ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Serbest Forum (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=151)
-   -   İnanılmaz Bir Dava (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=883087)

Prof. Dr. Sinsi 10-09-2012 08:44 PM

İnanılmaz Bir Dava
 
İnanılmaz Bir Dava

Amerikan Adlî Tıp Derneğinin 1994 te San Diego da tertiplenen ödül yemeğinde
dernek başkanı Don Harper Mills, aktardığı acayip bir ölüm olayındaki adlî
komplikasyonlarla dinleyicilerini şaşkına çevirmişti.Kaderin adaletine dair ince
bir nükte taşıyan bu yaşanmış öykü, sanırız sizleri de hayrete sevk edecektir.

23 Mart 1994 te Ronald Opus un cesedini inceleyen adlî tabip, onun kafasından
yediği kurşunla öldüğü sonucuna vardı.Müteveffa, on katlı bir binanın tepesinden,
intihar niyetiyle aşağıya atlamıştı. (Umutsuzluğunu, geride bıraktığı bir notta
açıklıyordu.) Ancak, dokuzuncu katın önünden geçerken pencereden gelen bir kurşun başına isabet etmiş, hayatı bu kurşunla sona ermişti. Apartmanın sekizinci kat
penceresi düzeyinde cam silicileri korumak için konulmuş bir ağ vardı; ama bu
ağın varlığını ne silahı çeken, ne de müteveffa biliyordu. Açıkçası, kurşun
olmasaydı, Opus'un intihar girişimi başarılı olamayacak; zemine çakılmadan,
sekizinci kattaki ağa takılıp kalacaktı. Bu durumu anlattıktan sonra, "Normal
olarak," diye devam etti Dr. Mills, "intihar etmeye karar veren biri, mekanizma
tasarladığı gibi olmasa da, bunu eninde sonunda başarır."

Opus un dokuz kat aşağıda yere çakılmayıp da dokuzuncu kattan düşüyor olduğu anda
başına gelen kurşunla vurulmuş olması, muhtemelen, onun ölüm modunu intihardan
cinayete çevirmeyecekti. Fakat, Opus'un intihar girişiminin başarılı olmayışı,
savcıyı elinde bir cinayet vakası olduğu düşüncesine itti. Silahın patladığı
dokuzuncu kattaki odada yaşlı bir adam ve karısı yaşıyordu. Tartışıyorlardı ve
adam kadını silahla tehdit ediyordu. Öyle sinirlenmişti ki, tetiği çekti; fakat
mermi kadını ıskalayarak pencereden dışarı yöneldi ve Opus'a isabet etti. Bir
insan A şahsını öldürmeye teşebbüs eder, fakat B şahsını öldürürse, o B şahsını
öldürmekten suçlu sayılmalı idi. Savcının ulaştığı sonuç buydu. Dolayısıyla,
dokuzuncu kattaki yaşlı adam, cinayetten suçluydu.

Bu suçlamayla karşı karşıya kaldığında, adam da, karısı da çok şaşırdılar.

Çünkü, tetiği çekerken adam da, karısı da silahın dolu olmadığından kesinlikle
emindiler. Yaşlı adam uzunca bir süreden beri boş silahla karısını korkutmayı
alışkanlık haline getirmişti. Bunu karısı da bilir, o yüzden adamın tehdidine pek
aldırmazdı. Kısacası, adamın karısını öldürme kasdı yoktu; silahın dolu olduğunu
dahi bilmiyordu. Böylece, Opus'un öldürülmesi bir kaza oluyordu; silah kazara
doldurulmuştu.

Araştırmalara devam edilince, ölümcül kazadan yaklaşık altı hafta önce yaşlı
çiftin oğlunu silahı doldururken gören bir tanık ortaya çıktı. Anlaşıldığına
göre, yaşlı kadın oğlundan mali desteğini çekmişti ve babasının annesini silahla
korkutma temayülünü bilen oğul, annesini cezalandırma kasdıyla, babasının
annesini vuracağını umarak, gizlice silahı doldurmuştu. Annesi ölecek, baba
cinayetten suçlanacak, mallar oğula kalacaktı. Artık olay yaşlı çiftin oğlunun
Ronald Opus cinayetinden sorumlu olduğu noktasına gelmişti.

Tam bu sırada savcının karşısına yeni bir viraj çıktı. Araştırmalara devam
edilince, geçen altı hafta içinde anneyle babasının silahla tehdide varan bir
tartışma yaşamamaları, dolayısıyla annesinin ölümünü bir türlü başaramayışı
nedeniyle, oğulun umutsuzluğunun arttığı anlaşıldı.

Bu, onu 23 Mart'ta on katlı binanın tepesinden atlayarak intihar etmeye itmişti.

Ancak, ölümü planladığı gibi olmamıştı; dokuzuncu katın önünden geçerken
babasının boş zannettiği silahı tetiklemesiyle annesine isabet etmeyip pencereye
seken kurşunun kafasına isabet etmesi nedeniyle, Ronald Opus'un hayatı sona
ermişti.

Dosya intihar olarak kapatıldı.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.