![]() |
Bale'de Cumhuriyet öncesi Ve Cumhuriyet Dönemi
Cumhuriyet öncesi.
Türk-İtalyan kültür üişküerinin başladığı XVI. yy'da İtalyan sanatçılarının Türkiye'ye gelerek İstanbul'da bir klasik bale gösterisi düzenledikleri, Osmanlı saraylarmdaki düğünlere katıldıkları, şehzadelerin sünnet törenlerinde gösteriler yaptıkları ve bu arada bazı Türk sanatçılarının yetişmesine yardımcı oldukları bilinir. Paris'teki Osmanlı elçisi Yirmi-sekiz Mehmet Çelebi ile Moskova' daki Osmanlı elçisi Rasih Efendi, görevle gittikleri ülkelerde gördükleri bale ve operalardan etkilenmişler, yurda döndüklerinde, bu sanatjiara yönelik bir ilgi uyandırmaya çalışmışlardır. Ayrıca XIX. yy'da ve XX. yy'ın başlarında yabancı ülkelerden gelen bale topluluklarının, istanbul' daki çeşitli tiyatrolarda opera, operet gösterilerinin yanı sıra,bale gösterileri de verdikleri bilinir. Cumhuriyet dönemi. Cumhuriyetin ilanından sonra, Devlet Konservatuvan'nın kuruluş yıllarında, bir bale bölümü oluşturmak amacıyla Sovyetler Birliği'nden bale öğretmenleri getirtilmesi için girişimde bulunulmuş, ama bundan olumlu bir sonuç alınamamıştı. 1944 yılında birkaç amatör bale topluluğunun ilgi çeken çalışmalarından sonra, 1947 yılında Milli Bale Okulu'nun kurulması için çalışmalara başlandı, ingiliz Krallık Balesi'nin kurucusu Ninette de Valois, Türk hükümetinin çağrısı üstüne gelerek 1948'de istanbul'da ilk Türk bale okulunu kurdu; bu okul ilk bale gösterilerini 1949 yılında sergiledi: Ulvi Cemal Erkin'in Keloğlan'ı; Bülent Arel'in Pastoral Dans'ı. 1950 yılında Ankara'ya taşınan okul Ankara Devlet Konservatuvarı'nın bir bölümü haline getirildi. Daha sonraki yıllarda yabancı bale öğretmenlerinin katkılarıyla bale çalışmaları yoğunlaştı. Türk Devlet Balesi'nin sunduğu ilk önemli yapıt Leo Delibes'in Coppelia' sı oldu. Bunu Les Syiphides, Uyuyan Güzel, Giselle, Kuğu Gölü, Sylvia, Fındıkkıran gibi klasik baleler izledi. Gene o dönemde sergilenen çağdaş bale yapıtları arasında The Rake's Progress, Şah-Mat, Pagodalar Prensi, vb. sayılabilir. Ayrıca Türk bestecilerinin müziği üstüne yabancı koreografların düzenlediği baleler de sahneye konmuştur: Çeşmebaşı (müzik: Ferit Tüzün); Hançerli Hanım (müzik: Bülent Tarcan); Sinfo-nietta (müzik: Nevit Kodallı). 1968 yılında koreograf Sait Sökmen, Ravel'in yaylı çalgılar dörtlüsü üstüne Çark adlı bir bale yapmış, 1969 yılında da Çetin Işıközlü Alfred Rodriguez'in isteğiyle, judith adlı özgün Türk balesinin müziğini bestelemiş ve bu yapıt 1970 yılında sergilenmiştir. Hem bestecisi,hem de koreografı Türk olan balelerin 1973 yılından başlayarak ortaya çıktığı görülür. Gerçekten 1973'te Oytun Turfanda, Necil Kâzım Akses'in Ballade'mdan yararlanarak Pembe Kadın'ı, Duygu Aykal da Cengiz Tanç'ın Divertimento'sundan yararlanarak Çoğul'u düzenlemiş bir yıl sonra gene Duygu Aykal, ilhan Usmanbaş'ın bir müziğinden yararlanarak Oluşum'u yaratmış, 1975 yılında Oytun Turfanda iki yapıt daha oluşturmuştur Cengiz Tanç'ın bazı orkestralamaları üstüne Yoz Döngü; Nevit Kodallı' nın süitlerinden oluşan Güzelleme. Daha sonraki yıllarda sahnelenen Türk baleleri arasında özellikle müziğini Nevit Kodallı'nın bestelediğ: koreografisini Oytun Turfanda'nır yaptığı Hurrem Sultan belirtilebilir |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.