ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tarih / Coğrafya (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=656)
-   -   Çanakkale Savaşindan Anilar (Cesaret Marşi) (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=875265)

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 10:16 PM

Çanakkale Savaşindan Anilar (Cesaret Marşi)
 
Azman Dede Balıkesir`de son gömdüğümüz Çanakkale gazisi İvrindi'nin

Mallıca

>köyünden 104 yaşında Azman Dede idi. Gençliğinde iki metreyi aşkın

boyu,dev

>görünümüyle insan azmanı sayılmış herkes ona azman demeye

başlamış,soyadı

>kanunu çıkınaca da Azman soyadını almıştı. Esas ismi adeta

>unutulmuştu.Yıllar önce bir yerel araştırma sırasında Mallıca köyü

>kahvesinde kendisiyle görüştüm. Kulakları ağır işitiyordu. Köylülerden

biri

>yardımcı oldu. Benim sorduklarımı kulağına bağıra bağıra söyledi. Onun

>sesine alışkın olduğundan anladı. Sordukları mı cevapladı . Söz

>Çanakkale`ye geldiğinde o koca ihtiyar sarsıla sarsıla, hıçkırıklar

içinde

>ağlamaya başladı. Kendi zor duyduğu için kan çanağına dönen gözleriyle

bize

>de duyurmak için bağıra bağıra anlatmaya başladı :

>

>-"Bir hücum sırasında bölük erimişti. Yüzbaşı telefonla takviye

istedi.

>Gece yarısı siperleri takviye için istediğimiz askerler geldi. Hepsi

askere

>alınmış gencecik insanlardı. Ama içlerinde daha çocuk denecek yaşta

üç-dört

>asker vardı ki hemen dikkatimizi çekti. Bölüğü düzene soktum.Yüzbaşı

>gelenlerle tek tek ilgileniyor, karanlıkta el yordamıyla

>üstlerini başlarını düzeltiyor, sabah yapılacak olan süngü hücumuna

>hazırlıyordu.

>

>Sıra o çocuklara geldiğinde, o cıvıl cıvıl şarkı söylerek gelen

çocuklar

>birden çakı gibi oldular. Yüzbaşı sordu;

>"Yavrum siz kimsiniz?",içlerinden biri; "Mektebi Sultanisi

talebeleriyiz

>Vatan için ölmeye geldik!.." diye cevap verdi. Gönlüm akıverdi o

çocuklara.

>Bu savaş için çok küçüktüler. Daha süngü tutmasını bile bilmiyorlardı.

>Onlarla ilgilendim. "Mermi böyle basılır. Tüfek şöyle tutulur. Süngü

böyle

>takılır.

>Düşmana şöyle saldırılır!.." diye. Onları karşıma alıp bir bir

gösterdim.

>

>Siperlerin arkasında ay ışığında sabaha kadar talim yaptık.Gün

ışımadan

>biraz dinlensinler diye siperlere girdik. Ortalık hafif aydınlanır

gibi

>olunca hep yaptıkları gibi düşman gemileri gelip siperlerimizi

bombalamaya

>başladı lar. Yer gök top sesleriyle inliyordu.Her mermi düştüğünde

minare

>gibi alevler yükseliyor birgün önce ölenlerin kol, bacak, el, ayak

gibi

>parçaları havaya kalkan toprakla siperlere düşüyordu. Mermiler

üzerimizden

>ıslık çalarak geçiyordu. Siperler toz duman içinde kalmıştı. Bir ara

>yüzbaşı "Azman yandık!.." diye

>siperin köşesini işaret etti. O şarkı söyleyerek sipere gelen, sanki

çiçek

>toplarmış gibi neşeli olan o çocuklar siperin bir köşesinde sanki bir

yumak

>gibi birbirine sarılmış tir tir titriyorlardı. Çocuklar harbin gerçeği

ile

>ilk defa karşılaşıyorlardı.

>Ürkmüşlerdi. Yüzbaşı yandık demekte haklıydı.

>Muharebede bir ürküntü panik meydana getirebilirdi. Tam onlara doğru

>yaklaşırken içlerinden biri avaz avaz bir marş söylemeye başladı!..

>

>Annem beni yetiştirdi bu yerlere yolladı

>

>Al sancağı teslim etti Allah'a ısmarladı

>

>Boş oturma çalış dedi hizmet eyle vatana

>

>Sütüm sana helal olmaz saldırmazsan düşmana

>

>Baktım hemen biraz sonra ona bir arkadaşı daha katıldı. Biraz sonra

biri

>daha... Marş bitiyor yeniden başlıyorlar. Bitiyor bir daha

söylüyorlar.Avaz

>avaz!.. Gözleri çakmak çakmak... Hücum anı geldiğinde hepsi süngü

takmış,

>tüfeklerine sımsıkı sarılmış, gözleri yuvalarından

>fırlamış dişler kenetlenmiş bekliyorlardı .

>

>O an geldi. Birden yüzbaşı "Hücum!.."diye bağırdı. Bütün bölük, bütün

>tabur, bütün alay cephenin her yerinden fırladık. İşte tam o anda, tam

o

>anda, o çocuklar kurulmuş gibi siperlerden fırlayıverdiler.

>İşte o an. Tam o an bir makinalı yavruları biçiverdi. Hepsi sipere

geri

>düştüler. Kucağıma dökülüverdiler.Onların o gül gibi yüzleri gözümün

>önünden gitmiyor. Hiç gitmiyor!.. İşte ben ona ağlıyorum, o çocuklara

>ağlıyorum!.."

>

>Azman dede ağlıyordu. Ben ağlıyordum. Kahvede kim varsa ağlıyordu.

>

>Kahveci gözyaşları içinde bize çay getirdi. Eğildi; "Azman dede hep

ağlar.

>Niye ağladığını bugün ilk defa anlattı ." dedi.

ALINTI


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.