![]() |
Saman Nezlesi (Alerjik Rinit)
19. yüzyılda hastalık ilk olarak tanımlandığında yanlış bir isimlendirme ile "saman nezlesi" denmiştir. Saman nezlesi tanımı yanlış isimlendirmedir. Çünkü sadece saman bu olaya neden olmaz. Daha sonra hastalığın polenlerle ilgili olduğu belirlenmiş ancak "saman nezlesi" terimi kullanılmaya devam edilmiştir. Polenler dışında besin maddeleri (şeftali, çilek, çerez, yumurta, çikolata, balık gibi), ev tozu, hayvan tüyleri veya mesleki ortamda karşılaşılan maddeler de allerji yapabilir. Alerjik rinit (rinit burun iltihabıdır) ya da saman nezlesi burun içi örtüsünün hapşırma ve akıntıyla birlikte şişmesi durumudur. Her yıl çok sayıda insan allerjik rinite yakalanmaktadır. Bazıları çok hafif atlatırken bazıları için çok ağır geçmekte, hayatlarını etkilemekte ve yaşam kalitelerini bozmaktadır. Alerjenle karşılaşma süresi ve ilişkili bulgulara göre mevsimsel ve yıl boyu olarak iki ayrı formu vardır. Mevsimsel alerjik rinit ılıman iklimlerde yılın belli zamanlarında alerjenik polenler ve mantar sporları havaya dağıldığında ortaya çıkar örneğin ağaç polenleri ilkbahar başında, çayır polenleri, ilkbahar sonu yaz başında, ot polenleri yaz sonu sonbaharda don gelişene kadar belirtilere neden olur.
Hastalık herhangi bir yaşta başlayabilir ancak genellikle genç yaşta (1-20 yaş) başlar. Amerika da %9-21 oranında görülürken, yapılan bir çalışmada Türkiye'de %11,7 oranında rastlandığı tespit edilmiştir. Çoğunlukla ailede de aynı hastalık mevcuttur. Anne ya da babadan herhangi birinde alerji varsa %29, her ikisinde de alerji varsa %474 kez daha fazladır. oranında çocukta alerji görülecektir. Allerjik rinit ağır bir hastalık olmamasına rağmen kişiyi son derece rahatsız edebilir; uykuyu, yemek yeme ve yaşam şeklini olumsuz etkiler; okul ve işgücü kaybına yol açar. Kent yaşamı allerjik hastalıkların görülme oranını arttırmıştır. Bunda çevre kirliliğinin rol oynadığı düşünülmektedir. Ayrıca alerjisi olmayan kişilere oranla astım gelişme riski Alerjiye yol açan diğer bir madde ise "mold" denen küflerdir. Moldlar ekmeği küflendirir, meyvaların bozulmasına yol açar. Aynı zamanda kuru yapraklarda, çayırlarda, samanda, tohumlarda, diğer bitkilerde ve toprakta bulunur. Soğuğa dirençli olduklarından alerji sezonu uzundur ve karın toprağı kapattığı dönemler dışında spor'ları havada bulunur. Moldlar ev içindeki bitkiler ve topraklarda yaşar. Bodrum katları ve çamaşır odaları gibi nemli yerlerin yanı sıra, peynirde ve mayalanmış içkilerde de bulunur. Moldlardan korunmak için ev bitkilerinin sayısı azaltılmalıdır. Alerjik riniti olan hastalarda burun tıkanıklığı, hapşırma nöbetleri, sulu berrak burun akıntısı, burun ve gözlerde kaşıntı (aynı zamanda konjuktivit-göz zarı iltihabı), damakta ve gırtlakta kaşıntı, öksürük, horlama, genizden konuşma, kulakta dolgunluk hissi, koku alamama ve baş ağrısı görülebilir. Alerjik riniti olan kişilerde sinüs enfeksiyonları, kulakta sıvı birikimi ile ortaya çıkan işitme azalmaları ve burun polipleri görülebilir. Alerjiye yol açan polenlerin kaynağı çeşitli otlar ve ağaçlardır. Polenler havadan burun, göz ve boğazımıza yapışarak birikirler. Bir bitkiye veya hayvana ait alerjen madde vücuda girerse bu istilayı önlemek için bağışıklık sistemi bir reaksiyon gösterir. Normal şartlar altında bu, yararlı ve doğal bir korumadır. Ancak bazı kişilerde bu reaksiyon aşırı boyutlarda olmaktadır. Bu kişiler allerjikhistamindir. Bu kimyasal maddeler yukarıda anlatılan bulguları oluşturur. olarak tanımlanmaktadır. Alerjen maddeler vücudu antikor yapmak üzere uyarırlar. Bunlar daha sonra allerjen maddelerle birleşip bazı kimyasal maddeler salgılatırlar. Bu maddeler arasında en iyi bilineni Alerji düşünülen durumlarda tanıyı kesinleştirmek için bazı alerjiye yönelik testlerin yapılması zorunludur. Bu testler 4 gruba ayrılır: kan, burun salgısı, deri testleri ve burun içine allerjen maddelerle yapılan uyarı testi. Allerji tanısı doğrulandıktan sonra uygun tedavi başlatılmalıdır. Tedavi 4 ayrı başlık altında toplanabilir:
Hiposensibilizasyon (aşı tedavisi), çevre kontrolü ve ilaç tedavisine rağmen şikayetlerin 2 yıldan fazla devam etmesi durumunda önerilir. Bu tedavinin özelliği hastaların da temel isteği olan gerçek anlamda iyileşmeyi sunabilmesidir. Bu yöntemle bağışıklık sisteminin tepki mekanizması değiştirilmeye çalışılmaktadır. Etkisi yavaş görülür ve sadece aşıda kullanılan maddelere karşı iyileşme elde edilir. Uygulama, alerjen maddelerin belirli miktarda vücuda verilmesi ile yapılır. İşlem uzman gözetiminde yapılır. Tedavi 3-5 yıl süreyle uygulanır. İlk 3 yıl içinde yeterli iyileşme görülmezse tedavi sona erdirilir. Cerrahi tedavi daha çok aşırı büyümüş burun etlerinin veya poliplerin tedavisine yönelik olarak yapılır. Bu yöntemler tek tek veya kombine olarak kullanılabilir. En etkili tedavi yöntemi uygulansa bile eğer alerjen maddelerle yoğun olarak karşılaşılıyorsa başarı şansı az olacaktır. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.