![]() |
Kör Kuyuda Olsak Bile...
KÖR KUYUDA OLMAK
>>Günlerden bir gün, köylerden birinde, adamın birinin eşeği, kuyunun >>birine düşmüş. Niye düşer, nasıl düşer sormayın. Eşek bu, düşmüş >>iste. Belki kor bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı. >>Belki, üzerine de toprak dökülmüştü. Zamanla tahta çürüdü, >>zayıfladı, toprakta biten otları yemek isteyen eşeğin ağırlığını >>çekemedi ve "güüm!.". >>Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı, bağırdı kendi dilinde. >>Ayıptır söylemesi, anırdı yani. Sesini duyan sahibi gelip baktı ki >>durum kotu... >>Zavallı eşeği kuyunun dibinde melül mahzun bakınıyor. Üstelik >>yaralanmış. >>Karşılaştığı bu durumda kendini eşeği kadar zavallı hisseden >>adamcağız köylüleri yardıma çağırdı "Ne yapsak, ne etsek, nasıl >>çıkarsak?" soruları havada kaldı. >>Sonunda karar verildi ki kurtarmak için çalışmaya deymez. Tek çare, >>kuyuyu toprakla örtmek. >>Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak attılar. >>Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkinerek >>dibe doktu. >>Ayaklarının altına aldýığı toprak sayesinde her an biraz daha >>yükseldi ve sonunda yukarıya kadar çıkmış oldu. Köylüler ağzı açık >>bakakaldı. Yasam, bazen bizim de üzerimize abanır (hatta çoğu zaman.) Toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur. Bunlarla baş etmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır. *KÖR KUYUDA OLSAK BİLE!..*** |
haklısın mate cabalamak ,üstesinden gelmek ve yılmamak cok önemli cok güzel bir paylasım olmus ellerine sağlık:)
|
çok güzel bir paylaşım teşekkürler mate
|
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.