ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Siyasal Bilgiler / Hukuk (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=594)
-   -   Emperyalizm (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=82761)

Şengül Şirin 06-17-2009 10:47 PM

Emperyalizm
 
2 Eklenti(ler)
Emperyalizm



http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1261080912


Karikatür sanatçısı Edward Linley Sambourne'un Rodos Heykeli adlı çalışmama sı. De Beers (elmas) Madencilik Şirketi'nin kurucusu Cecil Rhodes 19. yüzyıl sonlarında inşaası tamamlanan Kahire-Cape Town yolu üzerinde köprü olarak temsil edilmekte.


Emperyalizm veya yayılmacılık, bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışmasıdır.


Emperyalizm terimi Latince “imperium” sözcüğüne dayanmaktadır ve diktatörlük gücü, merkezî hükümet, keyfî yönetim metotları anlamına gelmektedir. Bu kullanımının dışında Fransa’da 1830’larda Napolyon imparatorluğuna hayranlık duyanları nitelemek için, 1848’den sonra ise Napolyon III’ün kötü yönetimini ifade etmek için kullanılmıştır. Emperyalizm kavramının kullanımı 1870’lerde İngiltere’de yaygınlaşmıştır.
Çeşitli kaynaklar Emperyalizmi aşağıdaki şekilde tanımlar:
  • Bir ülkenin topraklarını genişletmesi
  • Bir ulusun veya toplumun başka bir ulusu veya toplumu vergiye bağlaması
  • Bir ulusun veya toplumun başka bir ulus veya toplumun topraklarındaki kaynaklarından yararlanması
  • Bir ülkenin veya toplumun başka bir bölgeye kendi kültürünü yayması ve oranın halkını köle olarak kullanması

Emperyalizmin Tarihsel Evreleri

Collier's Encyclopedia emperyalizm tarihini üç büyük evreye ayırmaktadır: Birincisi, 16. yüzyıla kadar devam eden ve imparatorlukların genişlemesi ile ilgili olan evredir; ikincisi coğrafi keşiflerle başlayıp 19. yüzyıla kadar devam eden emperyalizmdir —eski emperyalizm olarak adlandırılmaktadır; üçüncüsü yeni emperyalizmdir ve yaklaşık 1880’lerde başlamış ve sömürgelere yeniden büyük ilgi duyulmasına, Asya ve Afrika’nın paylaşılmasına yol açmıştır. Aslında kapitalizmin var olması için sürekli savaş açan bir takım güçler sadece savaşarak kazanılmadığını anlamışlardır.

Kuramsal Yaklaşımlar


Muhafazakar Kuram

http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1261080912
Benjamin Disraeli


1870'li yıllarda İngiltere'de Başbakan Benjamin Disraeli’nin sömürge imparatorluğunu güçlendirme ve genişletme politikalarını tanımlamak için emperyalizm kavramına başvurulmuştur. Böylece emperyalizm, sömürgecilikle eş anlamda kullanılmaya başlanmıştır.
Bu yaklaşıma göre emperyalizm, gelişmiş ülkelerde mevcut durumun muhafaza edilmesi için bir gereklilik ve hak olarak görülür.

Marksist Kuram

1900’lerle birlikte Rosa Luxemburg, Rudolph Hilferding, V. I. Lenin ve Nikolai Bukharin basit sömürgecilik yerine ekonomik nüfuzun daha karmaşık şekillerine dikkat çekmişler; pazarların, arz kaynaklarının ve yatırım yollarının hakimiyet altına alınması ile ilgilenmişlerdir.
Pierre Jalée emperyalizmi “uluslararası iş bölümünde, ticarette ve sermaye hareketinde belirli ilişkileri vurgulayan ekonomik bir fenomen” olarak; Richard D. Wolff “bir ekonominin diğer ekonomi üzerinde uyguladığı kontrol araçları ağı” olarak; Paul M. Sweezy , Lenin’i takip ederek, “dünya ekonomisinin gelişiminin bir basamağı” olarak; Richard C. Edwards, Michael Reich ve Thomas E. Weisskopf ise “kapitalizmin uluslararasılaşması” olarak tanımlamaktadırlar.



Toplumsal - Psikolojik Kuram

http://upload.wikimedia.org/wikipedi...Schumpeter.jpg
Joseph Schumpeter


Joseph Alois Schumpeter geniş bir yorumla emperyalizmin kapitalizmden önce var olduğunu ve kapitalizm ve emperyalizm arasında bir ilişkinin bulunmadığını savunmuştur.
Bu yaklaşıma göre , savunma gereksiniminin bir gerekliliği olan savaşçı sınıfın varlığını sürdürebilmesinin bir sonucu olarak emperyalizm ortaya çıkar.

Michael Barrant Brown’a göre emperyalizm “ekonomik yönden az gelişmiş ülkelerin gelişmiş olanlara tâbi olmasını sağlayan ekonomik, siyasal ve askerî ilişkileri niteler. Emperyalizm dünya ekonomisindeki eşitsiz ilişkiler sistemini tanımlayan en uygun kelimedir”.



Liberal Kuram

John Hobson gibi yazarlara göre , emperyalizm kapitalizmin bir takipçisi değil siyasi bir seçimdir. Doğal kaynakların sınırlı olması , harcamaların azaltılması ve kârların en üst düzeylere çekilebilmesi gereksinimi emperyalizmi doğurur.

Diğer Yaklaşımlar

Emperyalizmin siyasal boyutunu vurgulayan yazarlar farklı tanımlamalarda bulunurlar. Hans Neisser emperyalizmi “bir ulusun doğal sınırlarının ötesindeki nüfusu kendi siyasal yönetimi altına almak amacıyla bu sınırların ötesinde bir imparatorluk kurma süreci” olarak tanımlar.

Diğer yazarlar ise emperyalizm terimini askerî veya diplomatik baskı ve ekonomik nüfuz gibi dolaylı mekanizmaları da dikkate alarak genişletmektedirler; örneğin George H. Nadel ve Perry Curtis emperyalizmi “egemenliğin veya kontrolün dolaylı veya dolaysız şekilde genişletilmesi” olarak tanımlarlar.

Kaynaklar
  • H. Emre Bağce, “Emperyalizm Kuramları ve Amerikan Kamu Diplomasisi”, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, sayı 28, Mart 2003, ss. 63-79.
  1. Collier's Encyclopedia , 1961
  2. Encyclopedia International , 1971
  3. Encyclopedia Britannica , 1971

Şengül Şirin 12-17-2009 11:16 PM

Sömürgecilik ve Emperyalizm
 
İnsanların kabileler halinde yaşadığı çok eskiçağlarda, savaşlarda zafer kazananlar yenilenleri önce öldürmüş, daha sonralarıköle gibi kullanmaya başlamıştı, bski devletlerin, krallıkların ve imparatorlukların kurulduğu dönemlerde güçlü devletler güçsüzleri egemenlikleri altına almış; bazen de farklı uygarlıkların karşı karşıya gelmesinden, egemenlik ilişkisi olmadan yeni uygarlıklar doğmuştu. Ama çağdaş anlamda sömürgecilik Avrupa'da ulusal devletlerin ortaya çıktığı ve coğrafi keşiflerin gerçekleştiği 15. yüzyılda başlamıştır. "Sömürgecilik" ve "emperyalizm" sözcükleri bir devletin başka devletleri ya da halkları siyasal ve ekonomik olarak egemenliği altına alıp etki alanını genişletmesi anlamına gelir.

Sömürgecilik sözcüğü 15.-19. yüzyıllar arasındaki dönem için, emperyalizm sözcüğü ise 19.-20. yüzyıllar için kullanılagelmiştir.
Bu iki sözcük temelde aynı anlamı içermekle birlikte aralarında bazı farklar da vardır. Sömürgecilik daha çok, zora dayanarak bir devletin başka halklar üstünde siyasal ve ekonomik egemenlik kurması; emperyalizm ise güçlü devletlerin daha az güçlü olanları, çoğu kez onların siyasal bağımsızlığına dokunmadan, siyasal ve ekonomik olarak denetimleri altına alması anlamında kullanılır.

15. ve 16. yüzyıllarda gerçekleşen coğrafi keşifler yeni kıtaların Avrupa ülkelerince sömürgeleştirilmelerine yol açtı. İlk coğrafi keşifler ile sömürgeci yayılma Portekiz ve İspanya krallarının ayrıcalık tanıdığı ticari şirketler aracılığıyla gerçekleşti. 1494'te papa yeni keşfedilen toprakları Portekiz ile İspanya arasında paylaştırdı. Afrika kıyıları, Hindistan ve Brezilya Portekiz'e, geri kalanyerler İspanya'ya bağışlarıdı {bak. KEŞİFLER).

Sömürgecilik yöntemlerini daha da geliştiren İspanya, Afrika'nın insanlarını köleleşti-rerek Amerika'daki kolonilerde (Avrupa'dan göç edenlerin kurduğu yerleşim birimleri) çalıştırılmak üzere sattı. Köle ticaretinin sürdüğü 400 yıl boyunca Afrika 75-90 milyon arasında genç erkeğini yitirdi. Bu dönemde Amerika'ya 15 milyon köle getirildi. Aradaki fark kölelerin yolda ya da bekleme depolannda ölmesinden kaynaklarımaktadır.
Sömürgecilik 17. yüzyılda Fransa ve Hollanda'nın, 18. yüzyılda Fransa ve İngiltere' nin, 19. yüzyılda ise İngiltere'nin egemenliğinde sürdü. 20. yüzyılın başında dünyanın önemli bir bölümü Avrupa ülkelerinin arasında paylaştırılmıştı.

II. Dünya Savaşı'ndan sonra sömürgelerin çoğu siyasal bağımsızlığını kazandı. Ama başta ABD olmak üzere zengin ve güçlü ülkeler azgelişmiş ülkeleri ticari ilişkiler, yatırımlar, askeri ve parasal yardımlarla kendi etki alanları içinde tutma siyaseti gütmüşlerdir.

Yüzyıllar süren sömürgecilik döneminde Avrupa'da sanayileşme yaygınlaşırken, sömürgeler Avrupa'daki fabrikalara hammadde ve Avrupalılar'a ucuz Tarım sal ürünler sağlamak zorunda bırakılmıştır. Böylece sömürgelerin kendi sanayilerini kurmalarının engellenmesi, bugünkü gelişmiş-azgelişmiş ülkeler ayrımının ortaya çıkmasında da önemli bir öğe olmuştur.

Şengül Şirin 05-04-2010 05:58 PM

Cevap : Emperyalizm
 
Emperyalizm:



Gelişmiş ülkelerin zayıf ya da az gelişmiş ülkeleri ekonomik, politik ve kültürel bakımdan baskı altında tutması, onları hakimiyeti altına alması süreci ya da işlemi.


Napolyon’un siyasi ve askeri özlemlerini ifade etmek üzere kullanılmaya başlayan emperyalizm terimi, Avrupa’nın 1870’li yıllarda başlayan yayılmacılığıyla daha anlamlı hale gelmiştir. Emperyalizmi ya da emperyalist süreci açıklayan üç farklı teori vardır. Bunlardan birinci ve en eskisi, emperyalizmi iktisadi terimlerle açıklayan Marksist görüştür. Emperyalizmi kapitalizmin en yüksek aşaması olarak gören . ve onun temeline iktisadi sömürüyü koyan söz konusu



Marksist görüşe göre, emperyalizmde,


1- Üretimin artması ve sermayenin yoğunlaşması,



2- Banka sermayesi ile sanayi sermayesinin kaynaşması ve bu mali sermaye temeli üzerinde mali bir oligarşinin meydana gelmesi,



3- Mal ihracatı yerine, sermaye ihracatının özel bir önem kazanması,


4- Dünyayı paylaşan kapitalist birliklerin önem kazanması ve



5- Dünya topraklarının büyük kapitalist devletler tarafından paylaşımı söz konusu olur.


Emperyalizmi liberal görüşten hareketle açıklayan yaklaşım ise, onu emperyalist toplumlardaki kapitalizm ve endüstrileşme öncesi bir sosyal tabakanın varoluşuyla açıklar. Toprağa bağlı ve askeri bir aristokrasiyle özdeşleştirebilecek olan bu tabakanın, atalara özgü idealleri ve toplumsal konumudur ki, toplumu modern kapitalist toplumun çıkarına olmayan bir şeye zorlar. Üçüncü görüş ise emperyalizmi, stratejik ya da politik nedenlerle analiz eder. Bu yaklaşıma göre, emperyalizm, politik bakımdan hakim devlet ya da devletlerin güçsüzleri, büyük çoğunluğu iktisadi olmayan nedenlerle ve farklı mekanizmalarla siyasi hakimiyeti altına almaya çalış- t tıkları tarihsel bir fenomendir.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.