ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Bebek & Çocuk (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=412)
-   -   Normal Bir Çocukta Dişlerin Çıkışı Şöyledir (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=722361)

Prof. Dr. Sinsi 09-06-2012 02:39 AM

Normal Bir Çocukta Dişlerin Çıkışı Şöyledir
 
4 — 7 nci ay alt çene orta kesici dişleri, 8 — 10 uncu ay üst çene kesici dişleri, 12 — 16 inci ay üst çenede birinci küçük azı, alt çenede ikin:-)ci kesici diş, birinci öğütücü diş (Azı dişi), 12 — 24 üncü ay üst çene köşe dişi, alt çene köpek dişi, 20 — 24 üncü ay üst çenede ikinci öğütücü diş, alt çenede
ikinci öğütücü diş. Yeni doğmuş çocuk dakikada takriben 40 defa nefes alır. Bü:-)yüdükçe nefes sayısı azalır. Bir yaşına girdiği dakikada 25′e iner. Bunun gibi nabız da 120 den bir yaşında 100′e düşer.
Dişlerin dokuzuncu ayda sökmeye başlamaması raşitizm ih:-)timalini hâtıra getirmelidir.
Birinci ve ikinci ayda çocukların debelenme hareketleri he:-)nüz hedefsizdir, ikinci aya kadar çocuk şaşı gibi bakar ancak ikinci aydan sonra adalelerin hareketinde intizam başlar. Çocuk karnının üzerine yatırıldığı zaman başını tutmaya uğraşır. Eş:-)yayı kucaklamaya çalışır. Üçüncü ayda çocuk gözleriyle bir şe:-)yi takip edebilir. Dinlemeye ve gülümsemeye başlar. Dördüncü ayda uzatılan şeyleri tutar. Çocuk, kafasını oturduğu yerde tut:-)maya başlar. Beşinci ve altıncı ayda çocuk kendi kendine otur:-)maya başlar. Onuncu ayda dayanarak ayakta durur. Heceleri ko:-)nuşur ve kelime anlamaya başlar. Onikinci ayda tutunarak yürür. 15 inci ayda ayakta durmaya ve yürümeye çalışır. Kelimeleri teş:-)kil edebilir.
Çocuk terbiyesi çocuğun karakterinin teşekkülünden ana babasının sorumluluğu büyüktür, öyle ki okul bunda ancak pekaz şey değiştirebilir. Çocuğun, muhitini öğrendiği kendi mevki:-)ini tanıdığı ve cemiyet içinde yaşamayı anladığı ilk beş yıl zar:-)fında çevrenin çocuğa karşı anlayış göstermesi lâzımdır. Çocu:-)ğun terbiyesi süt emme çağında başlamalıdır. Daha ilk yaşında sükûna ve intizama alıştırılmayan çocuk, ilerde güç terbiye edi:-)lir, iki yaşma giren çocuk bir yasağın mânasını anlamalıdır. Ço:-)cuk, yapmaya mecbur olduğu ve yapmamakla görevli olduğu şey:-)leri anlamalıdır. Mutedil mizaçlı bir mürebbi, bu hedefe vasıl ol:-)makta zorluk çekmez. Bundan başka çocuk yapmayı arzu ettiği şeyi değil, emrolunan şeyi yapmayı öğrenmelidir. Bu hususta ce:-)zadan ziyade mükâfat iş görür. Ebeveynin bir teşekkürü veya dostane bir bakışı bazan kâfi gelir. Çikolata vermeye ihtiyaç yoktur. Çocuğun isteklerinden vazgeçebilmesi daha ehemmiyetli bir terbiye icabıdır. Çocuk bu hedefe ancak dört yaşında varma:-)ya başlar. Çocuktan yapması istenilen şeyler onun takatini aş-mamalıdır. Aksi takdirde çocuk sinirli olur.
Çocuğun anlatmaya ve öğrenmeye olan meylini bilmelidir. Fakat çocukların sorduğu her şey öğrenmek ihtiyacından gelmez. Büyüklerle konuşmak arzusundan onlara yakın olmak ihtiyacın:-)dan gelir. Ana babanın bu mevzuda sabırsızlık gösterdikleri çok:-)tur. Fakat düşünmelidir ki, konuşturulmayan çocuklar kendile:-)rini münzevî hissederler ve bu onları sinirli yapar.
Sinirli denen çocuklara gelince : Çocuğun iç ahenginin bulun:-)maması veya muvazenesinin bozulması sinirliliğin esasıdır. Bu:-)nun sebebi çok defa onun muhitindedir. Yemek saatlerinin inti:-)zamının bozulması, sık sık ziyaretler, her gün yeni bir oyuncak. «Çocuğun değişikliğe ihtiyacı vardır» sözü zararlı bir lâftır. Ni:-)hayet sinirli çocuk bu siniri ana ve babasından alır. Onun içindir ki çocuğunu terbiye etmek isteyen ana baba, evvelâ kendini ter:-)biye etmelidir. Çünkü terbiyede en mühim esas iyi örnektir. Aile hiç olmazsa çocuğun yanında nizalaşmamalı, sakin bir ahenk göstermeli. Çocuğa karşı değişmeyen bir tavır takmmalılar. Ço:-)cuğa ikram meselesine gelince hayatında hiç çikolata almamak bir talihsizliktir. Fakat her gün çikolata hele yemek yerine çiko:-)lata çocuğa dostluk değildir. Hiç okşanmamak bir felâket, fakat her gün okşanmak onun ruhî muvazenesini bozar. Ve çocuğu fe:-)leğin sillelerine karşı mukavemetsiz yapar.
isterik yalancılık da çocukluk yaşında başlar. Çocukta mu:-)hitinin hâdiselerine kendi hayâllerini karıştırmak kabiliyeti ha:-)kikati bulmak kabiliyetinden daha evvel gelişir. Böylece gördük:-)lerine muhayyel şeyler karıştırmaya meyleder. Çocuk bu halden
kurtulmaya ve gördüğünü doğru söylemeye, hayâllerini karıştır:-)mamaya alıştırılmalıdır. Çocuğu kendisinin de haklı göremiyeceği sebepten dolayı hırpalamak yanlış olduğu gibi bile bile söylediği yalanlar karşısında kayıtsız kalmak da bir felâkettir. Her saha:-)da ana baba kendi hareketleriyle güzel örnekler vermelidir. Ço:-)cuk terbiyesinin esası çocuğa şeref ve nefse itimat hissi aşıla:-)maktır. Daha ileri yaşlarda çocuğun okuyacağı kitaplara ve ri:-)salelere ehemmiyet vermelidir. Bilhassa bulûğ yaşı o bakımdan çok önemlidir.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.