ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tarih / Coğrafya (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=656)
-   -   Sibir Hanlığı,Sibir Han,Sibir Hanlığı İrtiş Boyu Hakkında,Sibir Hanlığı İrtiş Boyları (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=801997)

Prof. Dr. Sinsi 09-10-2012 02:28 AM

Sibir Hanlığı,Sibir Han,Sibir Hanlığı İrtiş Boyu Hakkında,Sibir Hanlığı İrtiş Boyları
 
Sibir Hanlığı,Sibir Han,Sibir Hanlığı İrtiş boyu Hakkında,Sibir Hanlığı İrtiş boyları
Sibir Hanlığı,Sibir Han,Sibir Hanlığı İrtiş boyu Hakkında,Sibir Hanlığı İrtiş boyları

Sibir Hanlığı İrtiş boyu, I. yüzyıldan beri çeşitli Türk-Kıpçak boylarının yaşadıkları bir saha idi. Sibir'in doğu kısmında hâkimiyet süren İnal adlı bir Kırgız hanı, Çingiz'e tabi olduktan sonra, burası Moğol İmparatorluğu'nun bir parçası haline geldi, sonraları ise Coçi (Cuci) Ulusu'na ve dolayısıyla Altın-Ordu'ya bağlandı.Altın-Ordu'nun parçalanmasından sonra kurulan (batı) Sibir (Sibirya) Hanlığı'nın bilinen ilk hükümdarı, Mamık oğlu Taybuğa'dır. Çingiz ona, İrtiş, Tobul, İşim ve Tura ırmakları boyunu verdi; bu hanlığın merkezi, bugünkü Tümen şehri (veya ona yakın bir yer) olsa gerektir; o zamanki adı "Çinki" (veya Çimki)-Tura idi. Sonraları buraya sadece "Tura" denmiştir.Taybuga'dan sonra oğlu Hoca Han sonra da onun oğlu Mar Han tahta çıkmıştır. Kazan Hanlığı'na bağlı küçük bir beyliğin başında bulunan Opak'ın kız kardeşi ile evlenen Mar Han, aralarında çıkan mücadelede ölünce, Mar'ın oğulları Opak'ın sarayına alınmış ve Sibirya Hanlığı bunun idaresine geçmiştir. Mar Han'ın torunları Muhammed ile Angış kaçarak dedelerinin memleketini ellerine geçirmişlerdir. Muhammed Han, eski merkezi bırakarak, dana emin bir yer olan, İrtiş nehri üzerindeki (bugünkü Tobolski'nin 17 km. yukarısında) "İsker" (İskir veya Kışlak) şehrini başkent yapmıştır. Bu ailelerin sonuncusu olan Yadigâr'ın saltanatı, Kazan Hanlığı'nın Ruslar tarafından istilâsı zamanına rastlar.Batı'daki en kuvvetli kale olan Kazan'ın düşmesinin (1552), Sibirya'ya büyük tesiri olmuştur. Bu durum karşısında Yadigâr Han, bir taraftan, yaklaşan Rus tehlikesini hafifletmek, diğer taraftan, güneydeki Türk Kazak-Kırgız bozkırlarından gelen hücumlara karşı koyabilmek maksadıyla 1555'te Moskova'ya elçiler göndererek Rus Çarı İvan'ı başarısından dolayı tebrik etmiş ve kendisinin de onun tabiiyetine girmek istediğini bildirmiştir. Bunun üzerine Moskova elçisi İsker'e gelmiş ve 1556'da Moskova'ya dönüşünde Yadigâr'ın bir elçisi ona refakat etmiş ve 1557'de karşılıklı elçiler gidip gelmiştir. Bu sıralarda Yadigar, Sibir'de hakimiyet sürebilmek için, bazı bozkır hanlariyle mücadeleye tutuşmuştu. Yadigâr'ın en büyük rakibi Çingiz sülâlesinden Şiban neslinden olduğu rivayet edilen Küçüm Han idi.1556'dan az sonra, Küçüm ile Yadigâr arasında mücadele başladı ve 1563'te, İrtiş nehri üzerindeki "İsker" şehri ve Batı Sibir Hanlığı'nın idaresi Küçüm'ün eline geçti.Küçüm Han, İrtiş boyundaki Türk (Tatar) kavimleri, Şaman dininde olup eski âdetlerine bağlı idiler. Küçüm Han, Buhara Hanı Abdullah Han'a müracaat ederek, İsker şehrine, İslâmiyeti öğretecek hocalar gönderilmesini rica etti; bunun üzerine Buhara tarafından bazı din âlimleri ve şeyhler geldi ve İslâmiyet'in yayılmasına yardım ettiler.Türk uruğlarının bir kısmı, hele İrtiş ve Obi nehirleri ile Altay dağlarına yakın sahadakiler yine de şamanlıkta kalmışlardır. Küçüm Han'ın gayreti sayesinde İsker şehri ve civarı ahalisi oldukça yüksek bir medeniyet seviyesine çıkabildiler. Fakat, hanın bu hayırlı faaliyeti Rus hücumu ile sekteye uğradı ve han, medeniyeti yaymak yerine, memleketini Ruslar'a kaptırmamak için savaşmak zorunda kaldı.Novgorod'dan gelen Ruslar'ın kıymetli kürkler arayarak, 1032'de Urallar'a kadar vardıkları, fakat "Yugralar"ın hücumuna maruz kalarak çekildikleri biliniyor. Bundan sonra uzun zaman Novgorodlular'ın "Yugra"ya karşı hareketlerinden bahsedilmiyor.Fakat tabii bu yıllar içinde Ruslar bu bölgedeki hedeflerinden tamamen vazgeçmiş değillerdi nitekim Toktamış Han'ın 1391'de Betkuk adlı bir Tatar başbuğunu gönderip Vyatka şehrindeki Ruslar'a hücum ettirmesi, Tuktamış Han'ın Kama boyunu Rus tehlikesinden korumak istediğini göstermektedir. Fakat Altın-Ordu'nun yıkılması üzerine, Ruslar'ın Urallar'a doğru yayılmalarını durduracak bir kuvvet kalmadı; Kazan Hanlığı ise bunu yapacak durumda değildi. Novgorodlular'ı Ural bölgesine çeken unsur, kıymetli kürklerdi.Novgorod'un nüfuzu azalınca onun "kolonileri" de Moskova'nın eline geçti. Bundan sonra Moskova hükümeti Yuğra arazisine asker göndermeğe başladı. 1465'de Moskova kuvvetleri Yuğra'ya sevk edildiler. Nitekim Ruslar 1483'de Urallar'ı aşarak Vogul arazisine girdiler. Knez Kurbskiy'nin kumandasında yapılan bu hareket Ruslar'ın Urallar'ın ötesine yaptıkları ilk büyük seferdi.Ruslar, Vogullar'ı Pilim ırmağı civarında yenerek, oradan Tavda ırmağı boyunca İrtiş'e indiler ve Obu nehrine vardılar. 1499'da yeniden bir sefer açıldı, fakat mesafenin uzaklığı ve sahanın ormanlık ve soğuk olması yüzünden, burada daimî bir Rus hâkimiyeti kurulamadı. Yuğra'da ve Sibir'de Rus hâkimiyetinin yerleşmesinde Stroganovlar adlı bir tüccar-kolonizatör ailenin faaliyeti çok mühim rol oynamıştır.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.