsinin ortak
özelligi, uluslararasi piyasaya sürülen Ermeni "soykirimi" iddialarini
çürütmeleri.
* Belgelere göre, Ermeni-Müslüman bogazlasmasinin sorumlusu, Batili
emperyalistler ve Çarlik Rusyasi'dir. Osmanli devletini paylasmak isteyen
büyük devletler, Ermenileri kiskirtmislar ve siddete sevketmislerdir.
Türkler ve Kürtler de, bu saldirilara siddetle cevap vermislerdir.
* 1921 Nisan-Mayis aylarinda, Bati Avrupa emperyalistleri Ermeni sorununu,
ABD emperyalizmine devretti. Milletler Cemiyeti'nin Yüksek Konseyi
Ermenistan'a yardim karari aldi. ABD Baskani Wilson'un kararina göre,
Erzurum ve Trabzon'un büyük bir bölümü, Bitlis ve Van'in tümü Ermenistan'a
verilmisti.
Sovyet Rusya Komünist Partisi Merkez Komitesi Politbürosu'na Disisleri Halk
Komiserligi (Disisleri bakanligi) tarafindan verilen 17 Temmuz 1921 tarihli
"Ermenistan Meselesi" baslikli 4 sayfalik raporun fotokopisi. Rapor'da,
"Sözde Türkiye Ermenistan'i denilen yerde Müslümanlarin çogunlukta" oldugu
saptaniyor ve bu topraklarin Türkiye'den koparilmasinin hukuka sigmayacagi
belirtiliyor.

Kaynak Yayinlari Atatürk'ün Bütün Eserleri Arastirma görevlileri, Moskova'da
bulunan Sovyet Devlet Arsivi'nde üç yildir arastirma yapiyorlar. Bu yazi
dizisi, arsiv çalismasinda büyük emegi geçen Türkolog Belova Kalerya
Antoninovna, Hüseyin Alp ve Mehmet Perinçek ile belgeleri Rusça'dan özenle
çeviren Türkolog Arif Acaloglu sayesinde hazirlanmistir.
Resmi adiyla Rusya Yeni Tarih Belgelerini Koruma ve Arastirma Merkezi'ne
bagli Dogu Arsiv Merkezi'nde, Sovyet devletine ve hükümetine ait belgeler
bulunuyor. Belgelerden çok önemli bir bölümü, çok gizli ve gizli damgalarini
tasiyor. Birçogunun üzerinde Lenin, Stalin ve diger Sovyet yöneticilerine
ait notlara ve imzalara rastlaniyor.
Her belgeye incelemede bulunan arastirmacilarin isimleri kaydediliyor, ancak
Türkiye'den Kaynak Yayinlari disinda hiçbir kurum veya bilim adami Arsiv'e
ugramamis. Bu üzücü ve sasirtici bilgiyi, Arsiv Merkezi Müdürü'nden de
ögreniyoruz.

Türkiye tarihi yeniden yazilacak
Arsiv'de, Türkiye'ye iliskin onbinlerce belge bulunuyor. Olaganüstü
zenginlikte bir hazine, Kurtulus Savasimizi, Kemalist Devrim'i,
Türkiye-Sovyetler Birligi iliskilerini, Kürt ve Ermeni sorunlarini inceleyen
arastirmacilari bekliyor. Atatürk'ün Bütün Eserleri için yapilan arastirmada
ortaya çikarilan belgeler, Türkiye tarihinin yeniden yazilmasini
gerektirecek önemde.
Bu belgeler,
* Türkiye Devrimi'nin dünya ölçegindeki önemini,
* Atatürk'ün büyük devrimci kisiligini,
* Türk-Sovyet dostlugunun dünya tarihini etkileyen rolünü,
* Ermeni sorununda Türkiye'ye yöneltilen emperyalist suçlamalarin
haksizligini ve
* Kürt isyanlarinin gerici karakterini yansitmaktadir.
Belgeler, Türkiye'nin ulusal kuvvetlerinin, uluslararasi alanda ve iç
cephede yürüttügü ideolojik ve siyasal mücadele açisindan esi bulunmayan
kanitlari içermektedir.

Ermeni sorununu aydinlatan belgeler
Bilindigi gibi, Avrupa'da sözde "Ermeni soykirimi" iddialarinin en hararetli
savunuculari bugün sosyaldemokratlar ve bir takim sol partilerdir. Avrupa
Parlamentosu, 15 Kasim 2000 günlü "Ermeni soykirimi" kararini, sol
partilerin agirlikli oyuyla aldi. Oysa Dünya Solu, 1920'lerde Türkiye'nin
tezlerini dogruluyordu. Bu nedenle Sovyet Arsivi, uluslararasi kamuoyuna,
özellikle de bugün Avrupa'da iktidar konumunda bulunan sol partilere
gerçekleri hatirlatma açisindan en etkili kanittir. Arsiv'deki Türk-Ermeni
sorununa iliskin belgeler, Sovyet Rusya gibi üçüncü bir gücün saptamalarini
içermesi nedeniyle de, uluslararasi alanda etkili ve geçerli kanit degeri
tasiyor. Özellikle raporlar ve iç yazismalar, Sovyet yöneticilerinin gerçegi
belirlemeye yönelik samimi degerlendirmelerini içeriyor.
Hepsinin ortak özelligi, uluslararasi piyasadaki Ermeni "soykirimi"
iddialarini çürütmeleri ve Türkiye'nin tezlerini dogrulamalaridir.
Bu belgelere göre,
Bir: Türk makamlarinca gerçeklestirilmis bir "Ermeni soykirimi" yoktur.
Iki: Ermeniler ve Müslümanlar (Türkler ve Kürtler birlikte) arasinda Birinci
Dünya Savasi kosullarinda bogazlasma (mukatele) yasanmistir. Iki taraf
birbirine siddet uygulamistir.
Üç: Ermeni-Müslüman bogazlasmasinin sorumlusu, Batili emperyalistler ve
Çarlik Rusyasi'dir. Osmanli devletini paylasmak isteyen büyük devletler,
Ermenileri kiskirtmislar ve siddete sevketmislerdir. Türkler ve Kürtler de,
bu saldirilara siddetle cevap vermislerdir.

1926'da basilan Büyük Sovyet Ansiklopedisi tarihsel gerçekleri saptiyor
Sovyet Arsivi'nde bulunan Ermeni sorununa iliskin belgelere deginmeden önce,
bu arsivden yararlanarak hazirlanmis olan 1926 tarihli Büyük Sovyet
Ansiklopedisi'nin III. cildinin 334-340. sayfalarinda yer alan "Ermeni
sorunu" maddesini özetleyecegiz. Bu maddeyi yazan V. Gurko-Krvajin adli
bilim adamlari, tarihsel gerçekleri saptiyorlar:

Türkiye'nin zayiflatilmasi için
* Ermeni sorununa dis açidan bakildiginda, büyük devletlerin Türkiye'de
merkezkaç kuvvetleri destekleyerek, Türkiye'nin zayiflatilmasi ve daha kolay
sömürgelestirilmesi görülür.
* Bati kapitalizminin Ortadoguya taarruza geçtigi anda, Bati ülkeleri kendi
güvenlikleri için Türkiye'de köprü mahiyeti tasiyan Ermeni burjuvazisini
kullanma yoluna gittiler.

Çarligin ve Ingilizlerin pompaladigi "denizden denize Ermenistan" heykeli
* Ermeni sorunu, Rusya, Ingiltere gibi büyük ülkelerin karismasiyla iyice
büyüdü. Rus ticaret-sanayi sermayesi "Hiristiyanlarin Müslüman Türkiye'nin
egemenliginden kurtarilmasi" sloganiyla Karadeniz'i ve Bogazlari ele
geçirmek istiyordu. Ingiliz diplomasisi, Ermenilere denizden denize
(Karadeniz'den Akdeniz'e kadar) "Büyük Ermenistan" hayalini pompaliyordu.

Ermeni çetelerinin faturasi: Tehcir ve kirim
* Birinci Dünya Savasi'nda Ermeniler çeteler kurmaya baslamislardi. Bu
çeteler, açikça Türk hükümetine karsi eylemlere geçtiler, ancak bir sey elde
edemediler. Bu savas nedeniyle Ermeni ulusu Dogu Anadolu'yu terketmek
zorunda kaldi.

ABD Basakani Wilson'un Ermenistan haritasi
* 1921 Nisan-Mayis aylarinda, Bati Avrupa emperyalistleri Ermeni sorununu,
ABD emperyalizmine devretti. Milletler Cemiyeti'nin Yüksek Konseyi
"Ermenistan yardimsiz ayakta duramaz" karari aldi. ABD Baskani Wilson'un
kararina göre, Erzurum ve Trabzon'un büyük bir bölümü, Bitlis ve Van'in tümü
Ermenistan'a verilmisti.

Fransizlarin Kilikya'daki Ermeni kiskirtmasi
* Fransizlar Ermeniler'e isgal ettikleri topraklarda devlet kurdurmak
vaadinde bulunmuslardi. Bu vaadle Ermeniler, Kilikya'da yasayan Müslüman
nüfusa karsi harekete geçtiler.

Ingiliz silahiyla Müslüman katliami
* Ermeniler Ingilizlerden silah alarak Kars'ta ve Erivan'da Müslümanlara
karsi soykirim yaptilar. Sorel, Serur, Daralagöz, Kagizman, Surmanli,
Karakurt ve Sarikamis yörelerinde yerlesim birimlerini yok edecek derecede
yakip yiktilar. Türkler de karsilik verdiler.
* Bati Avrupa emperyalistleri, Ermeni sorununu Lozan Konferansi'nda yeniden
gündeme getirdiler, ancak basarili olamadilar.
Komintern'in Ermeni isçi ve köylülerine bildirisi:
Sizi Osmanliya karsi emperyalistler kiskirtti
Sovyet devrimcileri, yukardaki saptamalarini Ermeni emekçilerine de
elestirel bir dille söylemislerdir. Komünist Enternasyonal Yürütme Kurulu,
1920 yilinda yayinladigi "Iran, Ermenistan ve Türkiye'nin Halk Kitlelerine"
baslikli bildiride, "Ermenistan köylü ve isçilerine" söyle seslenmistir:
"Yillar boyunca Kürtlerin Ermenileri kestiginden dem vurup sizi Sultana
karsi mücadeleye kiskirtan ve bu mücadeleden her gün yeni k?rlar elde eden
yabanci sermayenin çevirdigi dolaplarin kurbani oldunuz. Savas sirasinda
bunlar size bagimsizlik vaat etmekle kalmadi, tüccarlarinizi,
ögretmenlerinizi, papazlarinizi Türk köylüsünün topraklarini istemeleri için
kiskirtti. (...) Sizlerle Türkler arasinda huzursuzluk hüküm sürdükçe,
Ingiliz, Fransiz ve Amerikan kapitalistleri, Türkleri bir Ermeni
ayaklanmasiyla tehdit ederek gemleyebilir, Ermenileri ise Kürt kiyimi
tehlikesiyle korkutabilirler."