![]() |
Anadolu Şelçuklu Devletinin Yıkılışı
Moğol İstilâsı ve Yıkılış Sultan Alâeddin Keykubâd'dan sonra kumandanların ve beylerin rekabetleri arasında oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev tahta geçti. Bu zayıf şahsiyetli hükümdar kumandan Sa'deddin Köpek'in tahakküm ve nüfuzu altına girdi. Sultanın tahta geçişindeki rolü, kurnazlığı ve garip tabiatlı hükümdarı istediği istikamete yöneltmesi sâyesinde Sa'deddin Köpek kendisine rakip saydığı büyük devlet adamlarını bertaraf ederek Selçuklu Devleti'ni başsız bir hâle getirdi. Sa'deddin Köpek, devlet erkanından kendisine karşı çıkabilecekleri bertaraf ettikten sonra Selçuklu tahtına geçmek emelinde idi. Ancak bu hile ve entrikaları ortaya çıkınca derhal idam edildi (1239). Sa'deddin Köpek'in ortadan kaldırılmasında baş rolü oynayan Celâleddin Karatay gibi devlet adamlarının iş başına geçmesiyle durum biraz düzelir gibi olduysa da siyasî ve idarî zaafları tamamiyle ortadan kaldırmak mümkün olmadı. 1240 yılında bir Türkmen şeyhi olan Babaî İlyas'ın isyanı güçlükle bastırılmakla beraber Anadolu Selçuklu Devleti'nin artık çökmekte olduğunu da ortaya koydu. |
Moğol İstilası
Moğol İstilası Babaî isyanının bastırılmasından sonra Moğol istilâsı başladı. 1242'de Erzurum'u işgal ve tahrip eden Moğollar 1243 yılında Baycu Noyan kumandasında 30 bin kişilik bir kuvvet ile Anadolu'yu istilâya giriştiler. Selçuklu Devleti, tabi devletlerin gönderdiği yardımcı kuvvetleri de beraberine alarak Moğol ordusundan daha kalabalık bir ordu ile bizzat Sultan II. Keyhüsrev'in idaresinde Moğollara karşı harekete geçti. Sivas'ın 80 km. doğusunda Kösedağ mevkiinde iki ordu karşılaştı. Moğollar Selçuklu öncü kuvvetlerini bir manevra ile perişan edince artık eski değerli kumandanlardan mahrum olan ordu, başta sultan olmak üzere savaş meydanını terketti. Sultan Antalya'ya kadar kaçtı. Moğollar, Sivas'a, oradan Kayseri'ye geldiler; şehir hücumla teslim alındı, yağma ve tahrip edildi. |
Cevap : Anadolu Şelçuklu Devletinin Yıkılışı
Devletin Yıkılışı Kösedağ bozgunu Anadolu Selçukluları tarihinde çöküntünün ve felâketlerin başlangıcıdır. II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in ölümünden sonra muhteris devlet adamları onun üç oğlu adına birbirleri ile mücadelelere giriştiler. Böylece Moğolların bütün Anadolu'yu rahatlıkla işgallerine ve ağır vergi taleplerine imkân verdiler. Mu'îneddin Süleyman Pervane vaziyete hâkim olarak IV. Kılıç Arslan (1257-1266) ve III. Gıyaseddin Keyhüsrev (1265-1282) adlarına devlet işlerini eline alarak 1261 yılından itibaren kısmen bir sükûn ve istikrar devri sağladı. Fakat Anadolu Türkleri Moğol tahakkümünü ağır bularak kurtulma çareleri aramışlardır. Nitekim 1261 yılında Moğollara karşı Ayn Câlût'ta zafer kazanan Mısır Türk sultanı Baybars Anadolu'ya davet edildi. 1276 yılında Kayseri'ye gelen Baybars, Moğollara karşı bir ümit ışığı oldu, fakat destek bulumayınca Anadolu'da çok kalmadan Mısır'a döndü. Bu nedenle Anadolu'da eski durum devam etti. Baybars'ın dönmesinden sonra Anadolu'ya giren Abaga Hân çok insan öldürdü ve Mu'îneddin Süleyman Pervane'yi idam etti (1277). Bu tarihden 1308 yılına kadar Selçuklu hanedanı ismen mevcut olmakla memleket idaresi fiilen Moğol umumî valilerine ve kumandanlarına geçmişti. Selçuklu devlet idaresi ve ordusu çökmüştü. Ancak iktisadî ve kültürel hayatta Mu'îneddin Süleyman Pervane'nin ölümüne kadar gelişme devam etti. Böylece Anadolu'da sarsılan Türk birliği Osmanlılar zamanında yeniden kurulacaktı. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.