![]() |
İyi Bir İnsan Olmak İçin Ne Yapmalıyız?
iyi bir insan olmak için ne yapmalıyız
|
İyi Bir İnsan Olmak İçin Ne Yapmalıyız?
Alıntı:
aynur78´isimli üyeden Alıntı iyi bir insan olmak için ne yapmalıyız İyi Bir İnsan Olmak İçin Ne Yapmalıyız? İyilik kendi kendine olmaz. “İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır” prensibine göre; ancak başkasına faydalı olmak ve herkesin iyiliğini istemek ve bu yolda elinden gelen gayretle insanlığın saadeti ve mutluluğu için çalışmakla iyi insan olunabilir. Mesela; Düşünelim ki biz bulunduğumuz işyerinde bir koltukta oturuyoruz. Koltuğumuzun bir kenarında elektrik taşıyan çıplak bir kabloya bağlanmış bir kumanda düğmesi olsun. Masamızın önüne doğru döşenmiş olan bu çıplak kabloda da 10.000 voltluk cereyan olsun. Birde baksak ki dışarıdan elinde bastonunu tık ,tık yere vurarak bir âmâ geliyor. Âmâ olan bu insan, çıplak kablodan habersiz olduğundan ona doğru yavaş yavaş ilerliyor. Bizlerde işimizle gücümüzle meşgulüz. Âmâ kabloya yaklaşıp ta ona değince biliyoruz ki yanıp kömür olacak. Ne yapmamız lazım? Elimizin altındaki düğmeye basarak derhal elektriği kesmemiz gerekmez mi? Hatta bizim o düğmeye basmamıza engel olanlar varsa, kolumuz bir yere takılmışsa, bütün gücümüzü kullanarak kolumuzu kurtarıp düğmeye basmak zorundayız. Aksi halde bize demezler mi, Arkadaş sen insan mısın, taş mısın? Nasıl oluyor da, tehlikeden habersiz bu insanın böyle feci şekilde can vermesine seyirci kalabiliyorsun? O başına gelecek olan akıbeti bilmiyor ama sen biliyorsun. Nasıl vicdanın böyle hiçbir şey yapmadan durmana izin veriyor? Ben işimle gücümle meşguldüm. Onun geldiğini dahi fark etmedim. Hatta bu kabloyu da buraya ben döşemedim. Cereyanı da kabloya ben vermedim. Benim hiçbir kusurum yok dese. Bu savunma o koltukta oturan insan için geçerli mazeret teşkil eder mi? Hayır etmez. Çünkü insan çevresinde ve ülkesinde olup bitenlerle ilgilenmek ve kötü gidişi düzeltmeye çalışmakla görevlidir. İşte bunun gibi milletimizin büyük bir bölümü gazete, medya ve sömürücü tekelci sermayenin ve yandaşlarının yalan yanlış iftiraları ile aldatılırken ben koltuğumda oturup rahat rahat işime gücüme bakamam. Ben nasıl ki o âmâyı kurtarmak için bütün gücümle düğmeye basıp çıplak kabloya giden cereyanı kesmek zorunda isem aynı şekilde milletimizin mutluluğu içinde bütün gücümle çalışmaya mecburum. İşte ancak böylece iyi insan olabilirim, dünyamı ve ahiretimi kurtarabilirim. İNSANLAR İÇİN İYİLİK VE SAADET NASIL GERÇEKLEŞİR? İnsanlığın saadete erebilmesi için yeryüzünde; Yanlışın değil doğrunun, çirkinin değil güzelin, kötülüğün değil iyiliğin, zararlının değil faydalının, zulmün değil adaletin hakim olması için bütün gücümüzle ve teşkilatlı olarak çalışmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde; sömürücü sermayenin ve rantiyecilerin her ay millete hizmet için toplanan vergiden dört katrilyonu alıp götürmelerine ve daha nice maddi, manevi ve ahlaki sıkıntılara seyirci kalmış oluruz Biz iyi insan olup milletin saadeti için bütün gücümüzle çalışacağımıza, çalışmayı ihmal ettiği miz zaman sorumlu olacağımız gibi; yapılan zulme ve sömürüye de farkında olmadan imkan vermiş, dolaylı olarak desteklemiş oluruz. Evet; hak, asil ve dipdiri inancımıza göre; iyinin, faydalının, adaletin ve doğrunun yani hak ve hakikatin toplumda yaşanır hale gelmesi için bütün gücümüzle çalışma mecburiyetimiz vardır. Dinimiz buna cihad diyor. Bu anlamda cihad etmek, her mükellef insan için kaçınılmaz bir görevdir. CİHAD İBADETİNİN ve GÖREVİN ÖZELLİKLERİ: 1. En önemli görevdir. 2. Bütün görevler bir zamana bağlıdır. Bu çalışmayı ise her zaman yapacağız. 3. Bütün görevler belli bir miktar ile sınırlıdır. Bu çalışmayı ise gücümüzün sonuna kadar yapacağız. 4. Bu görev her şeyden önce yapılması gereken bir görevdir 5. Bu görev; en büyük manevi mükafata sebeptir. HER BİRİMİZ İÇİN SAHİP OLMAMIZ GEREKEN ÖZELLİKLER: 1- İnanç sahibi olmalıyız. Güçlü bir imana sahip olmalıyız ki zorluklar karşısında yılmadan mücadelemizi sürdürelim. Güçlü bir imana sahip olmak ancak onu beş önemli koruyucu ile muhafaza etmekle mümkündür. Bunlar; Sabır, Sebat, Azim Sadakat ve Hayırlı İşlerdir. 2- İlim sahibi olmalıyız. Doğru bilgiye sahip olmalıyız ve onu çalışmalarda yerli yerinde kullanmalıyız. Kulaktan dolma şeylerle hizmet yapılamaz. Bu bakımdan eğitimler çok önemlidir. Ve bir ömür boyu talebeliğe niyet etmeli, daima alıcılarımızı açık tutmalıyız. 3- İhlas sahibi olmalıyız. Riyadan uzak, hiçbir şahsî çıkar gözetmeden Allah rızası için çalışmalı, mevki, makam, şan, şöhret vs. peşinde olmamalıyız. Samimi bir kul olmanın gayretinde olmalıyız. Farz ibadetleri sünnetleriyle ve nafilelerle birlikte edaya çalışmalıyız. 4- İttika sahibi olmalıyız. Hiç kimsenin hukukuna tecavüz etmemek konusunda Allah’tan korkmalı, fikrîmiz sorulduğunda doğruyu ve hakikati söylemeliyiz. 5- İttifak içinde olmalıyız. Birlikte hizmet ettiğimiz arkadaşlarımızla ihtilaf ve çekişmeye girmemeli, uyumlu insan olmalıyız. Hoşgörülü olmak kemalattandır. Cemaat rahmettir, birlikten kuvvet doğar. 6- İyi ahlak sahibi olmalıyız Gıybet, dedikodu, haset, kibir, kin, iftira ve kulis yapmak gibi kötü hastalıklardan uzak olmalıyız. Bu nefse esir olmakla değil, nefsi terbiye etmekle mümkündür. Mutlaka kendimize vakit ayırmalı ve nefis muhasebesi yapmasını bilmeliyiz. 7- İhsan sahibi olmalıyız. Bize verilen görevi en güzel şekilde titizlikle yapmalıyız. Bu noktada başkalarının ne yaptığı bizi ilgilendirmemelidir. 8- İstişare ederek çalışmalıyız. Benim dediğim olacak dememeli, istişarede fikirlerimizi söylemeli. İrfan sahibi olmalıyız. Önce kendi eksiğimizi görebilmeliyiz. İrfan benim düşüncem de yanlış olabilir, ben de yanılabilirim demekle başlar.Böylece istişare ile alınan karara uymalı, bize verilen görevi canla başla yapmalıyız. 9- İtaat etmeliyiz. Bir üst kademenin talimatlarını yerine getirmede aksaklık göstermemeliyiz. Alınan kararları yerine getirmek için başkana itaat etmeliyiz. 10- Sadakatli olmalıyız. Güvenilir insan olmalıyız. Davamıza ve liderimize bağlı olmalıyız. Vefa çok değerli bir vasıftır. Sıddıkıyet çok üstün bir mertebedir. İtaat ve sadakat iyi günde ve insanların çok olduğu günde değil ölçüye uyulduğu müddetçe daima gerekli olan bir vecibedir. 11- Nefsimizi terbiye etmeliyiz. Nefsimize esir olmamak ve insanlara faydalı olmak için Allah’a yalvarmalı, nefsimizi terbiye etmeye çalışmalıyız. Birlikte hizmet yaptığımız arkadaşlarımızın kusuruna değil, önce kendi hata ve eksikliğimize bakmalı onu gidermeye çalışmalıyız. Canımızın istediğini,hoşumuza gideni değil yapmamız gerekeni yapmalıyız. 12- İdeallerimiz için fedakarlık yapmalıyız. Her nimet bir külfet karşılığıdır. Başarının bir bedeli vardır elbet. İşte bu bedel; görevimizi yerine getirmek için belli bir zamanımızı bu yüce gayenin tanıtılmasına ayırmak ve bu hizmetin yürümesi için maddi ve manevi katkıda bulunmaktır. Unutmamalıdır ki, zafere çiçekli yollardan gidilmez. Bu işler hobi değil kutsal bir görevdir, tıpkı namazımız, orucumuz ve duamız gibi… Mutlaka artık zamanımızı değil aktif zamanımızı canımızdan çok sevdiğimiz insanlığa hizmet ve saadet davasına ayırmalıyız. Tek başına bir insanın bütün bu hizmetleri yapması mümkün olmadığına göre, hep birlikte ve teşkilatlı çalışmak mecburiyetindeyiz. Bunun için disiplin ve ciddiyet şarttır. a. Disiplinli olarak çalışmalıyız: Teşkilatın her kademedeki çalışmasında tertip, düzen ve disiplini sağlamak zorundayız. Tertipsiz, düzensiz ve disiplinsiz bir çalışma asla sonuç getirmez. b. Ciddi olarak çalışmalıyız: Her kademedeki çalışmalarımızda yaptığımız işi ciddiye almamız esastır. Niçin çalıştığını gerçekten kavrayan insan işinde ciddi olur. Hizmetle ilgili kendisine verilen görevi canla başla yerine getirmek için bütün gücüyle gayret eder. SAĞLAM DUVAR, SAĞLAM TUĞLA İSTER. Hazreti Mevlana ne güzel söylemiş; Hangi tohumu toprağa attın da Filiz vermedi, , doğru olanı istedin de Allah senden esirgedi Yeter ki sen sabitkadem olarak Yerinde sabırla sağlam dur. Selam ve Dua ile… |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.