ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Ülke & Şehirler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=413)
-   -   Macaristan (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=73687)

Şengül Şirin 05-01-2009 10:26 PM

Macaristan
 
5 Eklenti(ler)
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1260983597

Macaristan

Ülkenin Resmi Tam Adı: Macaristan Cumhuriyeti

Kısa Şekli : Macaristan

Yerel Tam Adı: Magyar Koztarsasag

Yerel Kısa Şekli: Magyarorszag

Yönetim biçimi: Çok Partili Cumhuriyet

Başkenti: Budapeşt

İdari Bölümleri: 19 bölge, 20 kentsel bölge ve 1 başkent; Bacs-Kiskun, Baranya, Bekes, Bekescsaba, Borsod-Abauj-Zemplen, Budapest, Csongrad, Debrecen, Dunaujvaros, Eger, Fejer, Gyor, Gyor-Moson-Sopron, Hajdu-Bihar, Heves, Hodmezovasarhely, Jasz-Nagykun-Szolnok, Kaposvar, Kecskemet, Komarom-Esztergom, Miskolc, Nagykanizsa, Nograd, Nyiregyhaza, Pecs, Pest, Somogy, Sopron, Szabolcs-Szatmar-Bereg, Szeged, Szekesfehervar, Szolnok, Szombathely, Tatabanya, Tolna, Vas, Veszprem, Veszprem, Zala, Zalaegerszeg

Bağımsızlık Günü: 1001 (Kral Stephen tarafından birleştirilmiştir)

Milli Bayramları: St. Stephen Günü, 20 Ağustos

Anayasası: 18 Ağustos 1949

Üye Olduğu Uluslararası Örgüt ve Kuruluşlar: ABEDA, AG (Avustralya Grubu), BIS (Uluslararası İmar Bankası), CCC (Gümrük İşbirliği Konseyi), CE (Avrupa Konseyi), CEI (Orta Avrupa Girişimi), CERN (Avrupa Nükleer Araştırma Teşkilatı), EAPC (Avrupa - Atlantik Ortaklık Konseyi), EBRD (Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası), ECE (Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu), Avrupa Birliği, FAO (Tarım ve Gıda Örgütü), G- 9, IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı), IBRD (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü), ICC (Milletlerarası Ticaret Odası), ICFTU (Uluslararası Serbest Ticaret Birlikleri Konfederastonu), ICRM (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi), IDA (Uluslararası Kalkınma Birliği), IEA (Uluslararası Enerji Ajansı), IFC (Uluslararası Finansman Kurumu), IFRCS (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Toplulukları Federasyonu), ILO (Uluslarası Çalışma Örgütü), IMF (Uluslararası Para Fonu), IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü), Inmarsat (Uluslararası Denizcilik Uydu Teşkilatı), Intelsat (Uluslararası Telekomünikasyon ve Uydu Örgütü), Interpol (Uluslararası Polis Teşkilatı), IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi), IOM (Uluslararası Göçmen Teşkilatı), ISO (Uluslararası Standartlar Örgütü), ITU (Uluslararası Haberleşme Birliği), MINURSO (BM Bati Sahra Referandum Misyonu), NAM, NATO (Kuzey Atlantik Asemblesi), NEA (Nükleer Enerji Kurulu), NSG, OAS (Amerika Devletleri Teşkilatı), OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü),OPCW, OSCE (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü), PCA (Daimi Hakemlik Mahkemesi), PFP (Barış için Ortaklık), UN (Birleşmiş Milletler), UNCTAD (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı), UNESCO (Eğitim-Bilim ve Kültür Örgütü), UNFICYP (BM Barış Gücü), UNHCR (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği), UNIDO (Endüstriyel Kalkınma Örgütü), UNIKOM (BM Irak-Kuveyt Gözlem Misyonu), UNMIBH (BM Bosna Hersek Misyonu), UNMIK (BM Kosova Geçici Yönetimi), UNMOGIP (BM Hint Pakistan Askeri Gözlem Grubu), UNOMIG (BM Gürcistan Gözlem Misyonu), UNU, UPU (Dünya Posta Birliği), WCL (Dünya Emek Konfederasyonu), WEU (Batı Avrupa Konseyi), WFTU (Dünya İşçi Sendikaları Federasyonu), WHO (Dünya Sağlık Örgütü), WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı), WMO (Dünya Meteoroloji Örgütü), WToO (Dünya Turizm Örgütü), WTrO (Dünya Ticaret Örgütü), ZC
Orta Avrupa’da Türkiye’nin yedide biri kadar büyüklükte bir halk cumhûriyeti. Kuzeyde Çekoslovakya, batıda Avusturya, güneyde ve güneybatıda Yugoslavya, doğuda da Romanya ve Rusya ile çevrilidir.

Târihi


http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1260983597



Eski kaynaklarda Macaristan’dan Panonya diye bahsedilmektedir. Macaristan’ın bulunduğu Tuna havzası ve Karpatlar bölgesi, coğrafî yer îtibâriyle kuzeyden ve doğudan devamlı gelen istilâların, akınların mecbûri geçiş yolu olmuştur. M.Ö. üçüncü asırda Keltler’in, sonra Daklar’ın istilâ ettiği Panonya, M.Ö. 1. asrın sonlarında Romalıların hâkimiyetine girmiş ve bu hâkimiyet M.S. 4. asıra kadar sürmüştü. Panonya 4. asırda Attila idâresindeki Hunların, 6. asırda da Volga Nehrinin doğusundan Tuna Havzasına kadar gelen Avar Türklerinin istilâsına uğradı ve Avarlar burada kuvvetli bir imparatorluk kurdular. İki yüz elli yıl Orta Avrupa’ya hâkim oldular. Önceleri Şamanistken giderek Hıristiyanlığı benimsemeye başladılar ve 769’da Charlemagne tarafından ortadan kaldırılan Avar Türkleri, böylece Hıristiyanların özellikle Slavların arasında eriyip kayboldular.

1869 yılında Urallar’ın doğu yamaçları ve Orta Volga arasında yerleşmiş olup, Hazar Türklerinin bir kolu olan Arpatlar batıya göç ederek, Karpatlar ve Tuna havzasını işgâl ettiler. Macarlar’ın aslî unsurunu meydana getiren Arpatların güneye ve batıya yaptıkları akınlar, Germen İmparatoru Birinci Otto tarafından önlenince göçebelikten yerleşik hayata geçtiler. Moğol istilâsına kadar Macaristan’da istikrarlı bir devre başlamış oldu. Orta Asya gelenek ve yaşayış tarzlarını bir süre devam ettiren Arpatlar, Prens Geza zamanında Hunlar ve Avarlar gibi Hıristiyanlığı kabul ettiler. Türklüklerini tedricen kaybedip Hıristiyanlaşmalarına rağmen, Macaristan’da bugün bile birçok Türkçe kelime ve yer adları kullanılmaktadır. Meselâ, tyuk, (tavuk), birska (bıçak), szakall (sakal), tengez (deniz), sarga (sarı) teknö (tekne), borju (buzağı), sator (çadır) gibi daha pekçok kelime, Macarların Türk asıllı olduklarını bâriz bir şekilde göstermektedir.

http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1260983597


Moğol istilâsından sonra Arpat Hânedanının yerine, yabancı soydan gelen Anju Hanedânı geçti. 1787’den îtibâren Macaristan’da idâreyi ele alan Sigismund ile berâber bâzı fâsılalar olmasına rağmen Macar Halkı, Alman asıllı krallarca idâre edildi. Macarlar, Osmanlıların Balkanlardaki ilerleyişini durdurmak için 1396’da 130.000 kişilik bir orduyla harekete geçtiler. Niğbolu önlerinde Yıldırım Bâyezîd Han (1389-1402) karşısında ağır bir yenilgiye uğradılar. Ancak bundan sonra, devamlı sûrette, bizzat veya yardımcı olarak Osmanlı fütûhatını engellemeye çalıştılar. 1526’da Mohaç’ta tekrar Macar ordusu Osmanlılara yenildi ve Orta Macaristan fethedildi.

Macaristan Osmanlı hâkimiyeti altına girmişse de bu hâkimiyet tam olarak kurulmayıp, Transilvanya ve Karpatlar bölgesi Osmanlı tâbiiyetinde kalmak üzere Prens Zapolya’ya verildi. Kuzey ve kuzeybatı Macaristan Avusturya’da kaldı. Zapolya’nın ölümüyle halefi ve vârisi Janos isimli bir çocuğa taç giydirilince, Osmanlılar Avusturya’ya fırsat vermeden buraya yerleşmek için, Macaristan’ın tamâmı Osmanlı eyâleti hâline getirildi ve Budin Beylerbeyliğine bağlandı.

Macaristan 1699’daki Karlofça Antlaşmasına kadar yüz altmış beş sene Osmanlı hâkimiyetinde kaldı. Osmanlıların Macaristan’daki hâkimiyet devirleri, bugün bile hasreti çekilip çeşitli vesîleler ile bunun ifâde edildiği tam bir huzur, sükûn, adâlet ve îmâr devri oldu. Burada görev yapan Osmanlı paşa ve devlet adamlarının da yaptırdıkları başta hamamlar olmak üzere pekçok eserler büyük bir yekûn teşkil etmekte olup, Macaristan’ın Avusturya idâresine düştüğü zaman yapılan tahribâta rağmen bâzıları günümüze kadar gelebilmiştir.

O devirlerde mezhep savaşları ile çalkalanan Avrupa’da, Macaristan başta olmak üzere, Osmanlı toprakları Protestanların sığınak yeri oldu. Osmanlı-Macar münâsebetleri sosyal ve iktisâdî, her alanda gelişti ve Macaristan’da Osmanlı kıyâfetleri giymek moda oldu. 1604’teki Osmanlı-Avusturya savaşında Macarlar Osmanlıların yanında yer aldılar ve kurulan Erdel Beyliği içişlerinde bağımsız ancak, Osmanlı Devletine tâbi olmak üzereMacarlara verildi.

Macaristan 1689’da Avusturya’nın eline geçtikten sonra da bağımsızlık hareketleriOsmanlılarca desteklendi. 1682-1684’te İmre Thököly’nin, 1703-1711’de Ferenc Rakoczi’nin bağımsızlık hareketleri başarısızlıkla sonuçlanınca diğer isyancılar ile berâber Osmanlı Devletine sığındılar. Thököly İzmit’te, Rakoczi Tekirdağ’da ölene kadar misafir muâmelesi gördüler. 150 yıl sonra Osmanlı Devletine gelen Macar heyeti, Tekirdağ’a yerleştirilen mültecilere verilen arâziyi satın almak için kendilerine müracaat eden Türk köylülerine hayran kaldılar. Rakoczi’nin arkadaşı Kelemen Mikos’un yazdığı ve mültecilerin hayâtını anlatan Türkiye Mektupları isimli eseri bugün Macar târihi ve edebiyatının kaynak kitapları arasında sayılmaktadır.

Ferenc Rakoczi’nin başarısız teşebbüsünden sonra Macaristan Avusturya’nın yarı kolonisi hâline geldi ve bugüne kadar, Osmanlı hâkimiyetindeki hürriyetini, iki dünyâ savaşı arasındaki devir hâriç bir daha göremedi. 1785’te Almanca resmî dil olarak kabul edilip, Avusturya ile Macaristan arasında gümrük birliği îlân edildi. 1848’de Lajos Kossuth’un bağımsızlık hareketi (Bkz. Kossuth, Lajos) Rusya’nın yardımıyla bastırıldıktan sonra büyük bir baskı rejimi başladı, ancak 1876’da Macaristan,Avusturya sınırları içinde federatif bir devlet hâline gelebildi. Böylece Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ismiyle ikili bir monarşi kuruldu. Avusturya, 1914’te Birinci Dünyâ Harbine girince Macaristan da katılmak mecbûriyetinde kaldı. Ancak Avusturya’nın teslim olması üzerine Macaristan ayrılarak cumhûriyet îlân olundu. 1919’da bastırılan Bela-Kun idâresindeki komünist ayaklanmasından sonra Amiral Horty 1 Mart 1920’de kral naipliğine getirildi. Macaristan, 1920’de yapılan Trianon Antlaşması ile topraklarının üçte ikisini, nüfusunun beşte birini kaybetti.

İki dünyâ savaşı arasında Macaristan ideolojik ve ekonomik yönden Hitler Almanyası’na yaklaştı ve Antikomintem pakta katıldı. 1941’de Almanya ile berâber Rusya’ya karşı İkinci Dünyâ Savaşına girdi. Ancak 1944’te Almanya ile arası açılınca Hitler Macaristan’ı işgâl ettirdi. Amiral Horty’nin Macaristan’da yirmi dört yıllık idâresi sona erip, yerine Szalas getirildi.

Szalas’ın kurduğu terör rejimine karşı başlayan muhâlefet, komünistlerin güçlenmesine ve Rusların Macaristan’ı işgâline yol açtı. 4 Şubat’ta cumhûriyet îlân edildi ve aynı sene mâdenler, ağır sanâyi tesisleri, bankalar devletleştirildi. Üç milyon hektar arâzi, sâhiplerinden zorla alındı. Macaristan İşçi Partisi öncülüğünde kilisenin mallarına el konuldu ve kilise aleyhtarlığı kampanyası başlatıldı. Ancak başgösteren tepkiler sonucu 1953’te ülkede mevcut bulunan Sovyet askerleri İmre Nagy’ı başa getirerek yumuşama politikası tâkip etmeye başladılar. İmre Nagy’ın reformlarına tahammül edemeyip, 1955’te görevden alınınca Macaristan’da muhâlefet çok büyük oldu.

1956’da tekrar hükûmetin başına getirilen İmre Nagy, Macarların Sovyet işgal güçleri aleyhine “artık yoldaş değiliz” diye başlattıkları ihtilal hareketi sırasında Macaristan’ın Varşova Paktından çekilip, tarafsız kaldığını, 2 Kasım 1956’da Birleşmiş Milletlere, 3 Kasımda da Sovyet Büyükelçisi Yuri Andropov’a bildirdi. “Eskunzuk, eskunzuk hogy tovabb nem leszunk!” (Yemin ediyoruz, artık köle olmayacağız!) diyen Macar halkının hürriyet mücâdelesi, 4 Kasım’da Budapeşte’ye giren yüzlerce Sovyet tankı tarafından kanla bastırıldı. Binlerce Macar, komünizmden kurtulmak için seyirci durumda kalan Batı’ya ilticâ ettiler. İmre Nagy de yakalanarak 1958’de îdâm edildi. 1989’da komünist parti feshedildi. 1990 seçimleri çok partili oldu ve merkez sağ partiler iktidâra geçtiler.


http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1260983597

Fizikî Yapı


Ülkenin tamâmı oldukça alçak olup, en yüksek tepeler 900 ilâ 1000 metreyi aşmamaktadır. Macaristan, dört tabiî bölgeye ayrılır. Büyük faylar, volkanik akıntılar ve sıcak su kaynaklarıyla bölünen batıdan kuzeydoğuya doğru 400 km boyunca uzanan Macar Sırtı denilen bölge, bunlardan birincisini teşkil eder. Bu dağlık bölge, üçe ayrılabilen ova bölgeleri karşısında duvar gibi durmaktadır. Bu ova bölgeleri; Tuna ötesi (Transtuna) bölgesi, Tuna Tisza nehirleri arasındaki bölge ve Tisza ötesi bölgesi (Trantisza)dir. Tuna’nın batısındaki bölgelerden meydana gelen Transtuna, Avusturya sınırındaki Alplerin son yamaçlarını, Mecsek tepelerini, Kisalföld ve Mezaföld ovalarını ihtivâ eder. Tuna ve Tizsa nehirleri arasındaki bölgenin kuzeyindeki topraklar kumlu, güneyindekiler ise kaygandır. Tisza Nehrinin doğusunda yâni Trantisza bölgesinde Büyük Ova bulunur.

Ülkeden geçen iki büyük nehir vardır. Bunlardan birincisi olan Tuna Nehri, 2850 m uzunluğunda olup, uzunluğu îtibâriyle Volga’dan sonra Avrupa’nın en uzun nehridir. Macaristan’ı baştanbaşa ikiye bölen Tuna Nehri, Karadeniz’e dökülmeden önce sekiz ülkeden geçer. Macaristan büyük bir nehir olan Tuna sâyesinde zümrüt gibi güzel tabiî zenginliklere sâhiptir. Budapeşte,Tuna’nın iki yakasında kuruludur. İkinci büyük nehir Tisza ise, 968 km uzunluğunda olup, Ukrayna’da Karpatlardan doğar, Yugoslavya’daki Karlofça yakınlarında Tuna ile birleşir. Macaristan’ın güneyinde, kuzeydoğudan güneybatıya 90 km boyunda genişliği 10 ilâ 15 km olan ve Macar Denizi denilen Orta Avrupa’nın en büyük gölü Balaton bulunur. Avusturya-Macaristan sınırında ise derinliği az, buna karşılık 200 km2lik bir yüzölçüme sâhip olan Neusiedle Gölü yer alır. Bu gölün büyük kısmı Avusturya’ya âittir.

İklim

Avrupa’daki merkezî durumu sebebiyle denizden uzak olan Macaristan’da kara iklimi hüküm sürer. Yıllık yağış ortalaması 700 mm civârındadır. Yağış farkları batıdan doğuya gidildikçe azalır. Özellikle Büyük Ovanın bâzı kısımları, kuraklık sebebiyle sıkıntı çeker. Bu toprakların değerlendirilmesi sulamaya bağlıdır. Sıcaklık en soğuk ay olan ocakta -1°C ile 3°C arasında, en sıcak olan temmuzda ise 19°C ile 23°C arasında değişir.

Tabiî Kaynaklar


Macaristan hammade ve enerji kaynakları bakımından fakirdir. Mâdenlerinin en önemlisi Vertes Dağlarından çıkarılan boksittir. Boksit üretiminde Avrupa’da ikincidir. Pek az mâden kömürü Pécs yakınlarında, linyit Dorag’da ve Tatabanya’da, Tuna ötesinde ve Slavokya sınırında işletilmektedir. Romanya sınırında önemli ölçüde tabiî gaz, Balaton Gölünün batısında petrol çıkarılmaktadır. Nisbeten az miktarda manganez ve uranyum yatakları da vardır.

Macaristan sıcak su kaynakları bakımından oldukça zengin olup, bunlardan bir kısmı tıbbî değer taşımaktadır. Özellikle Budapeşte veBudin, dünyânın en güzel kaplıcalarına sâhiptir. Böyle 100’ü aşkın sıcak su kaynağı Budin içinde ve civârında mevcuttur.
Tuna ötesi topraklarının ve dağlarının bitki örtüsü yaprakları dökülen ormanlardan (meşe, kayın, ıhlamur, kestâne) meydana gelmiştir. Fakat bunlar bozkır şartlarının hüküm sürdüğü Büyük Ova yakınlarındaki arâzide âniden kaybolur. Önceleri Macaristan’da başka yerde bulunmayan bâzı balıklar, büyük av hayvanları ve çok sayıda göçmen kuşlar bulunuyordu. Günümüzde bunların çoğunun nesli tükenmektedir. Fakat hâlâ bâzı enteresan kuşlara (meselâ siyah leylek) ve memeli hayvanlara (vaşak, kurt gibi) dağlarda ve Büyük Ovanın uzak köşelerinde rastlanmaktadır.

Nüfus ve Sosyal Hayat



http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1260983597

10.600.000 nüfûsa sâhip Macaristan, nüfus dağılımı bakımından üç büyük târihi ve ekonomik bölgeye ayrılır. Tuna ötesi(Transtuna), Büyük Ova ve Kuzey yüksek arâzisi nüfusun yaklaşık % 48’i Büyük Ovada, % 38’i Tuna ötesinde, % 14’ü de kuzey yüksek arâzisinde yaşamaktadır. Macar halkının % 45’i şehirlerde, % 55’i köylerde yaşar. Kilometrekare başına nüfus yoğunluğu 93 kişidir. En büyük şehri, sanâyi ve kültür merkezi Budapeşte olup, nüfusu 2.115.000’dir. Macaristan etnik yapısı îtibâriyle Orta Avrupa’nın en homojen devletidir. Nüfûsun % 97’si Macar’dır. Macarca, Fin-Uygur dil âilesine dâhil olup, ülkenin resmî dilidir. Macaristan’da az miktarda Almanlar, Slovaklar mevcuttur. Nüfûsun % 67’si Katolik, % 28’i Protestan, % 3’ü Ortodoks, % 2’si Yahûdîdir. Mecbûri eğitim 6 yaşında başlar ve en az 8 yıl devâm eder. Ülkede 16 civârında üniversite, 75’i aşkın yüksek teknik okul mevcuttur. Macar halkı ancak çok küçük bir oranda özel mülkiyet edinme hakkına sâhiptir. Üretim mallarının hemen hemen hepsi devlet kontrolündedir.

Siyâsî Hayat


Macaristan’da ilk yazılı anayasa, 18 Ağustos 1949’da kabûl edildi. Anayasaya göre devlet bir halk cumhûriyetidir.

Devlet gücünün en yüksek organları, parlamento (millî meclis) ve başkanlık konseyidir (hükûmet yönetim kurulu). Tek meclisli parlamentonun 349 üyesi, başkanlık konseyinin 21 üyesi vardır. Başkanlık konseyi üyeleri, parlamentodan seçilir ve parlamentoya karşı sorumludur. En üst idârî merci, bakanlar kurulu olup, üyeleri hükûmet yönetim kurulunun tavsiyesi üzerine parlamento tarafından seçilir ve azledilir. Başkanlık konseyinin başkanı Macaristan’ın devlet başkanıdır, bakanlar kurulu başkanı ise başbakan gibi görev yapar.

Mahallî, ekonomik, sosyal ve kültürel faaliyetler, bir üst seviyedeki bölge otoritesine karşı sorumlu olan konseyler hiyerarşisiyle yönetilir. Macaristan, 19’u komita ve beşi komita statüsünde olmak üzere 24 idârî üniteye bölünmüştür. Bunların konseyleri doğrudan doğruya bakanlar kuruluna karşı sorumludur.

Adâlet işleri anayasa mahkemesi, yüksek mahkeme ve komitaya, belediyeye ve mıntıkaya âit mahkemelerce yürütülür. Anayasa mahkemesi ve yüksek mahkemenin hâkimleri, beş yıllık süreyle parlamento tarafından, diğer hâkimler ise üç yıllık süreyle mahallî konseyler tarafından seçilir. Savcı başkanı, altı yıllık süreyle parlamento tarafından seçilir ve buna karşı sorumludur.

Komünistlerin iktidârı ele geçirdiğinden 1990’daki seçime kadar, bütün genel seçimlerde, sâdece komünistlerin hâkim olduğu bir partinin seçim listesi oy kullanma hakkı olanlar tarafından tek liste olarak kullanılmakta idi. 1989’da Komünist Parti feshedildi. 1990’da yapılan seçimi Merkez Sağ Parti kazandı.
Parlamento, yasama yetkisini sâdece hükûmetin kânun tasarılarını tasdik etmekte kullanır. Bakanlar kurulu ekseriya, parlamentonun tasdikine sunmadan resmî emirler yayınlar.

Ekonomi


Tabiat şartları tarım için elverişli bir durum arz eder. Toprakların % 67’si işlenmeye elverişli, % 15,3’ü çayır ve otlaklardır. Toprağın % 97,6’lık bir kısmı devlet çiftliklerine ve kooperatiflere âit olup, devlet sektörünün elindedir. Esas tarım ürünleri buğday (2.742.000 ton) ve mısırdır (3.800.000 ton). Bunlar Kisalföld, Tuna ve Tisza arasındaki bölge ve Alföld’de yetiştirilir. Bununla berâber ekili tarlaların % 40’ını meydana getiren tahıllar, sanâyi bitkilerine göre önemini kaybetmektedir. Doğudaki kurak bölgelerde ve Tisza Vâdisinde sulanan topraklar artırılarak, pirinç üretimine ve meyve ağaçları yetiştirilmesine ve hatta pamuk üretimine imkân sağlanmıştır. Tokaj, Bakony Tepesi ve Eger’de bağcılıkla ilgili ürünler, Mecsek Tepelerinde meyve ağaçları özellik kazanır. Hayvancılık her zaman önemli bir rol oynar. 2.000.000’dan fazla sığır, 3.277.000 civârında koyun yetiştirilir.

Macaristan, hammaddeleri ve enerji kaynaklarının azlığı sebebiyle, sanâyileşmede zorluk çekmektedir. Miskole yakınlarındaki Kazineborcika’da, Budapeşte’nin güneyindeki Dunajvaras’ta, başkentin banliyösündeki Çsepel kombinalarında çelik ve dökme demir üretilir. Bununla berâber, hammaddelerin büyük kısmı ithal edildiğinden, taşkömürü zor ve pahalı şartlarda işletildiğinden demir sanâyii az kâr getirir. Boksitin bolluğu, bunu işletmek için enerji ithal etmesine rağmen, Macaristan’ı Doğu Avrupa ülkelerinin en fazla alüminyum üreten ülkesi yapmıştır. Bütün sanâyi merkezlerinde bilhassa Budapeşte’de bulunan makina âletleri, ulaşım malzemeleri îmâlâtı (traktör, motosiklet, otobüs, demiryolu malzemesi) sanâyiinin temel sektörünü teşkil eder. Kimyâ sanâyi Macaristan’ın sülfürik asit, kauçuk ihtiyaçlarını ve çok sayıda petrol cinslerini karşılar. Miskole, Tatabanya ve Budapeşte bölgesinde büyük kimyâ kombinaları kurulmuştur. Tekstil ve gıdâ sanâyii önceden beri önemini devâm ettirmektedir (un sanâyii, şeker sanâyii gibi). En önemli endüstri merkezi, fabrikaların üçte birinin bulunduğu Budapeşte’dir.

Dış ticâretin üçte ikisi Doğu Avrupa ülkeleriyle, özellikle Rusya ile (% 30’dan % 35’e kadar ithâlat ve ihrâcat) sonra Çekoslovakya iledir. Ticâretin geri kalanı Batı Avrupa, Arjantin ve Birleşik Arap Cumhûriyeti ile yapılır. Hammaddeleri ve yarı mâmul maddeleri (ithâlatın üçte ikisi) ithal eder. Makina endüstrisi (% 30 ilâ % 35), tüketim endüstrisi ve gıda endüstrisi ürünlerini ihraç eder. İthâlât ve ihrâcât dengelidir.
Turizm gelişmektedir. Beşte dördü Rusya ve diğer sosyalist ülkelerden olmak üzere her yıl 2.500.000 turist Macaristan’ı ziyâret etmektedir. Turizmi geliştirmek için, kış sporları ve sıcak su tesisleri modernleştirilmiştir.

Macaristan iyi bir ulaştırma şebekesine sâhiptir. Karayolu ağı ve demiryolu ağı Budapeşte’de düğümlenir. 30.000 km’ye ulaşan karayollarının % 99’u asfaltlanmıştır. Demiryolu ağı ise 13.200 kilometredir. Tuna ve Tisza nehirleri üzerinde ulaşım önemli bir rol oynar. Budapeşte, Terihegy’de milletlerarası bir havaalanına sâhiptir.

Genel İstatistiki Bilgiler


Konum: Orta Avrupa, Romanya'nın kuzeybatısı

Coğrafi Konumu: 47 00 Kuzey derecesi, 20 00 Doğu boylamı

Bulunduğu Kıta: Avrupa

Yüzölçümü: 93,030 km²

Sınırları: toplam: 2,009 km

Sınır Komşuları: Avusturya 366 km, Hırvatistan 329 km, Romanya 443 km, Yugoslavya 151 km, Slovakya 515 km, Slovenya 102 km, Ukrayna 103 km
Denize Kıyısı (Sahil şeridi): 0 km (kara ile çevrili)

Denizleri: Yok (kara ile çevrili)

İklim: Ilıman; kışlar soğuk, bulutlu ve nemli, yazlar ılımlı geçer.

Deniz Seviyesinden Yüksekliği: en alçak noktası: Tisza Nehri 78 m
en yüksek noktası: Kekes 1,014 m
Doğal Kaynakları: Boksit, kömür, doğal gaz, işlenebilir arazi

Arazi Kullanımı: tarıma uygun topraklar: %51

Devamlı Ekilen Alanlar: %3.6

Otlakları: %12.4

Ormanlık Arazisi: %19

Diğer Arazileri: %14 (1999)

Sulanan Arazisi: 2,060 km² (1993 verileri)

Nüfus: 10,106,017 (Temmuz 2001 verileri)

Nüfus Artış Oranı: %-0.32 (2001 verileri)

Mülteci oranı: 0.74 mülteci/1,000 nüfus (2001 tahmini)

Bebek Ölüm Oranı: 8.96 ölüm/1,000 doğan bebek (2001 tahmini)

Ortalama Hayat Süresi: Toplam Nüfusun: 71.63 yıl

Erkeklerde: 67.28 yıl

Kadınlarda: 76.3 yıl (2001 verileri)

Ortalama Çocuk Sayısı: 1.25 çocuk/1 kadın (2001 tahmini)

HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %0.05 (1999 verileri)

HIV/AIDS - hastalığı olan insan sayısı: 2,500 (1999 verileri)

HIV/AIDS - hastalıklarından ölenlerin sayısı: 100 den az (1999 verileri)

Ulus: Macar

Nüfusun Etnik Dağılımı: Macar %89.9, Romalı %4, Alman %2.6, Sırp %2, Slovak %0.8,

Romanyalı %0.7

Din: Roma Katolikleri %67.5, Calvinist %20, Lutherci %5, ateist ve diğer %7.5

Diller: Macar %98.2, diğer %1.8

Okur Yazar Oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler

Toplam Nüfusta: %99

erkekler: %99

kadınlar: %98 (1980 verileri)

GSYİH: Satınalma Gücü paritesi - 113.9 milyar $ (2000 verileri)

GSYİH - reel büyüme: %5.5 (2000 verileri)

GSYİH - sektörel bileşim: tarım: %5

endüstri: %35

hizmet: %60 (2000 verileri)

Enflasyon oranı (tüketici fiyatlarında): %9.8 (1999 verileri)

İş Gücü: 4.2 milyon (1997)

Sektörlere Göre İşgücü Dağılımı: hizmet %65, endüstri %27, tarım %8 (1996)

İşsizlik oranı: %9.4 (2000 verileri)

Endüstri: Madencilik, metalürji, yapı malzemeleri, gıda ürünleri, tekstil, kimyasallar, motorlu araçlar

Endüstrinin büyüme oranı: %18 (2000 verileri)

Elektrik Üretimi: 36.75 milyar kWh (1999)

Elektrik Tüketimi: 35.234 milyar kWh (1999)

Elektrik İhracatı: 2.35 milyar kWh (1999)

Elektrik İthalatı: 3.406 milyar kWh (1999)

Tarım Ürünleri: Buğday, mısır, ayçiçeği, patates, şeker pancarı, domuz, sığır, kümes hayvanları, süt ürünleri

İhracat: 25.2 milyar $ (2000)

İhracat Ürünleri: Makine ve parçalar %59.5, diğer sanayi ürünleri %29.4, gıda ürünleri %6.9, hammaddeler %2.4, yakıt ve elektrik %1.8 (2000)

İhracat Ortakları: Almanya %37, Avusturya %9, İtalya %6, Hollanda %5 (2000)
İthalat: 27.6 milyar $ (2000)

İthalat Ürünleri: Makine ve parçalar %51.1, diğer sanayi ürünleri %35.9, yakıt ve elektrik %8.1, gıda maddeleri %2.8, hammaddeler %2.1 (2000)

İthalat Ortakları: Almanya %25, Rusya %8, Avusturya %7, İtalya %7 (2000)

Dış Borç Tutarı: 29.6 milyar $ (2000)

Para Birimi: Forint (HUF)

Para Birimi Kodu: HUF

Mali Yılı: Takvim yılı

Şengül Şirin 08-29-2009 09:34 PM

Macaristan-Tarihi-Ekonomisi-Kentler ve Sanayi
 
4 Eklenti(ler)


Macaristan,
denize kıyısı olmayan bir Orta Avrupa ülkesidir. Batısında Avusturya, kuzeyinde Çekoslovakya, kuzeydoğusunda SSCB, doğusunda Romanya, güneyindeyse Yugoslavya vardır. Tuna Irmağı ülkeyi doğu ve batı olmak üzere ikiye ayırır.
Batı kesiminin ortasında bir dinlence yeri olan balıklarıyla ünlü Balaton Gölü yer alır. Orta Avrupa'nın en büyük gölü olan Balaton Gölü'nün uzunluğu 77 km kadardır, derinliğiyse 11 metreyi geçmez. Gölün kuzeyindeki ormanlık Bakony Dağları, kuzeydoğu yönünde Tuna Irmağı kıyısındaki Budapeşte kenti nin bulunduğu tepeye kadar uzanır.

MACARİSTAN'A İLİŞKİN BİLGİLER


RESMİ ADI: Macar Cumhuriyeti.

YÖNETİM BİÇİMİ: Çok partili, tek meclisli cumhuriyet.

YÜZÖLÇÜMÜ: 93.033 km2.

NÜFUS (1992): 10.318.000.

BAŞKENT: Budapeşte.

BAŞLICA KENTLER VE NÜFUSLARI (1989): Budapeşte (2.113.645), Debrecen (219.251), Miscolc (207.826), Szeged (189.484), Pecs (183.082).

DOĞAL YAPI: Ülke, iki büyük ırmakla sulanan büyük bir ovadır. Tuna'nın batısında Çekoslovakya sınırı boyunca tepeler bulunur. Batıdaki Balaton Gölü, Orta Avrupa'nın en büyük gölüdür.

BAŞLICA ÜRÜNLER: Buğday, mısır, arpa, çavdar, patates, şekerpancarı, kereste, çimento, çelik, dökme demir, boksit, demir cevheri, alüminyum, pamuklu dokuma, deri, şarap, gübre.

DIŞARIYA SATILAN ÜRÜNLER: Makine, yol yapım araçları, yiyecek maddeleri, petrol ürünleri, demir çelik.

Balaton Gölü'nün güneyindeki iyamaçlar çok verimlidir. Ülkenin kuzeybatı ucu alçak ve bataklıktır.
Tuna'nın doğusunda kalan bölüm, Karpat Dağlan'nın eteklerini oluşturan alçak alanların bulunduğu kuzey sınırı dışında geniş, düz ve açık bir ovadır. Ağır akışlı Tisa Irmağı ile kollarının biriktirdiği alüvyonlardan oluşan bu ova Alföld (Macaristan Ovası) adıyla bilinir. Macaristan'ın iklimi oldukça serttir; kışlar soğuk, yazlar sıcak geçer. Ülkenin doğu bölümünde yağışlar batıya oranla daha azdır. Alföld, bazı yazlar çok sıcak ve kurak günler yaşar.

Alföld'ün güneyinde toprak çok verimlidir. Ancak bazı kesimleri kumlu, bataklık ya da tuzludur. Bitki örtüsü, genellikle bozkırlarda olduğu gibi baharda çıkan, kaba otlar ve devedikenleri arasında görülen, süsengiller ve orkide türünden çiçeklerdir. Karpat Dağlan' nın eteklerinde ve Bakony Dağları'nda kayın ve meşe ağaçları yetişir. Buralarda ve öteki yüksek ormanlık alanlarda geyik ve yaban domuzları yaşar. Büyük bataklık alanlarda balıkçıl, turna, kaşıkçıkuşu, leylek ve flamingo görülür.

Halk





Macarlar'ın ataları Volga Irmağı ile Ural Dağları arasındaki ormanlık bölgeden göç ederek önce Don Irmağı kıyılarına, 9. yüzyılda da Tuna havzasına yerleşmişlerdir. Macarca, Fince ve Estonca ile akraba olan bir FinUgor dilidir. Macarca'da alma (elma), arpa ve balta gibi Türkçe sözcüklerin yanı sıra Rusça, Almanca ve başka dillerden gelme pek çok sözcük de yer alır.
Zengin Macar müziği, kıvrak dans müziğini, marşları ve hüzünlü halk türkülerini içerir. Dünyaca tanınmış büyük bestecilerden Franz Liszt ve Belâ Bartök Macar'dır {bak. BARTÖK,BELA; LlSZT, FRANZ).


Macaristan'da soylu güzel atlar yetiştirilir. Dünya çapında pek çok binici yetiştiren Macarlar'ın husar denen hafif süvarileri öbür Avrupa ordularınca örnek alınmıştır. Macarlar eskrim, futbol, tenis ve buz hokeyini çok sever. Tuna Irmağı ve Balaton Gölü'nde yazın kürek ve yüzme, kışın da kayak, buz pateni ve kızak gibi kış sporları yapılır.
Macaristan'da halkın üçte ikisi Katolik, geri kalanın büyük bölümü ise Protestan'dır.
Kentler ve Sanayi
Macaristan'ın başkenti, Tuna Irmağı üzerindeki Budapeşte'dir {bak. Budapeşte; Tuna Irmaği). Öbür büyük kentler, doğuda Debrecen ve Miskolc, güneyde Pecs ve Szeged, kuzeybatıda Györ'dür.

Gelişkin bir tarım ülkesi olan Macaristan' daki çiftlikler öbür Doğu Avrupa ülkelerindeki çiftliklerden daha verimlidir. Eskiden büyük bir bölümü otlak olan Alföld'de taşkın denetimi ve akaçlama çalışmaları sonucunda büyük ölçüde toprak kazanılmıştır. Günümüzde büyük oranda ekili olan bu ovada birçok aileye iş sağlayan büyük devlet çiftlikleri bulunur. Bu bölgede çok yüksek nitelikte buğday, şekerpancarı, patates, sığır besini olarak kullanılan mısır ve meyve yetiştirilir. Ülkenin öbür bölümlerinde de büyük çiftlikler ve çok sayıda küçük aile işletmesi vardır. Buralarda tahıl ve kök bitkilerin yanı sıra kavun, paprika (etli kırmızı biber) ve tütün yetiştirilir. Balaton Gölü'nün kuzey kıyısında üzüm bağları vardır. Ama en iyi şaraplar kuzeydoğudaki Tokay tepelerinde bulunan bağlardan elde edilir.



Macar yemeklerinde paprika, çeşitli tat ve koku verici baharat kullanılır. En gözde Macar yemeği, bir et yemeği olan gulaş'tır. Tütsülenmiş domuz etleri, sarımsaklı salamlar ve haşhaşlı kekler özgün Macar yiyecekleridir. Ünlü beyaz Tokay şaraplarının yanı sıra, kuzeydoğudaki Eger'in kırmızı bikaver şarapları dünyaca ünlüdür.


Macaristan'da kömür, boksit, demir cevheri, petrol ve doğal gaz vardır. Bununla birlikte demir ve petrol başka ülkelerden de satın alınır. II. Dünya Savaşı'ndan bu yana sanayinin gelişmesi için büyük çaba harcanmış ve çok sayıda fabrika kurulmuştur. Bu fabrikalarda makine, traktör, otobüs, televizyon, radyo, dokuma ürünleri, giyecek, kâğıt ve kimyasal maddeler üretilir. Demir ve boksiti işleyen büyük çelik ve alüminyum tesislerinden başka bir nükleer enerji santralı da vardır.
Budapeşte bir kara ve demiryolu kavşağıdır. Tuna Irmağı taşımacılık için önemli bir suyoludur. Açık deniz gemileri Tuna yoluyla Budapeşte'ye kadar ulaşabilir. Ülkenin başlıca havalimanı da Budapeşte'dedir.

Tarih






9. yüzyıla kadar göçebelikle geçinen Macarlar o tarihte atlarını otlatmaya elverişli, Alföld Ovası'na yerleştiler. Macarlar, yağmalama amacıyla uzun süre Fransa ve Norveç'e akınlar yaptı. Bizans İmparatorluğu'nun güçlenmesi ve 955'te Alman Kralı I. Otto'nun karşısında uğradıkları yenilgi bu akınların durmasına neden oldu.



Macarlar 10. yüzyılda Hıristiyan dinini benimsedi. Macar Kralı I. Istvân, Macaristan'ı yönetim birimlerine ayırdı. Bu birimlerin yöneticileri bölgelerini kral adına yönetiyordu. Bunu izleyen yıllarda baş gösteren taht kavgalarına karşın Macaristan, zengin ve iyi yönetilen bir ülke oldu. 117396'da başa geçen III. Bela döneminde Avrupa'nın en güçlü devletlerinden biri durumundaydı. 13. yüzyılda başlayan Moğol saldırısı Macaristan' in nüfusunun yansını yitirmesine yol açtı. Daha sonra uzun süre yabancı hükümdarların yönetiminde kalan Macaristan 14. yüzyılda Osmanlı akınlarının tehdidi altına girdi. 1396'da Osmanlılar'a karşı bir Haçlı seferi düzenleyen Macarlar, Niğbolu'da yenilgiye uğradı. Osmanlılar'la çatışmalar 15. yüzyılda da sürdü. Fatih Sultan Mehmed Konstantinopolis'i (İstanbul) aldıktan sonra Avrupa'ya yöneldi. Macarlar Osmanlılar'ı 1456'da Belgrad'da ulusal kahramanları Jânos Hunyadi' nin yönetiminde yendiler. Hunyadi'nin oğlu 1458'de I. Mâtyâs adıyla kral oldu. I. Mâtyâs hem babası gibi büyük bir asker, hem de büyük bir bilgindi.

1521'de Belgrad'ı alan, 1526'da da Mohaç' ta (Mohâcs) Macarlar'ı yenen Osmanlılar ülkenin bir bölümünü işgal etti. Ardından, ülke ikiye bölündü. Bir bölümü Habsburg hanedanından bir kralın, öbür bölümüyse Macar asıllı bir kralın egemenliğindeydi. Daha sonra ülkenin orta kesiminde üçüncü bir krallık kuruldu. 1683'te Viyana'yı ikinci kez kuşatan Osmanlı ordusu, Lehistan Kralı Jan Sobiesky'nin yönettiği birleşik Hıristiyan orduları karşısında geri çekilmek zorunda kaldı. 1699'da imzalanan Karlofça Antlaşması'yla da Osmanlılar Macaristan'ı terk etti.


Böylece Macaristan bütünüyle Habsburg egemenliğine girdi. Habsburglar Almanya, Avusturya ve Bohemya gibi ülkelerin de yöneticisiydi (bak. Habsburg Hanedani). Macaristan'ı ülkenin kendi yasalarına göre yöneteceklerine söz verdikleri halde sözlerini tutmadılar. Bunun üzerine Macarlar bağımsızlıklarını kazanmak için önce 1703'te II. Ferenc Râköczi önderliğinde, daha sonra da 1848'de Lajos Kossuth önderliğinde ayaklandı ve 1849'da Macaristan'ın bağımsızlığı ilan edildi. Bu ayaklanmayı bastırmak için Habsburg İmparatoru Franz Joseph, Rus çarından askeri yardım istedi. Ayaklanma şiddetle bastırıldıktan sonra Franz Joseph Macarlar'a daha fazla söz hakkı verdi. 1867'de Avusturya İmparatorluğu ile imzalanan bir antlaşmayla iki ülke birleşti ve adı AvusturyaMacaristan İmparatorluğu oldu. Ne var ki, Macar yurtseverleri "ikili monarşi" adı verilen bu yönetime karşıydı. Devletin eğitim ve dil politikalarının Macarlar'dan yana olduğunu ileri süren Slovaklar, Romenler ve Sırplar da bu durumdan hoşnut değildi. Bu toplulukların bir bölümü, Ruslar gibi Slav oldukları için umutlarını Rusya'ya bağlamıştı.
Macaristan I. Dünya Savaşı'nda Avusturya'ya bağlı olarak Almanya'nın yanında yer aldı. Savaşta yenilince de ülke topraklarının büyük bir bölümü Romanya, Çekoslovakya, Yugoslavya, Avusturya, Polonya ve İtalya arasında paylaştırıldı. Böylece, 1920'de imzalanan barış antlaşmasının sonunda, Macaristan topraklarının üçte ikisinden ve nüfusunun yarısından fazlasını yitirmiş oldu. 1918'de cumhuriyet ilan edilmiş aynı yıl kurulan Komünist Partisi'nin önderi Bela Kun 1919'da yönetimi ele geçirmişti. Ne var ki, son Habsburg İmparatoru I. Karl'ı yeniden başa geçirmeyi ve yitirilen toprakları geri almayı planlayan Amiral Miklös Horthy, komünist yönetimi devirdi. 1920'de Amiral Horthy, yeni parlamento tarafından kral naibi ve geçici devlet başkanı seçildi. 1921'de I. Kari sürgünden döndü. Oysa krallığın geri gelmesini istemeyen çevre ülkeler ve çok sayıda Macar, Horthy'nin kral naibi olarak kalmasını yeğliyordu. Bu durum 1944'e kadar sürdü.

II. Dünya Savaşı'nda Macaristan yitirdiği toprakları yeniden almak umuduyla bir kez daha Almanya'nın yanında yer aldı. Macaristan'ın savaşa katılmasında ülkede Nazi yanlısı siyasal örgütlerin kurulması ve Yahudi düşmanlığının gelişip güçlenmesi de etken olmuştu. Savaş süresince Alman ordusu Macaristan'ı denetim altında tuttu.Almanlar 1944'te Amiral Horthy'yi naiplikten ayrılmaya zorlayıp kendi yandaşlarını yönetime getirdiler. 1945'te SSCB orduları Macaristan'a girerek Alman işgaline son verdi. 1947 barış antlaşmasıyla Macarlar 1920 antlaşmasındaki sınırlarla yetinmek durumunda kaldılar.

1945'ten başlayarak güçlenen komünistler giderek yönetimi tümüyle ellerine geçirdiler. 1949'da Macaristan Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğu ilan edildi. Kilise ile devlet birbirinden ayrıldı. Cumhuriyetin ilanına karşı çıkan Macaristan'ın en büyük din adamı olan kardinal ömür boyu hapse mahkûm edildi. Fabrikalar, bankalar ve çiftlikler kamulaştırıldı.

1953'te başbakanlığa gelen Imre Nagy döneminde siyasal ve ekonomik alanlarda bazı reformlar yapıldı. Nagy, 1955'te görevinden alındıysa da kamuoyunun hoşnutsuzluğu üzerine sonraki yıl yeniden başbakanlığa getirildi. 195355 arasında başlatılan reformlar Macar halkınca da benimsenmişti. 1956 Ekim'inde ülke çapında bir ayaklanma başladı ve ancak SSCB birliklerinin Budapeşte'ye girmesiyle bastırılabildi. Ayaklanma sırasında 170 bin dolayında Macar batı ülkelerine sığındı. 1956'dan 1988'e kadar parti önderi olan Jânos Kadar, ülkenin ekonomik yaşamındaki devlet tekelini azaltan ve özel mülkiyetin payını artıran reformların yanı sıra seçim sistemine de değişiklikler getirdi. Batıyla geniş bir ekonomik işbirliğine geçildi. Buna bağlı olarak ülkenin dış borçları yükseldi. Bu dönemde kilise de eski güçlü konumuna sahip oldu.

Macaristan, özellikle 1980 sonrasında büyük ve önemli gelişmelere sahne oldu. SSCB'de Mihail Gorbaçov'un başlattığı açıklık (glasnosi) ve yeniden yapılanma (perestroyka) politikalarının da etkisiyle bütün Doğu Avrupa ülkelerinde başlayan gelişmeler Macaristan'da da kendini gösterdi. 1989'da yeni siyasal partiler kuruldu. Çok partili ve serbest seçimli bir siyasal yaşama geçilmesi yönünde önemli adımlar atıldı. Yapılan ara seçimlerde, 40 yıldır iktidarda olan Macaristan Sosyalist İşçi Partisi'nin halk desteğini büyük ölçüde yitirdiği görüldü. Kendisini yenilemek gerektiğini gören parti, aynı yıl yapılan olağanüstü kongresinde adını Macaristan Sosyalist Partisi olarak değiştirdi. Yapılan reformların SSCB'den destek görmesi de Macaristan'daki değişimi hızlandırdı.

Macaristan'daki önemli siyasal değişmeler 1988'de başladı. Ülkeyi 30 yıldır yöneten, Macar Sosyalist İşçi Partisi (MSİP) Başkanı Jânos Kâdâr'm yerine Başbakan Kâroly Grosz aldı. Bu değişiklik siyasal sisteme karşı duyulan güvensizliği yansıtıyordu. Kısa süre içinde ülkede yönetim karşıtı yeni gruplar ortaya çıktı. Bunların en önemlisi Macar Demokratik Forumu'ydu (MDF). Gene aynı yıl içinde ülkenin ilk bağımsız işçi sendikası kuruldu. 1989'da, yönetimdeki MSİP ile yönetim karşıtı gruplar, demokrasiye geçiş konusunu görüşmek üzere Muhalefet Yuvarlak Masası'm oluşturdular. Eylülde sona eren görüşmelerde, Macaristan'ın genel oyla seçilmiş, egemen, tek meclisli bir yasama organına dayalı demokratik bir cumhuriyete dönüştürülmesi konusunda karar verildi. Bu sistemde yetkileri oldukça sınırlı bir cumhurbaşkanı ve bir anayasa mahkemesi de bulunacaktı. Parlamento Aralık 1989'da, Mart 1990'da kendini feshetme ve 25 Mart'ta genel seçimlere gitme kararı aldı.

Reformcular arasında öne çıkan kişi, MSİP'nin çöküşünü önlemenin tek yolunun gerçek demokrasiyi kurmak ve iktidarı paylaşmaktan geçtiğini savunan Imre Pozsgay'dı.
Pozsgay 1956 ayaklanmasının bir karşıdevrim değil, bir halk ayaklanması olduğunu söyledi. Bu açıklama, 1956 ayaklanmasının önderi Imre Nagy'nin saygınlığının geri verilmesinin ve idamının 31. yıldönümüne rastlayan 16 Haziran'da cenazesinin yeniden törenle kaldırılmasının yolunu açtı. Yaz aylarında yapılan bir dizi ara seçimi MDF'nin adayları kazandı. Seçimlerde bütünüyle silinme tehlikesini önlemeye çalışan MSİP adını Macar Sosyalist Partisi (MSP) olarak değiştirdi. Partinin yapısı ve işleyişi demokratikleştirildi. Anayasada değişiklik yapılarak partinin öncü rolüne son verildi.
Hükümet 1990 başlarında pazar ekonomisine geçme kararını açıkladı. Macaristan hükümeti geçmişte "demir perde" olarak adlandırılan dikenli telleri kaldırarak batı sınırını simgesel olarak açtı. Böylece, Batı Almanya'ya geçmek isteyen Doğu Almanya yurttaşlarına bir geçiş yolu sağlandı.

1990'da yapılan seçimler MDF'nin üstünlüğüyle sonuçlandı. Tarihçi Jözsef Antall, önderliğini yaptığı MDF ile Küçük Toprak Sahipleri ve Hıristiyan Demokratlar'dan oluşan bir koalisyon hükümeti kurdu. Hür Demokratlar'dan Arpâd Göncz de cumhurbaşkanlığına seçildi. Hükümetin ekonomik reformlar konusunda adım atmakta cesaretsiz davranması halkın hoşnutsuzluğunu artırdı. Ekim başında yapılan yerel seçimlerde muhalefet öne geçmişti. Bütçe açığı büyürken, enflasyon yüzde 30'a ulaştı. İşsizlik ise 1991 sonunda yüzde 5'e ulaşmıştı. Yoksulluk gittikçe yaygınlaşıyordu. Asgari ya da daha düşük ücretle geçinenlerin oranı nüfusun yüzde 40'ına yükselmişti. Ekonomik reformların ve özelleştirmenin çok yavaş ilerlemesine karşın, Macaristan eski sosyalist ülkelere giden Batı yatırımlarının yarısını çekti. Bu, en azından Batı'nın Macaristan'a güveninin sürdüğünü gösteriyordu. 1992'de yapılan ara seçimlerden kazançlı çıkan parti MSP oldu.

Macaristan, Hırvatistan ve Slovenya'nın bağımsızlığını destekledi ve Aralık 1991'de her iki devleti de tanıdı. Sırbistan'daki Macar azınlığın geleceği konusunda ise kaygı duyuluyordu.

Şengül Şirin 12-16-2009 08:19 PM

Cevap : Macaristan
 
DEVLETİN ADI: Macaristan Halk Cumhûriyeti

BAŞŞEHRİ: Budapeşte

YÜZÖLÇÜMÜ: 93,030 km2

NÜFUSU: 10.600.000

RESMİ DİLİ: Macarca

DİNİ: Roma Katolikliği

PARA BİRİMİ: Forint

Orta Avrupa'da Türkiye'nin yedide biri kadar büyüklükte bir halk cumhûriyeti. Kuzeyde Çekoslovakya, batıda Avusturya, güneyde ve güneybatıda Yugoslavya, doğuda da Romanya ve Rusya ile çevrilidir.


Târihi


Eski kaynaklarda Macaristan'dan Panonya diye bahsedilmektedir. Macaristan'ın bulunduğu Tuna havzası ve Karpatlar bölgesi, coğrafî yer îtibâriyle kuzeyden ve doğudan devamlı gelen istilâların, akınların mecbûri geçiş yolu olmuştur. M.Ö. üçüncü asırda Keltler'in, sonra Daklar'ın istilâ ettiği Panonya, M.Ö. 1. asrın sonlarında Romalıların hâkimiyetine girmiş ve bu hâkimiyet M.S. 4. asıra kadar sürmüştü. Panonya 4. asırda Attila idâresindeki Hunların, 6. asırda da Volga Nehrinin doğusundan Tuna Havzasına kadar gelen Avar Türklerinin istilâsına uğradı ve Avarlar burada kuvvetli bir imparatorluk kurdular. İki yüz elli yıl Orta Avrupa'ya hâkim oldular. Önceleri Şamanistken giderek Hıristiyanlığı benimsemeye başladılar ve 769'da Charlemagne tarafından ortadan kaldırılan Avar Türkleri, böylece Hıristiyanların özellikle Slavların arasında eriyip kayboldular.


1869 yılında Urallar'ın doğu yamaçları ve Orta Volga arasında yerleşmiş olup, Hazar Türklerinin bir kolu olan Arpatlar batıya göç ederek, Karpatlar ve Tuna havzasını işgâl ettiler. Macarlar'ın aslî unsurunu meydana getiren Arpatların güneye ve batıya yaptıkları akınlar, Germen İmparatoru Birinci Otto tarafından önlenince göçebelikten yerleşik hayata geçtiler. Moğol istilâsına kadar Macaristan'da istikrarlı bir devre başlamış oldu. Orta Asya gelenek ve yaşayış tarzlarını bir süre devam ettiren Arpatlar, Prens Geza zamanında Hunlar ve Avarlar gibi Hıristiyanlığı kabul ettiler. Türklüklerini tedricen kaybedip Hıristiyanlaşmalarına rağmen, Macaristan'da bugün bile birçok Türkçe kelime ve yer adları kullanılmaktadır. Meselâ, tyuk, (tavuk), birska (bıçak), szakall (sakal), tengez (deniz), sarga (sarı) teknö (tekne), borju (buzağı), sator (çadır) gibi daha pekçok kelime, Macarların Türk asıllı olduklarını bâriz bir şekilde göstermektedir.



Moğol istilâsından sonra Arpat Hânedanının yerine, yabancı soydan gelen Anju Hanedânı geçti. 1787'den îtibâren Macaristan'da idâreyi ele alan Sigismund ile berâber bâzı fâsılalar olmasına rağmen Macar Halkı, Alman asıllı krallarca idâre edildi. Macarlar, Osmanlıların Balkanlardaki ilerleyişini durdurmak için 1396'da 130.000 kişilik bir orduyla harekete geçtiler. Niğbolu önlerinde Yıldırım Bâyezîd Han (1389-1402) karşısında ağır bir yenilgiye uğradılar. Ancak bundan sonra, devamlı sûrette, bizzat veya yardımcı olarak Osmanlı fütûhatını engellemeye çalıştılar. 1526'da Mohaç'ta tekrar Macar ordusu Osmanlılara yenildi ve Orta Macaristan fethedildi. Macaristan Osmanlı hâkimiyeti altına girmişse de bu hâkimiyet tam olarak kurulmayıp, Transilvanya ve Karpatlar bölgesi Osmanlı tâbiiyetinde kalmak üzere Prens Zapolya'ya verildi. Kuzey ve kuzeybatı Macaristan Avusturya'da kaldı. Zapolya'nın ölümüyle halefi ve vârisi Janos isimli bir çocuğa taç giydirilince, Osmanlılar Avusturya'ya fırsat vermeden buraya yerleşmek için, Macaristan'ın tamâmı Osmanlı eyâleti hâline getirildi ve Budin Beylerbeyliğine bağlandı.
Macaristan 1699'daki Karlofça Antlaşmasına kadar yüz altmış beş sene Osmanlı hâkimiyetinde kaldı.


Osmanlıların Macaristan'daki hâkimiyet devirleri, bugün bile hasreti çekilip çeşitli vesîleler ile bunun ifâde edildiği tam bir huzur, sükûn, adâlet ve îmâr devri oldu. Burada görev yapan Osmanlı paşa ve devlet adamlarının da yaptırdıkları başta hamamlar olmak üzere pekçok eserler büyük bir yekûn teşkil etmekte olup, Macaristan'ın Avusturya idâresine düştüğü zaman yapılan tahribâta rağmen bâzıları günümüze kadar gelebilmiştir. O devirlerde mezhep savaşları ile çalkalanan Avrupa'da, Macaristan başta olmak üzere, Osmanlı toprakları Protestanların sığınak yeri oldu. Osmanlı-Macar münâsebetleri sosyal ve iktisâdî, her alanda gelişti ve Macaristan'da Osmanlı kıyâfetleri giymek moda oldu. 1604'teki Osmanlı-Avusturya savaşında Macarlar Osmanlıların yanında yer aldılar ve kurulan Erdel Beyliği içişlerinde bağımsız ancak, Osmanlı Devletine tâbi olmak üzereMacarlara verildi.



Macaristan 1689'da Avusturya'nın eline geçtikten sonra da bağımsızlık hareketleriOsmanlılarca desteklendi. 1682-1684'te İmre Thököly'nin, 1703-1711'de Ferenc Rakoczi'nin bağımsızlık hareketleri başarısızlıkla sonuçlanınca diğer isyancılar ile berâber Osmanlı Devletine sığındılar. Thököly İzmit'te, Rakoczi Tekirdağ'da ölene kadar misafir muâmelesi gördüler. 150 yıl sonra Osmanlı Devletine gelen Macar heyeti, Tekirdağ'a yerleştirilen mültecilere verilen arâziyi satın almak için kendilerine müracaat eden Türk köylülerine hayran kaldılar. Rakoczi'nin arkadaşı Kelemen Mikos'un yazdığı ve mültecilerin hayâtını anlatan Türkiye Mektupları isimli eseri bugün Macar târihi ve edebiyatının kaynak kitapları arasında sayılmaktadır.


Ferenc Rakoczi'nin başarısız teşebbüsünden sonra Macaristan Avusturya'nın yarı kolonisi hâline geldi ve bugüne kadar, Osmanlı hâkimiyetindeki hürriyetini, iki dünyâ savaşı arasındaki devir hâriç bir daha göremedi. 1785'te Almanca resmî dil olarak kabul edilip, Avusturya ile Macaristan arasında gümrük birliği îlân edildi. 1848'de Lajos Kossuth'un bağımsızlık hareketi (Bkz. Kossuth, Lajos) Rusya'nın yardımıyla bastırıldıktan sonra büyük bir baskı rejimi başladı, ancak 1876'da Macaristan,Avusturya sınırları içinde federatif bir devlet hâline gelebildi. Böylece Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ismiyle ikili bir monarşi kuruldu. Avusturya, 1914'te Birinci Dünyâ Harbine girince Macaristan da katılmak mecbûriyetinde kaldı. Ancak Avusturya'nın teslim olması üzerine Macaristan ayrılarak cumhûriyet îlân olundu. 1919'da bastırılan Bela-Kun idâresindeki komünist ayaklanmasından sonra Amiral Horty 1 Mart 1920'de kral naipliğine getirildi. Macaristan, 1920'de yapılan Trianon Antlaşması ile topraklarının üçte ikisini, nüfusunun beşte birini kaybetti.


İki dünyâ savaşı arasında Macaristan ideolojik ve ekonomik yönden Hitler Almanyası'na yaklaştı ve Antikomintem pakta katıldı. 1941'de Almanya ile berâber Rusya'ya karşı İkinci Dünyâ Savaşına girdi. Ancak 1944'te Almanya ile arası açılınca Hitler Macaristan'ı işgâl ettirdi. Amiral Horty'nin Macaristan'da yirmi dört yıllık idâresi sona erip, yerine Szalas getirildi.


Szalas'ın kurduğu terör rejimine karşı başlayan muhâlefet, komünistlerin güçlenmesine ve Rusların Macaristan'ı işgâline yol açtı. 4 Şubat'ta cumhûriyet îlân edildi ve aynı sene mâdenler, ağır sanâyi tesisleri, bankalar devletleştirildi. Üç milyon hektar arâzi, sâhiplerinden zorla alındı. Macaristan İşçi Partisi öncülüğünde kilisenin mallarına el konuldu ve kilise aleyhtarlığı kampanyası başlatıldı. Ancak başgösteren tepkiler sonucu 1953'te ülkede mevcut bulunan Sovyet askerleri İmre Nagy'ı başa getirerek yumuşama politikası tâkip etmeye başladılar. İmre Nagy'ın reformlarına tahammül edemeyip, 1955'te görevden alınınca Macaristan'da muhâlefet çok büyük oldu. 1956'da tekrar hükûmetin başına getirilen İmre Nagy, Macarların Sovyet işgal güçleri aleyhine 'artık yoldaş değiliz' diye başlattıkları ihtilal hareketi sırasında Macaristan'ın Varşova Paktından çekilip, tarafsız kaldığını, 2 Kasım 1956'da Birleşmiş Milletlere, 3 Kasımda da Sovyet Büyükelçisi Yuri Andropov'a bildirdi. 'Eskunzuk, eskunzuk hogy tovabb nem leszunk!' (Yemin ediyoruz, artık köle olmayacağız!) diyen Macar halkının hürriyet mücâdelesi, 4 Kasım'da Budapeşte'ye giren yüzlerce Sovyet tankı tarafından kanla bastırıldı. Binlerce Macar, komünizmden kurtulmak için seyirci durumda kalan Batı'ya ilticâ ettiler. İmre Nagy de yakalanarak 1958'de îdâm edildi. 1989'da komünist parti feshedildi. 1990 seçimleri çok partili oldu ve merkez sağ partiler iktidâra geçtiler.


Fizikî Yapı


Ülkenin tamâmı oldukça alçak olup, en yüksek tepeler 900 ilâ 1000 metreyi aşmamaktadır. Macaristan, dört tabiî bölgeye ayrılır. Büyük faylar, volkanik akıntılar ve sıcak su kaynaklarıyla bölünen batıdan kuzeydoğuya doğru 400 km boyunca uzanan Macar Sırtı denilen bölge, bunlardan birincisini teşkil eder. Bu dağlık bölge, üçe ayrılabilen ova bölgeleri karşısında duvar gibi durmaktadır. Bu ova bölgeleri, Tuna ötesi (Transtuna) bölgesi, Tuna Tisza nehirleri arasındaki bölge ve Tisza ötesi bölgesi (Trantisza)dir. Tuna'nın batısındaki bölgelerden meydana gelen Transtuna, Avusturya sınırındaki Alplerin son yamaçlarını, Mecsek tepelerini, Kisalföld ve Mezaföld ovalarını ihtivâ eder. Tuna ve Tizsa nehirleri arasındaki bölgenin kuzeyindeki topraklar kumlu, güneyindekiler ise kaygandır. Tisza Nehrinin doğusunda yâni Trantisza bölgesinde Büyük Ova bulunur.


Ülkeden geçen iki büyük nehir vardır. Bunlardan birincisi olan Tuna Nehri, 2850 m uzunluğunda olup, uzunluğu îtibâriyle Volga'dan sonra Avrupa'nın en uzun nehridir. Macaristan'ı baştanbaşa ikiye bölen Tuna Nehri, Karadeniz'e dökülmeden önce sekiz ülkeden geçer. Macaristan büyük bir nehir olan Tuna sâyesinde zümrüt gibi güzel tabiî zenginliklere sâhiptir. Budapeşte,Tuna'nın iki yakasında kuruludur. İkinci büyük nehir Tisza ise, 968 km uzunluğunda olup, Ukrayna'da Karpatlardan doğar, Yugoslavya'daki Karlofça yakınlarında Tuna ile birleşir. Macaristan'ın güneyinde, kuzeydoğudan güneybatıya 90 km boyunda genişliği 10 ilâ 15 km olan ve Macar Denizi denilen Orta Avrupa'nın en büyük gölü Balaton bulunur. Avusturya-Macaristan sınırında ise derinliği az, buna karşılık 200 km2lik bir yüzölçüme sâhip olan Neusiedle Gölü yer alır. Bu gölün büyük kısmı Avusturya'ya âittir.


İklim


Avrupa'daki merkezî durumu sebebiyle denizden uzak olan Macaristan'da kara iklimi hüküm sürer. Yıllık yağış ortalaması 700 mm civârındadır. Yağış farkları batıdan doğuya gidildikçe azalır. Özellikle Büyük Ovanın bâzı kısımları, kuraklık sebebiyle sıkıntı çeker. Bu toprakların değerlendirilmesi sulamaya bağlıdır. Sıcaklık en soğuk ay olan ocakta -1°C ile 3°C arasında, en sıcak olan temmuzda ise 19°C ile 23°C arasında değişir.


Tabiî Kaynaklar


Macaristan hammade ve enerji kaynakları bakımından fakirdir. Mâdenlerinin en önemlisi Vertes Dağlarından çıkarılan boksittir. Boksit üretiminde Avrupa'da ikincidir. Pek az mâden kömürü Pécs yakınlarında, linyit Dorag'da ve Tatabanya'da, Tuna ötesinde ve Slavokya sınırında işletilmektedir. Romanya sınırında önemli ölçüde tabiî gaz, Balaton Gölünün batısında petrol çıkarılmaktadır. Nisbeten az miktarda manganez ve uranyum yatakları da vardır.


Macaristan sıcak su kaynakları bakımından oldukça zengin olup, bunlardan bir kısmı tıbbî değer taşımaktadır. Özellikle Budapeşte veBudin, dünyânın en güzel kaplıcalarına sâhiptir. Böyle 100'ü aşkın sıcak su kaynağı Budin içinde ve civârında mevcuttur.
Tuna ötesi topraklarının ve dağlarının bitki örtüsü yaprakları dökülen ormanlardan (meşe, kayın, ıhlamur, kestâne) meydana gelmiştir. Fakat bunlar bozkır şartlarının hüküm sürdüğü Büyük Ova yakınlarındaki arâzide âniden kaybolur. Önceleri Macaristan'da başka yerde bulunmayan bâzı balıklar, büyük av hayvanları ve çok sayıda göçmen kuşlar bulunuyordu. Günümüzde bunların çoğunun nesli tükenmektedir. Fakat hâlâ bâzı enteresan kuşlara (meselâ siyah leylek) ve memeli hayvanlara (vaşak, kurt gibi) dağlarda ve Büyük Ovanın uzak köşelerinde rastlanmaktadır.


Nüfus ve Sosyal Hayat


10.600.000 nüfûsa sâhip Macaristan, nüfus dağılımı bakımından üç büyük târihi ve ekonomik bölgeye ayrılır. Tuna ötesi(Transtuna), Büyük Ova ve Kuzey yüksek arâzisi nüfusun yaklaşık % 48'i Büyük Ovada, % 38'i Tuna ötesinde, % 14'ü de kuzey yüksek arâzisinde yaşamaktadır. Macar halkının % 45'i şehirlerde, % 55'i köylerde yaşar. Kilometrekare başına nüfus yoğunluğu 93 kişidir. En büyük şehri, sanâyi ve kültür merkezi Budapeşte olup, nüfusu 2.115.000'dir. Macaristan etnik yapısı îtibâriyle Orta Avrupa'nın en homojen devletidir. Nüfûsun % 97'si Macar'dır. Macarca, Fin-Uygur dil âilesine dâhil olup, ülkenin resmî dilidir. Macaristan'da az miktarda Almanlar, Slovaklar mevcuttur. Nüfûsun % 67'si Katolik, % 28'i Protestan, % 3'ü Ortodoks, % 2'si Yahûdîdir. Mecbûri eğitim 6 yaşında başlar ve en az 8 yıl devâm eder. Ülkede 16 civârında üniversite, 75'i aşkın yüksek teknik okul mevcuttur. Macar halkı ancak çok küçük bir oranda özel mülkiyet edinme hakkına sâhiptir. Üretim mallarının hemen hemen hepsi devlet kontrolündedir.


Siyâsî Hayat


Macaristan'da ilk yazılı anayasa, 18 Ağustos 1949'da kabûl edildi. Anayasaya göre devlet bir halk cumhûriyetidir.
Devlet gücünün en yüksek organları, parlamento (millî meclis) ve başkanlık konseyidir (hükûmet yönetim kurulu). Tek meclisli parlamentonun 349 üyesi, başkanlık konseyinin 21 üyesi vardır. Başkanlık konseyi üyeleri, parlamentodan seçilir ve parlamentoya karşı sorumludur. En üst idârî merci, bakanlar kurulu olup, üyeleri hükûmet yönetim kurulunun tavsiyesi üzerine parlamento tarafından seçilir ve azledilir. Başkanlık konseyinin başkanı Macaristan'ın devlet başkanıdır, bakanlar kurulu başkanı ise başbakan gibi görev yapar.


Mahallî, ekonomik, sosyal ve kültürel faaliyetler, bir üst seviyedeki bölge otoritesine karşı sorumlu olan konseyler hiyerarşisiyle yönetilir. Macaristan, 19'u komita ve beşi komita statüsünde olmak üzere 24 idârî üniteye bölünmüştür. Bunların konseyleri doğrudan doğruya bakanlar kuruluna karşı sorumludur.


Adâlet işleri anayasa mahkemesi, yüksek mahkeme ve komitaya, belediyeye ve mıntıkaya âit mahkemelerce yürütülür. Anayasa mahkemesi ve yüksek mahkemenin hâkimleri, beş yıllık süreyle parlamento tarafından, diğer hâkimler ise üç yıllık süreyle mahallî konseyler tarafından seçilir. Savcı başkanı, altı yıllık süreyle parlamento tarafından seçilir ve buna karşı sorumludur.


Komünistlerin iktidârı ele geçirdiğinden 1990'daki seçime kadar, bütün genel seçimlerde, sâdece komünistlerin hâkim olduğu bir partinin seçim listesi oy kullanma hakkı olanlar tarafından tek liste olarak kullanılmakta idi. 1989'da Komünist Parti feshedildi. 1990'da yapılan seçimi Merkez Sağ Parti kazandı.
Parlamento, yasama yetkisini sâdece hükûmetin kânun tasarılarını tasdik etmekte kullanır. Bakanlar kurulu ekseriya, parlamentonun tasdikine sunmadan resmî emirler yayınlar.


Ekonomi


Tabiat şartları tarım için elverişli bir durum arz eder. Toprakların % 67'si işlenmeye elverişli, % 15,3'ü çayır ve otlaklardır. Toprağın % 97,6'lık bir kısmı devlet çiftliklerine ve kooperatiflere âit olup, devlet sektörünün elindedir. Esas tarım ürünleri buğday (2.742.000 ton) ve mısırdır (3.800.000 ton). Bunlar Kisalföld, Tuna ve Tisza arasındaki bölge ve Alföld'de yetiştirilir. Bununla berâber ekili tarlaların % 40'ını meydana getiren tahıllar, sanâyi bitkilerine göre önemini kaybetmektedir. Doğudaki kurak bölgelerde ve Tisza Vâdisinde sulanan topraklar artırılarak, pirinç üretimine ve meyve ağaçları yetiştirilmesine ve hatta pamuk üretimine imkân sağlanmıştır. Tokaj, Bakony Tepesi ve Eger'de bağcılıkla ilgili ürünler, Mecsek Tepelerinde meyve ağaçları özellik kazanır. Hayvancılık her zaman önemli bir rol oynar. 2.000.000'dan fazla sığır, 3.277.000 civârında koyun yetiştirilir.


Macaristan, hammaddeleri ve enerji kaynaklarının azlığı sebebiyle, sanâyileşmede zorluk çekmektedir. Miskole yakınlarındaki Kazineborcika'da, Budapeşte'nin güneyindeki Dunajvaras'ta, başkentin banliyösündeki Çsepel kombinalarında çelik ve dökme demir üretilir. Bununla berâber, hammaddelerin büyük kısmı ithal edildiğinden, taşkömürü zor ve pahalı şartlarda işletildiğinden demir sanâyii az kâr getirir. Boksitin bolluğu, bunu işletmek için enerji ithal etmesine rağmen, Macaristan'ı Doğu Avrupa ülkelerinin en fazla alüminyum üreten ülkesi yapmıştır. Bütün sanâyi merkezlerinde bilhassa Budapeşte'de bulunan makina âletleri, ulaşım malzemeleri îmâlâtı (traktör, motosiklet, otobüs, demiryolu malzemesi) sanâyiinin temel sektörünü teşkil eder. Kimyâ sanâyi Macaristan'ın sülfürik asit, kauçuk ihtiyaçlarını ve çok sayıda petrol cinslerini karşılar. Miskole, Tatabanya ve Budapeşte bölgesinde büyük kimyâ kombinaları kurulmuştur. Tekstil ve gıdâ sanâyii önceden beri önemini devâm ettirmektedir (un sanâyii, şeker sanâyii gibi). En önemli endüstri merkezi, fabrikaların üçte birinin bulunduğu Budapeşte'dir.


Dış ticâretin üçte ikisi Doğu Avrupa ülkeleriyle, özellikle Rusya ile (% 30'dan % 35'e kadar ithâlat ve ihrâcat) sonra Çekoslovakya iledir. Ticâretin geri kalanı Batı Avrupa, Arjantin ve Birleşik Arap Cumhûriyeti ile yapılır. Hammaddeleri ve yarı mâmul maddeleri (ithâlatın üçte ikisi) ithal eder. Makina endüstrisi (% 30 ilâ % 35), tüketim endüstrisi ve gıda endüstrisi ürünlerini ihraç eder. İthâlât ve ihrâcât dengelidir.
Turizm gelişmektedir. Beşte dördü Rusya ve diğer sosyalist ülkelerden olmak üzere her yıl 2.500.000 turist Macaristan'ı ziyâret etmektedir. Turizmi geliştirmek için, kış sporları ve sıcak su tesisleri modernleştirilmiştir.


Macaristan iyi bir ulaştırma şebekesine sâhiptir. Karayolu ağı ve demiryolu ağı Budapeşte'de düğümlenir. 30.000 km'ye ulaşan karayollarının % 99'u asfaltlanmıştır. Demiryolu ağı ise 13.200 kilometredir. Tuna ve Tisza nehirleri üzerinde ulaşım önemli bir rol oynar. Budapeşte, Terihegy'de milletlerarası bir havaalanına sâhiptir.

Şengül Şirin 07-12-2010 03:04 PM

Cevap : Macaristan - Budapeşte Kenti
 
BUDAPEŞTE

Macaristan Cumhuriyeti’nin başkenti Budapeşte, toplam ülke nüfusunun beşte birini oluşturan 2 milyonun üzerinde bir nüfusa sahiptir. Tuna Nehri üzerinde yer alan kentin yüzölçümü 525 km2dir. Kentin üçte birini, Tuna’nın batı yakasındaki tepelik Buda ile Óbuda, geri kalan üçte ikisini ise doğu kıyısındaki düzlük Peşte kaplar. Budapeşte, Orta Avrupa’nın merkezinde çok önemli bir konuma sahiptir. Buradan, Viyana, Zagreb, Bratislava, Belgrad, Bükreş ve Prag gibi diğer büyük kentlere kolayca ulaşmak mümkündür.

Budapeşte Kenti


Budapeşte, üç ayrı kentin, Buda, Óbuda ve Peşte’nin birleşmesiyle 1873’te kurulmuştur. Kentin batı bölümü dokuz tepe üzerinde kuruludur; bunların en yükseği János (Aziz Yuhanna) Tepesi’dir. Budapeşte Kenti, Roma rakamı sistemi ile numaralandırılmış 23 ilçeye ayrılmıştır. i, II, III, XI, XII ve XXII. ilçeler Tuna’nın batı yakasında, XXI. ilçe Csepel Adası’nda, diğerleri de doğu yakasındadır. Budapeşte’yi, kuzey ve batı yönlerinde güzel eğlence-dinlenme alanları ile sayfiye kentleri Szentendre, Visegrád ve Esztergom çevreler. Tuna Dirseği’nde yer alan bu kentler, günübirlik kent dışı gezileri için gözde yerlerdir.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.