ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Bunları Biliyor Musunuz ? (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=488)
-   -   İstanbul Boğazı Nasıl Açıldı? (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=80635)

GöKKuŞaĞı 06-03-2009 01:46 PM

İstanbul Boğazı Nasıl Açıldı?
 
Süveyş ve Panama kanallarından önce İstanbul ve Cebelitarık boğazları insanlar tarafından açılmıştı.

Günümüzde uzmanlar, İstanbul Boğazı açılmadan önce Karadeniz'in küçük bir tatlı su gölü olduğunu belirtmektedirler. İstanbul Boğazı'nın insan gücüyle mi yoksa kendiliğinden mi oluştuğu sorusuna henüz bir cevap verilememiştir. İnsan gücüyle açılan Süveyş Kanalı ve Panama Kanalı, uzun mesafeleri kısaltmıştır; ancak İstanbul ve Cebelitarık boğazının açılması daha eski çağlarda olduğundan bunlar hakkında arkeolojik çalışmalar yapılmaktadır.

İstanbul ve Cebelitarık boğazlarının açılışı Evliya Çelebi Seyahatnamesi 'nde şu şekilde anlatılır:

"Allahü Teala, yeryüzünü bugünkü şekline koymak için İskender-i Zülkarneyn'i yarattı. Zira "Cenab-ı Allah bir şey murad ederse, sebebini hazır eder." ayeti üzere, Adem (a.s.) 'ın dünyaya gelişinden 5079 yıl sonra yeryüzünde İskender-i Kübra padişah oldu. Bütün hükümdarlar ona itaat ettiler. Fakat Yunanlıların Makedonya ve İzmirne sahibi Kaydafe, İskender'e itaat etmeyip, kuvvetli bir hasım oldu. İskender, Kaydife'ye bir türlü galip gelemiyordu. Sonunda İskender, seyahat maksadıyla gizlice Kaydife'nin ülkesine ayakbastı. Kaydife'nin divanına girdi. Onun hal ve hareketini araştırırken, Allah'ın hikmeti, Kaydife'nin askerleri İskender'i tanıdılar. Onu yakalayıp Kaydife'nin huzuruna getirdiler. Kaydife, daha önce İskender'in resmini yaptırmış olduğundan, onu hemen tanıdı ve hapse attırdı. İskender, uzun zaman hapiste kaldı. Sonra Kaydife, İskender'i hapisten çıkarttı. Kendisi ile savaş etmeyeceğine ve kılıç çekmeyeceğine dair İskender'e yemin ettirip onu serbest bıraktı.

"İskender, oradan Elburz Dağı eteğinde hükümet merkezi olan Irak Daviyan'a geldi. Bütün bilginleri toplayıp bir görüşme yaptı. Vezirleri: 'Padişahım, Kaydife denilen o kadının ne haysiyeti ola! Denizler gibi asker ile üzerine gidip vilayetini harab edip, halkını kılıçtan geçirip, ciğerlerini kebap edelim' dediler.
İskender onlara: 'Kerim olan verdiği sözünde durur. Kaydife beni hapisten çıkardığında, üzerine asker göndermemeye ve kılıç çekmemeye söz verip yemin ettim. Buna bir çare verin ki, Kaydafe'den intikam alalım.' diye cevap verdi.

O anda hemen Hızır (a.s.): 'Ey İskender! Eğer Kaydafe'den intikam alalım dersen, savaş yapmaya bile lüzum yok. Hemen Karadeniz'i Makedonya yakınından kesip, Akdeniz'e akıtalım. Kaydafe'nin bütün ülkesini suya boğar ve intikamını alırsın. Böylece ettiğin yemin ve verdiğin sözünde de durmuş olursun.' dedi.

İskender'in bütün bilginleri: 'Allah mübarek eyleye, Allah'ın ilhamı ile en güzel çare bu ola.' diyerek karar verdiler. Derhal bilginler, hocalar ve mühendisler Karadeniz ile Akdeniz'in yüksekliğini ölçtüler. Karadeniz daha yüksek idi. Yedi yüz bin dağ deviren işçi toplandı. Karadeniz'in suyunun kesilmesine başlandı. Bütün bu işlere Hazret-i Hızır bakıyordu. Zira Hazret-i Hızır İskender-i Zülkarneyn'in ordusunda asker idi.

"İskender ile karanlıklara varıp, ab-ı hayatı (hayat suyu) içmek Hızır'a nasib oldu. Hala zinde durumdadır. Hazret-i Musa ile arkadaş olduğuna dair Kur'an-ı Kerim'de ayet vardır. Hala deniz işlerinde memurdur. Karadeniz'in Akdeniz'e karıştırılmasına sebep, Hızır Nebı olmuştur. Bu çalışma, üç sene sürdü. Neticede boğaz açıldı ve Kaydafe'nin şehirlerinden Makedonya'yı, Eski İstanbul'u, Yoruz Kalesi'ni ve yedi yüz kadar şehri su basıp askerinden bir kişi bile kurtulamadı."

"Bu meşhur kıssa daha sonraları bir beyitte şöyle yer alınış:
Fırsatında düşmana veren aman / Kaydafe gibi olıser bi-güman.

"İskender-i Kübra böylece Kaydafe' den intikam alınıştı. Sarayburnu'nda Makedonya şehrini hemen onarmaya başladı. O zamandan beri Macar ülkeleri Sirem ve Semendire sahralan, Leh, Çeh, Kırım, Kamer el-kam, Kıpçak ve Heyhat vadileri denizden uzaklaştı. Hepsi İrem bahçeleri gibi gönül açıcı yerler oldu. İnsanoğlu ve hayvanlar için otluk ve ekilir yerler oldu.

"Büyük İskender, Makedonya'yı hükümet merkezi yaptı. Sonra yine Allah'ın emri ile Akdeniz'in Septe Boğazı (Cebelitarık) olan yeri de açıp, Akdeniz'i okyanusa akıttı. Yunanca'da Okyanus Denizi derler. Arap dilinde Muhit Denizi (Bahr-i Muhit) denir." (Evliya Çelebi Seyahatnamesi)


Yavuz Selim BOZOĞLU
Yedikıta Dergisi


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.