ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tıp / Biyoloji / Farmakoloji (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=599)
-   -   Endokrin Sistem (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=72311)

Şengül Şirin 04-26-2009 09:35 PM

Endokrin Sistem
 
7 Eklenti(ler)
Çok hücreli organizmalarda farklı doku, organ ve sistemler arasında birlikteliği sağlayacak düzenleyici sistemlere ihtiyaç vardır. Özellikle hayvanlarda endokrin ve sinir sistemi birlikte çalışarak organizma bütünlüğünü sağlar.

17.1. BİTKİLERDE HORMONAL DÜZENLEME


Bitki hormonları, bitkinin büyüme, gelişme, farklılaşma ve çevresel etkilere tepki göstermesini sağlayan çeşitli organik maddelerdir.
Başlıca bitkisel hormonlar ve etkileri şunlardır:
A. Oksin
Bitkilerdeki en önemli hormondur. Hücre bölünmesi, büyüme, hücre ve dokuların farklılaşması gibi gelişme olaylarında etkindir. Gövde ve kök uçlarından salgılanır.
Ayrıca yaprak dökümü, çiçek açma ve meyve vermeyi de kontrol eder.
B. Giberellinler
Tohum çimlenmesi, gövde uzaması ve meyve büyümesi üzerine etkilidir.
C. Sitokininler
Tohum çimlenmesini, tomurcuk gelişimini ve yaprakların genç ve diri kalmasını sağlar.
D. Absisik Asit (ABA)
Tomurcuk ve tohumların uyku halinde kalmasını sağlar.
E. Etilen
Sadece üretildiği yerde etkilidir. Yaprak dökümü ve meyve olgunlaşmasını hızlandırır.

17.2. BİTKİLERDE HAREKET

Bitkiler toprağa bağlı olduğu için yer değiştiremezler. Bununla birlikte iç ve dış etkilere tepki gösterirler. Bu şekil tepki göstermeye irkilme denir.
itkisel hareketleri şu başlıklar altında toplayabiliriz;
17.2.1. Tropizma (Yönelim) Hareketi
Bitkinin dışarıdan gelen uyartıya (ısı, ışık, kimyasal madde) göre yönelme göstermesine denir. Yönelim uyartıya doğru ise pozitif tropizma uyartının tersine doğru ise negatif tropizma adını alır.
A. Fototropizma
Işık uyartısı altında bitkide görülen yön değişikliğine denir. Bitki gövde dalları ışığa doğru yönelir. (pozitif fototropizma) Köklerde ise negatif fototropizma görülür. Güneş ışığı bitkinin tepe ve kök ucundan salgılanan oksin hormonu üzerine etki ederek tropizma hareketlerini kontrol eder. Fototropizmayı açıklayan deneylerin bazıları aşağıda anlatılmıştır.
I. Deney :
Deneyde yeni çimlenmiş yulaf fidesi (koleoptil) kullanılmıştır. I. koleoptil karanlık ortamda bırakılmış, II. koleoptile ise tek yönden ışık verilmiştir. Yaklaşık 24 saat sonra, I. koleoptilde normal büyüme, II.koleoptilde ise ışığa doğru büyüme görülmüştür.

Şekil 17.1 Fototropizma Hareketinin İncelenmesi
Deneyin Yorumlanması
Koleoptilin ucunda sentezlenen oksin hormonu, karanlık ortamda her tarafa eşit olarak dağılmış ve düzgün bir büyüme görülmüştür. II. koleoptilin ucunda sentezlenen oksin hormonu da eşit dağılım gösterir ancak ışık alan bölgede oksin hormonunun yapısı bozulmuş, bundan dolayı hormon miktarı azalmış ve büyüme yavaşlamıştır. Karanlık bölgede ise hormon miktarı değişmemiş, büyüme ışık alan tarafa oranla fazla olmuştur. Bu nedenle koleoptil ışığa doğru yönelmiştir.
II. Deney :
Koleoptilin oksin sentezleyen uç kısmı kesilmiş ve sol tarafa doğru kaydırılmıştır.

Şekil 17.2 Tropizma Deneyleri

Koleoptilin uç bulunmayan kısmında oksin hormonu bulunmadığından büyüme durmuş, diğer tarafta ise devam etmektedir. Bundan dolayı koleoptil tropik hareket göstermiştir. Kökteki fototropizma ise negatiftir.
III. Deney :
Kökte ışık olan bölgede oksin miktarı azalmış diğer tarafta ise artmıştır.
Şekil 17.3 Negatif Fototropizma

Oksin kökte belli bir miktarın üzerine çıkınca büyümeyi yavaşlatır. Azalan tarafta ise büyüme normal devam eder. Bu nedenle kök ışıktan uzaklaşır. (negatif fototropizma)
B. Geotropizma
Bitkilerde gövde, yerçekiminin tersine kök ise yerçekimine doğru büyüme gösterir.

Şekil 17.4 Bitkide Geotropizma

Geotropizmada uyaran yerçekimidir. Gövdede negatif fototropizma, kökte ise pozitif geotropizma görülür.
Deneyin Yorumlanması
Bitki yerçekimine paralel konuma getirildiğinde, oksin bitkinin alt tarafında toplanmıştır. Bu toplanma ile gövdenin alt tarafında büyüme hızlanmış üst tarafta ise yavaşlamıştır.
Kökte ise oksinin biriktiği bölgede büyüme yavaşlamış, azaldığı bölgede ise büyüme hızlanmıştır. Bu etki ile bitki kökü uyarıya doğru hareket eder. (pozitif geotropizma)
C. Nasti (ırganım) Hareketi
Nasti hareketinde uyaranın yönü önemli değildir. Çiçeklerin ışıkta açılıp karanlıkta kapanması fotonastiye örnek verilebilir.
D. Taksi (serbest) Hareket
Tek hücrelilerin sıcaklık, ısı, ışık ve kimyasal madde ve besine doğru olan hareketine pozitif
taksi, bunlardan ters yöne olan harekete negatif taksi denir.

17.3. HAYVANLARDA HORMONAL DÜZENLEME


Hayvanlarda hormonal sistem, bitkilerden daha karışıktır. Hayvanlarda kana salgı yapan merkezlere endokrin bez, salgılanan maddeye hormon denir. Hormonlar etki edecekleri bölgeye kan yolu ile taşınır.
Halkalı solucanda hormon üreten tek kaynak, salgı yapabilen sinir hücreleridir.
Eklembacaklılarda ise özel endokrin bezleri vardır.

17.3.1. Hayvansal Hormonların Özellikleri ve Etkileri

- Hormonlar; aminoasit, protein, yağ asitleri, yağ türevleri, steroid gibi organik maddelerdir.
- Hormonların çoğu iç salgı bezlerinden salgılanır. Ancak sekretin ve gastrin gibi bazı hormonlar bez olmayan hücrelerden üretilir.
- Hormonlar kan yolu ile vücudun her yerine taşınırlar. Her hormon belli hücre ve dokular üzerinde etkilidir. Hedef hücrelerin yüzeyinde veya içinde özel hormonlarla bağlanabilen reseptör proteinler vardır.
- Hormonların kandaki konsantrasyonunun az olmasına rağmen etkileri çok yüksektir.
- Hormon eksiklğinde veya fazlalığında ciddi hastalıklar açığa çıkar.
- Hormonlar dışarıdan alınmaz, organizmanın bizzat kendisi tarafından üretilir.
- Endokrin sistem, sinir sistemi gibi uyartı taşıyıcı sistemdir. Aralarındaki fark mesajların iletilme hızıdır. Sinirsel iletim hızlı, hormonal iletim yavaştır.
- Hormonlar büyümeyi denetler, homeostasiyi sağlar.
Üreme etkinliklerini ve eşeysel özellikleri denetler. koordinasyon ve bütünleşmeyi sağlar.

17.4. İNSANDA ENDOKRİN BEZLER VE HORMONLAR

17.4.1. Hipofiz Bezi

Beynin alt tabanında bulunan hipotalamus bölgesine bağlı, nohut büyüklüğünde bir bezdir. Ön, ara ve arka lop olmak üzere üç kısımdan meydana gelir. (Bkz. Şekil 17.5) Ara lop insanda embriyonal dönemde, kurbağa, sürüngen ve bazı memelilerde bulunur.


Şekil 17.5 Hipofiz Bezinde Lopların Yeri


Şekil 17.6. Hipofiz bezinden salgılanan hormonlar


I - Ön Lop Hormonları
A. Büyüme Hormonu
(Somatotropin Hormon=STH)
Uzun kemiklerin ve kasların büyümesini kontrol eder. Protein sentezini arttırır, korbonhidrat ve yağ metabolizmasını etkiler.
Protein yapıdadır.
Çocuklukta az salgılanması cüceliğe, çok salgılanması devliğe sebep olur. Büyümenin durduğu erginlerde ise fazla salgılanması el, ayak ve yüz kemiklerinin büyümesine (akromegaliye) yol açar.
B. Tirotropin (TSH=Tiroid Uyarıcı Hormon)
Tiroid bezi faaliyetlerini kontrol eder ve hormon salgılamasını uyarır.
C . LH ( Luteinleştirici Hormon)
Dişilerde folikülün yırtılarak, yumurtanın atılmasını sağlar Corpus luteumun oluşmasını ve progesteron salgılamasını kontrol eder. Erkeklerde testosteron hormonunun salgılanmasını sağlar.
D . FSH (Folikül Uyarıcı Hormon)
Dişilerde yumurtalıklarda folikül gelişimini uyarır.
Erkeklerde testislerin çalışmasını düzenler.
E. (LTH= Lüteotropik Hormon)
Genellikle korpus luteumun devamını sağlar. Süt bezlerinin gelişimi, süt salgılanması ve analık duygusunun oluşmasında etkilidir.
Memelilerin dışındaki canlılarda sadece analık davranışlarını oluşturur.
FSH, LH ve LTH hormonlarına gonadotropinler denir.
F. ACTH (Adrenokortikotropik Hormon)
Adrenal beyin korteksinden steroid hormonların salgılanmasını uyarır.
G. İntermedin
(MSH= Melonosit Uyarıcı Hormon)
Melanositlerdeki melanin sentezini etkiler ve derinin koyulaşmasını sağlar pigment dağılımını etkiler.
II- Arka lop hormonları
A. Vasopressin
(ADH= Antidiüretik Hormon)
İnce atardamarlarda düz kasları kasarak kan basıncını yükseltir. Böylece suyun böbreklerden geri emilmesini sağlar.
Yeterince salgılanamaması ile vücut su kaybeder. idrara çıkma ve susama şeklinde kendini gösteren bu rahatsızlığa Diabetes insipidus (Şekersiz diyabet) denir.
B- Oksitosin
Dişilere özgü bir hormondur. Doğum sırasında düz kaslardan oluşan uterus kaslarını kasar. Süt salgılanmasını uyarır.
17.4.2 Tiroid Bezi
Gırtlağın altında soluk borusunun iki yanında yer alan çift loplu küçük bir bezdir.

Tiroid Bezi Hormonları:
A. Tiroksin
Tiroid bezinin en önemli hormonudur. Oksijen kullanımı üzerine etkilidir. Fazla salgılanması durumunda hücreler fazla O2 kullanır, metabolizma hızlanır. Az salgılanırsa metabolizma yavaşlar.
Gelişme döneminde az salgılanırsa kretenizm (ahmaklık) ortaya çıkar. Bireylerde zekâ geriliği, cücelik ve eşey bezlerinin gelişmemesi görülür.
Erginlikte az salgılanırsa deride şişme, kılların dökülmesi, ruhsal dengesizlikle kendini gösteren miksödem sendozomu görülür.
Ayrıca kemikten kana Ca++geçişini de sağlar.
B. Trikalsitonin
Kanda Ca++ miktarı artınca salgılanarak, kandan kemiklere Ca++ geçişini sağlar.
Tiroid bezi hormonları iyotludur. Bu yüzden iyotun az olduğu bölgelerde yaşayan bireylerde bez büyüme yaparak basit guatr oluşturur.

Şekil 17.7 Tiroid ve Paratiroid Bezlerinin Yapısı
17.4.3. Paratiroid Bezi
Tiroid bezi içine gömülmüş dört küçük bezdir. Paratiroid bezinden parathormon salgılanır. Parathormon, tirokalsitoninle birlikte çalışarak kandaki fosfat ve kalsiyum miktarını düzenler.
Parathormon az salınırsa, Ca++ kemiklerde birikir, kanda Ca++ miktarı düşer. Kaslara yeterli Ca++ gelmediğinden kaslarda ağrılı kasılmalar ve uyartıllara yavaş cevap verme gözükür. Buna tetani denir.Parathormonun çok salınması halinde kemiklerdeki Ca++un kana geçlişi hızlanır. Bu durumda iskelette zayıflama görülür. Kandaki kalsiyum böbreklerde fosfor iyonu ile birleşerek böbrek taşını oluşturur.
17.4.4. Böbreküstü Bezleri (Adrenal Bezler)
Böbreklerin üzerinde yer alan bir çift bezdir. Bezlerin dış kısımında bulunan pembe renkli kısma "korteks" iç kısma ise "medulla" (öz) denir. Bu iki ayrı bölgeden farklı hormonlar salgılanır.
A. Korteks Hormonları
a- Glukokortikoidler: Proteinlerin ve yağların karbonhidlara dönüşmesini uyararak kandaki glikoz seviyesini artırır. En önemli örneği kortizol olur.
b- Mineralokoritikoidler: Vücut sıvısının su ve iyon dengesini düzenler. Bunlardan en önemlisi olan aldosteron böbreğin idrar toplama kanalında Na+- geri emilimini artırır.
Korteks hormonlarının az salgılanması addison hastalğına neden olur. Na+ Cl-+ artar, kan şekeri düşer, zayıflama ve deride tunç rengi oluşumu görülür. ve CI atılımı artar Vücut sıvısında K
B. Medulla Hormonları
a- Adrenalin (Epinefrin): Sempatik sinir sistemiini etkileyerek kalp atışlarını hızlandırır. Damarları daraltarak kan basıncını arttırır. Bu nedenle stres ve öfke durumunda adrenalin salgılanır. Soğuk, ağrı ve bazı ilaçlar salgılanmasını artırır. Adrenalin hormonu ve kas ve karaciğer hücrelerinde depo edilen glikojenin glikoza dönüşümünü sağlamaktadır. Hipofizin ACTH salgsını uyarır.
b- Noradrenalin (Norepinefirin): Kan damarlarını daraltarak kan basıncını yükseltir. Kalbin çalışmasını yavaşlatır. Parasampatik lifleri uyarır.
17.4.5 Pankreas
Pankreasın Langerhans adacıkları bölgesinden, kandaki şeker dengesini düzenleyen insülin ve glukaon hormonları salgılanır.
a- insulin Hormonu: Beta hücrelerinden salgılanır. Kandaki glikozun kas ve karaciğere geçmesini sağlar. Kas ve karaciğere geçen glikoz glikojone çevrilir.
İnsülin az salgılanırsa kandaki şeker miktarı artar. Hücreler yeterince glukoz bulunması olmaz. Bu durum Diabetes mellitus olarak adlandırılır.
Hastalarda; halsizlik, çabuk acıkma ve susama, sık idrara çıkma, idrarda glikoz gibi belirtiler görülür.
insülinin fazla salgılanması ile kandaki şeker, karaciğer ve kasa geçer. Kan şekerinin normalin altına düşmesi ile şeker koması ve ölüm meydana gelir.
b. Glukagon Hormonu: a Hücreleri tarafından salgılanır. karaciğer ve kas hücrelerinden kana şeker geçişini kontrol eder.
Glukagon hormonu insülin hormonunun fazla salgılanması ile oluşan olumsuz etkileri ortadan kaldırır. Bu iki hormon birbirlerinin tersine çalışarak kandaki şeker seviyesini ayarlar.
17.4.6 Gonadlar
Erkeklerde testisler, dişilerde ise ovaryum hormon üretir. Bu organlar hipofiz bezi tarafından gonadotropinler ile uyarılır.
A- Erkeklerde salgılanan eşeysel hormonlara androjenler denir. Bunların en önemlisi testosteron olur.
Testosteron
Erkekte, sakal bıyık oluşumu, ses kalınlaşması, iskelet ve kas gelişimi üzerine etkilidir. Testosteronun az salgılanması ile bu özelliklerde körelme görülür.
B- Dişilerde yumurtalıklardan östrojen ve progesteron hormonları salgılanır.
Östrojen
Ses incelmesi, üreme organlarının gelişmesi gibi dişi bireye ait ikincil karakterlerin gelişmesi üzerine etkilidir.
Progesteron
Dişi bireyi gebeliğe hazırlar. Progesteron salgısı ile uterus iç çeperi kalınlaşarak embriyonun gelişmesi için hazır hale gelir.

Şengül Şirin 06-05-2009 01:17 PM

İskelet, Kas ve Endokrin Sistemi
 
İskelet, Kas ve Endokrin Sistemi

Canlılarda aktif hareketi sağlayan yapılar iskelet ve kas sistemleridir. Hareket sağlayıcı kaslar destekleyici iskeletle birleşerek canlının hareket sistemini oluşturur.

I.İskelet Sistemi
İnsana şekil veren, organlara desteklik sağlayan ve koruyan yapıya iskelet denir. İskelet sisteminin yapı birimleri kemiklerdir. İnsan vücudu 210 kemikten oluşmuştur. Kemikler, kan hücrelerinin üretilmesi, bazı minerallerin depolanması, vücuda dik şekil kazandırılması görevlerini yapar.
  • İnsan İskeletinin Bölümleri

1. Baş İskeleti
Kemikler birbirine çok sıkı tutunmuşlardır ve aralarında oynamaz eklemler vardır. Baş kemikleri içerisindeki beyin ve beyinciği korur.
2. Gövde İskeleti
Omurga ve göğüs kafesinden oluşur.
Omurga : Omur adı verilen düzensiz şekilli kemiklerden oluşur. İçinde şerit halinde omurilik siniri vardır. Bu sinirin bulunduğu kanala omurilik kanalı denir. Omurga tüm kemikleri doğrudan ya da dolaylı olarak bağlandığı iskelet yapısıdır.
Göğüs Kafesi : Sırt omurları, kaburgalar ve göğüs kemiğinden oluşur. Hareketli özellikteki bazı iç organların çalışmasını kolaylaştırır. Akciğerler ve kalp burada korunur.
3. Üyeler (kol ve bacaklar)
Kol ve bacaklar gövdeye kemik köprüler ile bağlanmıştır. Bu köprülerle aralarında tam oynar eklemler vardır.
Omuz Kemeri : Kürek kemiği ve köprücük kemiğinden oluşur. Kol kemiklerini omurgaya bağlar.
Kalça Kemeri : Kalça kemiği ve uyluk kemiğinden oluşur. Bacak kemiklerini gövdeye bağlar.

B. Kemiklerin Yapısı ve Çeşitleri

1. Kısa Kemikler

Boyları kısa olan kübik yapılı kemiklerdir. Omurlar, el ve ayaklardaki bilek parmak kemikleri… bu gruba girer.

2. Yassı Kemikler

Kalınlıkları az, levha şeklindeki kemiklerdir. Kaburga, kürek kalça, yüz ve kafatası kemikleri… bu gruba girer.

3. Uzun Kemikler

Boyları uzun silindirik kemiklerdir. Kol ve bacaklarda bulunan kemiklerdir. (uyluk, kaval, pazı, önkol… kemikleri gibi).

4. Düzensiz Şekilli Kemikler

Uzun veya kısa belirli bir şekle sahip olmayan kemiklerdir. Omurgayı oluşturan omur kemikleri bu gruba girer.

Kemiklerin Yapısı

·Kemik zarı (Periost) : Kemiğin enine büyümesini, beslenmesini, kırılma ve çatlamalarda onarılmasını sağlar.
·Kıkırdak Doku : Eklem bölgelerinde, hareket esnasındaki kemiğin aşınmasını önler.
·Süngerimsi Kemik : İçinde kırmızı iliği bulundurur. Kırmızı kemik iliği kan hücreleri üretir.
·Sarı ilik : Yağ depolar ve kan hücreleri (akyuvarlar) üretir.
·Sert (sıkı) Kemik : 2/3 ü minerallerden (kalsiyum, fosfor), 1/3 de hücrelerden oluşur. Kemiğe sertlik ve direnç kazandırır.
·Kırmızı İlik : Alyuvarları üretir.
C. Eklemler

Kemikleri birbirine bağlayan yapılara eklem denir. Hareket yeteneğine göre 3 çeşit eklem bulunur.
1.Oynar (hareketli) eklemler : Omuz eklemi, kalça eklemi.
2.Yarı oynar eklemler : Omurlar arası eklemler.
3.Oynamaz eklemler : Baş, kalça eklemleri.

II.Kas Sistemi

Vücudun hareketini, bazı organların çalışmasını sağlayan yapılara kas denir. Kaslar kasılıp – gevşeme özelliğine sahip olan hücrelerden oluşur.
Kas hücrelerinin birleşmesiyle oluşan ipliksi yapılara kas teli (lif) denir. Kas tellerinin birleşmesiyle oluşan yapılara da kas demeti denir.
  • İskelet Kasları (Kırmızı Kaslar)
İskelete bağlı çalışırlar. Yönetimini beyin sağlar. İsteğimiz ile çalışırlar. Kasılmaları güçlüdür. Hızlı kasılır, çabuk yorulurlar. İskelet kasları oynar ve yarı oynar eklem bölgelerinde kemiklerin hareket etmesini sağlar. Yapısında oksijen depo eden proteinleri (myoglobinler) bulundukları için kırmızı renklidirler. Çok sayıda kas demetinden oluştuğu için çizgili kaslar da denir. (Baş, boyun, kol, bacak, parmak, göz kapağı, göğüs kasları…)
  • Düz Kaslar (Beyaz Kaslar)
İç organlarımızdaki kaslardır. İsteğimiz dışında çalışırlar. Çalışmaları yavaştır. Kasılmaları güçsüzdür. (Mide, bağırsak, idrar torbası, damar duvarları, yemek borusu kasları…) Uzun süreli kasılıp, çalışmaları esnasında yorulmazlar.
  • Kalp Kası
Kırmızılı kasdır. Fakat isteğimiz dışında çalışır. Çalışmasını omurilik soğanı denetler. Güçlü, hızlı ve ritmik olarak çalışır. Uzun süreli kasılıp, çalışmaları esnasında yorulmazlar.

III.Endokrin Sistemi

A. Hormonlar ve Özellikleri

Canlıların vücudundaki yapılar arasında bir iletişim ve koordinasyon vardır. Bu koordinasyon sinir sistemi ve hormonlar ile sağlanır. Sinir sistemi ve hormonal sistem ortaklaşa organların çalışmasını düzenler. Hormonlar insanlarda iç salgı bezleri tarafından üretilir. Üretilen hormonlar kan sıvısına verilerek etkileyeceği hedef organa yollanır. Hormonlar kan yolu ile vücutta yayılırlar ancak sadece ilgili hedef organları etkileyebilirler. Hormonların organları etkilemesi yavaş ve uzun sürelidir.
  • Hormon Üreten Organlar

Özel salgılar oluşturup, paketleyerek dışarıya salan organlara salgı bezi denir. Salgı bezleri içerdikleri çok sayıdaki golgi organelleri yardımıyla özel maddeler üretirler. Ürettikleri salgı maddelerinin özelliklerine ve salgılama yerine göre 3 çeşit salgı bezi vardır.

·Dış salgı bezi : Ürettiği salgıyı (enzim, tükürük…) özel bir kanalla ilgili organa yollar.
·İç salgı bezi : Ürettiği salgıyı (hormon) doğrudan kana verir.
·Karma salgı bezi : 2 çeşit salgı maddesi (enzim ve hormon) üretip hem kana hem de ilgili organa ayrı ayrı yollar.

1. Hipofiz Bezi

Hipofiz bezi, beynin taban kısmında hipotalamusun altındaki kemik boşluğundadır. Fasulye büyüklüğünde, pembe renkli bir bezdir. Ön ve arka lob olmak üzere iki parçalı bir yapıya sahiptir.

·İç salgı bezlerinin patronu olup, salgıladığı hormonlarla diğer bezlerin çalışmasını kontrol eder.
·Sinir sistemi ile hormonal sistem arasında ilişki kurar.
·Vücudun büyümesi ve gelişmesi tamamen bu bezin ürettiği büyüme hormonuyla sağlanır. Büyüme hormonu insanda fazla salgılanacak olursa devlik, az salgılanacak olursa cüceliğe sebep olur.
·Ayrıca ürettiği özel salgılar yardımıyla kan basıncını, su dengesini… ayarlar.

2. Tiroit Bezi

Boynun ön, üst kısmında gırtlağın hemen altında yer alır. Parçalı bir yapıya sahiptir. Tiroit bezi iki çeşit hormon üretir.

a.Tiroksin Hormonu : Vücut metabolizmasının hızını, büyümeyi ve gelişmeyi etkiler. İyot olmadan tiroksin hormonu sentezlenemez. Bu sebeple yiyeceklerde iyot bulunmasına dikkat edilmelidir.
Not : Eğer vücuda yeterince iyot alınmazsa tiroit bezi aşırı şişerek tiroksin üretmeye çalışır. Sonuçta tiroit bezinin hacmi artmakta ve “guatr” adı verilen rahatsızlığa sebep olmaktadır.

b.Kalsitonin Hormonu : Kandaki kalsiyum ve fosfat miktarını düzenler. Kalsiyum ve fosfat gibi baz minerallerin kemiklerin yapısında depolanmasıyla kemiklerin sertleşmesini sağlar.

3.Böbrek Üstü Bezi

Karın boşluğunun bel bölgesinde bir çift olarak bulunur. Böbrek üstü bezi, kabuk ve öz bölgesi olmak üzere yapı ve görev bakımından farklı iki kısımdan oluşur.

a.Kabuk bölgesi : Aldosteron hormonunu salgılar.
Aldosteron : Vücudun su ve mineral oranını ayarlar. Vücutta ve kanda bulunan, su ve minerallerin böbreklerden süzülme oranını ayarlar.

b.Öz bölgesi : Adrenalin hormonu üretir.
Adrenalin : Bu hormon karbonhidrat metabolizmasını ve kanın akış hızını ayarlar. Korku ve sevinç anında kalbin atış hızının artması bu hormona bağlıdır. Vücuttaki organların ve yaşamsal olayların hızını artıran hormon çeşididir. Heyecanlanma, kızma, korkma… gibi durumlarda bol miktarda üretilir.

4.Pankreas Bezi

Karın boşluğunda midenin hemen alt kısmında bulunan önemli bir organdır. Hem iç salgı hem de dış salgı yapan bir bezdir. Ürettiği iki çeşit hormon ile kandaki şeker (glikoz) dengesini ayarlar.
Pankreas iki çeşit hormon üretir.

a.Glukagon : Pankreasın alfa hücreleri tarafından üretilir. Kan şekerinin (glikozun) artmasını sağlar. Karaciğerde depolanan şekeri kana geçirir.
b.İnsülin : Pankreasın beta hücreleri tarafından üretilir. Kan şekerinin azalmasını sağlar. Şekerin karaciğer ve dokulara geçerek depolanmasında etkilidir.
Not : İnsülin hormonunun yeterince sentezlenmediği durumda, kanda bulunan şekerin bir kısmı böbreklerden süzülerek idrara geçer. Bu olaya şeker hastalığı denir. Şeker hastalığı olanlar dışarıdan hazır insülin hormonu kullanırlar.

5.Eşey Bezleri
Erkekte testisler (erbezleri), kadında ovaryumlar (yumurtalıklar) bu gruba girer. Bu yapılar sperm ve yumurta üretmenin yanında salgıladığı özel cinsiyet hormonları (östrojen, testesteron…) yardımıyla cinsiyet karakterlerinin oluşmasına kaynaklık denir. (Karma bez özelliği)
Eşey bezlerinin çalışmaya başlamasıyla beraber ergenlik çağı değişmeleri de başlar. (Sesin değişmesi, kıl oluşumu…)


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.