ForumSinsi - 2006 Yılından Beri - Parola: Harbiyeli Aldanmaz

Yasemin Bradley Tıp Fakültesi mezunu, haber spikeri, Kanal D'de ana haber bülteni sundu. 1996 Magazin Gazetecileri Derneği tarafından "Yılın En İyi Kadın Haber Spikeri" seçildi. BBC'de prodüktörlük eğitimi gördü. Londra'da sadece İngiltere'nin değil, Avrupa'nın en büyük alternatif terapi okulu ITEC'de Beslenme ve Diyet üzerine eğitim görüp ITEC diploması aldı. Aynı zamanda ünlü sunucu Larry King'in iki kitabının da çevirmeni. Yaşamına Doktor olarak devam ediyor.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Osman Deniz Kimdir?
1922 Girit doğumlu. Emekli yarbay. 27 Mayıs 1960 İhtilali'ne katıldı. İhtilal sonrasında İstanbul vali muavinliği ve Şişli kaymakamlığı yaptı. 22 Şubat 1962 olayı ve 21 Mayıs 1963 İhtilal girişiminin lideri Talat Aydemir ile 1961'de Ankara'da Kara Harp Okulu'nda öğretmenlik yaparken tanıştı ve onun aracılığıyla Türk Silahlı Kuvvetler Birliği adlı gizli örgüte üye oldu. Ankara'daki albaylarla İstanbul'daki generaller arasında imzalanan 9 Şubat 1962 darbe protokolünü bizzat kendi el yazısıyla hazırlayan kişidir. 22 Şubat olayından sonra emekli edilen albaylar ve genç subayların arasında o da vardı. 21 Mayıs 1963 ihtilal girişimi hazırlıklarında İstanbul bölgesi temsilcisiydi. Girişim başarısız olunca ihtilali hazırlayanlardan dört kişi -Talat Aydemir, Fethi Gürcan, Osman Deniz ve Erol Dinçer- idama mahkûm oldular. İdam edilen Talat Aydemir ve Fethi Gürcan'la Mamak Askeri Cezaevi'nde 13 ayı birlikte geçirdi, arkadaşlarının idama götürülüşüne tanık oldu. En sakıncalıların gönderildiği Sinop Cezaevi'nde 3 yıl, İstanbul Toptaşı Cezaevi'nde de 8 ay yatıp, çıkan afla serbest kaldı.
Bu dönemle olan anılarını ,Yasemin BRADLEY in teşviki ve yardımıyla " Parola: Harbiyeli Aldanmaz" adlı kitapta yayınladı. Yapı Kredide çıkan bu kitap 12 Mart 1971 hareketinin baş aktörlerinden Faruk GÜRLER' i, Muhsin BATUR‘u tanımak için temel başvurulacak kitaptır.
22 Şubat 1962 ve 21 Mayıs 1963 dönemlerinde yaşanan tecrübelerin ,ihanetlerin 68 kuşağına anlatılması gerekmektedir. Hala görevini sürdürmekte olan paşaların ve siyasetçilerin gerçek yüzünün sergilenmesi acil görevdi
Osman DENİZ bu konuda kararlıdır. Kendisini cezaevinde sık sık ziyaret eden Talat TURHAN' la bu konuda hem fikirdirler. Talat AYDEMİR ve Fethi GÜRCAN'ın neden asıldıkları, genç subay ve Harbiyelilerin kıyımını genç kuşaklara anlatacaklardır.
Ne yazık ki Osman DENİZ en güvendiği arkadaşı Talat TURHAN 'ın yaşananlardan ders almadığını yine paşaların kuyruğuna takıldığını görecek, gençlerin onun yüzünden yokedilişlerini çaresizlikle seyredecek ve kendiside onun yüzünden 12 Mart 1971 olayları ile ilgisi olmamasına rağmen tutuklanıp, 7 ay Selimiye Cezaevi'nde yatacaktır.

PAROLA : HARBİYELİ ALDANMAZ

Savcı Berin Taşan 29 Haziran 1964 günü Osman Deniz'in Sinop Kalesi'ne getirilişini cezaevinin üst katındaki odasının penceresinden izler ve çok etkilenir. Ardından "Sinop'ta Kale Duvarlarının Sonunda" adlı bu şiiri yazar. Şiirde bahsedilen "dal gibi kurmay" Osman Deniz'dir.
Ben bu dal gibi kurmayı tanıdığımda 74 yaşındaydı. Tanışmamızdan önce uyarılmıştım : "Serttir, herkes sevmez, konuşmaz." Biz birbirimizi ilk görüşte sevdik. Dürüst, tavizsiz, mert kişiliği beni etkiledi. O da benim aklımı, bilgimi, tarihe ilgimi sevdi. Anılarını parça parça dinlemeye başladım. Bir zamanlar ülaaai baştan sona değiştirmek, silkelemek için başını ortaya koyan bu yaşlı aslan bana o zamana kadar kimselere anlatmadığı olayları aktarırken yine kükremeye başlıyordu. Onu tanıdığımdan beri sadece bir kez, çok sevdiği iki arkadaşının ölüme götürüldüğü geceyi anlatırken ağladığına tanık oldum.
Geçenlerde "Ölümden korkuyor musunuz?" diye sorduğumda gözlerimin içine bakıp şöyle yanıtladı: "Hayır. Arkadaşlarım öleli 37 yıl oldu. Ben hala yaşıyorum. 37 yıl fazladan yaşadım."
Osman Deniz, devletin kendisiyle yeterince uğraştığını söyleyerek anılarının ancak ölümünden sonra yayımlanmasını istiyordu. Bir yıllığına iş için yurt dışına gitmem gerektiğinde o zamana kadar gün ışığına çıkarmadığı anı defterlerini, doldurduğu kasetleri, kendisi için çok değerli olan fotoğraflarını getirip "Ne zaman yaparsan yap ama sen yap" diyerek bana teslim etti ve yayınlanmasına da razı oldu.
Elinizdeki kitap Osman Deniz'in anı defterlerinden kronolojik sırayla seçtiğim bölümleri içeriyor. Anlatılanlar tamamen kendi el yazısıyla doldurduğu, her sayfası imzalı anı defterinde yer almakta; Kitabı yayına hazırlarken eklemeler yapmadım.
Umarım Osman Deniz'in güvenine layık olmuşumdur.