![]() |
Anadolu Beylikleri
1 Eklenti(ler)
Anadolu Beylikleri, Türklerin 1071’deki Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’da kurdukları devletlerdir. Bu savaşın hemen ardından, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kurulan devletlere Birinci Dönem Anadolu Beylikleri denir. Aynı dönemde kurulan Anadolu Selçuklu Devleti’nin zayıflaması ve yıkılmasından sonra kurulan devletler ise İkinci Dönem Anadolu Beylikleri olarak anılır. Anadolu Beylikleri, Türklerin 1071’deki Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’da kurdukları devletlerdir. Bu savaşın hemen ardından, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kurulan devletlere Birinci Dönem Anadolu Beylikleri denir. Aynı dönemde kurulan Anadolu Selçuklu Devleti’nin zayıflaması ve yıkılmasından sonra kurulan devletler ise İkinci Dönem Anadolu Beylikleri olarak anılır. Büyük Selçuklu Devleti kurulmadan önce, Tuğrul Bey ve Çağrı Bey'lerin idaresinde bulunan Türkmenler, Maveraünnehir'de Karahanlı Devleti ve Gazneli devletinin siddetli baskilari altinda bulunuyorlardi. Bu kardesler kendilerine daha elverisli topraklar bulmak için bir kesif seferi yapmaya karar verdiler. Bu düsünce ile Çagri Bey, üçbin kisilik bir süvari kuvvetiyle batiya, Anadolu'ya dogru hareket etti. Çagri Bey'in 1015 yilinda baslattigi bu ilk kesif seferinden sonra Anadolu'ya yönelik Türk akinlari artarak devam etti. Selçuklular 1040 yilinda yapilan Dandanakan savasindan sonra bagimsiz bir devlet haline gelince, Anadolu gazalarina daha çok önem verdiler ve bu yarimadayi sistemli bir sekilde fethe basladilar. Tugrul Bey zamaninda kalabalik Türkmen gruplari Van ve Erzurum'a kadar ilerlediler. Bu sirada bir baska Oguz grubu da Diyarakır yönünde ilerleyerek Meyyafarikîn (Silvan), Mardin ve Cizre'ye kadar ulasti. Selçuklular 1046'da Gence'de ve 1048'de Hasankale'de Bizanslilari agir yenilgilere ugrattilar. Tugrul Bey 1054 yilinda Erzurum'a kadar ilerleyerek bu bölgeleri itaat altina aldi. Ayni yil Malazgirt kalesini de muhasara eden Tugrul Bey, kisin yaklasmasi üzerine buradan ayrilmak zorunda kaldi. Daha sonra burasini ele geçirdiler ve imparator Konstantinos Dukas'in gönderdigi Bizans kuvvetlerini bozguna ugrattilar. Tugrul Bey'in ölümünden sonra Selçuklu sultani olan Alp Arslan, Anadolu'nun fethine daha çok önem verdi. Ani ve Kars'i fetheden Alp Arslan zamaninda Selçuklu emîrlerinden Gümüstegin, Afsin, Ahmetsah ve Salar-i Horasan Malatya, Ergani, Ahlat, Siverek, Âmid (Diyârbekir), Meyyafa-rikîn (Silvan), Urfa, Adıyaman, Harran, Nizip ve Antakya taraflarina akinlar yaptilar. Alp Arslan'in Bizans imparatoru Romenos Diogenes'in kalabalik ordusuna karsi kazandigi Malazgirt Savaşı ( 26 Agustos 1071) ise, Anadolu'nun Türklesmesi ve Islâmlasmasinda bir dönüm noktasi oldu. Sultan Alp Arslan, Islâm aleminde büyük bir sevinç meydana getiren bu sefer ile Anadolu'nun kapilarini Türklere açmis oldu. Nitekim bu tarihten sonra akin akin Anadolu'ya gelen Türk gruplari burayi kendilerine ikinci anayurt yaptilar. Alp Arslan Malazgirt zaferinden sonra emîrlerini Anadolu'nun fethi için görevlendirdi. Malazgirt zaferini takiben Anadolu'nun büyük bir bölümü Türklerin eline geçti ve burada irili-ufakli birçok Türk devleti kurulmaya basladi. Malazgirt Zaferinden Sonra Kurulan Beylikler Beyliğin Adı__________Merkezi____________Kuruluş-Yıkılış Tarihi Ahlatşahlar___________Ahlat______________1100-1207 Artuklular____________Mardin-Amit-Harput_1102-1408 Danişmendliler________Sivas-Malatya______1071-1177 Mengücükler___________Erzincan___________1080-1277 Saltuklular___________Erzurum____________1080-1201 Dilmaçoğulları________Bitlis-Erzen_______1085-1192 İnaloğulları__________Amid_______________1098-1183 Türkiye Selçukluları Devletinin Yıkılmasından Sonra Kurulan Anadolu Beylikleri Beyliğin Adı__________Merkezi_______________Kuruluş-Yıkılış Tarihi Aydınoğulları_________Birgi_________________129 9-1403 Candaroğulları________Kastamonu-Sinop_______1291-1461 Dulkadiroğulları______Elbistan-Maraş________1339-1521 Eretna Beyliği________Kayseri_______________1335-1381 Eşrefoğulları_________Beyşehir______________12 88-1326 Germiyanoğulları______Kütahya_______________130 0-1429 Hamidoğulları_________Bolu-Eğridir-Antalya__1300-1392 Çobanoğulları_________Kastamonu_____________120 3-1320 İnançoğulları_________Ladik-Denizli_________1277-1368 Karamanoğulları_______Karaman_______________1256-1483 Karesioğulları________Balıkesir_____________130 0-1336 Menteşeoğulları_______Balat-Beçin___________1300-1425 Osmanoğulları_________Bilecik-Bursa_________1299-1922 Ramazanoğulları_______Adana_________________1378-1608 Sahib Ataoğulları_____Afyonkarahisar________1285-1349 Saruhanoğulları_______Manisa________________1302-1410 Taceddinoğulları______Niksar________________1348-1428 Alaiye Beyliği________Alaiye _______________1293-1471 Kadı Burhaneddin Devleti__________Sivas_____1381-1398 Pervaneoğulları_______Sinop_________________1277-1322 |
Cevap : Anadolu Beylikleri
ANADOLU BEYLİKLERİ
İzmir ve Efes Beylikleri Anadolu’nun fethi sırasında, Malatya dolaylarında faaliyet gösteren Oğuz’un Çavuldur boyundan olduğu sanılan Çakan, İstanbul’da uzunca bir müddet kaldıktan sonra 1081′e doğru İzmir’e gelerek bir beylik kurmuştur. Bizans imparatorluğunun zayıf noktalarını iyi bilen Çakan, Foça’yı ve civarını aldıktan sonra 40 parça gemiden kurulu kuvvetli bir donanma yaptırarak Ege Denizi’nde Sakız, Midilli, Sisam, Rodos adalarını zapt etti ve Çanakkale’ye doğru ilerledi. Üzerine gönderilen Bizans donanmalarını birkaç kere mağlup etti. İstanbul’u ele geçirip İmparator olmak istiyordu. Kara kuvveti kafi gelmediği için, Balkanlar üzerinden Trakya’ya doğru ilerleyen Peçenek Türkleri ile işbirliği yaptı. Onlar karadan İstanbul’u baskı altına alırken Çakan Bey de denizden hücuma geçecek ve Bizans başkenti düşürülecekti. Fakat plan başarıya ulaşamadı. Çünkü, İmparator Aleksios Komnenos, Tuna boyundaki Kuman Türkleri’ni Peçenekler üzerine saldırtmış ve aralarında cereyan eden, Meriç kıyısındaki Lebonium Savaşı (Nisan 1091)’nda Peçenekler ağır mağlubiyete uğramışlardı. İzmir Beyi Çakan Selçuklu Sultanı Kılıç Arslan I. tarafından ortadan kaldırıldı (1097). Yine bu sıralarda Efes bölgesinde de çok küçük bir Türkmen beyliği daha görülmektedir ki, başında Tanrıvermiş Bey bulunuyordu. Menteşeoğulları XIII. yy. sonlarında Muğla yöresinde egemenlik kuran beylik. Selçukluların uçbeylerinden Kara Bey’in kurduğu (1282) beylik, Menteşe Bey zamanında oldukça genişledi. İzmir ve çevresi alındı. Ayrıca Ege Denizi’ndeki adalara seferler yapıldı. Menteşeoğlu Mesut Bey adalara çok önem verdi, Rodos yolunu elde tutarak Haçlı donanmasını dağıttı. XIV. yy.’ın başında Anadolu’nun en güçlü beyliği durumuna geldi. Sonra post kavgası yüzünden bölünerek zayıfladı. XV. yy.’ın başlarında Osmanlılara bağlı bir sancak haline geldi (1424). Osmanoğulları Beyliği Osmanoğulları yeterince güçlendikten sonra Anadolu’daki beyliklere yöneldiler ve bunlara teker teker son vererek topraklarını kendi ülkelerine katmağa başladılar. XV. yüzyıl başlarında beyliklerin Osmanlı mülkü içinde eritilmesi işlemi tamamlanmış gibiydi. Ancak, bir olay 1402′de bu gelişmeyi durdurdu. O yıl Yıldırım Bayezit ile Timur arasında Ankara’da yapılan savaşı Bayezit kaybetmiş, bu da devletin bütünlüğünü sarsmıştı. Nitekim savaş sonunda Bayezit’in oğullarından Çelebi Sultan Mehmet Amasya’ya çekilerek hükümdarlığını ilân edince ilk bölünme gerçekleşmiş oldu. Ankara da yeni beyliğe eklenmişti. Bu XV. yy.ın ikinci yarısında Fatih’in, Karaman Beyliği’ni sona erdirmesiyle de Anadolu’da beylikler dönemi sona ermiş oldu. Mengüçoğulları XIII. yy.da Erzincan, Kemah, Divriği ve Şebinkarahisar’da hüküm süren beylik. Beyliğin kurulduğu bu şehirleri, Mengücük Gazi’ye, Malazgirt Savaşı’nda gösterdiği yararlıktan dolayı Alparslan verdi (1072). Mengücük Gazi’nin oğlu İshak’tan sonra Mengücükler, Kemah-Erzincan kolu ve Divriği kolu diye ikiye ayrıldı. Bir süre sonra da Moğol istilâsı ile ortadan kalktı. Mengücükler, bulundukları bölgedeki şehirleri geliştirmişler ve kültür hayatının gelişmesini sağlamışlardı. Aydınoğulları XIV. yy.da Aydın ve İzmir yöresinde egemenlik kuran beylik. Germiyanoğullarından Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından Menderes yöresinde kuruldu (1330). Oğlu Umur Bey zamanında beylik en canlı dönemini yaşadı. Yunanistan, Mora ve Ege adalarına seferler yapıldı, ganimetler elde edildi. Fakat papa tarafından gönderilen Haçlı ordusunun İzmir’i alması (1344) ve Umur Beyin öldürülmesiyle gerileme dönemi başladı. Kardeşi Ayasuluk emîri Hızır Bey Haçlılarla anlaşmak zorunda kaldı, 1390′da da beylik tamamen Osmanlı egemenliğine girdi. Dulkadiroğulları XIV. yy.da Maraş ve Elbistan yöresinde kurulan beylik. Dulkadir emîri Zeyneddin Karaca Bey tarafından 1339′da Elbistan’da kuruldu. Bir süre sonra Memlûklerin saldırısına uğrayarak Eretnaoğlu Mehmet Beye sığınan Karaca Bey, Memlûklere teslim edilerek asıldı. Daha sonra beylik babadan oğula geçerek 1521′e kadar devam etti ve bu tarihte Osmanlı ülkesine katıldı. Germiyanoğulları İlk zamanlarda, XIII. asırda Selçuklular’ın uç beyleri arasında Karamanoğulları’ndan sonra en kudretlisi ve en büyüğü, Germiyanoğulları idi. Beylik, 1260 yıllarından 1390′a kadar takriben 130, sonra 28 Temmuz 1402 Ankara muharebesinden 1429 Şubatına, kadar tekrar 27 yıl olmak üzere takriben 156,5 sene devam etmiştir. Germiyan aşireti XIII. yüzyılda ilk defa Malatya taraflarında görülür. Daha sonra Germiyanoğulları, muhtemelen Moğolların baskısı üzerine Kütahya bölgesine göç etmişlerdir. Germiyanoğulları bu bölgede Türkiye Selçuklu sultanı II. Gıyaseddin Mes’ud ve Moğollara karşı bağımsızlıkları için mücadele ettiler. Bu beyliğin asıl kurucusu Kerimüddin Alişir’in oğlu I. Yakub’dur. Yakub Bey ikinci kez sultan olan Gıyaseddin Mesud 1302-1310′a tabi olmayarak İlhanlıların hakimiyetini tanıdı. Kurduğu beyliğin merkezi Kütahya idi. Yakub Bey’in idaresindeki Germiyanoğulları, Anadolu beyliklerinin en kuvvetlilerinden birisi olup, Bizans bu beyliğe her yıl muayyen bir vergi ve hediyeler göndermekte idi. Devletin başkenti Kütahya şehriydi. 1381′de Kütahya, Simav ve Tavşanlı, Osmanlılar’a verilmiş, Germiyanoğulları, Kula’ya çekilmişlerdir. Germiyanoğulları, Batı Anadolu’da mühim yerleri kesin şekilde Bizanslılar’dan fethedip Türkleştiren Türkmen hanedanlarının başında gelir. Onun için prestijleri çoktu. En geniş şekliyle beylik, bugünkü Kütahya, Uşak, Denizli, Afyon vilayetleri ile Manisa vilayetinin doğusunu kaplıyordu. Bu topraklar 44.000 km2 eder. Aydınoğulları’nın da Germiyanlılar’a tabi olduğu düşünülürse, beylik, Ege’ye dayanıyor demektir. 1360′a doğru beylik, 37.000 km2 kadardı. Germiyanoğulları, Afyon ve çevresini Sahib Ataoğulları’ndan almışlardır. Denizli’de 92 yıl saltanat süren İnançoğulları, Germiyanoğulları hanedanındandırlar. Yakub Bey ise 1314′de Alaşehir’i zaptetmiş ve haraca bağlamıştır. Aynı yıl içinde Anadolu’ya gelen İlhanlı beylerbeyi Emir Çoban’a itaat etti. Süleymanşah 1361-1387′ın saltanatının ilk yılları sakin geçti. Fakat onun Karamanlılar ile Hamidoğulları arasındaki mücadelede, Hamidoğullarından İlyas Bey’in tarafını tutması, Karamanlılar ile arasının açılmasına sebep oldu. Süleyman Şah bu baskı sebebiyle Osmanlılar ile anlaşmak istedi. Bu maksadla da kızını Sultan I. Murad’ın oğlu Bayezid’e vermeyi ve çehiz olarak da bazı şehir ve kasabaları Osmanlılara bırakmayı teklif etti. Yakub Bey 1399′da tutuklu bulunduğu İpsala’dan kaçarak Timur’un yanına kadar gitmeyi başarmıştır. Ankara savaşı 1402′ndan sonra Timur ona ülkesini iade etti. II. Yakub Bey böylece Timur’un hakimiyetini tanımış oluyordu. Osmanlı şehzadeleri arasındaki taht mücadelesinde ise, yeğeni Çelebi Mehmed’in tarafını tutmuştu. Karamanlılardan Mehmed Bey’in iki yıl üst üste yaptığı sefer neticesi ülkesini terke mecbur kalan Yakub Bey, Çelebi Mehmed’in Karamanlıları yenmesi üzerine tekrar beyliğinin başına geçmişti (1414). Kısa bir sükunet devresinden sonra, Yakub Bey ile Karamanlılar, Sultan II. Murad’a karşı Çelebi Mehmed’in öteki oğlu Mustafa Çelebi’nin tarafını tuttular. Mustafa Çelebi’nin İznik’te öldürülmesinden (1423) sonra, Yakub Bey Osmanlılar ile iyi geçinmeyi tercih etti. Yakup Bey erkek evladı bulunmadığı için ülkesini ölümünden sonra Osmanlılara bıraktı. Ölümünden sonra Germiyanoğulları Beyliği tamamıyla Osmanlı Devleti’nin idaresi altına girmiş oldu (1429) Germiyanoğulları, zamanımıza kadar gelmişler ve Osmanlı hizmetinde sadrazamlığa, damatlığa kadar yükselen birçok şahsiyetler yetiştirmişlerdir. Germiyanoğulları 1. Kerimeddin Ali Şir Bey (12607-1264) 2. I. Yakub Bey (1264-1325) 3. Mehmed Bey (13257-1360) 4. Süleyman Şah Bey (Adil) (13607-1387) 5. II. Yakub Bey (1387-1390) Germiyanoğulları sarayı bilim adamlarının ve şairlerin yüksek himayeye nail oldukları bir yerdi. Bilhassa Süleyman Şah ve II. Yakub Bey zamanlarında iktisadi ve sosyal hayat çok gelişmiş, Kütahya Anadolu beylikleri içinde kültür bakımından en üst seviyeye ulaşmıştı. Mimari eserlerin büyük kısmı Kütahya’dadır ve bunlardan en önemlisi II. Yakub Bey’in yaptırdığı kendi türbesini de içine alan, medrese ve imaretten ibaret külliyedir. Ramazanoğulları XIV. yy.da Adana bölgesinde kurulan beylik. Ramazanoğulları Beyliği Moğol istilâsından kaçarak Çukurova’ya yerleşen, Üçok Türkmenlerinin Yüregir boyu beylerinden Ramazan Bey tarafından kuruldu. Beylik uzun süre Memlûklere bağlı yaşadı. Osmanlıların Mısır ve Suriye’yi almasından sonra Osmanlı ülkesine katıldı. |
Cevap : Anadolu Beylikleri
ANADOLU BEYLİKLERİ, tavaif-imüluk da denir, XIII. yy. sonlarında Anadolu'da ortaya çıkan beylikler. Anadolu Selçukluları, etkinliklerinden rahatsız olduğu Türkmenleri "uç" adı verilen Ki-likya ve Bizans sınırına yerleştirmişti. Daha başlangıçta tam bir denetim altına alınamayan Türkmenler, Selçukluların moğol egemenliğine girmesinden sonra siyasal ve kültürel yönden Moğollar'a karşı türklüğün savunucusu oldular; bazı kent merkezlerini ele geçirerek küçük beylikler kurmaya başladıîar. Kilıkya'da Karamanoğulları; Batı sınırında, Kütahya ve çevresinde Germiyanoğulları; Eğridir, Borlu ve Yalvaç'ta Hamitoğulları; Beyşehir yöresinde Eşrefoğulları; Fethiye yöresinde Menteşeoğulları beylikleri doğdu. Bunların yanı sıra Selçuklular ve ilhanlıların kendilerine mülk olarak verdiği yerlerde Şemsettin Yaman Can-dar, Muinettin Pervane, Sahip Ata Fahrettin Ali'nin ardılları, Candaroğulları (Kastamonu), Pervaneoğulları (Sinop), Sahipataoğulları (Afyonkarahisar) beyliklerini kurdular. Orta Anadolu'da ilhanlılar ın uzantısı durumundaki Eretna beyliği (devleti),daha sonra da Kadı Bur-hanettin devlâti ortaya çıktı, izmir, Alaşehir, Ayasuluk (Selçuk) yöresinde Aydınoğulları; Denizli (Ladik) yöresinde inançoğulları (Ladik beyliği); Balıkesir, Çanakkale yöresinde Karesioğulları; Manisa'da Saruhanoğulları önceleri Gerrniyanoğullarf na bağlı uç beylikleriyken bağımsızlıklarını kazandılar. Maraş, Elbistan yöresinde Dulkadıroğulları, Ada-na'da Ramazanoğulları daha çok Memlukların bağlısı olarak varlıklarını sürdürdüler. Karamanoğulları'nın Alaiye yi (Alanya) ele geçirmesinden sonra Alaiye beyleri, Hamitoğulları'nın Antalya'yı zaptetmelerinden sonra da Tekeoğulları beyliği ortaya çıktı.. Ankara savaşı'nda (1402) Yıldırım Bayezıt'i yenen Timur, beylere eski ülkelerini geri verdi; böylece beylikler yeniden tarih sahnesine çıktılar. Çelebi Mehmet osmanlı tahtını ele geçirdikten sonra Osmanlılar, Anadolu beyliklerini birer birer ortadan kaldırmaya başladılar. 1410'da Saruhanoğulları, 1423'te Aydınoğul-ları, 1471'de en güçlü rakipleri Karamanoğulları beyliklerine son verdiler.. Söğüt bölgesinde önemsiz bir beylik durumundaki Osmanoğulları'nın giderek güçlenmesi, 100 yıllık bir süreç içinde Anadolu beyliklerinin osmanlı egemenliğine girmesi sonucunu doğurdu; Yıldırım Bayezit döneminde (1398-1402) Anadolu'nun siyasal birliği büyük ölçüde kurulmuştu Yavuz Sultan Sellm'in 1515'te Dul-kadıroğulları ve Ramazanoğulları beyliklerine son vermesiyle Anadolu'nun osmanlı yönetiminde siyasal birliği kurulmuş oldu Anadolu Selçuklu ve Bizans devletlerinin yıkıntıları üzerinde kurulan Anadolu beylikleri döneminde türkleşme ve islamlaşma özellikle Batı Anadolu'da hızlandı. Türkmen beylikleri aşiret durumundan çıkıp, düzenli siyasal kuruluşlara dönüştüklerinde beyler, çevrelerine şairleri, bilginleri, şeyhleri topladılar; Selçuklu sultanları ölçüsünde olmasa da camiler, medreseler, vb. yaptırdılar. Dönemin çok yönlü çekişmelerine karşın Anadolu'da toplumsal ve kültürel yaşam gelişti. Türkçe resmi dil ve edebiyat dili olarak arapça ve farsçanın yanında yerini aldı; çeviri niteliğinde olanlar yanında, türkçe yapıtlar da yazılmaya başlandı. • SANAT Anadolu Selçuklu devletinin zayıflamasıyla, XIII. ve XIV. yy.'larda Anadolu'da siyasal ve toplumsal bir kargaşa yaşandı.Sınırlara yerleşen Türkmenlerin bağımsızlıklarını ilan etmeleri sonucu Anadolu'da yaklaşık 20 beylik kuruldu. Bu siyasal bölünme, toplumsal ve kültürel yapıyı da etkiledi. Anadolu Selçuklu sanatının etkileri XV. yy. başlarına değin sürmekle birlikte, bölgesel geleneklerin egemen olduğu yeni denemelere glrişildlği görülür. Sanatta, özellikle mimarlıktaki bu bölünme, Osmanlı devletinin Anadolu'nun tümüne egemen oluşuna değin sürdü. Bu dönemde beyler, devlet adamları, komutanlar, dar olanaklar ölçüsünde, beyliklerinin merkezlerinde bayındırlık çalışmalarına giriştiler. Kimi zaman bu çalışmalar, beylikler arasında bir tür yarışmaya dönüştü. Anadolu sanatı ve mimarlığı bu dönemde, yaşama biçimi, yöresel gelenekler, iklim koşullarına bağlı olarak bölgeden bölgeye değişen sanat ürünleri verdi. Bu arada gezgin usta ve mimarlar kendi alışkanlıklarıyla gezdikle'-ri beyliklerin özelliklerini kaynaştırarak özgün denemelere ulaştılar. Yeni tasarım arayışları daha çok Batı Anadolu'da, özellikle Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Eşrefoğulları ve Osmanoğulları'nda başarılı oldu; bu birikim daha sonra osmanlı mimarlığına kaynak oluşturdu. Balat'taki ilyasbey camisi (1404) son cemaat yerini anımsatan bölümü ve ön yüzdeki mermer kaplamalarıyla yeni arayışların ürünüdür. Selçuk'taki isabey camisi de (1375) türk mimarlık tarihi açısından basamak oluşturan yapılardandır. Revaklı avlunun ana mekânla birleştiği noktalara minareler yerleştirilmiş, batıya alınan ana giriş iki katlı düzenlenmiştir. Birgi'deki Ulu cami de (1312), tasarımı yanında, zengin bezemeli çini mihrabı, ahşap minberi, pencere kanatlarıyla dönemin bezeme sanatının ulaştığı düzeyi belirler. Manisa'dakı Ulu cami, sekiz ayağa oturan merkezi kubbesiyle, özellikle osmanlı mimarlığında, mekânları bir birlik altına toplama denemelerine öncülük etti.. Karamanoğulları kimi değişikliklerle selçuklu geleneklerine bağlı kaldılar Ermenek'teki Ulu cami, Karaman'daki Hatuniye medresesi, Niğde'deki Akmed-rese dönemin önemli örnekleridir. Ak-medrese, dışa açık ön yüzüyle, selçuklu geleneğinden ayrılır. Doğu Anadolu'da XIII. yy.'ın ikinci yarısından sonra, Azerbaycan ile yakın ilişkilerden etkilenen bir üslup gelişmiştir. Güney ve Güneydoğu Anadolu'da ise, Mezopotamya, Suriye, Mısır sanatlarının etkisiyle, yöresel özellikleri kaynaştıran sanat ürünleriyle karşılaşılmaktadır. Beylikler döneminde bir duraklama ve azalma olmakla birlikte, Anadolu selçuklu çini sanatı geleneği, özellikle Karamanoğulları ve Eşrefoğulları tarafından sürdürüldü. Beyşehir Eşrefoğlu camisi, Karaman Hatuniye medresesi, Ermenek Tol medrese yanındaki türbe, dönemin çini sanatının önemli örneklerini içerir. Durgunluk, Osmanlılar döneminde İznik ve Kütahya çini merkezlerinin kuruluşuna değin sürmüştür. Ağaç işçiliği de, Anadolu selçuklu İle osmanlı sanatı arasında bir köprü oluşturur, ince işçilikli ve zengin bezemeli mihrap, minber, kapı ve pencere kanatlarında dönemin sanatçılarının imzası bulunur. Kastamonu'nun Kasaba köyündeki Mahmutbey camisi kapı ve tavan işlemeleri, Bursa'dakı Ulu cami minberi, Niğde'deki Sungurbey camisi minber ve kapıları, Ürgüp Damse köyündeki Taşkınpaşa camisi mihrabı dönemin ağaç işçiliğini yansıtan örneklerdir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.