ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tıp / Biyoloji / Farmakoloji (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=599)
-   -   Sindirim Sistemleri (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=880851)

Prof. Dr. Sinsi 10-09-2012 11:30 PM

Sindirim Sistemleri
 
Büyük ve karmaşık moleküllü besinlerin yapı birimlerine parçalanarak, hücre zarından geçmesi veya emilmesi olayına sindirim denir.
Hücreye giren sindirim ürünü solunumda hammadde olarak kullanılır.
Sindirim ürünü,
1. Hücre zarından geçebilecek küçüklüktedir.
2. Hücreye girdiğinde yapı oluşturmaya katılabilir.
3. Hücreye girdiğinde enerji elde etmede kullanılabilir.
Sindirim olayı mekanik ve kimyasal olaylarla gerçekleşir.

a. Mekanik Sindirim: Besinlerin dişlerle küçük moleküllere ayrılmasıdır. Bu şekilde besinler kimyasal sindirime hazır hale getirilir. Mekanik sindirimde besinler yapı birimlerine ayrışmaz.

b. Kimyasal Sindirim: Mekanik sindirime uğrayan besinlerin hidrolize olarak yapı birimlerine dönüşmesidir. Bu olayda enzimler görev yapar.

İki Çeşit Sindirim Vardır

1. Hücre İçi Sindirim
Besin maddeleri difüzyon, Pinositoz ve Fagositoz olaylarıyla hücre içine alınıp enzimlerle sindirilir. Hücre içi sindirimde görev alan enzimler hücredeki lizozomlarda bulunur. Hücre içi sindirim bitkilerde, süngerlerde ve protistlerde görülür.

2. Hücre dışı Sindirim:
Besin maddeleri hücre dışında enzimlerle sindirilir ve hücre içine alınır. Sindirim sistemleri gelişmiş olan toprak solucanı, deniz kestanesi, balık ve memeli gibi canlılarda görülür.
Hücre dışı sindirimle büyük moleküllü besinlerin sindirimi sağlanır.

Canlılar Arasında Sindirim Şekilleri:

Sölenter ve Planaria gibi hayvanlarda vücut boşluğu vardır. Bu boşluk ağız ve anüs görevi yapan tek açıklıkla dışarıya açılır. Hücre içi ve dışı sindirim görülür.
Kuşlarda, dişler yoktur. Alınan besin bağırsıkla yumuşatılıp taşlıkta öğütülerek ince bağırsak kimyasal sindirime uğrar. Sindirilmeyen artıklar kalın bağırsağa geçerek anüsten atılır.
Otçul memelilerde, İşkembe ve börkenekte geçici olarak depolanan besin bakteriler tarafından parçalanır. Sonra ağıza geri getirilerek çiğnenir. Çiğnenen besinler tekrar yutularak kırkbayır ve şirdene gelir. Şirdende salgılanan enzimlerin etkisiyle kimyasal sindirime uğrar, ince bağırsağa geçer.

Bir miktar besinin sindirim olayları sırasında monomerlerine kadar parçalanma süreleri şunlara bağlıdır.

1. Enzimin etkilediği besin yüzeyinin büyüklüğüne
2. Besinin sıcaklığına
3. Besine etki eden enzimlerin miktarına
4. Midedeki asit miktarına
Ayrıca karaciğerde salgılanan safra tuzları ile dişler sindirim enzimlerinin etkinliğini kolaylaştırır.

İNSANDA SİNDİRİM

Ağız, yutak, yemek borusu, mide, ince bağırsak ve kalın bağırsak sindirimde doğrudan görevli organlardır.
Karaciğer ve Pankreas ise salgılarıyla sindirimde yardımcı rol alır.

AĞIZ:
Alınan besinler ağızda mekanik olarak parçalanır ve yutmaya hazırlanır. Mekanik sindirimde dişler önemli rol oynar.

TÜKRÜK BEZLERİKulak altı, dil altı ve çene altı olmak üzere üç çift tükrük bezi vardır. Tükrük içinde amilaz, mukus, su Na+ ve Ca++ iyonları bulunur.
Dil altı tükrük bezi sürekli salgı yaparken kulakaltı ve çenealtı bezleri ise uyarılınca salgı yapar.

YEMEK BORUSU
Yemek borusunun duvarında içten dışa doğru,
- Örtü epiteli
- Düz kaslar
- Bağ dokusu
tabakaları bulunur. Yemek borusunda gerekli enzimler olmadığından kimyasal sindirim olmaz. Yemek borusundaki kasların kasılıp gevşemesiyle oluşan peristaltik hareketle besin mideye iletilir. Bu hareket tersine olursa kusma meydana gelir.

MİDE
Yemek borusuyla bağırsaklar arasında kalan kısımdır. Besinleri depo edildiği yerdir. Protein kimyasal sindirimi burada başlar vagus siniri midenin büzülme ve gerilmesini uyarır.
Midenin yemek borusuna bağlandığı yere mide ağzı (kardia), ince bağırsağa bağlandığı yere de mide kapısı (pilor) denir.
Mide iç yüzeyinin en dışında bulunan silindirik epitel hücreler mide bezlerini oluşturur. Mide bezlerinden pepsinojen, HCI ve lap enzimi (süt çocuklarında) salgılanır.
Goblet hücrelerinin salgılandığı mukus, mide yüzeyini HCI’in zararlı etkisinden korur.
Mide bezlerinden salgılanan Gastrin hormonu mideye besin geldiğinde mideyi enzim salgılaması yönünde uyarır.
Gastrin hormonu endolerin bezlerden salgılanmaz. Gastrin salgısı artınca mide özsuyu salgısı artar, asitlik artınca gastrin azalır.

İNCE BAĞIRSAK
Sindirimin büyük bir kısmı ve son ürünün tamamen emilmesi ince bağırsakta olur.
İnce bağırsağın mide ile birleştiği 22 cm lik kısma duedonum (12 parmak bağırsağı), sonra gelen kısma baş bağırsak (Jegunum) ve son kıvrımlı bölgeye ilevm (kıvrım bağırsak) denir.
İnce bağırsıktaki mukoza tabakasında bulunan epitel dokusu çok sayıda kıvrımlar yaparak ince bağırsağın emme yüzeyini genişletmiştir. Buna tümör (Villus) denir.
Besinin hareketini kolaylaştırmak için epitel hücreleri arasında mukus salgılayan goblet hücreleri vardır.

KALIN BAĞIRSAK
Besin içindeki elektrolitlerin ve özellikle suyun geri emilmesini artıkların atılmasını sağlar.
İnce bağırsakla kalın bağırsağın birleştiği yerde bulunan kör bağırsak (çekum) otçullarda selolüz sindiren bakteri kolonileri bulundurur.
Kalın bağırsak rektumla sonlanır. Rektumun dışarı açılan kısmına anüs denir.
Buraya kadar açıkladığımız organlar sindirime doğrudan katılan organlardır.
Pankreas ve Karaciğer ise sindirime yardımcı organlardır.

PANKREASİç ve dış salgı yapabilen karma bir bezdir. Çekirdek asitleri proteinler, karbonhidratlar ve yağlar üzerinde etkin olan enzimleri salgılar.
Pankreastan salgılanan enzimler, pankreatik kanala safra kanalına oradan vater kabarcığına ve daha sonra 12 parmak bağırsağına dökülür.
Pankreas salgısının çıkışı önlenirse çok yemek yenmesine karşın sindirim tamamlanmadığından sürekli kilo kaybı olur.
Sekretin hormonu Pankreası salgı yapması için uyaran hormondur.

KARACİĞER
Pankreas gibi bağırsağın ön kısmından oluşmuştur. En büyük organ olup, hücreleri sürekli safra salgılar. Karaciğerden gelen safra suyunun büyük bir kısmı ve tuzlarını (NaCI ve diğer elektrolitler) bir kısmı emilerek yoğunlaştırılır ve bağırsağa dökülür.
Safra, bazik özellikte olup sindirim enzimleri içermez. Buna karşın pankreas salgılarıyla bağırsak içine gelen asitli besinlerin nötralize edilmesini sağlar.
Safra ayrıca karaciğerde zehirli maddelerin parçalanmasıyla oluşan artıkları dışarı atar.
Safra içinde safra tuzları, kolesterol, yağ asitleri, safra pigmentleri ve su bulunur. Safra kesesindeki safra su kaybederse içindeki kolesterol yoğunlaşarak safra taşlarını oluşturur.

Karaciğerin temel yapı birimi lopçuklardır.
Karaciğere iki kaynaktan kan gelir:
1. Dalak ve Sindirimi Kanalı: Buradan alınan kan, bir toplar damarla karaciğere götürülür.
2. Aort: Aortan gelen kan karaciğer atardamarı yoluyla karaciğere ulaşır.
Karaciğer kanalı karaciğerden çıktıktan sonra ikiye ayrılır.
a) Bir kol fazla salgıyı safra kesesine götürür.
b) Diğer kol koleadaki kanalı olup safrayı 12 parmak bağırsağındaki water kabarcığına akıtır.

Karaciğerin Görevleri:
1. Kandaki fazla glikozu glikojen halinde depo eder.
2. A vitamini sentezlenir.
3. Fibrinojen ve heparin üretir.
4. Vücut ısısını düzenler.
5. Lenf yapımında rol alıp, antikorların önemli kısmını yapar.
6. Zehirli maddeleri ürik aside çevirir.
7. Antitoksin etki yapar.
8. Salgıladığı safra ile yağları parçalanmasını sağlar.

BESİNLERİN SİNDİRİMİ

Karbonhidratların Sinidirimi:
Sindirimi ağızda başlar ince bağırsakta biter
Ağızda
Nişasta veya Glikojen+su Maltoz+Dekstrin
Mide asidik olduğundan karbonhidratlar kimyasal sindirime uğramadan ince bağırsağa gelir.

İnce Bağırsak
Sekretin hormonu Pankreas öz suyundan amilaz salgalanmasını uyarır. Amilaz 12 parmak bağırsağına dökülerek burada pişmemiş nişastayı yeniden maltoz ve dekstrine parçalar.

ince bağırsağa gelen disakkaritler, ince bağırsak bezlerinde sagılanan maltaz, laktaz ve sükraz enzimleriyle glikoze parçalanır.

Proteinlerin Sindirimi
Midede başlar, ince bağırsakta biter. Yutulan besin mideye geldiğinde gastrin hormonu pepsinojen, HCI ve Lap enzimi (Renin) sagılanmasını uyarır.

Midede
Pepsinojen + HCI = Pepsin

(pasif enzim)........ (aktif enzim)

Protein + su Polipeptid (Pepton)

Süt çocuklarında

Süt + Lap = Kazein + su

Kazein + Pepsin = Polipeptid + Aminoasitler

Besinler bulamaç (kimüs) haline gelir. Ve 12 parmağa geçer.

12 parmakta
Tripsinojen + Enterokinaz = Tripsin

(pasif enzim)................. (Aktif enzim)

Polipeptid Peptid + Aminoasit

İnce Bağırsakta
Peptid (pepton) + Erepsin Aminoasitler

Yağların Sindirimi
Yağlar kimüs içinde 12 parmak bağırsağına gelir.

Yağlar + su yağ asitleri + gliserol

ÖRNEK
Bir tüpte suyla karıştırılan X yağının üzerine X yağının yıkımını sağlayan enzim konulmuştur.
Bir süre sonra tüpte,
I. Yağ asitleri
II. Amino asitler
III. Gliserol
IV. Glikoz
V. X yağının yıkımını sağlayan enzim
bileşiklerinden hangileri bulunur?
A) I, III ve IV B) I, III ve V
C) I, IV ve V D) II, III ve IV
E) II, IV ve V
Cevap B'dir.

ÖRNEK

Normal bir insanın karaciğerinde aşağıdakilerden hangisi topçuk çevresine doğru toplanarak akar?
A) Heparin B) Glikojen
C) Safra pigmentleri D) üre
E) Fibrinojen
Cevap C'dir.

ÖRNEK

Bir araştırmacı, insanda, karaciğere giren ve çıkan damarlardaki kanda glikoz yoğunluğunu yemekten hemen önce ve bol karbonhidrtalı yemekten bir süre sonra ölçmüş ve aşağıdaki bulguları saptamıştır.
Yemekten hemen önce yapılan ölçüm
Karaciğere giren damardaki kanda glikoz yoğunluğu <(Küçüktür) Karaciğerden çıkan damardaki kanda glikoz yoğunluğu

Yemekten bir süre sonra yapılan ölçüm
Karaciğeri giren damardaki kanda glikoz yoğunluğu > (Büyüktür) Karaciğerden çıkan damardaki kanda glikoz yoğunluğu

Bu bulgular, karaciğerin,
I. Fazla glikozu depolama
II. Glikojenden glikoz oluşturma
III. Gerektiğinde, kandaki glikoz miktarını yükseltme
İşlevlerinden hangilerine doğrudan kanıt sağlar?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I ve III
(ÖSS/2000)

ÇÖZÜM

Yemekten önce, karaciğere giren damardaki kanda glikoz yoğunluğunun karaciğerden çıkan damardaki kanda bulunan glikoz yoğunluğundan fazla olması, karaciğerin gerektiğinde kandaki glikoz miktarını artırabildiğini göstermektedir.
Yemekten sonra karaciğerden çıkan damardaki kanın glikoz yoğunluğunun fazla olması karaciğerin glikozu depolaması işlevini gösterir.
Cevap E'dir.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.