![]() |
Heykel Sanatı İtalya'da
Heykel Sanatı İtalya'da Aynı dönemde İtalya'da heykelcilik yukarıda anlatılandan daha farklı bir biçimde gelişti. Roma yapılarına benzetilerek yapılan ilk kiliselerde yer yer eski Roma kalıntılarına ait taşlar kullanılmıştı. 13. yüzyılda bazı heykelciler yapıtlarını kendi düşünceleri doğrultusunda özgün bir üslupta biçimlendirmeye başladı. Bu heykelcilerden en ünlüsü Gotik sanatına tazelik ve güç katan Pisalı sanatçı Nicola Pisano'dur. Pisano'nun en ünlü yapıtlarından biri Siena Katedrali'ndeki mermer vaiz kürsüsüdür. Kürsünün yanlarında Hz. İsa'nın yaşamından sahneleri betimleyen oymalar İtalya'da o güne kadar gerçekleştirilmiş sanat yapıtlarının en canlı ve en özgün örneğini oluşturuyordu. 14. yüzyılda İtalya'da Rönesans önce heykelcilikte kendini gösterdi. O dönemde Pisalı bir başka sanatçı Andrea Pisano, Floransa Vaftizhanesi'ne yaptığı tunç kapılarla tanındı. Kapı kanatlan Vaftizci Yahya'nın yaşamından sahnelerin yer aldığı 28 panodan oluşuyordu. Bir yüzyıl sonra Lorenzo Ghiberti yapıya bir çift tunç kapı daha ekledi. Michelangelo'nun "Cennet'in Kapısı" olacak kadar güzel bulduğu bu kapılar da, Pisano'nunkiler gibi panolardan oluşuyordu. İnsan figürleri son derece güçlü ve gerçekçi bir üsluptaydı (bak. Ghiberti. Lorenzo, Rönesans). Kuzey Avrupalı heykelciler insanı doğallıktan uzak ve ulaşılmaz bir varlıkmış gibi betimlerken, aynı dönemde İtalyan heykelciler gerçekçi bir üslupla canlı, doğal ve yaşama sevincini yansıtan heykeller yaptılar. Bu heykelcilerin en yeteneklilerinden biri de Donatello'ydu (bak. Donatello). Sanatçının acı, sevinç gibi duyguları yansıtan heykelleri neredeyse konuşacak ya da hareket edecek gibiydi. 15. yüzyılın ünlü sanatçılarından Andrea del Verrocchio ise insan bedeninin gücünü olanca diriliğiyle yansıtmayı başardı. 15. yüzyılda sanatçıların yapıtlarını toplayan soylular ve zenginler, dinsel konulu heykellerin yanı sıra gündelik yaşamdan görüntüleri konu alan heykellere de ilgi duymaya başlamışlardı. Verrocchio'nun, kucağında yunus taşıyan neşeli melek heykeli ile atının üzerinde dimdik oturan Venedikli askeri dönemin en çarpıcı örnekleriydi. Gelmiş geçmiş en büyük sanatçılardan olan Michelangelo ise aynı dönemde dinsel konulu heykeller yaptı. Duygusal gerilimi taşa geçirmekte yetkin bir düzeye ulaşan Michelangelo'nun yapıtları cesur ve güçlüydü. Mermer bloklardan yonttuğu, zincirlerinden kurtulmak için çabalayan köle ya da Davud ve Musa gibi heykelleri olağanüstü bir anlatım gücüne sahiptir (bak. Michelangelo). |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.