ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=595)
-   -   Uyuyakaldım Demeyin! (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=726495)

Prof. Dr. Sinsi 09-06-2012 06:02 PM

Uyuyakaldım Demeyin!
 

Günlük uyku ihtiyacımızı genetik şifremiz belirler ve

hayatımızın yaklaşık yüzde 33′ünü uyuyarak geçiriiriz. Ancak bazı

insanlar çeşitli sebeplerden dolayı uyku sorunu çekiyor ve bunun

sonucunda hiç de hafife alınmayacak fiziksel ve psikolojik sorunlar

yaşayabiliyorlar. Uyku bozuklukları ile ilgili hastalıkların tanı ve

tedavisiyle ilgilenen kuruluşlar ise gelen talepler sonucunda son

yıllarda büyük bir artış gösterdi.

Çevrenizdekiler çok şiddetli horladığınızı mı

söylüyor? Sabahları yorgun mu uyanıyorsunuz? Gündüzleri bitkin kalarak

uyukluyor musunuz? Uykuda solunum duraklamaları (uyku apnesi) sorununuz

olabilir. Apne kelimesi Yunanca’da “soluksuz kalmak” anlamına gelir.

Uyku apnesi erkeklerde kadınlardan 2 kat daha sıktır ve daha çok orta

yaş üzerindeki erişkinlerde görülür.

Uyku apnesi iki nedenle olabilir; santral ve obstrüktif.

1) Santral(merkezi) nedenle

oluştuğunda solunum çabası yoktur. Yani beyin solunum kaslarını

uyarmaz. Bu durum daha çok ilaç zehirlenmelerinde ve beyin hasarlarında

olur ve uyku apnesinde tek başına bir neden olması çok nadirdir.

2)Obstrüktif (engelleyici) apnede

ise soluk alma sırasında üst hava yollarında olan fiziksel bir engel

vardır. Uyku apnesinin daha sık görülen bir nedenidir. Bu durumda beyin

vücuda nefes alması için emir verir, diyafram ve diğer solunum kasları

bu emre cevap verir ama üst solunum yollarında bunu engelleyen bir

bariyer vardır. Ağzın içinde sadece dil yoktur. Küçük dil, yumuşak

damağın merkezinden aşağı doğru sarkan bir et parçası (uvula) vardır.

Bütün bu organların yerinde ve doğru olarak çalışmasını sağlayan, dilin

ve küçük dilin tabanına yerleşmiş olan yumuşak damağın kasları gevşer

ve sarkarak hava yolunu tıkar. Bu durum, nefes almayı zorlaştırır ve

solunumun gürültülü hale gelmesine sebep olur. Solunum periyodik olarak

durduğu zaman, bu hali dışarıdan dinleyen birisi horlamanın belirli

aralıklarla kesildiğini duyar. Bu sırada kan oksijen seviyesi düşer,

karbondioksit seviyesi artar. Kandaki bu değişimler beyindeki

merkezleri uyararak uyanmayı sağlar. Uyku kesilince kişinin boyun

kasları uyanıkken olduğu gibi normal kasılma gösterir. Hava yolu açılır

ve hasta tekrar uykuya geçer. Tüm bunlar çok kısa bir zaman aralığında

gerçekleşir ve kişi sabah uyandığında gece uyku sırasında yaşamış

olduğu bu sıkıntıyı hatırlamaz. Uyku apnesi sırasında olan nefes

kesilme atakları bazen birkaç saniye bazen de 1-2 dakikaya kadar

sürmekte olup uyku boyunca bu atak anları elli-yüz kez tekrar bile

edebilmektedir.

Uyku apnesi genellikle metropol yaşantısı içinde olan

kişilerde görülmektedir. Bu rahatsızlıkta bozulan fizyolojinin yanı

sıra vücuttaki bağışıklık sisteminin bozulması, mide ilaçları, sinir

ilaçları, ağrı kesiciler, antibiyotikler, anksiyeteler yani iç

daralması iç burulması, kimyasal maddeler, hazır gıdalarda bulunan

koruyucu maddeler vs de uyku apnesini hazırlayıcı faktörlerdir.

Burundan nefes almak, solunum için çok önemlidir.

Hava burundan geçerken vücut ısısına göre ısınır, süzülür, toksik

maddelerden arınır. Gerektiği kadar nemli olur. Uyku apnesi

rahatsızlığı olan birçok hastanın burnu tıkalı olduğu için ağızdan

nefes alırlar. O zaman ağızda kuruma başlar. Bu olaya vücut tepki

gösterir ve küçük dil ve bademcikler daha da fazla büyür. Tabii burada

dilin yapısı da önemli. Dilin anatomik durumu pozisyonu, öne arkaya

durumu çok önemlidir. Toksik maddeler solunum kaslarının belirli

şekilde belirli esneklikte kasılmasını engeller. Hava soluk borusundan

rahatça geçemez. Bu yavaşlama bütün sistemi etkileyecek kadar

önemlidir. Solunumda yavaşlama veya duraksama olduğu zaman, beyne

gerektiği kadar oksijen gitmez. Bu ise beyinde tahribat riskini

oluşturur. Yine alerjik ya da gizli alerjik bünyelerde reaksiyon

sebebiyle küçük dil on santim kadar uzayabilir. Hatta öyle ki, nefes

yolunu tamamıyla kapatabilir.

Uyku apnesi olan kişilerde

- Gürültülü horlama

- Apne nöbetleri sırasında horlamanın duraklaması, geçici sessizlik dönemleri

- Uykuda aşırı terleme

- Sabah dinlenmeden kalkma, gün içinde yorgunluk hali, uyuklama

- Sabah baş ağrıları, ağız kuruluğu

- Kişilik değişiklikleri, konsantrasyon eksikliği

- Cinsel isteksizlik, yetersizlik


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.