ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Türkiye (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=414)
-   -   Kapadokya (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=74368)

Şengül Şirin 05-04-2009 03:51 PM

Kapadokya
 
Anadolu'da tarihsel bir bölge. Yaklaşık sınırları kuzeyde Karadeniz, doğuda Fırat Irmağı, güneyde Toros Dağları ve batıda Tuz Gölü'dür. Çeşitli dönemlerde birçok uygarlığın egemenliğine giren Kapadokya'da bilinen en eski topluluk Samiler'dir. MÖ 2000-1200 arasında Hititler'in yönetiminde olan bölge daha sonra Lidya ve MÖ VI. yüzyılda Pers egemenliğine girdi.



Anadolu’nun orta kesiminde, Toros Dağlarının kuzeyinde ve Kızılırmak yayı içindeki engebeli platoda yer alan antik bölgeye eskiden verilen isim. Bugünkü Çorum, Yozgat, Sivas, Malatya, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Aksaray illeriyle Amasya, Tokat, Kahramanmaraş, Adıyaman, Adana ve Konya illerinin bir bölümünü içine alıyordu.

Kapadokya bölgesiyle ilgili ilk bilgiler Kültepe’de ele geçen çivi yazılı tabletlerden elde edilmiştir. Edinilen bilgilere göre Kapadokya bölgesinin en eski sâkinleri Hattiler ve Luvilerdi. M.Ö. 3. bin yıl sonuyla 2. bin yıl başlarında bölgeye gelen Asurlular başta Kaneş (Kültepe) olmak üzere pekçok ticâret kolonileri kurmuşlardı. M.Ö. 2. bin yılın başlarından itibâren Anadolu’ya gelen Hititler Kapadokya’yı da içine alan bir bölgeye yerleştiler. Daha sonra kurdukları devletin ve onu tâkib eden imparatorluğun en önemli merkezleri bu bölgede yer aldı. M.Ö. birinci bin yılın başlarında Hititlerin Anadolu’da zayıflayarak Güneydoğu Anadolu ve Mezopotamya’nın kuzeyine çekilmeleri üzerine Kapadokya önce Frigyalıların daha sonra da Perslerin eline geçti. Persler Anadolu’ya Zerdüşt dînini ve ateşe tapma inanışını getirdiler. Bu inanış için bir sembol teşkil eden Argaios (Erciyes) Dağı civarı ateşperestliğin en çok yayıldığı yöre oldu.

M.Ö. 4. yüzyılın sonlarına kadar bölge Perslere bağlı Satraplarca idâre edildi. İskender Anadolu’dan geçerken Kapadokya’da durmadıysa da ona karşı bağımsızlığını îlân eden I. Ariarathes’in üzerine komutanlarından Perdikkes’i gönderdi. Daha sonra Selevkoslara bağlı mahallî krallarca idâre edilen Kapadokya, Selevkos Kralı III. Antiokhos’un Magnesia (Manisa) yakınlarında Romalılara yenilmesinden sonra, Romalıların hâkimiyeti altına girdi. M.Ö. birinci yüzyıl boyunca çeşitli Pontus ve Ermeni saldırılarına rağmen Roma’ya bağlılığını sürdüren Kapadokya, M.S. 17’de Roma İmparatoru Tiberius tarafından ilhak edildi. Daha sonra Hıristiyanlık döneminde önemli merkezlerden biri hâline gelen Kapadokya İslâmiyetin doğuşundan sonra 7. yüzyıldan îtibâren İslâm ordularının akınlarına uğradı. 647’de hazret-i Muaviye tarafından Kayseri fethedildi. 709’da en önemli sınır kalelerinden olan Tyana İslâm hâkimiyetine girdi. 1072 de Selçukluların idâresine giren Kapadokya Yıldırım Bâyezîd tarafından Osmanlı topraklarına katıldı.

Bugün antik ve turistik bir bölge olma vasfını koruyan Kapadokya’da düşman hücumlarından korunmak için yer altına oyulmuş birbirine dehlizler veya kuyularla bağlı katlardan meydana gelen Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak, Göztezin, Konaklı yer altı şehirleri vardır. Hayat için her türlü imkânın bulunduğu yeraltı şehirlerinde, dışarıyla bağlantılı olan koridorlar, bir yatak üzerinde dönen değirmentaşı biçimindeki büyük taşlarla kapatılıyordu. Kapadokya bölgesinde Bizans döneminden kalma tüf (yumuşak) kayalara oyulmuş kiliseler, capellalar, manastırlar ve keşiş hücreleri vardır. Ihlara Vâdisi, Zelve, Çavuşin, Ürgüp, Göreme, Avanos, Belisırma Vâdisi, Avcılar, Uçhisar, Ortahisar ve Soğanlı Vâdisinde yüzün üzerinde kilise ve capella bulunmaktadır. Özellikle Ihlara Vâdisi, yapılarının çokluğu ve duvar resimlerinin çeşitliliğiyle dikkati çekmektedir.

Kayalara oyulmuş bu yapıların yanısıra bağımsız yapılar da vardır. Erciyes dağının yamaçlarında kesme taştan yapılmış mahalli özellikler gösteren binâlar bulunur. Niğde’nin Aktaş köyündeki Andaval Bazilikası 6. yüzyılın klasik üslûbunda, bazilika planında üç sahanlı bir yapıdır. Kayseri’nin Tomarza ilçesindeki Meryem kilisesi mahallî özelikler gösteren mîmârisi, kesme taştan cephesindeki işçiliğiyle dikkati çeker. Kırşehir’in kuzeyindeki Üçayak kilisesiyse tamâmen tuğlayla yapılmıştır.
Ek bilgi

Anadolu'da tarihsel bir bölge. Yaklaşık sınırları kuzeyde Karadeniz, doğuda Fırat Irmağı, güneyde Toros Dağları ve batıda Tuz Gölü'dür. Çeşitli dönemlerde birçok uygarlığın egemenliğine giren Kapadokya'da bilinen en eski topluluk Samiler'dir. MÖ 2000-1200 arasında Hititler'in yönetiminde olan bölge daha sonra Lidya ve MÖ VI. yüzyılda Pers egemenliğine girdi.

Pers döneminde iki satraplığa ayrılan bölgenin kuzeyine Pontik Kapadokya, güneyine Büyük Kapadokya (Asıl Kapadokya) adı verildi. Büyük İskender'in fetihleri sırasında başına buyruk bir yönetim kurulan Kapadokya, MÖ 332'de Perdikkas tarafından fethedilerek Eumenes satraplığına atandı. Ne var ki I. Antigonus ve daha sonra Selefkiler döneminde görece özerk bir yönetime sahip oldu. Yerel bir hanedan Makedonyalıların ve daha sonra Selefkilerin yüksek egemenliğini tanıyarak hüküm sürdü.

MÖ 255 dolaylarında III. Ariarathes kral ünvanını alarak bağımsızlığını ilan etti. Selefki krallarıyla iyi ilişkileri koruyan bu yerel krallık, Selefkilerin Romalılarca bozguna uğratılmasından sonra Roma himayesine girdi. MÖ I. yüzyılda Pontus Kralı VI. Mithradates Kapadokya'yı ele geçirdi. Mithradates'in ölümünden sonra bölge doğrudan Roma İmparatorluğu'na bağlandı.

Hristiyanlığın Anadolu'da ilk önemli yayılma merkezlerinden biri olan Kapadokya'nın o dönemlerdeki en önemli kentleri Mazaka (bugünkü Kayseri) ve Tyana (bugünkü Niğde) idi. 11. Yüzyılda Romanos Diagones'in Doğu Roma İmparatoru olduğu sırada Selçuklular Kapadokya'yı ele geçirdi. Bçlge 1399 yılında I. Bayezit tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. 1405'te Timur'un eline geçen Kapadokya, Timur'un çekilmesinden sonra yine Osmanlı egemenliğine girdi. Kapadokya günümüzde arkeoloji ve sanat tarihi açısından dünyanın sayılı bölgelerinden biridir.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.