![]() |
Hat Sanatı-Hat Sanatının Gelişimi
2 Eklenti(ler)
Hat Sanatı-Hat Sanatının Gelişimi
Hat sanatıdenilince Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı sanatı akla gelir. Bu sanat Arap harflerinin 6.10. yüzyıllar arasında geçirdiği uzunca bir gelişme döneminden sonra ortaya çıkmıştır. Hat Sanatının Gelişimi Son dönemlerde kabul edilen bir görüşe göre Arap alfabesi İslamlık öncesi dönemde Kuzey Arabistan ve Filistin'de yaşamış bir kavim olan Nebatiler'in kullandığı alfabeden türemiştir. Bu alfabe Araplar'ca benimsendikten sonra gelişmeye başladı. İslam dininin yayılmasından sonraki dönemde ise daha çok, kullanıldığı yerlerde aldığı değişik biçimlere göre mekki (Mekkeli), medeni (Medineli), kufi (Kûfeli) gibi adlarla anıldı. Kufi yazı hat sanatının temelini oluşturan yazı türlerine kaynaklık etmiş, ayrıca olgunlaşmış biçimiyle günümüze kadar da yaşamıştır. Arap yazısı Abbasiler döneminde (7501258) hem yaygınlaştı, hem de çeşitlilik kazandı. 9. yüzyılda kûfVnın yerini bu yazıdan doğmuş olan ve altı tür yazı anlamına gelen "aklâmı sitte" almaya başladı. Muhakkak, reyhani, sülüs, nesih, tevki ve rika adları verilen bu yazıları aynı zamanda hattat olan Abbasi Veziri İbn Mukle (ölümü 939) kurallara bağladı. 11. yüzyılda yaşayan ve Bağdatlı bir hattat olan İbn Bevvab bu yazıları estetik bakımdan daha da geliştirdi. Son Abbasi Halifesi Mustasım'ın kölesi olduğundan Mustasımi olarak anılan Yakut da (120998) bu altı tür yazıya yeni bir estetik kazandırdı. Bu arada İranlılar da eskiden kullandıkları Pehlevi alfabesinin etkisiyle Arap yazısında değişik bir tür olan ve talik denen yazı türünü yarattılar. Türkler, Müslüman olduktan ve Arap alfabesini benimsedikten sonra uzun bir süre hat sanatına herhangi bir katkıda bulunmamışlardır. Türkler hat sanatıyla Anadolu'ya geldikten sonra ilgilenmeye başladılar ve bu alanda en parlak dönemlerini de Osmanlılar zamanında yaşadılar. Yakutı Mustasımi'nin Anadolu'daki etkisi 13. yüzyıl ortalarından başlayıp 15. yüzyıl ortalarına kadar sürdü. Bu yüzyılda yetişen Şeyh Hamdullah (14291520) Yakutı Mustasımi'nin koyduğu kurallarda bazı değişiklikler yaparak Arap yazısına daha sıcak, daha yumuşak bir görünüm kazandırdı. Türk hat sanatının kurucusu sayılan Şeyh Hamdullah'ın üslup ve anlayışı 17. yüzyıla kadar sürdü. Hafız Osman (164298) Arap yazısına estetik bakımdan en olgun biçimini kazandırdı. Bu tarihten sonra yetişen hattatların hepsi Hafız Osman'ı izlemişlerdir. Türkler altı tür yazı (aklâmı sitte) dışında, İranlılar'ın bulduğu talik yazıda da yeni bir üslup yarattılar. Önceleri İran etkisinde olan talik yazı 18. yüzyılda Mehmed Esad Yesari (ölümü 1798) ile oğlu Yesarizade Mustafa İzzet'in (ölümü 1849) elinde yepyeni bir görünüm kazandı. Türk hat sanatı 19. yüzyılda ve 20. yüzyıl başlarında da parlaklığını sürdürdü, ama 1928'de Arap alfabesinden Latin alfabesine geçilince yaygın bir sanat olmaktan çıkıp yalnızca belirli eğitim kurumlarında öğretilen geleneksel bir sanat durumuna geldi. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.