![]() |
Postmodernizm - Postmodernizm Teorisi - Postmodernizm Nedir?Postmodernizmin Tarihçesi
Postmodernizm - Postmodernizm Teorisi - Postmodernizm Nedir?Postmodernizmin Tarihçesi
Postmodernizm - Postmodernizm Teorisi - Postmodernizm Nedir?Postmodernizmin Tarihçesi Postmodernizm tartışmaları teori alanında modernist sanat biçimleri ve uygulamalarının koptuğu iddia edilen bir dizi kültürel yapıntıyı tanımlayan mimarlık, felsefe, edebiyat, güzel sanatlar vb. alanlarda yeni postmodern kültür biçimlerinin işaretleri olarak başladı. Bu tartışmalar zamanla diğer bir çok alanlara da yansımıştır. Bu alanlarda birisi de eğitimdir. Postmodernizm bilgi, doğru ve insanla buna benzer ilgilerin ortaya koyduğu iddialar eğitimi de yakından ilgilendirmektedir. Ancak eğitimle ilgili tartışmaları daha kapsamlı bir biçimde ele alabilmek için öncelikle postmodernizmin ne olduğunu ya da ne olmadığını ortaya koymak gerekmektedir. 'Postmodernizm tam olarak nedir?' sorusuna birden fazla yanıt vermek mümkün görünmektedir. Postmodernizm kimilerine göre, bir dönemin adıdır. Aynı zamanda bir felsefenin, yeni bir düşüncenin, üslubun yeni bir usçuluğun (modern usçuluğu aşan farklı bir usçuluğun) yeni bir söylemin adıdır. Bazı yazarlara göre 1943 yılı modernitenin bittiği sayılan tarihtir. Bu dönemde modernitenin ülküleri ihlal edilmiştir; bilim, teknik, sanat, siyasal özgürlükler adına yapılan her şeyin ortak amacı insanın özgürleşmesidir. Kendini karşı-modernlik olarak savunan sunan postmodernizm söylemini şöyle açıklayabiliriz:
Postmodernizm Kelimesi Postmodernizmdeki post-eki sonra anlamına gelmekle birlikte modernizmden devam eden, ondan kaynaklanan ve ondan ayrılan anlamına gelmektedir. Arnold Toynbee “Bir Tarih İncelemesi” (1939) adlı eserinde modern dönemin 1.Dünya Savaşı'yla sona erdiğini, bundan sonraki dönemin postmodern dönem olduğunu ileri sürerek ilk kez postmodern terimini kullanmıştır. Yine 1934 yılında Amerika'da yayınlanan bir şiir antolojisinde postmodern sözcüğü yer almıştır. 1950'lerde modernizmdeki hemen tüm olgulara bir tepki olarak ortaya çıkıp mimarlık, sanat, politika, eğitim, toplum gibi çok farklı alanda kendinden iyice söz ettirmeye başlayan postmodernizm 1980'lerin başlarında yaygın olarak kullanılan bir kavram olmuştur. Postmodernizmin Tarihçesi ve Moderniteyi Eleştirisi Savaşın yarattığı yıkım, batı dünyasını ahlaki ve etik değerlerini alt üst etmiştir. O zamana kadar entelektüel çevrelerde geniş kabul gören dünya görüşü ve anlayış (bu zamanlar ona “modern düşünce” deniyordu) geçerliliğini kaybetmeye başladı. Daha iyi ve daha güzel bir dünyaya kurulan özlem ve hayaller artık sona ermişti. İşte postmodernizm terimi bir önceki dönemden kopuş anlamında modernizm sonrasını, ötesini belirtmektedir. İkinci dünya savaşı ertesinde sanat, edebiyat ve bilimsel etik alanındaki inançların ve iyimserliğin kaybolmasını ifade eden bir düşünce biçimini olarak da tanımlanabilir. Modernizmin kaybolmuş düşlerinin yerine; postmodernizm yeni bir ütopya koymak amacında değildi. Postmodernizm yeni bir lisan, yeni kavramlar getirerek modernist vizyonun gözden kaçırdığı açıları ve ufukları fark etmemizi amaçlamaktaydı. Bu yeni dil dinamik bir oyuna benzetilebilir, anlamlar sürekli değişmekte ve gelişmektedir. Postmodernizmi anlamak demek aslında bu yeni dili okuyabilmek ve anlayabilmek demektir. Postmodernizm öncelikle dünyaya olagelen değişimlere yanıt olarak ortaya çıkmıştır. Postmodernizm kuralsızlığın kural, ilkesizliğin ilke olduğu bir görüş açısı veya yaşam tarzını ifade eder. Postmodern düşünürlerin yazılarınca daha çok iki önemli epistemolojik duruşu göz önünde bulundurduklarını görürüz. Bunlar çoğunlukla dilin felsefesinde ve anlam teorisinde takınılan pragmatik tavırlardır. Postmodernizm, bilime ve bilgiye yaklaşımların radikal bir eleştiriyi ya da başka deyişle epistemolojinin sorgulanması olmuştur. Postmodern eleştiri ve sorgulamaların düğüm noktasını asıl bu olgu oluşturmaktadır. Modernistler topluma ait bilgiyi ve dili insanların bir araya toplanması olarak düşünürken postmodern düşüncede dilin ve topluluğun rolü arasında vazgeçilmez bir ilişki öne sürülür. Toplumun yapısal elementlerle düzenlendiğine inananlar postmodernistlerin bir düzen ihtiyacı içerisinde olmamalarından yakınırlar. Her ne kadar postmodernistler düzeni tümüyle reddetmeseler de düzenin soyut ifadelendirilmeleri postmodernizmin içerisinde ciddi bir biçimde sorgulanır. Toplum onlara göre dil oyunlarının esnek ağlarıyla örülüdür. Sonuçta postmodernist düşüncede insanlar farklı idealleri taşıdıkça uzlaşma (konsensus) temeline oturtulmaya çalışılmaz. Postmodernistlere göre gerçeklik yorumdan ayrılan bir şey değildir. Varolan bilginin tümü ancak insanlığın varlığı aracılığıyla anlaşılır. Düşünce ve gerçek birbirine karışmıştır; düşünceyi kısıtlayan, onu tıkayan ayrıca otonom bir gerçeklik yoktur |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.