![]() |
Gelisim Psikolojisinin Tanimi
Gelisim Psikolojisinin Tanimi Ilke olarak, geçmisi bilmek simdiyi anlamamiza, simdiyi anlamak da gelecegi kestirmemize yardimci olur. Bu genel ilke embriyoloji, jeoloji, cografya, tarih, gelisim psikolojisi gibi bütün gelisim bilimlerinde geçerlidir. Kuskusuz, degisimin konusu ve zaman evreleri bütün bu bilimlerde ayni degildir; fakat hepsinde ortak olan nokta, birseylerin zaman düzeni içinde gelistigi ve bu sistemli degisimin nedenlerinin bulunabilecegi inancidir. Gelisim psikolojisinde zaman periyodu insan ömrünü içerir ve degisen sey bireydir. Su halde, gelisim psikolojisinin konusu bireyin fiziksel ve ruhsal yapisinin ve davranisinin degisimidir. Gelisim Psikolojisi, bireylerin yasam boyunca geçirdigi degisimlerin betimlenmesi ve açiklanmasiyla ve ayni zamanda bireyler arasindaki degisim benzerlik ve farkliliklariyla ugrasir. Gelisim psikologlari gelisimi betimlemek isterler, dolayisiyla gelisim normlariyla ilgilenirler. Fakat ayni zamanda gelisim süreçlerini açiklamak da isterler; yani gelisimin neden belirli bir yolda ilerledigini ve gelisim yolunda bireylerin neden birbirinden farklilastigini bulmaya çalisirlar. Modern gelisim psikolojisi oldukça yeni bir bilim dalidir. En azindan 1960'lara kadar bebek, çocuk ve ergen konusundaki psikolojik arastirmalar "çocuk psikolojisi" adiyla biliniyordu. Bugünkü psikolojik gelisim anlayisi -bazi büyük kuramcilara karsin- simdiki biçimiyle son on yillara kadar ortaya çikmis degildi. Bütünlesmis bir gelisim anlayisinin daha önce ortaya çikmayisinin nedenlerinden biri, alanin 1950'lere kadar degisimleri açiklamaktan çok betimlemeye yönelmis olmasidir. Ilk gelisim psikologlari çocugu dogum öncesinde, ilk haftalar ya da aylarda, ilk çocukluk, orta çocukluk dönemlerinde -oldugunca eksiksiz biçimde- betimlemekle yetiniyorlardi. Ancak betimsel bilgi arastirmacilar için giderek çekici olmaktan çikmaya basladi. Örnegin Amerika Birlesik Devletleri'nde 1938'de çocuk gelisimi konusunda yaklasik besyüz yayin çiktigi halde, 1949'da bu sayi yarisina inmisti. Daha sonra, 1950'lerin baslarinda gelisim psikolojisi yeniden canlandi. Bu gelismeye katkisi olan pek çok etken arasinda en önemlisi, gelisim psikologlarinin yeni bir yaklasim kabul etmeleriydi; artik ilgilerini gelisimin temelini olusturan süreçlere yöneltmeye basliyorlardi (Liebert ve Wicks-Nelson, 1981). Yasamboyu gelisim psikolojisi (life-span developmental psychology) gelisimi incelemede yeni bir yönelimdir ve iki temel sayiltiya dayanir. Birincisine göre, gelisim döllenme ile baslayan ve ölüm ile sona eren yasamboyu bir süreçtir. Bu bakis açisi, bebeklik, çocukluk, ergenlik gibi bedensel büyümeye bagli yas dönemlerini kendi arastirma alanlari sayan gelisim psikologlarinin görüslerinden ayrilmaktadir. Ikinci sayiltiya göre, gelisim büyümenin sonlanmasi ya da olgunlasma ile sona ermez. Tam tersine, yasamboyu gelisim psikologlari yetiskinlik ve yaslilik yillariyla büyük ölçüde ilgilenirler. Yasamboyu gelisime duyulan ilgi 1970'lerde baslamis ve 1980'lerde artarak sürmüstür. Yasamboyu gelisim yaklasiminin ele aldigi temel konular "gelisim sirasinda ortaya çikan degisimlerin dogasi" ve "bu degisimleri hangi etkenlerin belirledigi" sorunlaridir (Honzik, 1984). Paul B. Baltes'e (1987) göre de, yasamboyu gelisim psikolojisi, yasam akisi boyunca davranista ortaya çikan sabitligin ve degisimin arastirilmasini içerir. Bu psikolojinin amaci, yasamboyu gelisimin genel ilkeleri, gelisimde bireylerarasi farkliliklar ve benzerlikler hakkinda, ayni zamanda gelisimde bireysel esnekligin ya da degisebilirligin derecesi ve kosullari hakkinda bilgi elde etmektir. Perlmutter ve Hall (1992), gelisime ve yaslanmaya iliskin sayiltilarin, arastirmacilarin sordugu sorulari, bulgulari yorumlama biçimlerini ve ileri yaslardaki yasamin dogasina iliskin sonuçlarini etkiledigini belirtmektedir. Otuz yil önce yasliligin dogasina iliskin sorulari yanitlamak çok kolaydi; çünkü herkes gelisimi gençlikle özdes tutuyordu, yetiskinlerin gelismedigi varsayiliyordu. Oysa arastirmalar olgunlasmadan sonraki bütün degisimlerin bozulma ya da düsüs içermedigini göstermektedir. Örnegin, zekanin bazi yönlerinde ilerlemeler yasamin ikinci yarisinda da sürmektedir. Arastirmacilar farkli sistemlerin farkli oranlarda yaslandigini ve gelisimin yönünün degisebilecegini de buldular. Yaslanma, hangi islevin incelendigine bagli olarak kararlilik, artma ya da azalma içerebilir. Örnegin, zekanin bir yönünde ilerleme gösteren bir yetiskin bir baska yönünde gerileme gösterebilir. Iste bu tür bulgular arastirmiacilari sayiltilarini yeniden gözden geçirmeye zorlamistir. Gelisimi döllenmeden olgunlasmaya kadar izleyen ve fetus, bebek, çocuk ve ergenle sinirli tutan eski tanim ise yaramaz olmustur. Böylece, yasamboyu gelisim yaklasiminda gelisim, döllenmeden ölüme kadar bedende ya da davranista ortaya çikan yasa bagli degisimler olarak tanimlanmaktadir (Perlmutter ve Hall, 1992). |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.