![]() |
Vergi Çeşitleri Nelerdir? - Vergi Nedir, Kaç Çeşit Vergi Vardır?
Vergi Çeşitleri Nelerdir? - Vergi Nedir, Kaç Çeşit Vergi Vardır?
Vergi Çeşitleri Nelerdir? - Vergi Nedir, Kaç Çeşit Vergi Vardır? Vergi nedir; Vergiler, devletlerin en önemli gelir kay*nağıdır. Vergiler hükümetler tarafından, yasaları ve kuralları uygulamak, savunma hiz*metlerini yerine getirmek, yollar, okullar, hastaneler yapmak ve genel olarak ülkeyi ya da yerel topluluğu yönetmek için yapılan harcamaları karşılamak üzere toplanır. Vergi*ler doğrudan merkezi devlete ya da yerel yönetimlere ödenebilir. Günümüzde vergiler para ile ödenmekte*dir. Ama geçmişte sık sık mal ya da hizmet olarak ödendiği de olurdu. Örneğin çiftçile*rin, ürünlerinin bir bölümünü devlete verme*leri genel bir uygulamaydı. Öteki vergi yü*kümlüleri birkaç haftalığına orduya katılabilir ya da yeni yol ve bina yapımında devlet için ücretsiz çalışabilirlerdi. Böylece, vergilerini parayla değil, hizmet ederek öderlerdi. Değişik ülkelerde insanların ödedikleri ver*giler arasında oldukça büyük farklar vardır. 1980'lerin sonunda toplam vergi gelirleri İs*veç'te ulusal gelirin yaklaşık yüzde 45'ine ulaşmışken, bu oran İngiltere'de yüzde 38, ABD'de yüzde 18, Japonya'da yüzde 26, Türkiye'de ise yüzde 15 olmuştur. Oranlar arasındaki bu büyük farklılığın nedeni, devle*tin mal ve hizmet sağlanmadaki payının ülke*den ülkeye değişmesidir. Örneğin, bazı ülke*lerde devlet parasız eğitim sağlarken, bazıla*rında eğitim paralıdır. Ayrıca, her devletin yaşlılara, hastalara, sakatlara ve işsizlere yap*tığı ödemeler de farklıdır. Transfer ödemeleri olarak adlandırılan bu ödemelerle vergi yü*kümlülerinden alınan paralar gereksinimi olan toplum üyelerine aktarılır. Bazı devletler, eğitim ve sağlık hizmetlerini de içerecek biçimde, tüm mal ve hizmetlerin sağlanmasını özel sektöre bırakmayı yeğler. Özel şirketler bu hizmetleri para karşılığında sağlar. Aynı zamanda, hastalık ya da bir kaza sonucu tıbbi bakım için gerekli parayı ya da çalışılmayan sürede ücretlerin ödemesini sağ*layan özel sigorta şirketleri de vardır. Çoğun*lukla bu mallar, hizmetler ve transfer ödeme*leri devletin ve özel sektörün her ikisince de karşılanır. Böylece, bir ülkede devlet okulları ile özel okullar ve devletten alınan emekli aylığı ile özel sektörden alınan emekli aylığı birlikte bulunabilmektedir. Vergilerin Kökeni ve Amaçları Vergi koymanın nedenleri zaman içinde de*ğişmiştir. Eski dönemlerde, halktan vergi almanın başlıca nedeni savaşların ve hüküm*darın giderlerini karşılamaktı. Ülkeler büyü*yüp imparatorluklar geliştikçe, yönetim ve denetim için de para gerekir oldu. Aynı dönemde, yönetimler kamu yapılan da yap*tırmaya başladılar. Bu yapıların bir bölümü yalnızca hükümdarın gücünü göstermekle kalmıyor, dinsel bir anlam da taşıyordu. Bunların en iyi örneklerinden biri de Mısır Piramitleri'dir. Roma amfitiyatroları ve hamamları gibi başka bazı yapılar ise halkın kullanımına açıktı. Günümüzde, vergi gelirle*rinin genel olarak, halkın yararlandığı hizmet*lere harcanması olağan bir uygulamadır. Öte yandan, hükümetler ulusal gelirin bi*reyler arasında bölüşümü yani gelir dağılımı ile de ilgilidir. Vergileme ile sağlanan gelir, bir grup insandan (genellikle, varlıklılardan) bir başka gruba (genellikle, geliri az olanlara) gelir aktarımında kullanılır. Yardıma gereksinimi olan insanlara yapılan ödemelerin ilk örneği, İngiltere'de Kraliçe Elizabeth döneminde (1558–1603) çıkanları Yoksullara" Yardım Yasası'dır. Daha sonraları, 1889'da ilk olarak Almanya bütün işçileri kapsayan bir emeklilik tasarısı hazırlamıştır. Vergilemenin bir başka amacı da, "lüks" olarak değerlendirilen belirli mallar üzerine yüksek vergiler koyarak ek kaynak sağlamak*tır. Örneğin, bazı ülkeler alkollü içkilerden ve sigaradan yüksek vergi alır. Sigara ve alkollü içki fiyatım yükselten bu vergiler, aynı za*manda, insanların sağlığa zararlı bu malları daha az satın almasını sağlar. Ama bu tip vergilerden, alım gücü yüksek olan varlıklı kişilerden çok yoksullar etkilenir. Verginin Kaynakları ve Toplanması Vergiler çok çeşitli kaynaklardan toplanabi*lir. Bazı durumlarda, toplanan vergilerle bu vergilerin kullanım yerleri arasında doğrudan bir bağ vardır. Örneğin, ABD'nin bazı eyalet*lerinde, motorlu taşıtların benzin ve motorin gibi yakıtlarından alman vergiler yeni yolların yapımında kullanılmak üzere ayrılır ya da "tahsis" edilir. Türkiye'de de şirketler, öde*dikleri Kurumlar Vergisi'ne ek olarak, bu verginin belirli bir yüzdesini Savunma Sanayi*ini Destekleme Fonu için öderler. Bu fonda biriken kaynaklar savunma sanayisini geliştir*mek için kullanılır. Ama vergiler genellikle merkezi bir fonda toplanır ve hükümet bu fonu uygun bulduğu biçimde dağıtır. Bazı ülkelerde, verginin türüne ve tutarına ilişkin kararlar hükümet tarafından yılda bir kez, bütçeyle birlikte açıklanır. Vergi miktarını belirlemek için temel alı*nan gelir, genel olarak vergi matrahı ya da yalnızca matrah olarak adlandırılır. Matraha göre vergilendirmenin en yaygın uygulama alanı, maaş, ücret ve kârları kapsayan kişi ve şirket gelirleridir. Gelirden alınan vergilerle sağlanan para miktarı ülkeden ülkeye değişir. Örneğin, 1981'de kişisel gelir vergisinin top*lam vergi gelirleri içindeki payı Yeni Zelanda' da yüzde 60 iken Fransa'da yüzde 15'in altın*da kalmıştır. Birçok ülkede kişisel gelirin vergilendirile-bilmesi için belirli bir düzeye ulaşmış olması, yani bireylerin belirli bir miktarın üzerinde gelir elde etmeleri gereklidir. Bu miktar kişinin ailesinin büyüklüğüne göre değişebil*mektedir. Belirlenen miktarın üzerinde kalan gelirlerden vergi alınır ve genellikle, bireyin geliri arttıkça daha fazla vergi ödemesini sağlayacak biçimde değişen oranlı bir vergi sistemi uygulanır. Böylece, yıllık kazancı yük*sek olan bir kişi gelirinin yansından çoğunu vergi olarak öderken, düşük kazançlı biri yalnızca dörtte birini ödeyebilir. Bu sistem, artan oranlı vergi sistemi olarak bilinir. Birçok ülkede servet de bir vergi matrahı*dır. Servet üzerinden alınan vergiler çok çeşitli olmakla birlikte, genel olarak, bireyle*rin malvarlıklarını vergilendirmeyi amaçlar. Bu vergi bir ev, arsa, antika eşyalar, tahvil ve hisse senedi gibi değerli malları kapsayabilir. Servet vergisinin ilginç tarihi örneklerinden biri de İngiltere'de 1696–1851 arasında uygu*lanan "Pencere Vergisi"dir. Buna göre, evin*de 10'dan fazla pencere bulunan kişiler vergi*lendirilirdi. Bu nedenle, bugün hâlâ bazı eski İngiliz evlerinde görüldüğü gibi pencereler tuğla ile örülmüştür. Türkiye'de de II. Dünya Savaşı sırasında 1942–44 arasında uygulanan Varlık Vergisi, yalnız bir kez alınan olağanüs*tü bir servet vergisidir. Savaş nedeniyle orta*ya çıkan karaborsa ve stokçuluk toptancı tüccarların ve büyük çiftçilerin servetlerinde büyük artışlara neden olmuştu. Varlık Vergisi bu vergilendirilmemiş servetlerden vergi ala*bilmek amacıyla çıkarıldı. Vergisini 30 gün içinde ödemeyen kişiler için tutuklanma, ça*lışma kamplarına gönderilme gibi cezalar öngörülmüştü. Servet aktanım da vergilendirilebilir. Ver*gilendirilen bu servetin konusu değerli arma*ğanlar ya da ana baba öldüğünde çocuklarına kalan para olabilir. Türkiye'de Veraset ve İntikal Vergisi miras üzerinden alınan vergile*re bir örnektir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.