![]() |
Gündüz Çişini Tutamayan Çocuk
benim oğlum 3,5 yaşında gece pek sorunumuz yok yani işiyo ama normal karşılıyorum bizim sorunumuz gündüz çok fazla üstüne kaçırma oluyo birazını yaptıkdan sonra anne çişim geldi diyo ve bunun üzerine bir doktara götürdüm doktorumuz gerekli testleri ve filimleri yaptı fakat bir sonuç çıkmadı en son sontalı filim çektirdik ve bunda sonra hiç solememeye başladı vebiz en sonunda tekrar bez bağlamaya başladım ne yapıcağımı bilemiyorum hiç bir zaman kızmadım azarlamadım çişe alıştırmaya başladığım ilk günden bu yana ama hala üstüne işiyor ne yapmalıyım bana yardımcı olursanız sevinirim sezen
|
Gündüz Çişini Tutamayan Çocuk
Alıntı:
sezen yiğit´isimli üyeden Alıntı benim oğlum 3,5 yaşında gece pek sorunumuz yok yani işiyo ama normal karşılıyorum bizim sorunumuz gündüz çok fazla üstüne kaçırma oluyo birazını yaptıkdan sonra anne çişim geldi diyo ve bunun üzerine bir doktara götürdüm doktorumuz gerekli testleri ve filimleri yaptı fakat bir sonuç çıkmadı en son sontalı filim çektirdik ve bunda sonra hiç solememeye başladı vebiz en sonunda tekrar bez bağlamaya başladım ne yapıcağımı bilemiyorum hiç bir zaman kızmadım azarlamadım çişe alıştırmaya başladığım ilk günden bu yana ama hala üstüne işiyor ne yapmalıyım bana yardımcı olursanız sevinirim sezen Alt ıslatma 5 yaşına kadar normal Uzmanlar, çocuklarda alt ıslatma sorununun 5 yaşına kadar normal, bundan sonra hastalık olarak kabul edildiğini bildirdi Doç. Dr. Ak, çocukta fiziksel bir hastalık olmamasına rağmen soğuk, ağırlık kaldırma, fazla bedensel hareketler ile ilgi çekme isteğiyle alt ıslatma sorununun görülebileceğini söyledi. Ebeveynlerden, sorunu olan çocuklarına ''hoşgörülü'' yaklaşmalarını isteyen Doç. Dr. Ak, şöyle konuştu: ''Çocuğun alt ıslatma sorunuyla ilgili kimsenin dalga geçmesine izin verilmemeli ve çocuk tek başına yatırılmalı. Üstünü kendisi temizlemeli. Anne ve baba, bu durumun hastalık olduğunu bilmeli ve ona göre davranmalı. Çocuğu azarlamak, dövmek, hor görmek, cezalandırmak veya tehdit etmek son derece yanlıştır. Bu çocuklarda ileriki yaşlarda davranış bozukluğu görülebiliyor.'' Alt ıslatma sorunu olan çocukların genellikle uykusunun çok ağır olduğunu belirten Doç. Dr. Ak, ailelere şu önerilerde bulundu: ''Çocuk, uykulu olarak tuvalete götürülmemeli. Uyandırılıp eli yüzü yıkandıktan sonra, tuvalete götürülmeli. Yoksa çocuk, uykuda çiş yapmayı öğrenir. Bu tür çocuklar, uykuya daldıktan 1-2 saat sonra altlarını ıslatırlar. Bu durum gözönünde bulundurularak çocuklar takip edilmeli. Çocuklara, saat 17.00'den sonra sulu gıdaları sınırlı vermek gerekir. Çocuk yatağından kuru kalktığında, sarılarak ya da bir öpücükle ödüllendirmek lazım.'' Doç. Dr. İsmail Ak, bu çocuklara (altını ıslatıyor) diye bez bağlanmaması gerektiğini de belirterek, şunları söyledi: ''Çocuk, altının bağlı olmasına güvenerek altını ıslatabilir. Piyasada, hastalık için kullanılan iki çeşit ilaç var. Bunlardan biri hap diğeri ise hormon damlası. Bu damla zorunlu durumlarda kullanılmalı. Eğer, birkaç günlüğüne tatile ya da misafirliğe gidilecekse, sıkıntı yaşamamak için kullanılabilir. Şayet sürekli kullanılırsa devamlı vücudu uyardığı için bu kez duyarsız hale geliyor.'' Hastalığın bazı kişilerde ileriki yaşlara kadar devam ettiğinin gözlemlendiğini belirten Doç. Dr. Ak, ''Bu durum, bazen evlilik hayatında sorun oluşturabiliyor'' dedi. Doç. Dr. Ak, alt ıslatma sorununun kız çocuklarına oranla erkeklerde daha sıklıkla görüldüğünü de kaydetti. |
Gündüz Çişini Tutamayan Çocuk
Çocuk, 3-5 yaşları arasında idrarını gece-gündüz kontrol edebilecek biyolojik olgunluğa ulaşır. Gündüz kontrol 2 yaş dolaylarında, gece kontrol ise 3,5-4,5 yaşları arasında kazanılır. Bu yaşlardan sonra ayda en az iki defa altını ıslatması bir sorun olarak değerlendirilmektedir.
Alt ıslatma (enürezis), çocuklarda en az 5 yaşından sonra yineleyen bir biçimde, istemli ya da istemsiz olarak gündüz veya gece, yatağa ya da giysilere idrar kaçırma olarak tanımlanır. Alt ıslatma 2 şekilde karşımıza çıkabilir: Birincil tip alt ıslatmada idrar kaçırmalar, bebeklik döneminden itibaren kesintisiz olarak sürmektedir. Birincil alt ıslatma, bu sorunun yaklaşık %75-80’ini oluşturur. İkincil tip alt ıslatmada ise, en az bir yıllık idrar kontrolünün kazanıldığı bir dönemin ardından idrar kaçırmalar başlamıştır. Araştırmalara sonuçlarına göre çocuklarda alt ıslatma sıklığı %10-15 arasındadır ve erkek çocuklarda kızlara göre daha sık görülmektedir. Nedenleri Alt ıslatma sorununun nedenlerini iki ana başlık altında toplayabiliriz: Biyolojik Etkenler Yapılan araştırmalar, alt ıslatma problemi yaşayan çocukların yaklaşık %75’inin birinci derece akrabalarında da böyle bir problemin varlığını ortaya koymaktadır. Altını ıslatan çocukların %2-3'ünde şeker hastalığı, böbrek hastalıkları, mesane ya da uyku derinliği ile ilgili sorunlar olduğu görülmektedir. Bu çocukların %5-10'unda ise altını ıslatmaya, sık ve acil idrar yapma ihtiyacı gibi yakınmalar eşlik etmektedir. Ayrıca alt ıslatma problemi yaşayan bazı çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu, kabızlık ve bazen de besin alerjisi gibi sorunlar görüldüğü belirtilmektedir. Psikososyal Etkenler Tuvalet eğitimine erken başlama, tuvalet eğitimi sırasında yaşanan büyük inatlaşmalar, aşırı titiz bir annenin bu konudaki baskılı tutumu, alt ıslatma problemine zemin hazırlayabilmektedir. Ailenin aşırı koruyucu ve hoşgörülü tutumu ile çocukta bebeksi kalma eğilimi de, alt ıslatma belirtisi ile kendini gösterebilmektedir. Aile yaşamındaki önemli değişiklikler, zorlu yaşam olayları da, özellikle ikincil tip alt ıslatmalarda önemli etkiye sahiptir. Kardeş doğumu, aileden birinin kaybı, okul problemleri, göç ya da önemli yaşam değişiklikleri, çocuklarda alt ıslatma problemine neden olabilmektedir. Tedavi Alt ıslatma probleminin tedavisinde bir uzmandan yardım alarak önce sorunun kaynağını saptamak amacıyla bu duruma yol açabilecek çeşitli etkenler araştırılmalı, varsa ortadan kaldırmak üzere nedenine göre organik ya da psikolojik tedavi yoluna gidilmelidir. Aile neler yapabilir? Aileler, alt ıslatma probleminin çocuğun yaşadığı bazı sorunlara bağlı olarak ortaya çıktığını unutmamalı, cezalandırıcı ve suçlayıcı tavırlardan kaçınmalıdırlar. Böylesi tavırlar, problemi ortadan kaldırmayacağı gibi daha da şiddetlenmesine, çocuğun benlik algısının zedelenmesine, özgüveninin sarsılmasına neden olabilir. Davranışsal yaklaşım dediğimiz tedavi yönteminde, çocuğun ıslak veya kuru uyandığı sabahların kaydı çocuk tarafından tutulur. Amaç, çocuğun sorunu sahiplenmesini ve tedaviye katılmasını sağlamaktır. Her haftanın sonunda kuru uyandığı günler fazla ise, çocuk bir ödül ile ödüllendirilir. Ödül çocuğun niteliklerine, yaşına uygun olmalıdır. Sıvı kısıtlaması, çocuğu incitmeyecek şekilde nedenleri açıklanarak ve çocukla anlaşma sağlandıktan sonra yapılmalıdır. Çocuğun altı bağlanmamalıdır. Altının bağlanması, çocuğun özgüvenini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca altı bağlandığı için çocuk rahat davranarak alt ıslatmayı sürdürebilir. Yatmadan önce çocuğun tuvalet ihtiyacını gidermesi sağlanmalıdır. Aileler, gece uyandırmalarını çok sık yapmamalı, tuvalet ihtiyacı için gece kaldırıldığında çocuk mutlaka uyandırılmalıdır. Ayrıca son yıllarda alt ıslatma sorunu için, çocuk idrar kaçırmaya başlar başlamaz harekete geçen ve böylece çocuğun uyanıp, mesanesini kontrol etmesi konusunda yardımcı olan alarm cihazları kullanılmaya başlanmıştır. Alt ıslatmada amaç; her zaman için sorunun temelindeki asıl nedeni ortadan kaldırmaya yönelik olmalıdır. Psikolog, Pelin Kuzugüdenli |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.