![]() |
Adnan Menderes'in Son Saatleri,Son Sözleri...
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Adnan Menderes'in son saatleri,son sözleri Menderes, İmralı adasına indikten sonra iki askerin kolları arasında yürümeye başladı. İlk vardığı yer komutanın odası oldu. İdam kararı yüzüne okundu. Menderes’in dilinden “Allah milletimize zeval vermesin” cümlesi döküldü. Ömer Aymalı / Tarih Dosyası /Dünya Bülteni 27 Mayıs günü askeri darbe gerçekleşirken Başbakan Adnan Menderes Kütahya’daydı. Orada gözaltına alınarak Ankara’ya getirildi. Harp Okulunda bir süre tutulduktan sonra Yassıada’ya nakledildi. Burada iktidara el koymuş olanların oluşturdukları ‘Yüksek Adalet Divanı’ adındaki mahkemede yargılandı. Ancak Adnan Menderes Yassıada’da yalnızca yargılanmadı, idam edileceği saate kadar hakarete, iftiraya,şiddete maruz kaldı. Yassıada’da kurulan mahkemenin hakikati ortaya çıkarmak gibi bir amacı yoktu. Sonucu ilk günden belli olan bir yargılamaydı. Amaç başta Menderes olmak üzere Demokrat Partilileri cezalandırmaktı. Aylarca süren mahkeme milletin önünde oynanan bir mizansenden başka bir şey değildi.En başından belli olan davanın sonucu 15 Eylülde açıklandı. Başta Menderes, Celal Bayar, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu olmak üzere 15 Demokrat Partili için idam kararı verildi. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg İdam kararının verildiği duruşmaya Adnan Menderes hastalığı dolayısıyla katılamamıştı. İki gün sonra 17 Eylül sabahı Menderes’in odasına biri profesör iki doktor ve ada komutanı girdi. Doktorlar Menderes’i son kez muayene edecekti. Bu arada fotoğrafçı da Menderes’in fotoğrafını çekecekti. Ancak Menderes, “Hastayım,kıyafetim düzgün değil.Milletim beni bu halde görmesin diyerek fotoğraf çekilmek istemediğini söyledi.Komutan ise Menderes’e dönerek, “çekilen fotoğraflar eşinize ve çocuklarınıza verilecek” diyerek fotoğrafçıya çekmesi için izin verdi.Menderes’in odasında yaşanan yalnızca bir muayene değildi. Aynı zamanda insanlık dışı olaylar da yaşanıyordu. Profesör, ‘Prostat muayenesi yapmayı unutmuşuz.’ diyerek birkaç saat sonra asacakları insana işkence yapmayı doktorluğuna ve insanlığına sığdırabiliyordu. Menderes "İstirham ediyorum, yapmayın" diyordu. Odadaki komutan ise Menderes'e "Utanmayın, utanmayın" diye sesleniyordu. Yaşanan bu işkencenin ardından doktor, Menderese, “Efendim sizi hastaneye götüreceğiz” diyordu. Hastaneden kasıt idam sehpasıydı. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Menderes, bir hücumbota bindirilerek Yassıada’dan İmralı adasına götürüldü. Bir gün önce Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan da burada idam edilmişti. Menderes’in bundan haberi yoktu ancak Menderes her şeyi anlamıştı. Artık son yolculuğundaydı. Marmara denizi o gün belki hiç olmadığı kadar dalgalıydı,taşkındı Gündüzün ortasında hava kararmıştı. Öylesine şiddetli yağmur ve fırtına vardı ki hücumbottakiler yanı başlarındaki İmralı adasına varamayacaklarından korkmuşlardı. Menderes İmralı adasına indikten sonra iki askerin kolları arasında yürümeye başladı. İlk vardığı yer komutanın odası oldu. İdam kararı yüzüne okundu. Menderes’in dilinden “Allah milletimize zeval vermesin” cümlesi döküldü. Ülkesine yaptığı hizmetin karşılığı beyaz gömlek ve idam sehpası olmuştu. Buna karşın metanetliydi,inançlıydı ve kokmuyordu.İdam sehpasına gitmeden önce hoca ile birkaç dakika konuştu. Sonrasında beyaz gömlek giydirildi. İdam sehpasına çıkarıldıktan sonra ailesine ve milletine son sözleri ise şu oldu: "Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum..." |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.