ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Güncel Haber Merkezi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=389)
-   -   Antrenör Edu'dan Alex'e övgü.. (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=7527)

rebellious23 02-05-2007 12:12 AM

Antrenör Edu'dan Alex'e övgü..
 
http://www.ajansspor.com/resim/alex_111.jpg

Fenerbahçe Futbol Takımı Antrenörü Eduardo Antunes Coimbra (Edu), Alex tipindeki oyuncuların, fiziki yetersizlikleri olsa bile yetenekleriyle ve sanatçı ruhlarıyla maçı bir anda çeviren futbolcular olduğunu, Alex'in de bu yüzden taraftarın idolü haline geldiğini söyledi..

Fenerbahçe Futbol Takımı Antrenörü Eduardo Antunes Coimbra (Edu), sarı-lacivertli takımın teknik patronu, kardeşi Arthur Antunes Coimbra'nın (Zico), futbol kariyerinin başından sonuna kadar kusursuz bir profesyonellik örneği sergilediğini ifade etti.

Fenerbahçe Kulübü'nün aylık dergisinin şubat sayısında röportajına yer verilen Brezilyalı teknik adam, kendisi ve kardeşi Zico'nun futbol yaşamlarıyla ilgili açıklamalar yaptı.

Eğlenceye düşkün olduğu için futbolculuk döneminde profesyonelliğe sığmayan davranışlarının olduğunu anlatan Edu, ''Bu hataları yapmamış olsam, çok daha iyi bir kariyere sahip olabilirdim. Zico ise kariyerinin başından sonuna kadar kusursuzdu. Profesyonelliğin gereği neyi gerektiriyorsa onu yaptı'' dedi.

Kardeşine övgüde bulunan Edu, Zico'nun saha içi ve dışında ahlaki değerlerinden hiç ödün vermediğini kaydederek özetle şu ifadeleri kullandı:
''Herkesle çok iyi geçinirdi. Yaşantısının her alanında gerçek bir liderdir. Zico ile anlaşmak için bazen kelimelere bile gerek kalmıyor. Birbirimize bakmamız bile, demek istediklerimizi anlamamız için yeterli oluyor. Ben ondan yaşça büyük olmama rağmen Zico'dan çok şey öğreniyorum. O da benden çok şey öğreniyor. İkimiz de birbirimizin öğretmeni gibiyiz.''

Çocukluğunda salon futbolu oynayan Zico'nun, 14 yaşındayken bir maçta 15 gol birden attığını ve daha sonra transfer olduğu Flamengo kulübünde profesyonel takıma kadar çıkmayı başardığını belirten Edu, Zico lakabının nasıl verildiğini de şöyle anlattı:
''Portekiz Portekizcesi ile Brezilya Portekizcesi arasında farklılıklar vardır. Brezilyalılar, Arthur ismine Arthurzinho der. Fakat Portekizliler Arthuzico der. Babam da bir Portekizli olduğu ve Portekiz Portekizcesiyle konuştuğu için küçükken ona Arthuzico diye hitap ederdi. Zamanla daha da kısalarak kardeşimin ismi Zico'ya dönüştü. 3 yaşından beri böyle çağırıldı.''

''ALEX SANATÇI RUHLU''
Futbolda eskiden daha sanatçı tipli oyuncular görülürken şimdi bunların sayısının azaldığını kaydeden Edu, bu sınıfta gördüğü Alex de Souza tipindeki oyuncuların futbolun geldiği noktada kaybolduğunu ifade etti.

Alex tipindeki oyuncuların, fiziki yetersizlikleri olsa bile yetenekleriyle ve sanatçı ruhlarıyla maçı bir anda çeviren futbolcular olduğunu anlatan Edu, Fenerbahçe'nin Brezilyalısı için şunları söyledi:
''Türk taraftar sahada terinin son damlasına kadar mücadele eden, savaşçı ruhlu oyuncuları sever. Bizim takımımızda Tuncay, Appiah ve Lugano bu tasvire en uygun oyuncular. Peki bir düşünün neden Alex taraftarın idolüdür? Alex kendini yırtan ve koşan bir oyuncu değil. Çünkü, Alex öyle bir oyuncu ki, kendi tekniği, aklı ve sanatçı ruhuyla bütün bunların üstüne çıkabiliyor. Her ne kadar bazı maçlarda oynamıyor gibi görünse de, bazen bir maçı tek hareketiyle çevirebilecek, bir golüyle şampiyonluk kazandırabilecek bir oyuncu. Alex gibi bir oyuncuda Tuncay'ın o hırsı, fizik gücü ve koşma isteği olsa, dünyanın en büyük futbolcularından birisini elde etmiş olursunuz.''

'IŞIKLI KALE' İCADINI TÜRKİYE'YE GETİRMEK İSTİYOR
Patenti kendisinde olan bir icadı olduğunu açıklayan Edu, şu anda Zico'nun okulunda kullandıkları ''Işıklı Kale''yi icat ettiğini anlatarak icadıyla ilgili şöyle konuştu:
''Kale direkleri ışıklı ve ışık renkleri sürekli değişiyor. Şu an Zico'nun okulunda kullanıyoruz. Federasyon izin verirse Türkiye'ye getirmeyi düşünürüm. Futbolcuya inanılmaz bir şevk ayrı bir heyecan veriyor. Bir kere Zico'nun okulunda yaptım. Tüm saha karanlıkken kaleyi ve korner direklerini ışıklı bir şekilde görünce açıkçası ben çok duygulandım. Eğer başkanımız da kabul ederse dünya literatüründe bir ilk olur. 100. yılımız için de uygun olduğunu düşünüyorum. Mühendislerimle çalıştığım bir diğer olay da, top ağlara girdikten sonra topun değdiği yerin ışıklanması.''

''FUTBOL TOPUNU DİŞİ BİR VARLIK OLARAK GÖRDÜM''
Edu, futbol topunun kendisi için ne ifade ettiği sorusuna ise özetle şöyle yanıt verdi:
''Topa hayatım boyunca yaşayan bir varlık gibi baktım ve de onu dişi bir varlık olarak gördüm. Topa hayat veren kişi, ona iyi bir şekilde davranandır. Ona ayaklarıyla iyi yön veren kişiler, ona aynı zamanda hayat veren kişilerdir. Benim topu dişi olarak görmem, bayanların, her zaman iyi davranılması, şefkat gösterilmesi gereken varlıklar olduğunu düşünmemden kaynaklanmaktadır. Topa bu sevgiyi, saygıyı ve şefkati göstermeyen futbolcular da başarılı olamazlar. Dünyadaki tüm başarılı futbolcuların, topa ve vuruşlarına sanatsal yaklaşan bir felsefeleri vardır. Ben bu felsefenin, topu, yaşayan dişi bir varlık gibi görmekten geçtiğine inanıyorum.''

''TÜRK İNSANININ VATANSEVERLİĞİNE HAYRANIM''
Edu, Türk insanının milliyetçiliğine ve vatanseverliğine hayran olduğunu kaydederek, ''Her yerde Türk bayrağı görüyorum. Maçlardan önce milli marş hep bir ağızdan söyleniyor. Bunlar beni duygulandırıyor'' dedi.

Kendi ülkesinde de eskiden bunların yapıldığını belirten Edu, ''Bu şimdi kaybolan bir değer. Ben de, kardeşim Zico'nun okulu CFZ'nin (Clube Futebol do Zico) bu değeri tekrar canlandırması için bir misyon edinebileceğini Zico'ya önerdim. 2. ligde maçlardan önce belki milli marşımızın söylenmesine ön ayak olabiliriz diye düşündüm. Politikacılar belki yanlış anlayabilir, demagojik gelebilir o yüzden yapabilirmiyiz bilmiyorum'' şeklinde konuştu


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.