![]() |
Gazla Aydınlatma - İlk Gaz Fenerlerini Kim Bulmuştur? Gömlekler, Ters Gaz Fenerleri
Gazla Aydınlatma - İlk Gaz Fenerlerini Kim Bulmuştur? Gömlekler, Ters Gaz Fenerleri
Gazla Aydınlatma - İlk Gaz Fenerlerini Kim Bulmuştur? Gömlekler, Ters Gaz Fenerleri Eski Çin'de aydınlanma amacıyla doğal gaz kullanıldığı bilinmektedir: ama Avrupa'da gazla aydınlatma, ancak XVIII. yüzyılın sonlarında, modern gaz endüstrisinin gelişmesini sağlayan, kömürden gaz üretimiyle birlikte ortaya çıktı. Jean Pierre Mınckelers ile Philippe Lebon'un Fransa'da yaptıkları çalışmalardan sonra 1792 yılında İskoçyalı William Murdock, evinin arkasında kömür gazı üretme amacıyla bir sistem kurdu. Altı yıl sonra da Soho'da (Birmingham) ilk deneysel gaz aygıtını geliştirdi. Kömürden gaz üretme düşüncesinin Murdock'un aklına, evinde kömür ateşini izlerken geldiği söylenir. Kömürün üstünde yükselen gaz alevlerini görünce, sıcak bir parça kömür alıp piposuna koyarak üstünü kapatmış ve piponun arkasından çıkan gazın yandığını görmüştür. Kömürden gaz elde etme ve gazla aydınlatma konusunda, Murdock'tan önce de deneyler yapılmıştı. Bu alanda ilk akla gelen kişi 1688'de çalışmalarına başlayan İrlandalı Dean Clayton'dur. 1765 yılında da Spedding adlı bir kömür madeni işleticisi, bürolarını gazla aydınlatmış, ama gazlı sokak lambaları yapma önerisi kabul edilmemiştir. Fenerler: İlk gaz fenerleri, üstünde delikler bulunan demir borulardı. Bunları, çeşitli biçimde ve büyüklükteki fenerler izledi. Ne var ki, demir fenerler çok çabuk paslandığından, pirinç olanlar yeğlenmeye baş landı. Bu fenerlere genellikle, alevlerinin biçimine göre «yarasa kanadı Gazla aydınlatma alanında en başarılı tasarımcılardan biri, 1858 yılında aşınmayan steatitten (sabuntaşı: 1 000° C'a kadar ısıtılırsa çok sertleşir) yaptığı daha sıcak ve parlak alevli feneri gelişteren William Sugg'dır. Sugg ayrıca, fenerlerde gaz basıncını ayarlayan düzenekleri de geliştirmiş ve gazın yanması için gereken havanın önceden ısıtılmasını sağlayan, kendinden ısıtmalı sistemi bulmuştur. Gaz fenerlerinde, alevin içine başka maddeler katılmasıyla, daha çok ışık elde etme yolu da denenmiştir. Bu denemelerden birinde, hafifçe ısıtılan kâfurdan çıkan gaz, lambaya gelen gazla karışarak, alevin parlak olmasını sağlardı. 1825 yılında Drummond, salon ve SAHNE IŞIK-LARI'nda yaygın olarak kullanılan projektörleri yaptı. Bu projektörlerde oksijen-hidrojen karışımı içinde yanan kalsiyum oksit parçası, parlak alev verirdi. Gömlekler: Gaz ışığının şiddetini artırmanın en uygun yolu, akkor gömlek kullanmaktır. XIX. yüzyılda birçok modeli ortaya çıkan gömleklerin ilk elverişli örneğini, 1885 yılında, Robert Bunsen'in öğrencisi olan Baron Cari Auer von Welsbach geliştirdi. Wels-bach, on yıl süren çalışmalarından sonra, BUNSEN BEKİ'nin alevinin üstüne geçirildiği zaman akkor hale dönüşen, yani alevin sıcaklığıyla ışıldayan bir gömlek yaptı. Bu buluş, o dönemde elektrik lambalarıyla rekabete giren gazla aydınlatma alanında, yeni bir çığır açtı. Gömlek, erimeyen bir halkanın üstüne geçirilmiş ve pamuklu ya da yapay ipek gibi bir iplikten dokunmuş bir torbaya benzer. Torba, toryum nitrat ve seryum nitrat karışımına batırıldıktan sonra kurutulur. Dokuma yakılır ve geriye % 99 toryum ile % 1 seryumdan oluşan bir iskelet kalır. Gömlek, gaz alevinin üstüne yerleştirilir ve ısınınca parlak, yeşilimsi renkte bir ışık verir. Gömlekler, üretimden sonra, kullanılıncaya kadar bozulmamalan için kollod-yumla (tetranitroselüloz) işlem görürler. İlk yanışta, kollodyum da yanarak ortadan kalkar. Günümüzde de, sıvılaştırılmış bütan ya da propan gazı (LPG) gibi yakıtlar içeren tüplerin aydınlatma amacıyla kullanılmasında, bu tür gömleklerden yararlanılır. Ters gaz fenerleri: Gaz fenerlerinin önemli sakıncalarından biri, ışığın büyük bir bölümünün yukarı yönelerek, çalışma ya da okuma alanını yeterince aydınlatmamasıydı. Sorun, fenerin tersine çevrilme-siyle çözülebilirdi; ama o zaman da, etkili bir ışık elde etmek için, yanma ürünlerini, fenere giren havadan ayırmak gerekiyordu. 1900'lerde, havayı yanmış gazlardan ayıran seramik yönlendiriciler kullanılarak sorun çözümlendi. Ayrıca, bu yöntemle, ısının yönü de değiştirilerek, fenerin kararması önlenmekteydi. Gazlar: Gazla aydınlatma, genellikle kömür gazıyla, doğal gaz bulunan yerlerdeyse, doğal gazla yapılır. Gazın boruyla iletilemeyeceği yerlerde (sözgelimi gemiler, trenler ve deniz fenerleri), çeşitli tüplere depolanmış gaz kullanılır. Günümüzde bu amaçla bütan ya da propan gazı kullanılmasına karşılık, petrolden türetilen ilk gaz, Almanya'da tren vagonlarının aydınlatılmasında kullanılan ve «tulius Pintsch tarafından elde edilen Pintsch gazıdır. Bu gaz XIX. yüzyılın sonlarında Avrupa ve Kuzey Amerika'nın her yerinde yaygın olarak kullanılmıştır. Gazla aydınlatmanın yaygın bir türü de, ASETİLEN LAMBASI'dır. Bu lambalarda, kalsiyum karbürün suyla etkileşmesi sonucu açığa çıkan asetilen gazı yanar. Asetilen A.B.D'nde kent ışıklandırmasında da çok kullanılmış, elektrik ışığından önce, 300 kadar kent asetilenle aydınlatılmıştır. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.